Boşanma dava sürecinde bazı durumlarda çeşitli nedenlerle feragat gündeme gelebilmektedir. Ancak boşanma davasında feragat edildikten sonra oluşabilecek bazı gelişmeler nedeniyle tekrar boşanma davası açmak istenebilmektedir. Bu durumda boşanma davasından feragat ettikten sonra tekrar dava açılır mı sorusu merak edilen konulardan biri haline gelmektedir. Yazımızda boşanma davasından feragatin sonuçları, feragat edildikten sonra yeniden dava açılması, feragat durumunda 3 yıllık sürenin ne anlama geldiği hakkında ayrıntılı bilgi vermeye çalışacağız. Ayrıca anlaşmalı boşanmadan vazgeçtikten sonra tekrar dava açılıp açılamayacağı, davadan feragat halinde vekalet ücreti, davadan feragatin af niteliğinde olup olmayacağı hakkında da aydınlatıcı bilgiler vermeyi hedefliyoruz.
Boşanma davasından feragat ettikten sonra tekrar dava açılır mı?
Boşanma davasından feragat edilmesi önemli hukuki sonuçları nedeniyle boşanma sürecinde merak edilen konulardan biridir. Boşanma davasından feragat ettikten sonra tekrar dava açılır mı sorusu gibi önceki davadan feragatin sonra açılacak olan davaya etkisi de büyük öneme sahiptir. Öncelikle belirtmemiz gereken en önemli nokta boşanma davasından feragat kararın çok iyi düşünülerek alınmazı gerektiğidir. Boşanma davasından feragat etmeniz o davada dayandığınız boşanmaya gerekçe gösterilen olayları affettiğiniz anlamına gelecektir. Bu durumda daha sonra açacağınız davada feragatten önceki olaylara dayanarak kusur yüklemeniz durumunda davanız reddedilecektir. Boşanma davasından feragat ettikten sonra boşanmaya gerekçe olabilecek yeni olaylar yaşanması durumunda ise tekrar boşanma davası açabilirsiniz.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 19.04.2022 tarih 2022/784 esas 2022/3740 sayılı kararında
”Davacı-davalı erkek tarafından 11.03.2015 tarihinde Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davası, davacı erkeğin 02.02.2016 tarihli feragati sonucu reddedilmiştir. Eldeki dava ise 10.08.2016 tarihinde açılmış olup dosya kapsamındaki delillerden tarafların feragat ile sonuçlanan ilk davadan sonra bir araya gelmedikleri anlaşılmaktadır.
Davacı-davalı erkeğin tanıklarının anlatımlarında geçen ve derece mahkemelerince kadına yüklenen eşinin ailesine soğuk davranma kusuruna ilişkin fiiller feragat ile son bulan davadan önceki döneme ilişkindir. Erkek açtığı ilk davadan feragat etmekle, feragat tarihinden önceki olayları affetmiş, en azından hoşgörüyle karşılamıştır. Feragat tarihinden eldeki dava tarihine kadar; evlilik birliğini temelinden sarsacak, davalı-davacı kadının kusurundan kaynaklanan yeni bir olayın varlığı da kanıtlanmamıştır. Bu nedenle, davacı-davalı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” şeklinde karar verilmiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 22.10.2024 tarih 2024/7332 esas 2024/7680 sayılı kararı
”Bölge Adliye Mahkemesinin 23.02.2023 tarihli kararı ile, taraflar arasında Karapınar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/591 Esas sırasına kayden boşanma davasının görüldüğü, konu davada kadının 16.01.2017 tarihinde davasından feragat dilekçesi verdiği, vaki feragat nedeni ile davanın reddedildiği, kararın 13.03.2017 tarihinde kesinleştiği, kadının feragat tarihine kadar olan olayları affettiğinin kabul edilmesinin gerektiği, feragat tarihine kadar olan olaylardan ötürü erkeğe kusur yüklenemeyeceği, eldeki davanın 27.07.2017 tarihinde ikame edildiği, bu tarihe kadar olan olayların dava konusu olabileceği, dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların ancak yeni bir davaya konu olabileceği,
Bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde 16.01.2017 ile 27.07.2017 tarihleri arasında gerçekleşen olayların yargılama konusu olabileceği, kadının anılan tarihler arasında erkekten fiziksel şiddet gördüğünü iddia ettiği, vakıanın duruşma açılarak dinlenen tanıklar İbrahim ve Heybettullah’ın beyanlarıyla sabit olduğu, gerçekleşen olaylarda kadının kusursuz, erkeğin tam kusurlu olduğu, ortada evlilik birliğini temelinden sarsan birliğin devamına imkan vermeyen bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davacı kadının kusur belirlemesi ve davanın reddedilmiş olmasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun tespitine, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisine, davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına” şeklindeki karar onanmıştır.” şeklinde karar verilmiştir.
Boşanma davasından feragatin sonuçları
Boşanma davası süreci duygusal ve hukuki açıdan oldukça karmaşıktır. Bu süreçte taraflar çeşitli nedenlerle boşanma davasından feragat etmek isteyebilirler. Bu noktada boşanma davasından feragat edilmesi durumunda sonuçlarının neler olacağı hakkında bilgi sahibi olunması bu kararı vermeden önce mutlaka bilinmesi gerekmektedir. Öncelikle boşanma davasından feragat ettikten sonra pişman olmanız durumunda feragatin iptali ya da geri dönüşü mümkün değildir. Feragat HMK 331.maddede ” Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Görüldüğü gibi feragat edilmesi kesin hüküm gibi sonuç doğuracak ve bundan vazgeçmek mümkün olmayacaktır. Ancak irade bozukluğu hallerinde feragatin iptali talep edilebilecektir bu da sınırlı hallerde mümkündür.
Diğer yandan boşanma davasında feragat edilmesi durumunda feragatten önceki olayları affetmiş sayılır. Bu nedenle davadan feragat edilmesi daha sonrasında açacağınız boşanma davasını da etkileyecektir. Feragat edilen davada karşı tarafa kusur olarak yüklenen olayları affetmiş sayılacağınızda daha sonra bu olaylara dayanarak yeni bir boşanma davası açmanız durumunda davanız reddedilecektir. Feragat ettikten sonra tekrar açacağınız boşanma davasında boşanma kararı verilebilmesi için feragat tarihinden sonra boşanmayı gerektirecek yeni olayların varlığı kanıtlanmış olmalıdır.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 23.01.2017 tarihli 2015/21878 esas 2017/694 sayılı kararı
” Mahkemece davalı erkek tam kusurlu bulunarak tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı kadın, daha önce Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/215 esas sayılı dosyasında 17.06.2013 tarihinde açtığı boşanma davasından 11.11.2013 tarihinde feragat etmiştir. Feragatle, erkekten kaynaklanan ve mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenen önceki olayları affetmiş veya en azından hoşgörü ile karşılamıştır. Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar taraflara kusur olarak yüklenemez. Davalı erkeğin bu davanın açıldığı tarihten sonra başkaca kusurlu davranışı ispatlanamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.” şeklinde karar verilmiştir.
Sonuç olarak boşanma davasından feragat sonuçları itibariyle tarafların iyice düşünerek vermesi gereken kararlardandır. Feragat işleminin kesin hüküm gibi sonuç oluşturması ve geriye alınamaması durumu bilinmesi gereken en önemli noktadır. Boşanma davasından feragat etmek isteyen taraflar bunun hukuki sonuçlarını iyi analiz ederek vermesi daha sonra hak kaybı yaşamamaları için büyük öneme sahiptir.
Boşanma davasında feragat edildikten sonra yeniden dava açılması
Taraflar boşanma sürecinde davadan çeşitli nedenlerle feragat edebilmektedir. Burada uygulamada sıkça karşılaştığımız bir duruma dikkat çekmemiz gerekiyor. Boşanma davasından feragat etme sıklıkla tarafların barışması halinde karşımıza çıkmaktadır. Ancak bazen taraflardan biri açılan boşanma davasında daha kusurluysa bu davayı kaybetmemek adına eşinden özür dileyip ikna ederek davadan feragat etmesini sağlamaktadır. Eşi davadan feragat ettikten sonra aslında barışma çabalarının samimi olmadığı ortaya çıkmaktadır. Bu durumda davadan feragat eden taraf önceki olayları affetmiş sayılacağından bunları boşanma davasında tekrar öne süremeyecektir. Yani elinizdeki boşanmaya gerekçe olan tüm olaylar af niteliğinde olacağından karşı tarafa kusur olarak yüklenemez. Bu nedenle barışma nedeniyle boşanma davasında feragat hususunda iyi düşünerek karar verilmesi önemlidir. Bu süreçte alanında uzman boşanma avukatından yardım alınması menfaatinize sonuç doğuracaktır.
Boşanma davasından feragat edildikten sonra feragat tarihinden sonra boşanmayı gerektiren yeni bir olayın varlığı ve bunun kanıtlanması durumunda dava açılabilecektir. Ancak feragatten sonra kusurlu bir hareketin bulunmaması durumunda feragatten önceki olaylar boşanma sebebi yapılamaz. Eğer boşanma davanız feragat nedeniyle reddedildiyse ve feragat tarihinden sonra boşanmaya sebep oluşturabilecek hiçbir olay yaşanmadıysa fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası gündeme gelebilir. Bu davada ise ortak yaşam 1 yıl süreyle kurulmamış olmalıdır.
Boşanmadan feragat 3 yıl
Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası eskiden TMK 166/4.maddesinde ” Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.” şeklinde düzenlenmekteydi. Ancak ilgili hüküm Anayasa Mahkemesi tarafından 22.02.2024 tarihinde iptal edilmiştir.
Resmi gazetede 14.11.2024 tarihinde yayınlanan Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna göre 4721 sayılı Kanunun 166.maddesinin dördüncü fıkrası “Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak bir yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. ” şeklinde değiştirilmiş olup fiili ayrılık süresi 1 yıla düşürülmüştür. Bu durumda feragat nedeniyle boşanma davasının reddedilmesi halinde, kararın kesinleşme tarihinden itibaren ortak yaşam 1 yıl süreyle tekrar kurulmamışsa feragat eden taraf fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası açabilecektir.
Boşanma davasında feragatten dönülebilir mi?
Davadan feragatin sonuçları ile ilgili düzenlemeler HMK 311.maddede ”Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” ” şeklindedir. Madde düzenlemesine göre feragat beyanında bulunmanın ardından mahkemenin verdiği karar kesin hüküm niteliğindedir ve feragat eden iradesini sakatlayan hile,hata gibi durumların ispatını yapamazsa feragatten dönemez. Davadan feragat edilmesiyle taraflar arasındaki uyuşmazlık son bulmuş olur. Feragat üzerine mahkemenin verdiği karar kesin hüküm niteliğinde olduğundan davacının aynı davayı tekrar açması mümkün olmaz.
Anlaşmalı boşanmadan vazgeçtikten sonra tekrar dava açılır mı?
Anlaşmalı boşanma dava sürecinde boşanmadan feragat edilmesi durumunda daha sonra dava hakkının bulunup bulunmadığı merak edilen konulardan biridir. Anlaşmalı boşanma davasından vazgeçtikten sonra tekrar dava açmak mümkündür. Bunun önünde hukuki bir engel bulunmamaktadır. Ayrıca dikkat çekmemiz gereken diğer husus çekişmeli boşanma davasından feragat edilmesi durumunda feragat edilen davada kusur olarak karşı tarafa yüklenen olaylar affedilmiş sayılır. Bu nedenle feragatten sonra tekrar açılacak boşanma davasında bu olaylar boşanma nedeni olarak öne sürülemez. Ancak anlaşmalı boşanma davasından vazgeçilmesi durumunda feragat tarihinden önceki olayların affedildiği sonucu oluşmaz. Bu nedenle anlaşmalı boşanma davasından vazgeçildikten sonra açılacak yeni davada feragat tarihinden önceki olaylara boşanma gerekçesi olarak dayanılabilir.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 04.02.2020 tarih 2020/176 esas 2020/722 sayılı kararı
‘’Dava, kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda “Eşi, çocuğu ve evine gereken ilgi ve alakayı göstermeyip yeterli zaman ayırmayan, zaman zaman eşine karşı fiziksel ve sözel şiddette bulunan ve evlilik birliği içerisinde oluşan borçları ödemek amacıyla kadının çektiği kredi borçlarının ödenmesine katkıda bulunmayan” erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’ilerine ilişkin karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmü davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan tazminatlar, velayet, kişisel ilişki ve vekalet ücretleri yönünden istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi gerekçesinde; tarafların daha önce müştereken verdikleri dava dilekçesiyle Gümüşhane Asliye (Aile) Mahkemesinin 2015-944 E sayılı dosyasında görülen Türk Medeni Kanununun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma davası açtıkları, ancak tarafların yine müştereken verdikleri 19.11.2015 tarihli dilekçe ile davadan feragat etmeleri nedeniyle bu davanın reddedildiği, ilk davadan feragat ederek, tarafların feragat tarihinden önceki olayları affetmiş, en azından hoşgörü ile karşılamış sayılacakları, feragat tarihinden önceki olaylara dayalı olarak taraflara bir kusur yüklenemeyeceği feragat tarihinden dava tarihine kadar taraflardan kaynaklanan ve onlara kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddi olayın varlığının da iddia ve ispat edilemediği belirtilerek, ilgili bentler kaldırılarak kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında daha önce görülen dava anlaşmalı boşanma (TMK166/3) talebine ilişkin olup, münhasıran anlaşmalı boşanma davası olarak açılmış davadan feragat edilmesi dava tarihinden önceki olayların tümünün affedildiği sonucunu doğurmaz. Taraflar, anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıalara dayanabilir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin eşine yönelik fiziksel şiddeti ve hakaretinin olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı erkek tam kusurludur. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu davalı erkeğin kusursuz olduğunun kabulü doğru olmamıştır.’’ şeklinde karar verilmiştir.
Boşanma Davasında Feragat Nasıl Yapılır?
Boşanma davasında feragat edilmesi gündeme geldiğinde bunun ne şekilde yapılacağı merak edilen konulardan biridir. Öncelikle boşanma davasında feragat durumu tarafların her ikisinin talebiyle gerçekleşmişse her iki tarafın birlikte imzasının bulunduğu feragat dilekçesinin mahkemeye sunulması önemlidir. Bu durum her iki tarafın da hak kaybına uğramamasına yardımcı olacaktır. Aksi halde tek tarafın feragat dilekçesi sunması kendi açtığı boşanma davasından feragat edildiği sonucunu ortaya çıkaracaksa da karşı tarafın karşı boşanma davası açması durumunda dava onun açtığı dava üzerinden devam edecektir. Bu nedenle mahkemeye sunulacak feragat dilekçesinde boşanma ve açılmış karşı boşanma davasının bulunması halinde her iki davadan da feragat edildiği ve dosyaların kapatılmasının talep edildiği açık şekilde yazılmalı ve her iki tarafın da imzası bulunmalıdır.
İlgili Makale: Anlaşmalı Boşanmadan Vazgeçme Süresi
Boşanma davasında feragat halinde vekalet ücreti
Boşanma davasından feragatin yargılama masrafları ve vekalet ücreti bakımından nasıl sonuç oluşturacağı merak edilen konulardan bir diğeridir. Davadan feragat eden taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemekle yükümlüdür. Vekalet ücreti de yargılama giderleri arasındadır. Dolayısıyla boşanma davasından feragat eden davacı boşanma dava harcı, boşanma dava masrafı, boşanma davası avukat ücretini ödemek durumundadır. Feragat edenin vekalet ücretinden sorumlu tutulabilmesi için karşı tarafın avukatla temsili gerekmektedir. Feragat beyanı ön inceleme tutanağı imzalanana kadar yapılırsa Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirtilen maktu vekalet ücreti üzerinden ödenir. Bu durum HMK 312.maddesinde:
” Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.
Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” şeklinde düzenlenmiştir.
Sıkça Sorulan Sorular
Boşanmadan vazgeçmenin cezası var mı?
Boşanma davasından vazgeçilmesi durumunda ceza hukuku anlamında bir yaptırım bulunmamaktadır. Taraflar boşanma kararı kesinleşene kadar her aşamada boşanmadan vazgeçebilirler
Boşanma davasından feragat af anlamına gelir mi?
Boşanma davasında feragat edilmesi durumunda feragatten önceki olayları affetmiş sayılır. Feragat ettikten sonra tekrar açacağınız boşanma davasında boşanma kararı verilebilmesi için feragat tarihinden sonra boşanmayı gerektirecek yeni olaylar bulunmalıdır.
Karara çıkmış boşanma davasını iptal ettirmek mümkün mü?
Boşanma davasının karara çıkması durumunda da davadan feragat etme hakkınız bulunmaktadır. Karar kesinleşene kadar her zaman davadan feragat edilebilir. Boşanma davasında verilen kararın yanlış olduğunu düşünmeniz durumunda davadan feragat etmek istemiyorsanız karara itiraz ederek üst mahkemeye taşımanız da mümkündür.
Feragat edilen boşanma davası tekrar açılır mı?
Feragat edilen boşanma davası tekrar açılmaz. Feragat kesin hüküm oluşturur. Feragat edilen boşanma davasından sonra ancak şartların oluşması durumunda yeni bir boşanma davası açabilirsiniz. Yeni açılacak boşanma davası feragat edilen davanın devamı değildir.
2.kez boşanma davası açılabilir mi?
Boşanma davasından feragat edildikten sonra 2.kez boşanma davası açılabilir. Ancak yeni açılan boşanma davasında feragat edilen davadaki olaylar öne sürülemez, öne sürülmesi durumunda dava reddedilecektir. Boşanma davasından feragat ettikten sonra boşanmaya neden olan olaylar gerçekleşmişse dava açılabilir.