Nafaka Kesinleşmeden İcraya Konulabilir Mi?

Nafaka Kesinleşmeden İcraya Konulabilir Mi - samsun avukat cansu bayramoğlu

Nafaka ile ilgili hukuki süreçler, bireylerin mali yükümlülükleri açısından büyük önem taşıyor. Özellikle, nafakanın kesinleşmeden icraya konulup konulamayacağı merak edilen konuların başında gelmektedir. Bu yazımızda, Nafaka Kesinleşmeden İcraya Konulabilir Mi sorusunu ele alacak ve nafakanın nasıl icra edileceği, hangi kararların kesinleşmeden icraya konulamayacağı gibi önemli konuları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Nafakanın icraya konu edilme sürecini, konulmasından sonra ödenmemesi durumunda hangi yaptırımların uygulanabileceği konusunda bilgi vermeyi amaçlıyoruz.

Nafaka Kesinleşmeden İcraya Konulabilir Mi

Nafaka, boşanma veya ayrılık durumlarında taraflar arasında önemli bir mali yükümlülük olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda, nafakanın nasıl ödeneceği ve icra süreçlerinin nasıl işleyeceği konusu pek çok insanın kafasını karıştırmaktadır. Günümüzde sıkça sorulan bir soru da, nafaka kesinleşmeden icraya konulabilir mi sorusudur. 

Öncelikle belirtmemiz gereken en önemli noktalardan biri, nafaka taleplerinin icra sürecine girmesi için kararın kesinleşmiş olması gerekip gerekmediğidir. Genel kural, bir mahkeme kararının icraya konulabilmesi için öncelikle kesinleşmiş olmasıdır. Aile hukuku ile ilgili kararların icra edilebilebilmesi için kesinleşmiş olmaları gereklidir. Nafaka kararlarının icraya konulması için kesinleşmiş olması gerekli değildir. 

Boşanma davası sürecinde hakim tarafından verilen tedbir nafakası kararı kesinleşmeden icraya konulabilir. Bu bağlamda, eğer bir hâkim nafaka için geçici bir tedbir kararı vermişse, bu karar kesinleşmeden icra edilebilir. Örneğin, bir boşanma davası sürecinde, mahkeme davanın sonuçlanmasını beklemeksizin tarafların mali durumlarını göz önünde bulundurarak geçici nafaka ödenmesine hükmedebilir. Böyle bir durumda, kesinleşmiş bir karar olmadan da nafakanın ödenmesi mümkün hale gelmektedir. Ancak boşanma kararıyla birlikte hükümde verilen iştirak nafakası kararının icrası için boşanma kararının kesinleşmesi gereklidir.

Öte yandan, icra takibinin başlatılabilmesi için gerekli olan hukuki süreçler de dikkatlice incelenmelidir. İşbu durumlarda, nafaka alacaklısının, kararı icra ettirebilmesi için gerekli belgeleri toplaması ve icra mahkemesine başvurması gerekmektedir. Bu süreç, hem nafaka alacaklısı hem de nafaka yükümlüsü açısından oldukça kritik bir noktayı teşkil etmektedir.

Nafaka kesinleşmeden icraya konulabilir mi sorusunun yanıtı,tedbir niteliğindeki nafaka kararlarının uygulanabilirliği ile doğrudan bağlantılıdır. Dolayısıyla, mevcut mahkeme kararları ve hukuki durumları iyi değerlendirmek, sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından önemlidir. 

Karar Kesinleşmeden Nafaka Ödenir Mi?

Nafaka, boşanma veya ayrılma durumlarında bir eşin diğerine, genellikle maddi destek sağlamak amacıyla ödediği paradır. Nafaka ödemeleri, yasal süreçlerin bir parçası olarak kabul edilir ve bu süreç içerisinde alınan kararlar bazen hemen uygulanabilir. Peki, nafaka kesinleşmeden ödenir mi? Bu sorunun yanıtı, nafakanın türüne göre değişiklik gösterir.

Aile hukukuna ilişkin hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. Ancak kanunda tanınanistisnalarla bazı nafaka hükümleri kesinleşmeden icraya konulabilmesinin önü açılmıştır. Bu bakımdan tedbir ve yardım nafakasının takibe konulması için kararın kesinleşmesi gerekmez. Boşanma kararıyla birlikte verilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminat hükümlerinin icra takibine konu edilebilmesi için boşanma kararın kesinleşmesi gereklidir.

Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 12.01.2015 tarih 2014/3017 esas 2015/114 sayılı kararında

‘’HMK’nun Geçici 3. maddesi gereğince uygulanması gereken HUMK‘nun 443/4 (HMK’nun 367/2.) maddesi gereğince, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar keşinleşmeden takip konusu edilemez ise de nafaya ilişkin ilamların takibe konulabilmesi için kesinleşmeleri gerekmez. Ayrıca nafaka verilmesine ilişkin bir hükmün temyiz edilmesi ilamın icrasını durdurmayacağı gibi Yargıtay, (teminat karşılığında bile) nafaka ilamının icrasının durdurulmasına karar veremez. Aksi durumun kabulü ise nafakanın nevi ve ihdas sebebi ile bağdaşmayacaktır.Somut olayda borçlu aleyhine yardım nafakasına ilişkin ilam kesinleşmeden takibe başlandığı görülmektedir.

O halde Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında yardım nafakası ilamının kesinleşmeden takibe konulabileceği nazara alınarak, diğer şikayet nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.’’ şeklinde karar verilmiştir.

Nafaka ödemelerinin durumu, mahkeme kararının niteliğine bağlı olarak şekillenir. Bu bağlamda, nafaka kesinleşmeden icraya konulabilir mi sorusu, hukuki bir süreç olarak değerlendirilmelidir. Mahkeme kararlarının takibi ve uygulanması, bireylerin maddi ve manevi açıdan korunması için gereklidir.

Nafaka Ne Zaman İcraya Konulur?

Nafakaların icra aşaması, hukuk sistemimizde önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda, ‘’nafaka ne zaman icraya konulur’’ sorusunun cevabı nafaka türüne ve nafaka kararının verildiği zamana göre değişir. Kesinleşmeden icraya konulabilecek örneğin tedbir nafakası kararı, karar verildikten hemen sonra icraya konulabilir. İcraya konulması için kesinleşme şartı aranan kararlar ise kesinleşme ilamı ile icraya konulabilir. İlamlı icra takibinde ilamın zamanaşımına uğramamış olması gereklidir. İlamlı icra takiplerinde zamanaşımı 10 yıldır. 

Nafaka İcrasının Koşulları

Nafaka alacaklısının talebi üzerine, nafaka borçlusuna icra emri gönderir. İlgili emirde, 7 günlük bir ödeme süresinin bulunduğu, bu süre içinde ödeme yapılmaması halinde mal varlığı üzerine haciz işlemi yapılacağı uyarısı yer alır. Nafaka borçlusu icra emrinin kendisine tebliğ edilmesinden sonra, borcun zamanaşımına uğradığını veya borcun önceden ödendiğini belirterek İcra Mahkemesine başvurabilir. Ancak borçlunun itirazı nedeniyle , icra takibi durmaz. 

İcra Takibi Süreci

Hangi icra dairesinin yetkili olacağı İcra ve İflas Kanunu’nun 34. maddesinde düzenlenmiş, ilamlı icra takiplerinde her icra dairesi yetkilidir. Yani nafaka alacaklısı Türkiyenin herhangi bir yerindeki icra dairesinden ilamlı icra takibiyle nafaka alacağını talep edebilir. Bu nedenle nafaka ödemekle sorumlu olan kişi, icra dairesinin yetkisine itiraz etme hakkı bulunmamaktadır. 

Nafakanın Ödenmesi

Nafaka borçlusu kişi kendisine tebliğ edilen icra emrinde belirtilen 7 günlük ödeme süresi içinde ödeme yapabilir. Ancak nafaka borçlusu kişi ödeme yapmazsa icra takibi kesinleşir ve nafaka alacaklısı haciz yoluna gidebilir. Haciz ile nafaka ödemekle yükümlü kişinin Bu maaşı, taşınmazları, banka hesapları veya diğer gelir kaynakları üzerine haciz konulabilir. İcra ve İflas Kanunu’nun 83. maddesine göre borçlu kişinin gelirinin bir kısmı haczedilemez, haczedilebilir miktar maaşının dörtte biri kadardır. Bu kural nafaka alacaklarında uygulanmaz.

Yani nafaka alacaklarında nafaka miktarıyla sınırlı olmak üzere gelirinin tamamı haciz edilebilir. Uygulamada sıklıkla emekli maaşının haczedilemeyeceği bilgisine sahip olan taraflar emekli maaşı olan kişiden nafaka alacaklarını tahsil edemeyecekleri algısına kapılmaktadırlar. Ancak nafaka alacakları için istisna durum bulunmaktadır, bu nedenle emekli maaşı nafaka alacağı için haczedilebilir. Nafaka borçlusunun başka alacaklıları bulunup bunlar tarafından mal varlığına haciz konmuş olabilir. Bu durumda nafaka alacaklısı konmuş olan hacze dahil olabilir, yani haciz işlemine katılmak için ayrı takip yapması gerekmez. Hacizli olan malın satılması durumunda nafaka alacağı öncelikli olarak ödenir.  

Nafaka Ödememe Cezası 

İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesine göre, nafaka yükümlülüğünü yerine getirmeyen borçlu aleyhine, alacaklının talebiyle, en fazla üç aylık tazyik hapsi uygulanabilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez. Tazyik hapsi,adli sicil kaydına işlenmeyen, ertelenemeyen ve şartlı tahliye hükümlerine tabi olmayan bir hapis türüdür. Nafaka borçlusunun tazyik hapsinine tabi tutulması için mutlaka icra emrinin borçlu kişiye bizzat tebliğ edilmesi gerekir, avukatına yapılacak tebliğ tazyik hapsi yaptırımını sağlamaz.

Hangi Kararlar Kesinleşmeden İcraya Konulamaz?

Genel kurala göre İcraya takibi başlatabilmek için kararın kesinleşmiş olması gerekemz. Ancak bazı kararlar kesinleşmeden icra takibine konu olamazlar. Bunlar dışında kalan hükümler kesinleşmeden icraya konulabilirler. Kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlar:

  • Gayrimenkulün aynına ilişkin ilamlar
  • Aile ve kişiler hukukuna ilişkin ilamlar
  • Yabancı mahkeme veya hakem kararlarının tenfizine ilişkin verilen ilamlar
  • Ceza Mahkemesi Kararları
  • Menfi tespit veya istirdat davalarında verilen ilamlar
  • Sayıştay ilamları,
  • İstihkak davasının kabulüne ilişkin kararlar. (İstihkak Davasının Reddi halinde kararın icraya konulması kesinleşme şartına tabi değildir.)
  • Bayrağına ve sicil kaydı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemilere ve bunlarla ilgili ayni haklara ilişkin ilamlar.

Nafaka Artırım İlamlı İcra Mı?

Nafaka artırım davası, mevcut nafaka miktarının yetersiz hale gelmesi veya tarafların mali durumlarındaki değişiklikler nedeniyle talep edilebilir. Nafaka artırım davası sonucunda verilen mahkeme kararının icra takibinin ne şekilde yapılacağı merak edilen konulardan biridir.  

Taraflar arasında daha önce mevcut olan nafaka alacağı için icra takibi başlatılmışsa, nafaka artırım davasının sonucunda taraflar arasındaki alacak konusu değişmeyip, miktarda bir değişiklik oluşmuştur. Nafaka artırım davası sonucunda oluşacak artış miktarının ilk açılan icra dosyasından talep edilmesi daha mantıklıdır. Artış miktarı için yeni bir dosya açılması masraf, tebliğ gibi giderler bakımından mantıklı bir sonuç vermemektedir. İcra dosyasında artıştan önceki nafaka için icra emri tebliğ edilmiş ise nafaka artırım davası sonucu yeni belirenen nafaka için de ek icra emri veya yeni icra emri gönderilmesi gerekmektedir.

Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 22.10.2018 tarih 2018/4497 esas 2018/10252 sayılı kararında

‘’Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, hakkında … 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/20192 Esas sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan ilamlı takipte, dosyaya yeni bir ilam sunulduğunu ve maaş haciz müzekkeresi yazıldığını, takibe konu ilam dışında farklı bir mahkeme ilamı dikkate alınarak maaşına haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, haciz müzekkeresinin iptali isteminin de 15.02.2016 tarihli müdürlük kararı ile reddedildiğini ileri sürerek müdürlüğün 15.02.2016 tarihli kararı ile haciz müzekkeresinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, ilamın icra dosyasına ibraz edilerek maaş haczi yazılması talebinin nafaka alacağının tahsilini kolaylaştırdığı, ayrıca nafakaya ilişkin taleplerin tek dosyadan yapılması gerektiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.

Alacaklı tarafından nafaka istemli olarak açılan … 1. Aile Mahkemesi’nin 27.10.2014 Tarih 2014/516-818 E. – K. sayılı kararı ile hükmedilen 500,00 TL tedbir nafakası alacağının tahsili için takip başlatıldığı, bu takip devam ederken, alacaklı tarafından … 2. Aile Mahkemesi’ne açılan boşanma davası neticesinde 08/12/2015 Tarih 2015/203-968 E.-K. sayılı karar ile lehine hükmedilen 700,00 TL tedbir nafakasına ilişkin ilam icra müdürlüğüne sunularak dosya kapak hesabının yapılması ile maaş haczi müzekkeresi gönderilmesinin istendiği, icra müdürülüğünce borçluya icra emri tebliğ edilmeden işyerine haciz müzekkeresi yazılarak birikmiş nafaka ile yeni belirlenen aylık nafaka borcunun maaşından kesilerek gönderilmesinin istendiği anlaşılmıştır. İcra dosyasına sonradan ibraz edilen yeni ilama göre borçluya icra emri tebliğ edilmeden ve takip kesinleşmeden haciz müzekkeresi gönderilmesi doğru değildir. ‘’ şeklinde karar vermiştir.

Aile Ve Kişiler Hukukuna İlişkin İlamların Kesinleşmeden İcraya Konulamayacağı Durumlar

Kişiler hukukuna ilişkin hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. Adın değiştirilmesi, ergin kılınma veya yaş düzeltme davası kararları kişinin doğrudan kişiliği ile ilgili durumda değişiklik yaptığından kesinleşmeden icra takibine konu yapılamaz. Ancak kişiler hukuka ilişkin karar kişinin doğrudan kişiliğiyle ilgisi olmayıp, mal varlığını etkileyen kararlar kayıt veya sicilde değişiklik yapmıyorsa, yalnızca mal varlığını etkiliyorsa takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmez.

Aile hukukuna ilişkin hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. Örneğin boşanma davası, soybağının reddi davası, babalık davası ya da çocukla kişisel ilişki kurulması, çocuğun teslimi veya velayetin kaldırılması istemleri sonucunda verilen hükümler kesinleşmedikçe icraya konulamaz. Bu durumun istisnası nafaka kararları konusunda karşımıza çıkmaktadır. Tedbir ve yardım nafakasının takibe konulması için kararın kesinleşmesi gerekmez.

Boşanma kararıyla birlikte verilen yoksulluk ve iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat kararların icra takibine konulabilmesi için mahkeme kararının kesinleşmesi gerekir. Katkı payı alacağının tahsiline ilişkin ilamların icraya konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmez. Katkı payı alacağında talep eden kişi taşınmazın kendisi üzerine devrini talep edemez, ancak katkı payının parasal karşılığını talep edebilir. Bu nedenle katkı payı alacağına ilişkin kararlar kesinleşmeden icra takibine konu olabilir.

Mahkumiyete İlişkin Ceza İlamlarının Tazminat Ve Yargılama Giderlerine İlişkin Kısımları

Hukuk sistemimizde, nafaka kesinleşmeden icraya konulabilir mi sorusu kadar önemli bir konu da mahkumiyete ilişkin ceza ilamları ve bu ilamların içerdiği tazminat ile yargılama giderleridir. Ceza davalarında verilen mahkumiyet kararları, sadece ceza infazıyla sınırlı kalmaz; aynı zamanda zararların tazmini ve yargılama süreçlerinin masraflarının karşılanması noktasında da hukuki sonuçlar doğurur.

Ceza mahkemelerinin mahkûmiyet hükümleri kesinleşmedikçe infaz olunamaz. Mahkûmiyet kararının eklentisi olarak hükmolunan tazminat, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de hüküm kesinleşmedikçe asla tabi olarak infazı istenemez. Ancak hükmün açıklamasının geri bırakılması kararı mahkumiyet hükmü içermediğinden kesinleşmeden takip konusu yapılabilir.

Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderleriyle ilgili kısımları, ancak kararın kesinleşmesi durumunda icraya konulabilir. Bu nedenle, icra takibi yapılmadan önce ceza yargılaması sürecinin dikkatli inclelenmesi gerekmektedir. 

Sıkça Sorulan Sorular

Nafaka kesinleşmeden icra takibi başlatılabilir mi?

Tedbir ve yardım nafakasının takibe konulması için kararın kesinleşmesi gerekmez. Boşanma kararıyla birlikte verilen yoksulluk ve iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat kararların icra takibine konulabilmesi için mahkeme kararının kesinleşmesi gerekir.

Nafaka icra takibine itiraz nasıl yapılır?

Nafaka borçlusu icra emrinin kendisine tebliğ edilmesinden sonra, borcun zamanaşımına uğradığını veya borcun önceden ödendiğini belirterek İcra Mahkemesine başvurabilir. Ancak borçlunun itirazı nedeniyle , icra takibi durmaz.

Nafaka miktarının değişmesi için hangi şartlar aranır?

Nafaka miktarının değiştirilmesi için, nafaka alanın veya verenin maddi durumunda önemli bir değişiklik meydana gelmelidir. Bu değişiklik, gelir düzeyindeki artış veya azalış, ekonomik şartların değişmesi gibi unsurları içerebilir. Nafaka değişikliği talep eden taraf, bu durumu ispatlayacak belgelerle mahkemeye başvurmalıdır. Mahkeme, tarafların yaşam standartlarını ve mevcut koşulları değerlendirerek karar verecektir.

bir yorum bırakın

Hemen Ara