
Çocuğa verilen iştirak nafakası, boşanma süreci sonrası çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla belirlenen bir nafaka türüdür. Ancak zamanla, çeşitli nedenlerle bu nafakanın kesilmesi veya iptal edilmesi gerekebilir. İşte bu noktada, Çocuğa Verilen Nafaka Hangi Durumlarda Kesilir sorusu gündeme gelir. Yazımızda, nafakanın nasıl iptal edileceğinden, kız çocuklarına verilen nafakanın ne zaman kesileceğine, iştirak nafakasının ne anlama geldiğinden, aynı zamanda kadınların yeniden evlenmesinin nafaka üzerindeki etkilerine kadar pek çok önemli detayı ele alacağız. Bu bilgilerle, nafaka süreçlerini daha iyi anlayabilmeyi ve ortaya çıkabilecek hukuki sorunları önceden değerlendirmeyi hedefliyoruz.
Çocuğa Verilen Nafaka Hangi Durumlarda Kesilir
Nafaka, boşanma veya ayrılık süreçlerinde çocukların maddi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla bir ebeveyn tarafından diğer ebeveyni verilmesi gereken desteği ifade eder. Ancak bazı durumlarda, çocuğa verilen nafakanın kesilmesi veya değiştirilmesi söz konusu olabilir. Bu durumlardan bazılarını birlikte inceleyelim.
Türk Medeni Kanunun 182.maddesine göre çocuğun nafaka hakkı ‘’Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hâkim, istem hâlinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir’’ şeklinde düzenlenmiştir.
Türk Medeni Kanunun 328.maddesinde ‘’ Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler’’. Çocuğun nafakasının kesilmesi durumu çocuğun ergin olması durumunda meydana gelebilmektedir. Ancak burada çocuğun eğitim hayatına devam edip etmemesi önemli bir unsurdur.
Çocuğa verilen nafaka ilerleyen yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumunda değişiklik olması durumunda nafakanın kesilmesi veya miktarının azaltılması mümkündür. Eğer nafaka ödendiği dönemdeki gelir durumu daha sonrada ortaya çıkan nedenlerle örneğin işsizlik ya da sağlık sorunları gibi nedenlerle düşerse, nafakanın yeniden değerlendirilmesi ve belki de kesilmesi gerekebilir. Bu durum, nafaka borçlusunun kesinlikle mahkemeye başvurmasını gerektirir. Ancak kişinin ekonomik durumunun kötüleşmesinin nedenleri ayrıntılı olarak incelenmeli ve ispatlanmalıdır.
Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 25.04.2018 tarihli 2018/2211 esas 2018/4501 sayılı kararında
‘’Dava; iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesine ilişkindir. TMK.’nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi)TMK.’nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler.
Somut olayda; tarafların 2009 yılında anlaşmalı olarak boşandıkları, 18/11/2008 tarihli protokol uyarınca davacının müşterek çocuk için aylık 500 TL. ödemeyi kabul ettiği, boşanma neticesinde müşterek çocuk 2007 doğumlu Kayra lehine aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, davacının işlerinin bozulması nedeniyle nafaka ödeyemeyecek hale geldiği gerekçesi ile bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Tarafların dosya kapsamında yer alan sosyal ve ekonomik durum araştırma sonuçlarına göre ise, davacının serbest meslek sahibi olup çalışmadığı ailesinden maddi yardım aldığı, eşinin çalıştığı gelirinin 1200 TL. olduğu, kira giderinin olduğu, 2 yaşında bir çocukları olduğu, taşınır ve taşınmaz mal varlığının olmadığı, davalının çalıştığı, 2000 TL. geliri olduğu, ailesi ile oturduğu, ikamet ettiği evin kendisine ait olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre; davacı aleyhine hükmedilen iştirak nafakasının hükmedildiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman içinde müşterek çocuğun büyüdüğü, bunun doğal sonucu olarak ihtiyaçlarının da arttığı, nafaka yükümlüsü davacının ise ekonomik durumundaki değişikliklere kendisinin neden olması, hiç kimsenin kendi kusurundan hak elde edemeyeceği,bu haliyle müşterek çocuğun aradan geçen sürede ihtiyaçlarında azalma olması da söz konusu olamayacağından mahkemece müşterek çocuk lehine boşanma neticesinde hüküm altına alınan aylık 500 TL’lik iştirak nafakasının aylık 350 TL’ye indirilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir. Hal böyle olunca mahkemece;aradan geçen sürede müşterek çocuğun ihtiyaçlarında azalma olamayacağı gözetilerek iştirak nafakasının indirilmesine yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.’’ şeklinde karar verilmiştir.
Bütün bu durumlarda, nafakanın mahkeme tarafından yeniden değerlendirilmesi talep edilebilir. Nafakanın azaltılması ya da kaldırılması için mahkemeye başvuracak kişinin durumu ispatlaması büyük önem taşır. Dolayısıyla, çocuğa verilen nafakanın durumu ve hukuki süreci hakkında dikkatli bir şekilde hareket edilmesi gerektiğini unutmamalıyız.
Çocuğa Verilen Nafaka Nasıl İptal Edilir?
Nafaka, boşanma sürecinde veya ebeveynlerin ayrı yaşaması durumunda, çocukların temel ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla bir tarafın diğer tarafa ödemekle yükümlü olduğu maddi destektir. Ancak bazı durumlarda çocuğa verilen nafaka hangi durumlarda kesilir sorusu gündeme gelebilir. Nafakanın iptali, belirli koşullar altında mümkündür ve bu süreç dikkat edilmesi gereken adımlar içermektedir.
Öncelikle, nafakanın iptali için, nafaka borçlusunun mahkemeye başvuruda bulunması gerekmektedir. Çocuğa verilen nafakanın iptali, mevcut duruma göre farklı hukuki nedenlerle gerçekleştirilebilen bir süreçtir. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar ve aşamalar bulunmaktadır.Nafakanın kesilmesi için dava açılmak istendiğinde öncelikle mevcut durumun gerekçeleriyle birlikte somut bir şekilde ortaya konulması gerekir. Örneğin, çocuğun ekonomik durumunun değişmesi, çocuğun belirli bir yaşa ulaşarak kendi ihtiyaçlarını karşılayacak duruma gelmesi veya çocuğun ergin yaşa ulaşması gibi sebepler, nafakanın iptal edilmesi için geçerli nedenler arasında yer alır. Bu nedenle, mahkemeye sunulacak belgeler ve kanıtların titizlikle hazırlanması önem teşkil eder.
Çocuğa verilen iştirak nafakası velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılması için hükmedilen bir nafaka türüdür. Bu nedenle velayet değişikliğinin olması durumunda çocuğa verilen nafakanın kaldırılması gündeme gelir.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 01.07.2015 tarihli 2015/12726 esas 2015/14256 sayılı kararında
‘’Davacı, davasında velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak müşterek çocuklar yararına verilmiş bulunan iştirak nafakalarının kaldırılmasını da talep etmiştir. Velayetin değiştirilmesi asıl talep, iştirak nafakasının kaldırılması talebi de asıl talebin sonucuna bağlı feri bir taleptir. Davacının feri nitelikteki iştirak nafakasının kaldırılması talebi, ayrıca harç ödenmesini gerektirmemektedir. Hal böyle olunca, davacının velayetin değiştirilmesine karar verilen çocuk … yönünden iştirak nafakasının kaldırılması talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, harcı ödenerek açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle, bu talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiştir.’’ şeklinde karar verilmiştir.
Mahkeme, nafakanın iptaline yönelik istemleri değerlendirirken, çocuğun üstün menfaatini gözetmekte ve mevcut koşulları detaylı bir şekilde incelemektedir. Çocuğun alıştığı hayat standartını korumak öncelikli hedeftir. Ancak çocuğun eğitim hayatı devam etmiyorsa ve ergin yaşa ulaşmışsa nafakanın iptal ettirilmesi gündeme gelir.
Ayrıca, nafaka iptali talebinin gündeme gelmesi durumunda, diğer tarafın itiraz hakları da bulunmaktadır. İtiraz süreci, her iki tarafın da görüşlerinin değerlendirilmesi için önemli bir aşamadır. Mahkemede, tarafların sunduğu tüm deliller incelendikten sonra, nafakanın iptali, azaltıması veya devamı hakkında nihai bir karar verilecektir.
Tüm bu süreçler, hukuk sistemi içinde belirli bir prosedür izleyerek yürütülmektedir. Bu nedenle, nafaka iptali konusunda uzman bir boşanma avukatından destek almak, sürecin doğru ve sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlayabilir. Unutulmamalıdır ki nafakanın iptali sadece maddi bir durum değil; aynı zamanda çocuğun ihtiyaçlarının da göz önünde bulundurulması gereken bir meseledir.
Kız Çocuklarına Verilen Nafaka Ne Zaman Kesilir?
Kız çocuklarına verilen nafakanın kesilmesi konusu, boşanma sürecinden sonra sıkça tartışılan bir konudur. Bu bağlamda, nafakaların ne zaman sona ereceği konusunda bazı temel prensipleri bilmek önemlidir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, nafakanın kesilmesi için bazı hukuki gerekçelerin bulunması gerekmektedir.
Eğitim Durumu ve Nafaka
Çocukların eğitim durumu, nafakanın kesilmesinde önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Kız çocukları ortaokul, lise ya da üniversite gibi eğitim süreçlerinde iken nafakalarının kesilmesi beklenmez. Ancak eğitimlerini tamamladıktan sonra, özellikle de yükseköğrenimlerini tamamladıklarında, çocuğa verilen nafaka hangi durumlarda kesilir noktasında değerlendirmeye alınabilir. Yükseköğrenim sonrası iş bulma ve kendi ayakları üzerinde durabilme yetenekleri, nafakanın sona ermesi için bir kriter oluşturur.
İleri Yaş ve Nafaka
Kız çocukları 18 yaşına geldiklerinde nafakalarının tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu yaş sınırı, çocukların hukuki olarak yetişkin kabul edilmesi nedeniyle önem taşır. Ancak, üniversite eğitimine devam eden çocuklar için bu durum farklılık gösterebilir. Boşanma sırasında verilen nafakanın devam edebilmesi için, çocuğun eğitimine devam ettiğini ve maddi bağımsızlığını kazanmadığını kanıtlamak önemlidir.
Evlilik Durumu
Başka bir durum ise, nafaka ödenen kişinin evlenmesidir. Nafaka, çocuğun evlenmesi durumunda kesilir. Bu, hukuki olarak, çocuk evlenmekle ergin hale gelir. Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Kız çocuklarının evlenmesi, özellikle nafaka yükümlülüğünü sona erdiren önemli bir faktördür. Bu nedenle, boşanma sonrası nafaka yükümlülüklerini düşünen ebeveynlerin, çocuklarının gelecekteki yaşamlarını ve olası evlilik durumlarını göz önünde bulundurarak planlarını yapması gerekmektedir.
Sonuç
Kız çocuklarına verilen nafakanın kesilmesi, eğitim durumu, yaş ve evlilik durumu gibi faktörlere bağlı olarak değişir. Hukuki süreçlerin titizlikle takip edilmesi, her iki taraf için de önemlidir. Bu bağlamda, nafakanın hangi şartlar altında sona ereceği hakkında detaylı bilgi almak için bir hukuk danışmanı ile iletişime geçmek faydalı olacaktır.
İştirak Nafakası Yardım Nafakasına Dönüşür Mü?
Çocuğa ödenen iştirak nafakasının çocuğun reşit olup eğitimine devam etmesi durumunda kendiliğinden yardım nafakası şeklinde devam edip etmeyeceği merak edilen konulardan biridir. TMK’nun 328.maddesinde: “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü yer almaktadır. Kural olarak, ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, anılan maddenin birinci fıkrasının açık hükmü uyarınca küçük ergin olmakla lehine bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Çocuk reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunması gerekmektedir.
Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 14.03.2016 tarihli 2016/2465 esas 2016/3813 sayılı kararında
‘’Davacı vekili, müşterek çocuk … lehine iştirak nafakası bağlandığını, müşterek çocuğun 05.02.2013 tarihinde reşit olduğunu ileri sürerek, iştirak nafakasının kaldırılmasını ve hakkında yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; müvekkilinin…inin eğitim hayatı devam ettiği için, reşit olması sebebiyle nafaka davası açmasına gerek olmadığını belirterek davanın reddini, müvekkili lehine hükmedilen iştirak nafakasının usul ekonomisi bakımından yardım nafakası olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının 06/02/2013 tarihi itibariyle reşit olduğu, ancak halen öğrenci olduğu, herhangi bir gelirinin bulunmadığı, eğitimi devam eden müşterek çocuğa, reşit olsa dahi TMK’nun 328/2 maddesi uyarınca eğitimi sona erinceye kadar ana ve babanın durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde bakmakla yükümlü oldukları, davalı yararına hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılıp, davalı tarafından yeniden dava açmasına gerek olmadığı belirtilerek, davalı için ödenmekte olan aylık 400 TL iştirak nafakasının kaldırılması isteminin reddi ile iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK’nun 328.maddesinde: “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü yer almaktadır.Yukarıda açıklanan TMK.nun 328/1.maddesi uyarınca; kural olarak, ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, anılan maddenin birinci fıkrasının açık hükmü uyarınca küçük ergin olmakla lehine bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer.Buna bağlı olarak; çocuğun ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu talebi yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.
Diğer taraftan küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Yardım nafakası talebine ilişkin olarak davalı tarafça usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmamasına rağmen 400 TL iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca davacı taraf hakkında başlatılan … İcra Müdürlüğünün 2015/440 Esas sayılı dosyası yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.Mahkemece yapılacak iş, müşterek çocuk …13 tarihinde reşit olması ile birlikte davacı babanın iştirak nafakası ödeme yükümlülüğü kalktığından, bu tarihten sonrası için icra takibine konu edilen iştirak nafakası varsa miktarı araştırılarak bu miktar yönünden menfi tespit talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.’’ şeklinde karar vermiştir.
1 Çocuğun Nafakası Ne Kadar?
Nafaka, boşanma sonrası çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla bir ebeveyn tarafından diğerine ödenen bir maddi destektir. Çocuğa Verilen Nafaka Hangi Durumlarda Kesilir sorusu kadar, hangi koşullar altında belirlendiği de oldukça önemlidir. Çocuğun nafaka miktarı, birçok faktöre bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bunlar arasında tarafların ekonomik durumları, varsa ortak çocuk sayısı, her iki eşin de giderleri, evin ihtiyaçları, tarafların barınma durumları, giderleri, tarafların ve çocukların sağlık durumu, çocuğun/çocukların yaşları, eğitim durumu, ihtiyaçları, tarafların ve çocukların sosyal hayatları önemli rol oynamaktadır.
1 Çocuğun Nafakası Ne kadar sorusu birçok faktöre göre değişkenlik göstermekle birlikte bunların ispatlanması da büyük öneme sahiptir. Örneğin hakim tarafından müşterek çocuk için iştirak nafakası belirlenirken ortalama benzer yaştaki bir çocuğun ihtiyaçlarına göre belirleme yapılır. Ancak müşterek çocuk özel okulda okuyorsa ya da herhangi bir sağlık problemi nedeniyle ilaç veya tedavi için özel ihtiyaçları bulunuyorsa bunların mahkemeye sunulması durumunda hakim mevcut durumun şartlarını gözeterek nafaka miktarını belirler. Küçük yaş gruplarındaki çocukların bakım ihtiyaçları daha fazla olacaktır; dolayısıyla, bu durum nafaka miktarının artmasına neden olur. Örneğin, bebekler için gıda, sağlık, ve özel bakım masrafları oldukça yüksektir. Ancak çocuk büyüdükçe, eğitim harcamaları ve sosyal ihtiyaçları da devreye girmektedir. Bu nedenle, nafakanın belirlenmesinde çocuğun gelişimsel ihtiyaçları göz önünde bulundurulur.
Diğer bir etken ise ebeveynlerin maddi durumudur. Mahkeme, her iki ebeveynin gelir durumunu ve yaşam standartlarını dikkate alarak, nafaka miktarını belirler. İş durumları, gelir düzeyi ve mevcut borçları gibi faktörler, nafaka hesaplamasında etkili olmaktadır. Ebeveynlerden biri, diğerine göre daha yüksek gelir elde ediyorsa, nafaka miktarı bu duruma uygun olarak artırılabilir veya azaltılabilir.
Sonuç olarak, çocuğun nafakası ne kadar sorusunu yanıtlamak oldukça karmaşık bir süreçtir. Bu süreç, çeşitli faktörlerin dikkate alınmasını gerektirir ve her durum kendine özgüdür. Her zaman hem tarafların mevcut koşulları hem de çocuğun üstün menfaatini gözetmek önem taşır.
Kadın Evlenince Çocuğun Nafakası Kesilir Mi?
Boşanma sonrası hayat düzeninin yeniden şekillenmesi, nafaka hakkını doğrudan etkileyebilir. Bu konudaki en sık sorulan sorulardan biri, çocuğa verilen nafaka hangi durumlarda kesilir meselesidir. Kadınların yeniden evlenmesi durumunda çocuğun nafakasının kesilip kesilmeyeceği de bu bağlamda merak edilen konular arasındadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, çocuğun nafakasının kesilip kesilmeyeceği sadece kadının evlilik durumu ile sınırlı değildir. En önemli noktalardan biri, çocuğun bakımını üstlenen annenin yeniden evlenmesinin, çocuğun nafakasını doğrudan etkileyip etkilemeyeceğidir. Genel olarak, kadın evlendiğinde çocuğunun nafaka hakkı, sadece bu yeni evlilik sebebiyle sona ermez. Çocuğa verilen nafaka ilerleyen yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumunda değişiklik olması durumunda nafakanın kesilmesi veya miktarının azaltılması mümkündür. Ancak kadının tekrar evlenmesinin çocuğun nafakası üzerine etkisi bulunmamaktadır. Yani kadın tekrar evlendiğinde çocuğun nafakası kesilmez. Kadının tekrar evlenme durumu ancak kadına ödenen yoksulluk nafakasına etki eder. Nafaka, çocuğun ihtiyaçları ve ebeveynlerinin mali durumları dikkate alınarak değerlendirilen bir durumdur.
Kadının evliliği, nafakanın kesilmesi için tek başına yeterli bir neden değildir. Eğer yeni eş, çocuğa bakma ve ona destek olma konusunda herhangi bir yükümlülük üstlenmiyorsa, çocuğun nafakası devam edebilir. Öte yandan, tıpkı boşanma durumunda olduğu gibi, nafakanın kesilmesi için mahkemeye başvurmak gereklidir. Mahkeme, çocuğun menfaatlerini gözeterek karar verir ve bu kararın alınabilmesi için çocuğun mevcut ihtiyaçları ve sosyal durumu önemli bir etken olur.
Kadının yeniden evlenmesi durumunda çocuğun nafakasının kesileceğinden söz edilmese de durumun şartlarına göre nafakanın azaltılma ihtimali bulunmaktadır. Eğer kadının yeni eşi, çocuğa ciddi bir maddi destek sağlıyorsa veya çocuğun ihtiyaçlarının tam karşılandığı düşünülüyorsa, o zaman nafakanın kesilmesi yönünde bir talep söz konusu olabilir.Nafaka yükümlüsü kişi kadının yeniden evlenmesi durumunda kadının sosyal ve ekonomik durumunun değiştiğini ya da çocuğun bazı ihtiyaçlarının kadının yeni evlendiği kişi tarafından karşılandığını ispatlayabilirse nafakanın azaltılması talebiyle dava açabilir. Çocuğun nafakası kadın için sebepsiz zenginleşme koşullarını oluşturamaz.
Dolayısıyla, kadın evlendiğinde çocuğun nafakasının kesilmesi mutlak bir kural değildir. Her durum, kendi şartlarına göre değerlendirilmekte ve çocuğun hakları ön planda tutulmaktadır. Böylece, çocuğun refahı ve geleceği garanti altına alınmaya çalışılmaktadır. Çocuğa verilen nafaka hangi durumlarda kesilir sorusunun yanıtı, daha çok mevcut koşullara ve mahkeme kararlarına bağlıdır.
İştirak Nafakası Davası
Çocuğun nafaka hakkı olan iştirak nafakası Türk Medeni Kanunun 182.maddesinde ‘’Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hâkim, istem hâlinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir’’ şeklinde düzenlenmiştir.
İştirak nafakası, boşanma davasında talep edilebileceği gibi eğer boşanma davası sırasında iştirak nafakasına hükmedilmemişse, velayet sahibi taraf çocuğun erginliğine kadar iştirak nafakası talep edebilir.
İştirak Nafakasının Belirlenmesi
İştirak nafakasının belirlenirken, mahkeme birçok faktörü göz önünde bulundurur. Öncelikle, çocuğun ihtiyaçları dikkate alınır. Çocuk için gerekli olan eğitim, sağlık harcamaları ve günlük yaşam masrafları gibi unsurlar hesaplamalara dâhil edilir. Ayrıca, tarafların mali durumu ve gelir düzeyi de önemli bir faktördür. Bu noktada, her iki ebeveynin kazançları ve yaşam standartları, nafakanın tutarının belirlenmesinde kritik bir rol oynar.
İştirak Nafakası Davası Nasıl Açılır?
İştirak nafakası davası açmak için, öncelikle mahkemeye başvuruda bulunmak gerekir. Bu süreçte, nafakayı talep eden tarafın, talebini destekleyen belgeleri hazırlaması önemlidir. Gelir durumu, çocukların eğitim masrafları ve diğer gerekli harcamalar gibi bilgilerin sunulması, mahkemenin nafaka miktarını belirlemesi açısından oldukça faydalıdır. Mahkeme, başvuru incelemesini yaptıktan sonra gerekli görülen durumlarda, duruşma düzenleyerek her iki tarafın görüşlerini alma yoluna gidebilir.
İştirak Nafakasının Değiştirilmesi
İştirak nafakası, zamanla değişebilen bir durumdur. İlgili taraflar, çocukların yaşına, eğitim durumuna veya ebeveynlerin mali şartlarındaki değişimlere bağlı olarak, nafaka miktarının artırılmasını veya azaltılmasını talep edebilir. Mahkeme, yeni koşulları değerlendirerek, gerekli gördüğü takdirde nafakada değişiklik yapabilir.
Bu bağlamda, çocuğa verilen nafaka hangi durumlarda kesilir sorusunun yanıtı, belirli şartlara göre değişkenlik gösterir. İştirak nafakası, çocukların ihtiyaçlarına ve ebeveynlerin mali durumlarına göre sürekli değişkenlik gösterebilen bir süreçtir.
Boşanma Davasında Nafaka Nasıl Belirlenir?
Boşanma süreci, taraflar arasında bir çok talebin öne sürüldüğü bir süreçtir. Bu taleplerden biri de nafakadır. Nafaka, boşanma sonrası çocukların ve eşlerin yaşam standartlarının korunabilmesi için önemlidir. Peki, boşanma davasında nafaka nasıl belirlenir?
Öncelikle, nafakanın belirlenmesinde bazı temel unsurlar dikkate alınır. Bunlardan ilki, tarafların mali durumudur. Nafaka miktarı, nafaka talep eden tarafın ve nafaka ödeyen tarafın ekonomik durumuna göre değişiklik gösterir. Bu aşamada, her iki tarafın gelirleri, giderleri, varsa gayrimenkul ve diğer mal varlıkları dikkate alınmalıdır. Çocukların ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak, nafaka miktarı belirlenmelidir.
Bir diğer önemli unsur ise, çocukların gereksinimlerinin değerlendirilmesidir. Her çocuğun yaş, sağlık durumu ve eğitim durumu gibi farklı ihtiyaçları olabilir. Örneğin, okul çağındaki bir çocuğun eğitim masrafları, küçük yaştaki bir çocuğun bakımı için gerekli harcamalardan daha fazla olabilir. Bu nedenle nafaka belirlenirken, çocukların ihtiyaçları detaylı bir şekilde analiz edilmelidir.
Mahkeme, nafaka belirlerken, ayrıca tarafların yaşam standartlarını da göz önünde bulundurur. Boşanma öncesindeki hayat standartları, nafaka kararlarının verilmesinde oldukça etkili olmaktadır. Dolayısıyla, tarafların birlikte yaşamış oldukları ekonomik düzey, mahkeme tarafından dikkate alınır.
Son olarak, nafaka talebi üzerine yapılacak olan duruşmalarda her iki tarafın da hukuki hakları korunmalıdır. Taraflar, mahkemeye sunacakları delillerle nafaka miktarı üzerinde etkili olabilirler. Bu süreçte, bir avukattan yardım almak, hak kaybı yaşamamamız açısından son derece önemlidir.
Boşanma davasında nafaka belirlerken tüm bu faktörleri bir arada değerlendirmek, çocuğa verilen nafaka hangi durumlarda kesilir sorusunun çözümünde de etkili olacaktır. Süreç, her birey ve durum için farklılık göstereceğinden, her adımı dikkatlice ele almalı ve gerektiğinde profesyonel yardım alınmalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular
Çocuğa verilen nafaka hangi durumlarda kesilir?
Çocuğa verilen nafakanın kesilmesi, birçok farklı duruma bağlı olarak gerçekleşebilir. Çocuğun nafakasının kesilmesi durumu çocuğun ergin olması durumunda meydana gelebilmektedir. Ancak burada çocuğun eğitim hayatına devam edip etmemesi önemli bir unsurdur. Çocuğa verilen nafaka ilerleyen yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumunda değişiklik olması durumunda nafakanın kesilmesi veya miktarının azaltılması mümkündür.
Nafakanın kesilmesi için nasıl bir işlem yapılmalıdır?
Nafakanın kesilmesi için hukuki bir süreç izlenmesi gerekmektedir. Nafaka ödemeleri yargı kararı ile belirlendiğinden, tarafların mahkemeye başvurarak durumu bildirmeleri gerekir. Mahkeme, nafaka şartlarını göz önünde bulundurarak yeni bir karar verebilir. Bu süreçte, nafaka miktarını, ödemeleri ve kesilme sebeplerini gösteren yeterli belgelerle mahkemeye başvurmak önemlidir.
Nafaka artırma talebi nasıl yapılır?
Nafakanın artırılması için yine mahkemeye başvurulması gerekmektedir. Ebeveynlerden biri, nafaka miktarının yetersiz olduğunu düşünüyorsa, bununla ilgili güçlü bir gerekçeye sahip olmalıdır. Bu gerekçeler; yaşam koşulları, çocuğun ihtiyaçları, yüksek yaşam maliyetleri gibi unsurları içerebilir. Mahkemeye başvuruda bulunurken, nafakanın artırılması için gerekli belgeler ve deliller sunulmalıdır.