Taraflar arasında boşanma süreci gündeme geldiğinde bir çok problem de beraberinde gelmektedir. Özellikle boşanma öncesinde tarafların birlikte oturduğu evde Boşanma Sürecinde evde kim kalır sorusu gündeme gelmektedir. Yazımızda boşanma sürecinde evde hangi tarafın kalacağı, boşanma davası açılmasına rağmen evden ayrılmaya eş için hangi önlemlerin alınabileceğini, boşanma sürecinde evin kirasının ve faturalarının kim tarafından ödeneceği konularında ayrıntılı bilgi vereceğiz. Ayrıca boşanma sürecinde kalınan evin kira olması durumunda ve kalan kişinin kira sözleşmesinin tarafı olmaması durumunda izlenecek yolu, dikkat edilecek noktalarla ilgili de aydınlatıcı bilgiler vererek boşanma sürecinde haklarınız hakkında bilgi sahibi olmanızı hedefliyoruz.
Boşanma sürecinde evde kim kalır?
Boşanma sürecinin devamında tarafların boşanma öncesindeki düzenlerine devam etme isteği evde kimin yaşayacağı noktasında sorun yaşanmasına neden olmaktadır. Boşanma sürecinde evde kimin kalacağı tarafların ortak kararıyla belirlenebilir. Ancak genellikle boşanma sürecinde taraflar arasındaki anlaşmazlıklar bu konuda ortak karar verme durumunu zorlaştırmaktadır.
Boşanma sürecinde taraflar arasında evde kimin kalacağına ilişkin uyuşmazlık bulunması durumunda mahkeme çeşitli faktörleri göz önünde bulundurarak karar verecektir. Boşanma sürecinde evde kimin kalacağına ilişkin Türk Medeni Kanunun 169.maddesinde ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair kanun kapsamında düzenlemeler bulunmaktadır.
Türk Medeni Kanununun 169.maddesinde ” Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.” şeklinde düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre davanın devamı süresince eşlerin barınmasına ilişkin geçici önlemlerin hakim tarafından alınabileceği belirtilmiştir. Bu nedenle boşanma sürecinde evden kalmak isteyen taraf mahkemeden ilgili kanun kapsamında barınma bakımından geçici önlemlerin alınmasını talep ederek boşanma davası sürecinde ev ve eşyaların kendisine özgülenmesini talep edebilir. Hakim boşanma sürecinde evin tahsisi hakkında karar verirken boşanmaya neden olayları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, müşterek çocuğun yararını gözeterek karar verecektir. Burada genellikle müşterek çocuğun bakım ve ihtiyaçlarının hangi tarafça karşılandığı gözetilir.
Boşanma sürecinde evde kimin kalacağına ilişkin diğer bir düzenleme ise 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair kanun kapsamındadır. İlgili kanun kapsamında şiddet uygulayan veya uygulama tehlikesi bulunan kişi hakkında, durumun niteliği dikkate alınarak önleyici tedbir kararları düzenlenmiştir. Hakim tarafından verilebilecek önleyici tedbir kararlarından biri de ” Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi” dir. Buna göre şiddete maruz kalan ya da uğrama tehlikesi bulunan eş mahkemeden bu önleyici tedbir kararını talep ederek boşanma sürecinde evde kalabilecektir.
Sonuç olarak Boşanma sürecinde evde kim kalır? sorusunu yanıtı olarak boşanma sürecinde evde kalmak isteyen taraf davanın devamı süresince TMK 169.madde kapsamında mahkemeden barınma konusunda önlemlerin alınmasını talep ederek ev ve eşyaların kendisine özgülenmesini talep edebileceği gibi şiddete maruz kalması veya uğrama ihtimalinin bulunması halinde önleyici tedbir karar alınmasını talep ederek karşı tarafın konuttan uzaklaştırılmasına ve konutun kendisine tahsisini talep edebilecektir. Burada tahsisi talep edilen konutun tapusunun hangi tarafa ait olduğunun önemi bulunmamaktadır.
Boşanma davası açtım eşim evden gitmiyor ne yapabilirim ?
Boşanma sürecinde taraflar arasında yaşanan olaylar evde kimin kalacağı ile ilgili anlaşmazlıklar yaşanmasına neden olabilmektedir. Boşanma davası sürecinde taraflar arasında ortaya çıkan uyuşmazlık nedeniyle tarafların aynı evde yaşamaları mümkün değildir. Ancak boşanma davası açan taraf bazen karşı tarafın direnciyle karşılaşmakta ve evden ayrılmak noktasında problem çıkarabilmektedir. Peki boşanma davası açılmasına rağmen eşin evden ayrılmaması durumunda nasıl bir yol izlenebilir?
Öncelikle boşanma sürecinde tarafların aynı evde kalmaları mümkün değildir. Bu durum boşanma sürecinde karşılıklı olarak yapılacak suçlamalar nedeniyle sorunların en üst seviyeye çıkacak olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca boşanma sürecinde tarafların bir arada kalmaları durumunda karşı taraf boşanmak istemiyorsa kötü niyetli olarak boşanma davası açan tarafın boşanma gerekçesi olarak sunduğu olayları affettiğini öne sürüp birlikte yaşamaya devam ettiklerini iddia ederek davayı reddettirmeye çalışabilmektedir.
Boşanma davası açan taraf eşinin evden ayrılma noktasında problem çıkaracağını düşünüyorsa dava açarken gerekçelerini belirterek Türk Medeni Kanunun 169.maddesinde mahkemeden müşterek konut ve eşyalarının kendisine özgülenmesini talep edebileceği gibi eşinin şiddet eğiliminin bulunması durumunda uzaklaştırma kararı verilmesini talep ederek eşinin konuta yaklaşmamasını ve konutun kendisine tahsisini talep edebilmektedir. Dava dilekçesinde talep edilmese bile koşulların bulunması halinde dava sürecinde de talepte bulunulabilir.
Boşanma sürecinde faturaları kim öder?
Boşanma süreci taraflar için duygusal açıdan zor bir dönem olduğu gibi ekonomik açıdan da pek çok zorlukla karşılaşılan bir süreçtir. Bu noktada evlilik birliğinde alışılan ekonomik düzenin boşanma sürecine girildiğinde bozulması nedeniyle mali bir çok sorun gündeme gelmektedir. Bu noktada Boşanma sürecinde evde kim kalır sorusunun yanında bu süreçte evin giderlerinin kim tarafından karşılanacağı merak edilen konuların başında gelmektedir.
Evlilik birliğinde taraflar arasında ekonomik sorumluluklar bakımından bir düzen kurulmuş olsa da boşanma sürecinde yaşanan gerilim nedeniyle çoğu zaman bu sorumluluklar yerine getirilmemektedir. Boşanma sürecinde evde kalan taraf ekonomik bir çok külfete katlanmak zorunda kalmaktadır.
Boşanma sürecine giren taraf eski düzeninde devam edemeyeceği konusunda bilinçli olmalı ve gerekli önlemleri almalıdır. Boşanma sürecinde faturalar konutta kim kalıyorsa onun tarafından karşılanacaktır. Giderleri karşılayan kişi mahkemeden dava sürecinde tedbir nafakası talep edebilecekse de mahkeme tarafından bu kararın verilmesi için belirli araştırmaların yapılması gerekmekte bu nedenle süreç zaman alabilmektedir. Çekişmeli boşanma davasında nafaka ne zaman başlayacağı konusunda ayrıntılı bilgiye bu linkten ulaşabilirsiniz. Bu nedenle boşanma sürecinde evde kalan kişi tedbir nafakasına hükmedildiğinde giderlerin ödenmesi noktasında destek alabilecek olsa da bu karar verilene kadar bu mali yükümlülüğe tek başına katlanmak durumundadır.
Boşanma sürecinde ev kirasını kim öder?
Boşanma sürecinde evde kim kalır ? sorusuna yanıt verirken konutun kira veya taraflardan birine ait olması durumunun ayrı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Müşterek konutun taraflardan birine ait olması durumu boşanma sürecinde evde kimin kalacağına bir etkisi bulunmamaktadır. Yani boşanma sürecinde evde kalmayı talep eden taraf müşterek konutun tapusu karşı tarafta olsa da talepte bulunabilir. Müşterek konutun kira olması durumunda ise kiranın kim tarafından ödeneceği ve kira sözleşmesinin evde kalmayan taraf adına düzenlenmiş olmasının hukuki sonuçlar hakkında yanlış bilinen pek çok bilgi bulunmaktadır.
Boşanma sürecinde evde kalan taraf kira sözleşmesi karşı tarafla yapılmış olsa da kirayı ödemekle yükümlüdür. Boşanma sürecinde evde kalan taraf kira sözleşmesinin eşinin adına yapılmış olmasına güvenerek kirayı ödememesi durumunda evde kalmayan eşi kira ödemekten kaçınırsa ev sahibinin kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle evin tahliyesini isteme hakkı doğabilir. Bu nedenle boşanma sürecinde evde kalan eş mutlaka ev sahibine yapacağı yazılı bildirimle kira sözleşmesine taraf olmalıdır. Bu sayede boşanma sürecinde evde kalan eş kira sözleşmesinin tarafı olarak eşinin kötü niyetle yapabileceği eylemlerin önüne geçerek eşiyle kira sözleşmesinde müteselsilen sorumlu olacaktır.
Eşin kira sözleşmesine taraf olması
Boşanma sürecinde evde kim kalır? sorusuna yanıt verilirken evde kalan kişinin kira sözleşmesine taraf olmaması durumunda sürecin nasıl işleyeceği, kira sözleşmesine taraf eşin kira sözleşmesini feshetmesi veya kira bedellerini ödememesi nedeniyle tahliye durumunun gündeme gelme ihtimali nedeniyle merak edilen konulardan biridir.
Kira sözleşmesine taraf olmayan ancak boşanma sürecinde evde kalan taraf ev sahibine yapacağı yazılı bildirimle kiralanan konutun aile konutu niteliğinde bulunduğunu ve kira sözleşmenin tarafı haline gelme talebini ilettiğinde boşanma sürecindeki eşinin kendisini zor durumda bırakmak amacıyla yapabileceği eylemlerin önüne geçmiş olacaktır. Boşanma sürecinde evde kalan eş kira sözleşmesine taraf olmasıyla birlikte kira sözleşmesine taraf olan eşiyle müteselsilen sorumlu olur. Bu durumda ev sahibi kira sözleşmesinin feshi veya fesih ihtarına yönelik bir ödeme süresini her iki eşe ayrı ayrı olarak bildirmek durumundadır. Eşin kira sözleşmesine taraf olması Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiştir. İlgili düzenlemelere göre:
Türk Medeni Kanunu madde 194- ”Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.
- Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir.
- Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir.
- Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.
Türk Borçlar Kanunu Madde 349 – ”Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez.
- Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hâkimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilir.
- Kiracı olmayan eşin, kiraya verene bildirimde bulunarak kira sözleşmesinin tarafı sıfatını kazanması hâlinde kiraya veren, fesih bildirimi ile fesih ihtarına bağlı bir ödeme süresini kiracıya ve eşine ayrı ayrı bildirmek zorundadır.
Eşin kira sözleşmesine taraf olması ihtarname örneği
SAMSUN NOTERLİĞİNE
İHTAR EDEN : Adı Soyadı Tc kimlik numarası
Adres
İHTAR EDİLEN : Kiralayan Ev sahibinin Adı Soyadı TC kimlik numarası
Adres
KONU : Türk Medeni Kanunun 194.madde ve Türk Borçlar Kanununun 349.maddesi gereğince kira sözleşmesinin tarafı haline gelme talebimiz
AÇIKLAMALAR : Sayın muhatap tarihli kira sözleşmesine konu taşınmaz aile konutu niteliğinde bulunup eşim kira sözleşmesine taraf olsa da Türk Medeni Kanununun 194.maddesinde yer alan ” Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur” düzenleme gereğince kira sözleşmesine taraf olma talebimizi tarafınıza iş bu ihtarname ile yazılı olarak bildiriyoruz.
Türk Borçlar Kanunun 349.maddesi gereğince ” Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez. Kiracı olmayan eşin, kiraya verene bildirimde bulunarak kira sözleşmesinin tarafı sıfatını kazanması hâlinde kiraya veren, fesih bildirimi ile fesih ihtarına bağlı bir ödeme süresini kiracıya ve eşine ayrı ayrı bildirmek zorundadır.” ilgili hüküm gereğince kira sözleşmesine ilişkin yazılı bildirimlerin tarafımıza yapılmasını talep ediyoruz.
İşbu ihtarnamenin tebliğinden itibaren kiracı olarak bulunduğum taşınmaza ilişkin kira sözleşmesinin tarafı olduğumuzu bildiririz.
SAYIN NOTER,
Üç nüshadan ibaret iş bu ihtarnamenin bir suretinin karşı tarafa tebliğini, tebliğ şerhi taşıyan bir suretinin tarafıma verilmesini, diğer suretinin dairenizde saklanmasını saygılarımla talep ederim.