Anlaşmalı Boşanma Protokolü

Anlaşmalı Boşanma Protokolü - samsun avukat cansu bayramoğlu

Boşanma süreci, özellikle anlaşmalı olarak gerçekleştiğinde, taraflar için daha az stresli ve daha hızlı bir çözüm sunabilir. Bu bağlamda, Anlaşmalı Boşanma Protokolü anlaşmalı boşanma davasının temelini oluşturmaktadır. Usulüne uygun şekilde hazırlanmış anlaşmalı boşanma protokolü tarafların hak kaybını uğramasını engellerken tarafların boşanma gerçekleştikten sonra başka davalarla karşılaşmasının da önüne geçmektedir. Peki, anlaşmalı boşanma davasını nasıl açabiliriz? Protokolün içeriği ve hukuki geçerliliği hakkında bilmemiz gerekenleri ele alarak, örnekler üzerinden açıklamaları yapacağız. Ayrıca, bu protokoldeki ne şekilde değişiklik yapılabileceği, protokolün bağlayıcılığı gibi birçok sorunun yanıtını arayacağız. 

Anlaşmalı Boșanma Protokolü

Anlaşmalı boşanma davası TMK 166.maddesinde düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre ” Evlilik en az 1 yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatleri göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmedilir. Bu halde tarafların ikrarları hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz” şeklinde düzenlenmiştir. 

Anlaşmalı boşanma protokolü, her iki tarafın boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkında özgür iradeleriyle ortak karar vererek evlilik birliğini sona erdirmek amacıyla hazırladıkları sözleşmeyi ifade eder.Anlaşmalı boşanma protokolü, evli çiftlerin boşanma sürecini hızlı ve sorunsuz bir şekilde tamamlamalarına olanak tanıyan bir belgedir. Bu protokol, iki tarafın serbest iradeleriyle ortak kararlar alarak birlikte hazırladığı bir anlaşmadır. 

Boşanmanın mali sonuçları maddi ve manevi tazminat, nafaka  ve mal rejiminin tasfiyesidir. Maddi ve manevi tazminatlar hususunda taraflar anlaşmadıkça hakim protokolü onaylamaz, taraflar anlaşamıyorsa davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam eder. Tarafların çocukları bulunuyorsa çocuğun velayeti hususunda da anlaşmaları gerekmektedir. Anlaşmalı boşanmada çocuğun velayetinin ortak olmasına karar verebilecekleri gibi bir tarafın velayetinde kalmasına da karar verebilirler. Yoksulluk nafakası ve çocuk varsa iştirak nafakası konularında da tarafların anlaşması gerekmektedir. Hakim anlaşmalı boşanmada  nafaka miktarının belirlenmesi hususunda çekişmeli boşanma davasındaki gibi nafaka miktarını belirlememektedir. Çocuk için olan iştirak nafakasının anlaşma boşanma yapılırken talep edilmemesi daha sonra istenilmesine engel değildir.

Tarafların mal paylaşımı konusunda anlaşmalı boşanma protokolünde anlaşmaları zorunlu değildir. Ancak anlaşmalı boşanmadan sonra tekrar mal paylaşımı ile ilgili farklı bir davayla karşılaşmamak için, mal paylaşımı hususunda anlaşma yapmak tarafların menfaatinedir. Ziynet eşyaları (düğün altınları), ev eşyası veya çeyiz eşyası hususunda anlaşmalı boşanma protokolünde tarafların anlaşmaları, buna ilişkin protokolde maddenin bulunması zorunlu değildir. Ancak tarafların bu konularda da anlaşmaları boşanma gerçekleştikten sonra bu hususlara ilişkin yeni davalarla karşılaşılmasının önüne geçer. Boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumuna ilişkin taraflarca kabul edilecek düzenlemelerde tam bir anlaşma sağlanmalıdır. Anlaşmalı boşanma davasında eşler arasında gerçekleşecek olan düzenlemeler koşula bağlanamaz.

Sonuç olarak, anlaşmalı boşanma protokolü çiftlere hem zaman hem de maliyet açısından önemli avantajlar sunar. Bu sebeple, evli çiftlerin bu seçeneği değerlendirmeleri ve ayrılma süreçlerini daha az stresli bir hale getirmek için anlaşmalı boşanma seçeneğini dikkate almaları son derece önemlidir.

Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır

Anlaşmalı boşanma süreci, taraflar arasındaki doğru iletişim ve iş birliği ile kolaylıkla gerçekleştirilebilen bir süreçtir. Öyle ki, bu tür davalar genellikle daha az zaman alırken, aynı zamanda mahkeme masraflarını da azaltmaktadır. Peki, Anlaşmalı Boşanma Protokolü ile bu davası nasıl açabiliriz? 

Öncelikle, anlaşmalı boşanma davası açmak için, tarafların ortak bir karar almış olmaları gerekmektedir. Bu durumda, her iki tarafın da boşanma isteğini açıkça belirtmesi ve temel konularda uzlaşmaya varması önemlidir. Anlaşmalı boşanma davasında süreç tarafların boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hususunda anlaşmalarıyla başlar. Taraflar maddi ve manevi tazminat, nafaka, velayet ve kişisel ilişki hususunda tamamen anlaşmaları gerekir. Taraflar daha sonra başka davalarla karşılaşmamak için düğün altınları, ev eşyaları ve mal paylaşımına ilişkin olarak da anlaşmaları ve buna ilişkin hazırlanacak protokolde maddeye yer vermeleri önemlidir. Taraflar yukarıda belirttiğimiz hususlarda anlaştıktan sonra bunları anlaşmalı boşanma protokolü ile yazıya dökmelidir. 

Daha sonra dava dilekçesi ve hazırlanan boşanma protokolü ile dava açılır. Anlaşmalı boşanma davasında dava dilekçesinde tarafların kişisel bilgilerini, boşanma sebebini, müşterek çocukların velayetini, mal paylaşımını ve nafaka gibi konuları HMK’da belirtilen hususlar dikkate alınarak hazırlanır. Dilekçe ve protokol hazırlandıktan sonra, evlilik birliğinin bulunduğu yer aile mahkemesine başvurarak gerekli harç ve masrafları ödeyip davayı açabilirsiniz.

Dava açıldıktan sonra mahkeme tarafından duruşma günü tayin edilir. Duruşma tarihinde tarafların bizzat duruşmadan hazır bulunmaları gerekir. Taraflar duruşmaya gelirken mutlaka kimliklerini yanında bulundurmaları gerekir. Anlaşmalı boşanma duruşmasında hakim taraflara sulh olma durumlarının bulunup bulunmadığını sorar, taraflar sulh imkanlarının olmadığını beyan ettiğinde sunulan anlaşmalı boşanma protokolündeki maddeleri onaylayıp onaylamadıklarını sorar. Taraflar anlaşmalı boşanma protokolünü onayladıklarını belirttiklerinde karara geçer ve tarafların anlaşmalı şekilde boşanmalarına karar verir. Duruşma bittikten sonra hakim bir ay içerisinde gerekçeli karar yazar.

Sonuç olarak, anlaşmalı boşanma davası açmak için usulüne uygun hazırlanmış anlaşmalı boşanma protokolü ve dava dilekçesi ile titizlikle takip edilmesi gereken bir süreçtir. Her adımda dikkatli olunması, sürecin daha hızlı ve sorunsuz ilerlemesini sağlayacaktır.

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Örneği

Anlaşmalı boşanma, boşanma sürecini daha az karmaşık hale getirmek amacıyla tarafların ortak bir irade beyanıyla belirli şartlar dâhilinde gerçekleştirdikleri bir süreçtir. Bu süreçte, tarafların üzerinde mutabık kaldıkları unsurların yer aldığı bir protokol hazırlanması oldukça önemlidir. Şimdi, genel bir anlaşmalı boşanma protokolü örneği üzerinden geçelim.

Protokol Yapısının Temel Unsurları

Protokolümüz, öncelikle başlıkla başlamalı ve tarafların kimlik bilgileri net bir biçimde belirtilmelidir. Örneğin:

Boşanma Protokolü

Tarafların Bilgileri:

  • Adı-soyadı, TC kimlik no, adres
  • Adı-soyadı, TC kimlik no, adres

Boşanma hususu:

  • Taraflar, TMK 166/III maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmayı kabul etmişlerdir. Evlilik birliğinin sona erdirilmesi konusunda her iki taraf da mutabıktır.

Mal Varlığı Paylaşımı:

  • Taraflar, evlilik süresince edinilen taşınmaz ve taşınır mallarını (belirlenen paylaşım oranlarıyla, örneğin; “50% – 50%” şeklinde) paylaşılması hususunda anlaşmaya varmışlardır.
  • ………… adresli … ada ……. parsel de bulunan davalı üzerine kayıtlı arsa tarafların anlaştıkları gibi satılacak; satıştan elde edilen gelirin yarısı (%50) davalı tarafından davacıya verilecektir. Taraflar bu durumu karşılıklı olarak kabul ve taahhüt etmektedirler.
  • …………….. adresindeki davalı üzerine kayıtlı bulunan taşınmazın mülkiyetinin davacıya devredileceğini taraflar karşılıklı olarak kabul ve taahhüt etmektedirler.

Çocukların Velayeti:

  • Tarafların müşterek çocukları olan ve 18 yaşından küçük …….’nın velayetinin davacı davacı annede olacağı hususunda taraflar karşılıklı olarak anlaşmışlardır ( veya Tarafların müşterek çocukları olan ve 18 yaşından küçük …….’nın tarafların ortak velayetinde olması hususunda karşılıklı olarak anlaşmaya varmışlardır.)

Müşterek Çocukla Kişisel Görüş Hususu

  • Velayeti annede kalacak çocukla baba arasındaki kişisel münasebet mahkemenizin uygun göreceği zamanlarda yapılacaktır. 
  • Her ayın birinci ve üçüncü haftasına denk gelen cumartesi günü saat 09:00’dan pazar günü saat 17:00’e kadar , dini bayramların ikinci günü saat 09:00’dan üçüncü günü saat 17:00’e kadar , ilk ve orta öğretim okullarının yarı yıl tatilinin başladığı cumartesi sabah saat 09:00’dan takip eden cumartesi günü saat 17:00’a kadar ve her yıl 1 temmuz günü saat 09:00’dan 31 temmuz günü saat 17:00’e kadar davalı tarafından annenin yanından çocuğun alınıp süre sonunda davalı tarafından davacı anneye çocuğun teslim edilmesi sureti ile şahsi münasebet tesisi hususunda anlaşmaya varılmıştır.

Nafaka Hususu

Taraflar yoksulluk gerekse de iştirak nafakası hususunda aşağıdaki şartlar doğrultusunda anlaşmışlardır.

  • Yoksulluk Nafakası Bakımından: Davalı ……, davacı ……….’e aylık XXX TL yoksulluk nafakasını karar kesinleşinceye kadar tedbir; kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası şeklinde ödeyecek olup bu durumu taraflar karşılıklı olarak kabul ve de taahhüt etmektedirler. Yoksulluk nafakasının her ayın 15’inde        IBAN numaralı           hesabına yatırılacağı hususunda anlaşmaya varılmıştır.
  • İştirak Nafakası Bakımından: Davalı ……, davacı ……….’e müşterek çocuk ……… için aylık XXX TL iştirak nafakasını karar kesinleşinceye kadar tedbir; kesinleştikten sonra iştirak nafakası şeklinde ödeyecek olup bu durumu taraflar karşılıklı olarak kabul ve de taahhüt etmektedirler. İştirak nafakasının her ayın 15’inde        IBAN numaralı           hesabına yatırılacağı hususunda anlaşmaya varılmıştır.

Manevi Tazminat:

  • Taraflar birbirlerinden maddi ve manevi tazminat adı altında hiçbir talepleri olmadığını kabul ve taahhüt etmektedirler.

Diğer Şartlar:

  • Ziynet eşyaları ( düğün altınları), ev eşyası, çeyiz eşyası veya diğer konularda anlaşılan hususlar protokole eklenebilir.

Son Derece Önemli Noktalar

Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan her bir madde, iki taraf için de bağlayıcıdır. Bu nedenle, anlaşmalarda dikkatli ve net olmak son derece önemlidir. Tarafların, anlaşmayı imzalamadan önce tüm koşulları iyice değerlendirmesi ve gerektiğinde hukuki yardım alması önerilmektedir.

Protokolün Eklenmesi

Protokol, imzalandıktan sonra mahkemeye sunulmalı ve boşanma davası bu belge üzerinden yürütülmelidir. Tüm şartların mahkeme tarafından onaylanması, tarafların aralarındaki anlaşmanın geçerli hale gelmesini sağlayacaktır.

Bu örnek, genel bir çerçeve sunmakta olup, her duruma özel maddeler ve koşullar eklenebilir. Her zaman için anlaşmalı boşanma sürecinde bir Boşanma Avukatı Samsun‘dan destek almak, sürecin sağlıklı ve hukuka uygun şekilde ilerlemesi açısından kritik bir öneme sahiptir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Bağlayıcılığı

Bireyler arasında karşılıklı rıza ile oluşturulan ve boşanma sürecini düzenleyen bu belge, taraflar açısından hukuki bir yükümlülük doğurmaktadır. Öncelikle, her iki tarafın imzaladığı protokol, mahkeme tarafından onaylandığında, geçerliliğini kazanır. Bu onay süreci, protokolün içeriğinin hukuki normlara uygun olduğunun denetlenmesi amacı taşır. Böylece, mahkeme, tarafların uzlaşma sağladığını ve belirlenen şartları kabul ettiklerini belgeleyerek, bu sözleşmenin bağlayıcılığını güvence altına alır. Bu anlaşma, evlilik birliği sona erdikten sonra, tarafları karşılaşabilecekleri hukuki sorunlardan koruma işlevi görür. Bağlayıcılığın en temel gerekçesi, bireylerin boşanma sürecinde karşılıklı olarak belirledikleri şartlar üzerinde mutabakata varmış olmalarıdır. 

Anlaşmalı boşanma kararı mahkeme ilamı olduğunda bağlayıcıdır. Taraflar anlaşmalı boşanma kararı verilip kesinleştikten sonra protokolde düzenledikleri hak ve yükümlülüklerden sorumlu olurlar. Taraflar anlaşmalı boşanma protokolüne uymamaları durumunda da çeşitli yasal yaptırımlarla karşılaşırlar. 

Türk Medeni Kanununun 166.maddesine göre ‘’Hakim, tarafların ve çocukların menfaatleri göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmedilir’’ şeklinde düzenleme mevcuttur. Anlaşmalı boşanma protokolünde hakim tarafından yapılacak değişiklikler ancak tarafların kabul etmesi durumunda geçerlidir. Yani protokol hakim tarafından da bağlayıcıdır. Mahkeme kendini tarafların yerine koyarak değişikliği kendiliğinden gerçekleştiremez Hakim anlaşmalı boşanma protokolünde yapılan düzenleme dışında nafaka artıramaz, çocukla kişisel ilişki düzenleyemez, düzenleme dışı faize hükmedemez, düzenleme dışı velayet veremez. Uygun gördüğü değişiklikleri sadece taraflara gerekçeleri birlikte açıklar, taraflarca uygun görülmesi durumunda bağlayıcı hale gelir. 

Neticede, anlaşmalı boşanma protokolü, tarafların iradesini yansıtan ve yasal güvenceye sahip olan bir belge olup, evlilik birliğinin sona ermesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, tarafların haklarını koruma amacıyla detaylı ve dikkatli bir biçimde hazırlanması gerekmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Uyulmazsa Ne Olur?

Anlaşmalı boşanmada taraflar her ne kadar iyi niyetle ortak kararlar vererek boşanma sürecini sonuçlandırmış olsalar da daha sonrasında gelişen olaylar nedeniyle koşullar değişebilir ve anlaşmalı boşanma protokolü şartlarına uyulmayabilir. Peki, bu durumda nelerle karşılaşabiliriz?

Anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra tarafların anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmaması durumunda dava açma hakkına ve icra takibi başlatma hakkına sahiptirler. Anlaşmalı boşanma protokolünde uyulmayan maddeye göre izlenecek yol da değişecektir. Örneğin protokolde müşterek çocukla kişisel münasebet kurulması hususunda yapılan düzenlemeye uyulmaması durumunda adli destek ve mağdur hizmetlerine başvurarak kişisel ilişki kararının uygulanmasını isteyebilir ya da velayet davası açabilmektedir. 

Anlaşmalı boşanma protokolünde boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin yapılan düzenlemelere uyulmaması durumunda ise icra takibi başlatılması gündeme gelir. Taraflar mal rejimi hususunda bir anlaşma yaptıysa hakimin bu anlaşmayı kabul edebilmesi için tüm malların tek tek sayılıp belirlenmesi, araç veya ev devri ileriki bir tarihte gerçekleşecekse bu devirlerin ne zaman yapılacağının belirtilmesi gerekmektedir. İleriki tarihteki mal devrini içeren protokol hükümlerine uyulmaması durumunda tapu iptal/tescili davaları gündeme gelebilecektir. Taraflar anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmaması durumunda tapu iptal ve tescil istemi davası, alacağın tespiti davası, tazminat davası, menfi tespit davası, eda davası ve İcra takibi gibi hukuki yollara başvurabileceklerdir.

Sonuç olarak, anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmaması durumunda, taraflar arasında çıkan sorunların çözümü için mahkemeye başvurmak en doğru yol olacaktır. Böylece, hukuki süreçlerin işletilmesi ve tarafların haklarının korunması sağlanabilir. 

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Bozulabilir Mi?

Bir boşanma sürecinde, ilk etapta huzurlu bir çözüm olarak görülen anlaşmalı boşanma protokolü zaman içerisinde çeşitli nedenlerle sorunlara yol açabilir. Bu noktada, pek çok kişi “Anlaşmalı boşanma protokolü bozulabilir mi?” sorusunu sormaktadır. Bu yazıda, böyle bir durumun nasıl gerçekleşebileceğini ve hem hukuki hem de pratik anlamda neler yapılabileceğini ele alacağız.

Öncelikle anlaşmalı boşanma protokolü mahkemeye sunulup boşanma kararı protokoldeki şartlara uygun şekilde verilip daha sonrasında bu karar kesinleşirse taraflar bu süreçten sonra anlaşmalı boşanma protokolünü değiştiremezler. Anlaşmalı boşanma protokolü, tarafların rızası ile hazırlanmış bir belgedir. Bu nedenle irade sakatlığı durumu varsa taraflardan birinin tehdit, hile ile  anlaşmalı boşanmaya zorlanması gibi durumlarda boşanma kararı kesinleşmeden önce süresi içinde anlaşmalı boşanma protokolünün bozulması için bir üst mahkemeye başvurabilirler. 

Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 18.01.2016 tarih 2015/25638 esas 2016/653 sayılı kararında

‘’Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davacının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir (HMK md. 439/2). Bu halde anlaşmalı boşanma davasının “çekişmeli boşanma” (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.’’ şeklinde karar verilmiştir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Sonradan Değiştirilebilir Mi?

Anlaşmalı boşanma protokolü boşanma kararı kesinleşene kadar her zaman değiştirilebilir. Taraflar mahkemeye sunmuş oldukları protokolü duruşmaya kadar başka bir protokolü sunarak değiştirebileceği gibi duruşma günü hakim karşısında da değişiklik yapabilirler. Ayrıca hakim karşısında onayladıkları anlaşmalı boşanma protokolünü karar kesinleşene kadar her aşamada değiştirme hakkına sahiptirler. Anlaşmalı boşanma protokolündeki değişiklikler ancak her iki tarafın da onaylaması ve daha sonrasında hakimin de yapılan değişikliği uygun bulmasıyla yapılabilir.

Anlaşmalı boşanma protokolü mahkemeye sunulup boşanma kararı protokoldeki şartlara uygun şekilde verilip daha sonrasında bu karar kesinleşirse taraflar bu süreçten sonra anlaşmalı boşanma protokolünü değiştiremezler. Ancak anlaşmalı boşanma kararı kesinleştikten sonra kanunun uygun gördüğü davaları açarak protokolde düzenlenen maddeleri değiştirebilirler. Ancak bu davalar anlaşmalı boşanma protokolünde değişiklik yapmaz ayrı davalardır.

Sonuç olarak, anlaşmalı boşanma protokolü sonradan değiştirilebilir. Ancak bu değişikliklerin, tarafların ortak görüşü doğrultusunda yapılması gerektiğini unutmamalıyız. Değişiklikler yapılırken, her türlü hukuki ve mali detayın da göz önünde bulundurulması, ileriki aşamalarda sorun yaşamamak adına faydalı olacaktır.

Anlaşmalı Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?

Anlaşmalı olarak boşanmanın süresi, birçok faktöre bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Anlaşmalı boşanma protokolünün düzenlenmesi, dava dilekçesi hazırlanması, duruşma günü tayini, duruşmadan sonra gerekçeli kararın yazılması, taraflara tebliği ve kararın kesinleştirmesi işlemlerinin yapılması anlaşmalı boşanma süresine etki eden faktörlerdir.

Anlaşmalı boşanma davasında genellikle Anlaşmalı Boşanma Protokolü ile birlikte mahkemeye başvurulduğunda, hakim yaklaşık 1 ay içinde duruşma günü belirler. Bu durum mahkemelerin yoğunluğuna göre değişiklik gösterebilmektedir. Duruşmada taraflar bizzat dinlenmelidir. Aile mahkemesi hakimi tarafları bizzat dinlemeden anlaşmalı boşanma kararı veremez. Anlaşmalı boşanma davasını avukat aracılığıyla takip etseler de avukatlarının duruşmada bulunması yeterli olmayıp tarafların bizzat duruşmaya katılmaları ve dinlenmeleri gerekmektedir. 

Taraflardan birinin duruşmaya gelmemesi durumunda anlaşmalı boşanma kararının verilebilmesi mümkün değildir. Taraflardan Biri Anlaşmalı Boşanma Duruşmasına gelmezse ve geçerli bir mazerete dayanıyorsa hakim duruşmanın ertelenmesine karar vererek yeni bir duruşma günü tayin eder. Bu da anlaşmalı boşanma davası süresinin uzamasına neden olur.

Anlaşmalı boşanma sürecine etki edecek diğer bir faktör ise boşanma kararı verildikten sonra gerekçeli kararın yazılması ve taraflara tebliğ edilme sürecidir. Taraflar anlaşmalı boşanma protokolünü onayladıklarını belirttiklerinde hakim tarafından da uygun bulunması durumunda boşanma kararı verir. Duruşma bittikten sonra hakim bir ay içerisinde gerekçeli karar yazma hakkı bulunmaktadır. Gerekçeli karar yazıldıktan sonra taraflara tebliğe çıkartılır. Taraflara tebliğ olan gerekçeli karar sonrasında tarafların ellerine geçen kararda istinaf yoluna başvurabilecekleri yazar. İstinaf kanun yoluna başvuru süresi bittiğinde ya da istinaf kanun yolundan feragata ettiklerinin bildirilmesi üzerine boşanma kararı kesinleşir. Anlaşmalı boşanma davası avukat aracılığıyla takip edildiğinde tebliğ ve kesinleştirme işlemleri tarafların gelmesine gerek kalmadan avukatları aracılığıyla gerçekleşebileceğinde sürecin daha kısa sürmesini sağlar.

Sonuç olarak, anlaşmalı boşanma süreci, tarafların birlikte hareket etmesine bağlı olarak hızlı bir şekilde tamamlanabilir. Profesyonel bir yardım almak ve tüm adımları doğru bir şekilde izlemek, bu sürecin daha da kolay ve hızlı geçmesine katkıda bulunacaktır. Özetle, her durum için net bir süre vermek mümkün olmasa da, ortalama olarak 1 ila 3 ay içerisinde sonuç almak mümkündür.

Sıkça Sorulan Sorular

Anlaşmalı boşanma protokolü nedir?

Anlaşmalı boşanma protokolü, her iki tarafın boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkında özgür iradeleriyle ortak karar vererek evlilik birliğini sona erdirmek amacıyla hazırladıkları sözleşmeyi ifade eder. Bu protokol, her iki tarafın da ortak kararları doğrultusunda hazırlanır ve mahkemeye sunularak boşanma davasının daha hızlı sonuçlanmasına yardımcı olur. Protokolde anlaşmaya varılan konuların detaylı bir şekilde belirtilmesi, ileride herhangi bir ihtilaf yaşanmaması açısından oldukça önemlidir.

Anlaşmalı boşanma için hangi şartlar gereklidir?

Anlaşmalı boşanma gerçekleştirebilmek için belirli şartların sağlanması gerekmektedir. İlk olarak, eşlerin en az bir yıl süreyle evli olmaları gerekir. Tarafların boşanma isteklerini içeren birbirine uygun irade beyanları ile başvuru yapılmış olmalıdır. tarafların bizzat duruşmaya katılmaları ve dinlenmeleri gerekmektedir. Tarafların iradelerini serbestçe açıkladığına kanaat getirilmelidir. Hakim tarafında boşanmanın mali sonuçlarını ve çocukların durumu ile ilgili düzenlemeler  uygun bulunmalıdır. 

Anlaşmalı boşanma protokolünde neler yer almalı?

Taraflar anlaşmalı boşanma protokolünde boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumuna ilişkin gerekli düzenlemeleri yapmaları gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma protokolünde maddi ve manevi tazminat, nafaka, velayet ve çocukla kişisel münasebet hususları mutlaka düzenlenmelidir. Malların tasfiyesi, ziynet eşyaları, ev eşyaları gibi hususlar anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenmesi zorunlu unsurlar olmamasına rağmen bu konularda yapılacak düzenlemeler tarafların ileride bu hususlarla ilgili davalarla karşılaşmaması açısında önemlidir.

Anlaşmalı boşanma protokolü ne kadar sürede onaylanır?

Anlaşmalı boşanma protokolünün düzenlenmesi, dava dilekçesi hazırlanması, duruşma günü tayini, duruşmadan sonra gerekçeli kararın yazılması, taraflara tebliği ve kararın kesinleştirmesi işlemlerinin yapılması anlaşmalı boşanma süresine etki eden faktörlerdir.Anlaşmalı boşanma davasında genellikle Anlaşmalı Boşanma Protokolü ile birlikte mahkemeye başvurulduğunda, hakim yaklaşık 1 ay içinde duruşma günü belirler. Taraflar anlaşmalı boşanma protokolünü onayladıklarını belirttiklerinde hakim tarafından da uygun bulunması durumunda boşanma kararı verir. Duruşma bittikten sonra hakim bir ay içerisinde gerekçeli karar yazma hakkı bulunmaktadır. Gerekçeli karar yazıldıktan sonra taraflara tebliğe çıkartılır. Tarafların kararı üst mahkemeye taşımaması durumunda protokol onaylanarak kesinleşmiş olur.

bir yorum bırakın

Hemen Ara