Skip to main content

Boşanma Davası Açıldıktan Sonra Edinilen Mallar Ortak Mı?

Boşanma Davası Açıldıktan Sonra Edinilen Mallar Ortak Mı?

Boşanma davalarının uzun süreç alması nedeniyle boşanma davası açıldıktan sonra taraflar süreçte mal edinmek isteyebilirler. Bu noktada boşanma davası açıldıktan sonra edinilen malların ortak olup olmayacağı, boşanma davası açıldıktan sonra mal rejimi, dava sürecinde mal kaçırma durumu, boşanmada hangi malların paylaşıma katılmayacağına ilişkin ayrıntılı bilgiler vermeyi hedefliyoruz.

Boşanma davası açıldıktan sonra edinilen mallar ortak mı?

Taraflar arasında boşanma davası gündeme geldiğinde boşanma davası açıldıktan sonra alınan malların akıbetinin ne olacağı merak edilen konuların başında gelmektedir. Boşanma davasının uzun sürmesi durumunda taraflar mal edindiklerinde malların paylaşıma dahil edilip edilmeyeceği noktasında kafa karışıklığı yaşamaktadırlar.

Eşler arasındaki mal rejiminin ne zaman sona ereceği Türk Medeni Kanunun 225.maddesinde düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre ”Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer. Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer” Yani boşanma davası açıldığında taraflar arasındaki mal rejimi sona erecektir. Bu nedenle boşanma davası açıldıktan sonra tarafların aldığı mallar mal rejiminin sona ermesi nedeniyle paylaşıma dahil edilmeyecektir.

Taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesi davasında paylaşılacak mallar kural olarak mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olan mallardır. Yani boşanma davasının açıldığı tarihte mevcut olan mallar paylaşılır. Ancak boşanma davası açılmadan önce eşlerin birbirlerinden mal kaçırma durumunda Türk Medeni Kanununun 229.maddesinde düzenleme yapılmıştır. Bu nedenlerle boşanma davası açıldığı sırada mevcut olan veya boşanma davasının açıldığı tarihte mevcut olmayıp TMK 229.maddede düzenlenmiş durumlara göre paylaşıma katılacak mal varlığı değerlendirilmektedir.

Sonuç olarak boşanma davası açıldıktan sonra edinilen mallar ortak mı sorusuna yanıt olarak boşanma davası açıldığında taraflar arasında mal rejimi sona erer bu nedenle boşanma davası açıldıktan sonra edinilen mallar mal rejiminin tasfiyesinde paylaşıma dahil edilmez.

Boşanma davası açıldıktan sonra mal kaçırma

Boşanma davası gündeme geldiğinde eşlerden birinin diğerinin mal rejiminin tasfiyesinde alacağını azaltmak amacıyla mal kaçırması sıkça karşılaştığımız durumların başında gelmektedir. Eşlerin birbirlerinden mal kaçırması boşanma öncesi ve boşanma davası açıldıktan sonra olmasına göre farklı sonuçlar oluşturacaktır.

Taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesinde kural olarak mal rejiminin sona erdiği yani boşanma davasının açıldığı tarihte mevcut olan mallar paylaşıma dahil edilir. Ancak eşlerden birinin diğerinden mal kaçırmak amacıyla yaptığı satış, devir ve bağışların nasıl değerlendirileceği Türk Medeni Kanununun 229.maddesinde ayrı olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre ”Aşağıda sayılanlar, edinilmiş mallara değer olarak eklenir:

  • Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar,
  • Bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler.
  • Bu tür kazandırma veya devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir.” Bu düzenlemeye göre mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olmasa da boşanma davası öncesinde mal kaçırma amacıyla yapılan işlemler bu işlemler hiç yapılmamış gibi mal rejiminin tasfiyesinde paylaşıma dahil edilir.

Mal rejiminin tasfiyesi davasında mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olan mallar ve TMK 229.madde kapsamındaki mallar paylaşıma dahil edilir. Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden birinin mal kaçırması bu malın, mal rejimi tasfiyesi davasında paylaşıma dahil edilmesi açısından bir sorun teşkil etmeyecektir. Çünkü boşanma davası açıldıktan sonra satılan mal, boşanma davasının açıldığı tarihte eşin mevcut mal varlığında olacağından zaten paylaşıma dahil edilecektir.

Boşanma davası açıldıktan sonra mal rejiminin tasfiyesi davası açılarak boşanma davası açıldıktan sonra mal kaçırma eylemlerinin önüne geçilebilir. Mal rejiminin tasfiyesi davasında ihtiyati tedbir talep edilerek eşin malları üzerine tedbir konularak boşanma davası sürecinde de mal kaçırması engellenmiş olur. Mal kaçırma ihtimali olan eşin üzerine kayıtlı taşınmaz, araç ve banka hesaplarına tedbir konularak boşanma davası açılıktan sonra mal kaçırmasının önüne geçilmiş olur.

Sonuç olarak boşanma davası açıldıktan sonra mal kaçırma durumunda mal rejiminin sona erdiği yani boşanma davasının açıldığı tarihte bu mal eşin mal varlığında olacağından paylaşıma dahil edilecektir. Mal rejiminin tasfiyesi davasında mahkemeden ihtiyadi tedbir talep edilerek boşanma davası açıldıktan sonra mal kaçırma durumunun önüne geçilebilir, mal varlığına tedbir konulduğunda satış işlemi yapılamayacağından mal rejimi tasfiyesindeki alacak miktarının tahsil edilebileceği bir garanti sağlanmış olacaktır.

İlgili Makale: Boşanmada Mal Kaçırma Nasıl Engellenir?

Evlenmeden önce alınan mallar boşanmada paylaşılır mı?

Evlenmeden önce alınan malların boşanmada mal rejiminin tasfiyesinde paylaşıma dahil edilip edilmeyeceği merak edilen konulardan bir diğeridir. Taraflar 01.01.2002 tarihinden sonra evlenmişlerse başka bir mal rejimini seçmemişlerse edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Edinilmiş mallara katılma rejimine göre mal rejiminin devamında alınan mallar kişisel ve edinilmiş mallar olarak ayrılır, edinilmiş mallar mal rejiminin tasfiyesinde paylaşılır.

Türk Medeni Kanununun 220.maddesinde kanun gereği kişisel mal olarak kabul edilen mallar:

  • Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
  • Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
  • Manevi tazminat alacakları,
  • Kişisel mallar yerine geçen değerler. İlgili düzenlemeden anlaşılacağı gibi evlenmeden önce alınan mallar kişisel mal olarak kabul edilmektedir.

Evlenmeden önce alınan mallar kişisel mal olarak kabul edildiğinden mal rejiminin tasfiyesinde paylaşıma dahil edilmezler. Evlilikten önce edinilen mallar kişisel mal kapsamında değerlendirilse de, evlilik birliği içerisinde bu malların değerinde meydana gelen artışlar veya diğer eşin katkısı, hukuki olarak göz ardı edilemez. Mevcut durumun şartlarına göre değer artış pay talep edilebilecektir.

Evlenmeden önce krediyle alınan ve kredi ödemelerinin evlilik birliğinde ödendiği mal varlıklarının mal rejiminin tasfiyesinde nasıl paylaşılacağına ilişkin ayrıntılı bilgiye Evlilikte krediyle alınan mallar boşanırken nasıl paylaşılır? yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Boşanma davasında hangi mallar paylaşılmaz?

Boşanma davasında hangi malların mal paylaşımına dahil edilip edilmeyeceği tarafların evlenme tarihleri ve edinilen malların kişisel mal ve edinilmiş mal kapsamında olup olmamasına göre değişiklik gösterecektir.

Taraflar 01.01.2002 tarihinden önce evlenmişlerse kanunen mal ayrılığı rejimine tabi olduklarından mallar hangi eşe aitse onun kişisel malı olarak kabul edilmektedir. Ancak taraflar 01.01.2002 tarihinden sonra evlenmişlerse başka bir mal rejimini seçmemişlerse edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler

Bu durumda boşanma sırasında edinilmiş mallar paylaşıma tabi tutulur. Kişisel mallar mal paylaşımına dahil edilmez.

Türk Medeni Kanunun 222.maddesinde ”Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu nedenle kural olarak eşin malları edinilmiş mal olarak kabul edilir ancak kişi bunun kişisel malı olduğunu iddia ediyorsa bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

Edinilmiş mallar Türk Medeni Kanununun 219.maddesinde düzenlenmiştir. İlgili düzenlemede ‘’Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:

  • Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
  • Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
  • Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
  • Kişisel mallarının gelirleri,
  • Edinilmiş malların yerine geçen değerler

Kişisel mallar Türk Medeni Kanununun 220.maddesinde düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre ‘’Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldır:

  • Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
  • Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
  • Manevî tazminat alacakları,
  • Kişisel mallar yerine geçen değerler.

Sonuç olarak boşanma davasında evlenmeden önce eşlerden biri tarafından alınmış olan, evlilik birliğinde miras veya bağış yoluyla kazanılan mallar, manevi tazminat alacakları ve kişisel mallar yerine geçen değerler paylaşıma dahil edilmeyecektir.

Boşanma davası açıldıktan sonra mal satılır mı?

Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden birinin mal satmak istemesi durumunda bunun mahkeme tarafından mal kaçırma olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği merak edilmektedir. Mal rejiminin tasfiyesi davasında mal kaçırma olarak değerlendirilen işlemler Türk Medeni Kanunun 229.maddesinde açıkça düzenlenmiştir.

Boşanma davası açıldığında taraflar arasındaki mal rejimi sona erer. Mal rejiminin tasfiyesi davasında dava açıldığı tarihte mevcut olan mallar üzerine talep halinde ihtiyadi tedbir konulabilir. Bu durum boşanma davası açıldıktan sonra mallar satılamayacaktır. Üzerine mahkeme tarafından tedbir konulmamış malların satılmasının önünde engel bulunmamaktadır. Ancak bu mallar boşanma davası açıldıktan sonra satılmış olsa da mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihte kişinin mevcut mal varlığında bulunduğunda mal paylaşımına dahil edilecektir.

Türk Medeni Kanununun 235.maddesinde değerlendirme anına ilişkin olarak ”Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar. Edinilmiş mallara hesapta eklenecek olanların değeri, malın devredildiği tarih esas alınarak hesaplanır. ” şeklinde düzenlenmiştir. Yani boşanma davası açıldıktan sonra evlilik birliğinde alınmış mal satılsa bile paylaşıma dahil edilecektir. Paylaşıma dahil malların bilirkişi tarafından değeri belirlenir, bu değer üzerinden artık değer üzerinden katılma payı alacağı hesaplanır.

Genellikle paylaşımın mal üzerinden yapılacağı sanılmakta bu nedenle boşanma davası açıldıktan sonra malın satılması halinde mal paylaşımında alacağın kaybedileceği düşünülmektedir. Ancak mal rejiminin tasfiyesinde mahkeme tarafından malların devri şeklinde değil parasal bakımdan ödenmesi şeklinde karar kurulacaktır. Bu nedenle malın satılmış olması parasal bakımdan alacağa etkisi olmayacaktır. Boşanma davası açıldıktan sonra sayılan mal tasfiye tarihindeki değeriyle hesaba katılacaktır.

Boşanma davası açıldıktan sonra edinilen mallar yargıtay

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 06.10.2015 tarih 2015/7981 esas 2015/17457 sayılı kararı

”Tasfiyeye konu mallardan .. plakalı araç 09.04.1997, .. plakalı araç ise 06.06.1999 tarihinde, eşler arasındaki mal rejimi sona erdikten sonraki bir tarihte satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiştir. Bu durumda, evlilik birliği içinde edinilmediği ve mal rejimi sona erdiği sırada henüz davalının malvarlığında mevcut olmadığı anlaşılan dava konusu araçların, mal rejiminden kaynaklanan alacağa, diğer deyişle tasfiyeye konu edilmeleri mümkün değildir. Bu sebeple, mahkemece davanın tamamen reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 23.01.2015 tarih 2014/25937 esas 2015/1492 sayılı kararı

”Davacı ile davalı … 21.10.1957 tarihinde evlenmişler, 29.08.1984 tarihinde açılan boşanma davası sonunda 13.10.1986 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır. Daha sonra taraflar 22.10.1997 tarihinde yeniden evlenmişler ve bu kez 23.10.2001 tarihinde açılan boşanma davası sonunda 06.03.2006 tarihinde kesinleşen hükümle tekrar boşanmışlardır. Dosya içerisindeki tapu kaydına göre dava konusu taşınmaz davalı Bedriye tarafından 05.05.1986 tarihinde edinilmiştir.

Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetizlik bulunmadığına, mahkeme gerekçesinde de belirtildiği gibi dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ispatlanamadığına, evlilik birliği boşanma nedeniyle sona erdiğine, tasfiyeye konu 136 ada 116 parseldeki 1 nolu bağımsız bölümün de eşler arasında görülen ve mal rejiminin sona ermesine neden olan 29.08.1984 boşanma dava tarihinden sonra, ikinci evlenme tarihinden önce edinildiğine, bu sebeple mal rejiminin tasfiyesine dahil edilmesi gereken malvarlığı olmadığına, bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen dosya kapsamına uymayan yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir.” şeklinde karar verilmiştir.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 11.04.2018 tarih 2016/2007 esas 2018/11125 sayılı kararı

”Mahkemece, ilk boşanma davasının reddedilip kesinleşmesinden sonra üç yıl eşlerin bir daha bir araya gelmemeleri nedeniyle 166/son maddesi uyarınca eşlerin boşanmalarına karar verilmiş olması durumunda, bu iki dava bir boşanma süreci olarak kabul edildiğinde ilk boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejiminin sona ermiş sayılacağı, ilk boşanma davasının açıldığı tarihin 06.02.2002 olduğu, dava konusu taşınmazın davalı tarafından satın alındığı tarihin 04.01.2003 olduğu, bu durumda dava konusu taşınmazın ilk boşanma davasının açıldığı ve mal rejimi hükümlerinin askıda olduğu boşanma davası sürecinde alındığının anlaşıldığı,

İkinci davanın fiili ayrılık iddiasına dayalı olarak açılması ve davanın kabul edilmesi karşısında mal rejiminin ilk boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiş olduğu kabulüne göre davacının boşanma davasının açıldığı tarihten sonra alınan bir taşınmazla ilgili talepte bulunamayacağı, tarafların ilk boşanma davasının açıldığı süreçten itibaren birlikte yaşamadıkları taraflar arasındaki açılan dava dosyalarının kapsamından anlaşılmakla bu nedenle de davacının taşınmazın alımına katkıda bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Somut olaya gelince; eşler, 04.09.2001 tarihinde evlenmiş, 10.07.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK 225/son).

Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 1600 parseldeki 1/4 hisse, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 04.01.2003 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiş, boşanma dava tarihinden sonra 09.05.2013 tarihinde 3.kişiye satılarak devredilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m).

Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de, bu görüşe katılmak mümkün değildir. Şöyle ki, TMK’nun 225.maddesinde mal rejiminin ne şekilde sona ereceği ve sona erme tarihi yazılı olup, boşanma sebebiyle evliliğin sona ermesi durumunda mal rejimi boşanma dava tarihi itibariyle sona erecektir. Bu maddede fiili ayrılık veya eşlerin ayrı yaşamaları mal rejiminin sona erme sebepleri arasında sayılmamıştır.

Somut olayda, tasfiyeye konu 1600 parseldeki 1/4 hisse mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihi olan 10.07.2008 tarihinden önce 04.01.2003 tarihinde davalı eş tarafından satın alınarak adına tescil edildiğine göre, evlilik birliği içinde edinildiği ve satın alınma tarihine göre edinilmiş mal niteliğinde olduğu tartışmasızdır. Açıklanan nedenlerle mahkemece yapılacak iş, iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek davacının katılma alacağının yukarıda belirtilen ilke ve esaslar çerçevesinde usulüne uygun bir biçimde hesaplanması için konusunda uzman bir bilirkişiden denetime elverişli rapor almak, gerçekleşecek duruma göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Durum böyleyken; eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır” şeklinde karar verilmiştir.

bir yorum bırakın

Hemen Ara