Miras bırakanın ardından geride kalan taşınmazı mirasçılardan birinin kullanması veya yararlanması durumunda diğer mirasçıların bu duruma rıza göstermemesi halinde söz konusu kullanım hukuka aykırı hale gelir ve diğer mirasçılar, haksız işgal iddiası ile ecrimisil (kullanım bedeli) talebinde bulunabilirler. Yazımızda mirasçılar arasında ecrimisil davası, miras kalan evde mirasçılardan birini oturması durumunda neler yapılabileceği, bu durumda diğer mirasçıların hakları, miras kalan evin kullanım hakkı gibi konularda ayrıntılı bilgi vereceğiz. Ayrıca birlikte mülkiyet halinde mirasçıların ecrisimil talepleri durumunda intifadan men şartı ve intifadan men şartının aranmadığı durumlarla ilgili bilgi vererek dava sürecinde yaşanabilecek durumlar hakkında hazırlıklı olmanızı hedefliyoruz.
Mirasçılar arasında ecrimisil davası
Miras bırakanın vefatıyla birlikte, kişinin mal varlığı yasal veya atanmış mirasçılar arasında elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olur. Birlikte mülkiyet durumlarından paylı mülkiyet halinde pay sahibi her mirasçı diğer mirasçıların hakları ile bağdaştığı ölçüde payı oranında maldan yararlanabilmektedir. Elbirliği mülkiyetinde ise yararlanma ve kullanma yetkisi bütün mirasçılara aittir. Birlikte mülkiyet altında bulunan taşınmazlarda, paydaşlardan birinin, diğer paydaşların rızası olmaksızın taşınmazı tek başına kullanması veya yararlanması halinde diğer mirasçıların haklarını ihlal eder hale gelmektedir.. Bu gibi durumlarda, kullanım hakkı ihlal edilen diğer mirasçılar ecrimisil (kullanım tazminatı) talep edebilir.
Ecrimisil talebi haksız işgalin mevcut olduğu tüm durumlarda kanunun öngördüğü koşulların varlığı halinde talep edilebilmektedir. Örneğin miras kalan yerde mirasçılar değil de 3.bir kişinin işgali halinde de ecrimisil talep edilebilmektedir. Ancak birlikte mülkiyette mirasçıların birbirlerinden ecrimisil talep edebilmesi için intifadan men şartının varlığı aranmaktadır. Yani mirasçıların yararlanma haklarının engellendiğini ve yararlanma talebinde bulunduklarını konuttan yararlanan mirasçıya bildirmiş olmaları gerekmektedir. Ancak bazı istinai hallerde Yargıtay intifadan men şartını aramamaktadır.
Sonuç olarak mirasçılar arasında ecrimisil davası mirasçılardan birinin miras kalan taşınmazı diğer mirasçıların rızası olmaksızın kullanması ve yararlanması halinde açılan davadır. Mirasçılar arasında ecrimisil davasında en kritik nokta intifadan men şartıdır. Kural olarak mirasçıların birbirlerinden ecrimisil talep edebilmeleri için haksız işgal eden mirasçıya dava konusu taşınmazdan yararlanma isteklerini bildirmiş olmaları gerekmektedir. Ayrıca mirasçılar haksız işgalinin engellenmesini ve miras kalan yerin paylaşılmasının veya satışını talep edilmesi halinde ortaklığın giderilmesi davası da açabileceklerdir.
Ecrimisilde intifadan men şartı
Paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyetinin söz konusu olduğu durumlardan mirasçıların birbirlerinden ecrimisil taleplerinde intifadan men şartı sıklıkla bazı problemlere yol açabilmektedir. İntifadan men şartı kanunda dava şartı olarak düzenlenmemişse de hukukî niteliği itibarıyla dava şartıdır.
İntifadan men kavramı paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti konusu eşyayı maliklerden birinin haksız
kullanmasının engellenmesi demektir. İntifadan men şartının gerçekleşip gerçekleşmediği mahkeme tarafından kendiliğinden incelenir. Yargıtay içtihatlarında da intifadan men koşulunda ecrimisil istenen süreden önce veya süre içinde davacı tarafın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanma isteğini davalı tarafa bildirmiş olup olmaması önemlidir. Genellikle bildirim noter aracılığıyla ihtarname gönderilerek gerçekleştirilir. Ancak intifadan men talebi herhangi bir şekil şartına tabi değildir.
İntifadan men şartının gerçekleştiği iddiası, tanık dâhil her türlü delille ispatlanabilir. Dolayısıyla ihtarname gönderilmesi intifadan men şartının gerçekleştiğine dair yazılı hukuki bir delil olsa da bu durum tanıklarla da ispatlanabilir. İntifadan men şartının sağlandığının ispat yükü ecrimisil isteyen kimse taraftadır. Mahkeme intifadan men şartının gerçekleştiği tarihten sonrası için ecrimisile hükmedilebilir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 09.04.2012 tarihli 2012/5326 esas 2012/9392 sayılı kararında
“Kural olarak, müşterek veya iştirak halindeki mülkiyet durumunda taşınmazı kullanan paydaştan ecrimisil istenebilmesi intifadan men koşulunun gerçekleşmesi şartına bağlıdır”,
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 30.03.2016 tarih 2015/1895 esas 2016/3801 sayılı kararı
“taşınmazın bizzat davalı Ömer tarafından uzun yıllardır kullanıldığı, davacı paydaşın bu kullanmaya ilk başta ses çıkarmadığı, daha sonra 20.06.2013 tanzim ve 28.06.2013 tebliğ tarihli ihtarname ile davaya konu taşınmazların gelirinden pay istediği, ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihte rızanın sona erdiği ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği sabittir”
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 20.10.2011 tarihli 2011/8347 esas 2011/15974 sayılı kararında
“İntifadan men koşulu tanık dâhil her türlü delille ispatlanabilir. Dinlenen davacı tanıkları satın aldığı
2006 tarihinden itibaren davacının davalıdan kiralarını istediğini bildirmişlerdir. Bu durumda intifadan men koşulunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir”
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 05.12.2005 tarihli 2005/12280 esas 2005/13149 sayılı kararı
“Somut olayda ise, gerek davacı gerekse davalı tanıklarının beyanlarına göre 2004 yılı Haziran ayına kadar evin kullanımı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlığın bulunmadığı, ancak 2004 yılı Haziranında davacının taşınmazdan yararlanma isteğini davalıya bildirdiği anlaşılmaktadır…”,
İntifadan men şartının aranmadığı haller
Müşterek veya iştirak halindeki mülkiyet durumunda taşınmazı kullanan mirasçıdan ecrimisil istenebilmesi intifadan men koşulunun gerçekleşmesine bağlıdır. Ancak Yargıtay’a göre bu kuralın bazı istisnaları bulunmaktadır. Bunlar; ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da kiraya verilerek hukuki ürün elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu taşınmazın tamamında hak iddia etmesi ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine daha evvel bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması halleridir. İntifadan men şartının aranmadığı haller:
- Taşınmazın Kendisinden Ürün Elde Edilen Bir Eşya Olması Halinde: Taşınmazın bağ, bahçe gibi kendiliğinden doğal ürün veren veya işyeri, konut gibi kiraya verilerek kira bedeli elde edilen bir yer olması halinde intifadan men şartı aranmayacaktır. İntifadan men şartının aranmaması için eşyanın sadece kiraya elverişli olması yeterli olmayıp aynı zamanda dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere kiraya verilip ondan fiilen kira bedeli elde edilmiş olması da aranır.
- Paylı Taşınmazı Kullanan Paydaşın Bu Taşınmazın Tamamında Hak İddia Etmesi ve Diğerlerinin Paydaşlığını İnkar Etmesi Halinde: Maliklerden birinin birlikte zilyetliği inkâr edip salt kendisini malik sıfatıyla zilyet sayması durumunda intifadan men şartı aranmayacaktır.
- Taşınmazı kullanma konusunda bir anlaşmanın bulunması halinde: Kural olarak paylı mülkiyette taraflar arasında anlaşarak bir paylaşım yapılmış veya fiili kullanma biçimi oluşmuş ise, bir paydaş diğer paydaştan ecrimisil talep edemez. Kullanıma ilişkin böyle bir anlaşmaya rağmen maliklerden biri buna aykırı şekilde davranırsa, diğer malikler ondan ecrimisil isteyebilirler. Bu durumda intifadan men şartı aranmayacaktır.
- Diğer malikler aleyhine önceden dava açılması, icra takibi başlatılması veya ihtarname gönderilmesi halinde: davalı malik aleyhine daha önce aynı taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılmasıdır. Çünkü, söz konusu davalar sayesinde davacının birlikte mülkiyet konusu eşyadan yararlanma isteğini diğer maliklere bildirdiği kabul edilir.
- Bazı tüzel kişilerin malik olması halinde: Vakıflar, belediye ve hazine gibi kamu kurum ve kuruluşlarının paydaş oldukları taşınmazlara ait ecrimisil istemlerinde onlar için intifadan men koşulu aranmayacaktır.
Miras kalan evde mirasçılardan biri oturuyorsa
Mirasçıların tamamına ait kullanma ve yararlanma hakkı mirasçılardan biri tarafından tek başına kullanıldığı durumda diğer mirasçıların haklarının korunması için haksız işgalin önlenmesi, ecrimisil ve ortaklığın giderilmesi gibi davalar gündeme gelir.
Miras bırakanın ardından geride kalan konutta mirasçılardan birinin yaşamaya devam etmesi ve mirasçılar arasında bu konuda uyuşmazlık yaşanması halinde diğer mirasçılar konutta yaşayan mirasçının konutta haksız işgalinin engellenmesini, konutta haksız olarak kaldığı sürece için kira bedeli ecrimisil ve miras kalan taşınmazın ortak kararla paylaşılamaması veya satılamaması halinde ortaklığın giderilmesi davası açabileceklerdir. Burada ecrimisil talebi bakımından mirasçıların birbirinden kira bedeli talep edebilmesi için intifadan men şartı aranmaktadır. Yani mirasçılar birbirlerine ecrimisil talebiyle dava açacaklarsa öncelikle konutu kullanan mirasçıya yararlanma haklarının haksız şekilde engellediğini veya taşınmazdan ya da gelirinden yararlanma istediklerini bildirmeleri gerekmektedir.
İlgili Makale: Miras Kalan Mal Varlığı Nasıl Tespit Edilir?
Miras kalan evin kullanım hakkı kimindir?
Miras bırakan kişinin vefatıyla birlikte geride kalan taşınmaz mallar, paylaşım gerçekleşene kadar mirasçılar arasında elbirliği mülkiyetine tabi olur. Bu kapsamda, miras kalan evin mülkiyeti tüm mirasçılara ait olup tüm mirasçılar kullanma ve yararlanma hakkına sahip değildir. Miras kalan evin kullanımı tek bir mirasçıya ait değildir. Mirasçılar arasında evin kim tarafından kullanılacağı konusunda bir paylaşım yapılmadıkça herhangi bir mirasçının taşınmaz üzerinde tek başına tasarrufta bulunma ya da oturma hakkı bulunmamaktadır.
Mirasçılar arasında taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşların onayını içeren bir anlaşma ile belirlenmişse veya mirasçılar arasında fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre de mirasçılar bu durumu benimsemişlerse bu paylara ilişkin birbirlerinden ecrimisil talep edemeyeceklerdir. Ancak mirasçılar arasında yapılan anlaşmanın veya fiili kullanımı aşacak şekilde bir mirasçının diğerinin payını ihlal etmesi halinde ecrimisil davası açılabilecektir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 10.12.2018 tarihli 2018/15161 esas 2018/19950 sayılı kararında
“elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine
ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı
doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi
gerekmektedir”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 02.10.2018 tarih 2017/1235 esas 2018/1386 sayılı kararı
“Ne var ki taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişler ise kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmî taksime veya şûyuun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, “ahde vefa” kuralının yanında TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. O halde payına karşılık taşınmazda çekişmesiz kullandığı yer bulunan paydaşın açacağı ecrimisil davasının dinlenilme olanağı yoktur”
Miras kalan evin kardeşlerden biri tarafından kiraya verilmesi
Miras kalan taşınmazlar üzerinde mirasçılar kural olarak elbirliği mülkiyetinde olup tüm mirasçılar kullanma ve yararlanma hakkına sahiptir. Taşınmaz üzerinde tek başına tasarruf yetkisi bulunmayan bir mirasçının, diğer mirasçıların açık rızası olmaksızın evi kiraya vermesi durumunda diğer mirasçılar bu kişiden ecrimisil talep edebileceklerdir.
Miras kalan bir taşınmazın kardeşlerden biri tarafından, diğer mirasçıların bilgisi veya onayı olmaksızın kiraya verilmesi durumunda haksız şekilde elde edilen kira geliri nedeniyle diğer mirasçıların ecrimisil talebinde intifadan men şartı aranmamaktadır.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 08.04.2014 tarihli 2013/21924 esas 2014/7385 sayılı kararı
“Somut uyuşmazlıkta, taraflar çekişmeli taşınmazlarda elbirliği halinde malik olup davalının dükkanların birinci katında 31.12.2008 tarihine kadar ticari faaliyette bulunarak sonraki yıllarda ise kiraya vermek suretiyle gelir elde ettiği anlaşıldığından intifadan men koşulunun gerçekleşmesine gerek yoktur”
Annemden miras kalan evde oturuyorum kardeşlerim çıkarır mı?
Anne veya babadan miras kalan evde tüm mirasçıların kullanım ve yararlanma hakkı bulunmaktadır. Uygulamada genellikle fiilen anne ve babayla yaşayan mirasçı anne ve babası öldükten sonra miras kalan konutta kalmaya devam etmektedir. Bu durum diğer mirasçıların bu duruma rıza göstermesi durumunda sorun teşkil etmezken diğer mirasçıların onay vermemesi halinde evde oturan mirasçı diğer mirasçıların haklarını ihlal eder duruma geçmektedir. Bu durumda diğer mirasçılar evde oturan kardeşe intifadan men ettiklerine ilişkin bildirimde bulunurlarsa ecrimisil davası açarak kira bedeli talep edebileceklerdir. Ayrıca diğer kardeşler müdahalenin menni davası açarak konutta kalan mirasçının tahliye edilmesini de sağlayabilirler. Kardeşlerin miras kalan evde kalan mirasçıyı zorla çıkarması veya zorla kira bedeli alması mümkün olmayıp bu haklarını ancak dava yoluyla kullanabilirler.
Mirasçılar arasında ecrimisil davası yargıtay kararları
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu , E. 2017/3-1053, K. 2019/1236, 28.11.2019
“ecrimisil alacağı haksız eylemden doğduğundan, davacı her dönem için tahakkuk etmiş olan ecrimisil alacağının dönem sonlarından itibaren kademeli yasal faiziyle birlikte tahsilini talep edebilir. Ancak mahkemece bu şekilde kademeli faize karar verilebilmesi için bu hususta davacının talepte bulunması gerektiği açıktır. Öte yandan, davacı vekilince kısmi dava şeklinde açılan davada belirtilen alacağa dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi talep edilmiş olup ıslah dilekçesinde ise ıslah edilen miktar bakımından yasal faizin hangi tarihten itibaren hükmedileceği belirtilmemiştir. Bu durumda talep gibi dava dilekçesinde talep edilen miktara dava tarihinden itibaren, ıslah ile arttırılan miktara ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekir”
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 16.10.2019 tarih 2018/3918 esas 2019/9109 sayılı kararı
Somut olaya gelince; mahkemece, davacılar tarafından gönderilen her iki ihtarnamede dahi yalnız kira bedelinin talep edilmesi, tahliye tarihinden önce davacıların davalıya ihtarname de dahil yazılı bir belge ile taşınmazı kullanma isteklerine dair bir bildirimde bulunmamış olmaları, davacı tarafça bu yönde bir iddia dile getirilmemiş olması, davacı tarafın dinletmek istediği tanıkların sadece davacıların davalıdan kullanım bedeli talep ettiklerine dair olduğunun açıklanması karşısında davacıların taşınmazı kullanma ve yararlanma bildiriminde bulunmadıkları, davalının kullanımına rıza gösterdikleri anlaşıldığından, tanıkların intifadan men koşulu yönünden dinlenmelerine gerek görülmediği, tüm dosya kapsamı ile intifadan men koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır.
Şöyle ki; az yukarıda açıklandığı üzere, intifadan men koşulunun gerçekleşmesi için, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak istediğini davalı paydaşa bildirmesi gerekir. Kira bedeli istenmesi de intifadan men anlamına gelir. Dolayısıyla mahkemenin davacıların taşınmazı kullanma ve yararlanma bildiriminde bulunmadıklarından intifadan men koşulunun gerçekleşmediği şeklindeki gerekçesi doğru değildir. Bundan ayrı intifadan men yemin dahil her türlü delille ispatlanabilir, yazılı delil bulunması zorunlu değildir. Davacı taraf delil dilekçesinde intifadan men yönünden tanık deliline dayandığı halde mahkemece dosya kapsamına uymayan yazılı gerekçeyle tanıklar dinlenmeden eksik araştırma ve inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 01.10.2012 tarih 2012/15872 esas 2012/20327 sayılı kararı
Kural olarak, paydaşlar intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi için, talepte bulunan paydaşın taşınmazdan yararlanma isteğini karşı tarafa iletmiş olmasına rağmen, karşı tarafın taşınmazdaki payını aşan oranda taşınmaz üzerinde tasarrufa devam etmesi yeterli olup, fiilen men edilme eyleminin varlığının sübutu gerekmez. İntifadan men koşulu yemin dahil her türlü delil ile ispatlanabilir.
Davacının taşınmazdan yararlanma dileğinin açıklanması niteliğinde bulunan ve daha evvel davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün 2010/226 Esas sayılı icra takip dosyası ile intifadan men koşulunun oluştuğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda davadan önce intifadan men koşulunun gerçekleşmesi nedeni ile anılan İcra Müdürlüğü dosyasıda incelenerek talep edilen dönemde belirlenerek taşınmazın (davacının payına göre) getirebileceği ecrimisil bedelinin uzman bilirkişi aracılığı ile belirlenerek oluşacak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.B
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 24.11.2014 tarih 2014/13941 esas 2014/18259 sayılı kararı
”Somut olayda ise, dava konusu taşınmazın davalı tarafından ilk kez 15.09.2004 tarihinde kiraya verildiği sabit olup, anılan kira sözleşmesi davalı tarafından dosyaya sunulmuştur. Yukarıda açıklandığı üzere kiraya verilerek hukuki semere elde edilen taşınmazlar için ayrıca intifadan men koşulunun aranmasına gerek olmadığı gibi, davacı tanıkları da davacının taşınmazdan ve kira gelirinden yararlanma isteğini davalıya bildirdiğini beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler ve değinilen olgular gözetilmek suretiyle, dava tarihinden geriye dönük olarak beş yılık süre için ecrimisile karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ortaklığın giderilmesi davasından sonraki dönemle sınırlı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.”
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 10.12.2018 tarihli 2018/15161 esas 2018/19950 sayılı kararı
“Hal böyle olunca; davalıların dava konusu taşınmaz üzerindeki binayı bizzat kullanmaları suretiyle
tasarruf ettikleri ve bu bina yönünden intifadan men koşulunun ihtarnamenin tebliği ile oluştuğu anlaşıldığına göre, ihtarnamenin davalılara tebliğ tarihi saptanarak bu tarihten dava tarihine kadar olan dönem için ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, bu dönemi aşar şekilde ecrimisile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir”
Sıkça Sorulan Sorular
Miras kalan evde tüm mirasçılar miras oranlarınca hak sahibi olurlar mı?
Miras kalan evde birlikte mülkiyet durumlarından paylı mülkiyet halinde pay sahibi her mirasçı diğer mirasçıların hakları ile bağdaştığı ölçüde payı oranında maldan yararlanabilmektedir. Elbirliği mülkiyetinde yararlanma ve kullanma yetkisi bütün mirasçılara aittir.
Ecrimisil davasında zamanaşımı süresi ne kadar?
Ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabidir. Bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Ecrimisil davasında görevli ve yetkili mahkeme ?
Ecrimisil davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi, yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri mahkemesidir.
Geriye dönük miras hakkı nasıl alınır?
Geriye dönük miras hakkında kira bedeli talebi ecrimisil davasının konusudur. Miras kalan taşınmazı haksız şekilde kullanan ve yararlanan mirasçıdan diğer mirasçılar intifadan men şartının gerçekleşmesi durumunda geriye yönelik 5 senelik ecrimisil talebinde bulunabilirler.