Ölünceye Kadar Bakma Akdi Bozulur Mu?

Ölünceye Kadar Bakma Akdi Bozulur Mu?

Ölünceye kadar bakma akdi”, bakım yükümlüsü olan kişinin bakım alacak kişinin ömür boyu bakım sorumluluğunu üstlendiği karşılığında, bakım alanın belli malvalığının taahhüdünü içeren özel bir sözleşme türüdür. Her ne kadar tarafların karşılıklı güveni üzerine kurulan bu sözleşme bazı durumlarda bakım alacaklısı veya bakım alacaklısının ölümü halinde mirasçıları tarafından nasıl bozulacağı merak edilen konuların başında gelmektedir. Yazımızda Ölünceye Kadar Bakma Akdi Bozulur mu sorusunu yanıtlarken ayrıca ölünceye kadar bakma akdinin geçerlilik şartları, nasıl yapılacağı ve gerekli evrakları, iptali, zamanaşımı, bu sözleşme ile yasal mirasçıların saklı payın ihlali durumunun sonuçları hakkında ayrıntılı bilgi vermeyi hedefliyoruz.

Ölünceye Kadar Bakma Akdi Bozulur Mu?

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. Bu sözleşme Borçlar Kanunun 611. maddesinde ”Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine miras sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.

Ölünceye kadar bakma akdini yapan kişi bazı durumlarda akdin bozulmasını talep edebilmektedir. Ölünceye kadar bakma akdi, sözleşmenin iki tarafına da borç yükleyen sözleşmelerdendir. Bu nedenle sözleşmede bakım borçlusunun bakım ve gözetim yükümlülüklerini ihlal etmesi durumunda bakım alacaklısı sözleşmenin feshini isteyebilir.

Türk Borçlar Kanununun 617.maddesinde ”Sözleşmeden doğan borçlara aykırı davranılması sebebiyle sözleşmenin devamı çekilmez hâle gelir veya başkaca önemli sebepler sözleşmenin devamını imkânsız hâle getirir ya da aşırı ölçüde güçleştirirse, taraflardan her biri sözleşmeyi önel vermeksizin feshedebilir. Sözleşme bu sebeplerden birine dayanılarak feshedildiği takdirde kusurlu taraf, aldığı şeyi geri verir ve kusursuz tarafa, bu yüzden uğradığı zarara karşılık uygun bir tazminat ödemekle yükümlü olur. Hâkim, sözleşmenin önel verilmeksizin feshini yerinde bulabileceği gibi, taraflardan birinin istemiyle veya kendiliğinden, aile topluluğu içinde yaşamalarına son vererek, bakım alacaklısına ömür boyu gelir bağlayabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.

Bakım borçlusunun yükümlülükleri Türk Borçlar Kanununun 614.maddesinde ”Bakım alacaklısı, sözleşmenin kurulmasıyla bakım borçlusunun aile topluluğuna katılmış olur. Bakım borçlusu, almış olduğu malların değerine ve bakım alacaklısının daha önce sahip olduğu sosyal durumuna göre hakkaniyetin gerektirdiği edimleri, bakım alacaklısına ifa etmekle yükümlüdür.
Bakım borçlusu, bakım alacaklısına özellikle uygun gıda ve konut sağlamak, hastalığında gerekli özenle bakmak ve onu tedavi ettirmek zorundadır. Kabul ettikleri kişilere ölünceye kadar bakma amacıyla kurulmuş olan kurumların bakım borcunun kapsamı ve ifası, kendilerince hazırlanarak yetkili makamların onayından geçen genel düzenlemelerle belirlenir. Bu düzenlemeler, sözleşmenin içeriğinden sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.

Ölünceye kadar bakma akdi sözleşmeyi yapan kişi tarafından önel verilerek feshedilmesi mümkündür. Önel verilerek fesih Türk Borçlar Kanununun 616.maddesinde ”Tarafların edimleri arasında önemli ölçüde oransızlık bulunur ve fazla alan taraf kendisine bağışta bulunulma amacı güdüldüğünü ispat edemezse diğer taraf, altı ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, sözleşmeyi her zaman feshedebilir. Bu oransızlığın tespitinde, ilgili sosyal güvenlik kurumunca, bakım borçlusuna verilenin değerine denk düşen anapara değeri ile bağlanacak irat arasındaki fark esas alınır. Sözleşmenin sona erdirilmesi anına kadar geçen sürede ifa edilmiş edimler, anapara ve faiziyle birlikte değerlendirilerek, denkleştirme sonucunda alacaklı çıkan tarafa geri verilir. ” şeklinde düzenlenmiştir.

Ölünceye kadar bakma akdinin bozulabileceği diğer bir durum ise bakım borçlusunun ölümüdür. Bakım alacaklısı, bakım borçlusunun ölümü durumunda bir yıl içinde sözleşmenin feshini isteyebilir. Ayrıca ölünceye kadar bakım sözleşmesinin tarafları anlaşarak da sözleşmeyi sona erdirebilirler. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi için resmi şekil şartı bulunsa da taraflar anlaşarak sözleşmeyi adi yazılı şekilde sona erdirebilirler.

Sonuç olarak ölünceye kadar bakma akdi bozulur mu sorusunun yanıtı olarak sözleşmede yüklenilen şartların yerine getirilmemesi, bakım borçlusunun ölümü, sözleşmenin aranan şartları taşımaması durumunda bozulması mümkündür. Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin bozulması belirli şartlar dahilinde mümkündür. Bu nedenle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin bakım alacaklısı tarafından sağlığında bozulmak istenmesi durumunda alanında uzman avukattan destek alınarak sözleşmenin sona ermesi için mevcut şartların bulunup bulunmadığının ayrıntılı analiz edilmesi gerekmektedir.

Ölünceye Kadar Bakma Akdi Mirasçılar Tarafında Bozulabilir Mi?

Ölünceye kadar bakma akdinin bakım alacaklısının ölümü sonrasında mirasçıları tarafından bozulup bozulamayacağı merak edilen konulardan biridir. Özellikle bakım alacaklısının sağlığında yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmesi bu sözlemesinden bilgisi olmayan mirasçılar tarafından bakım alacaklısının ölümünden sonra sorgulanmakta ve çeşitli hukuki itirazlara konu olabilmektedir. Mirasçılar, özellikle bakım borçlusunun yükümlülüklerini yerine getirmediğini ya da sözleşmenin irade dışı, muvazaalı bir şekilde yapıldığını iddia ederek sözleşmenin iptalini talep edebilmektedir.

Ölünceye kadar bakma akdinin mirasçılar tarafından iptalinin talep edilmesi durumunda uygulamada en sık karşılaştığımız durum mirasçıların bakım borçlusunun yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasıdır. Ancak Yargıtay bu konudaki kararında ölünceye kadar bakım sözleşmesinde bakılmadığını ileri sürme hakkı bakım alacaklısına aittir. Bu nedenle mirasçılar tarafından bakım alacaklısına bakılmadığını ileri sürülmesi mümkün değildir. Bakım alacaklısı sağlığında bakım borçlusu tarafından yükümlülüklerin yerine getirilmediği iddiasıyla dava açmamışsa bakım borçlusu tarafından bakıldığı kabul edilir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin mirasçılar tarafından bozulabileceği durumlardan biri yasal mirasçıların saklı paylarının ihlal edilmesi durumunda tenkis davası açılması durumudur. Diğer bir durum ise mirasçılar tarafından ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapan kişinin fiili ehliyetinin bulunmadığının iddiasıdır. Bakım alacaklısı kişinin ileri yaş nedeniyle veya sağlık problemleri nedeniyle fiili ehliyet durumunu etkileyen bir rahatsızlığının bulunması durumunda ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapıldığı sırada sağlık raporu da alınmamışsa mirasçılar bu durumu öne sürerek sözleşmesinin iptali isteyebilirler.

Mirasçılar ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı bir temlikin de muvazaa ile olduğunu her zaman ileri sürebilirler. Muvazaa durumunda irade ile beyan arasında kasten yaratılan bir aykırılık bulunur. Yani bakım alacaklısının bakım görmek amacıyla değil de mirasçılardan mal kaçırma gibi başka bir amaçla ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle malvarlığını devretmesi durumunda mirasçılar muvaza nedeniyle işlemin iptalini talep ederek muzavaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açabileceklerdir.

Sonuç olarak ölünceye kadar bakma akdi mirasçılar tarafından saklı paylarının ihlali durumunda tenkis, muvazaalı işlemle yapılması durumunda tapu iptal ve tescil davası, sözleşmeyi yapan kişinin fiili ehliyetini sakatlayan bir durumun bulunması halinde bozulabilir. Durumun şartlarına göre izlenecek hukuki prosedür farklılık göstereceğinden bu aşamada hukuki yardım almak kritik öneme sahiptir.

İlgili Makale: Bağış Yoluyla Tapu Devri Bozulur Mu?

Ölünceye Kadar Bakma Akdi Zamanaşımı

Ölünceye kadar bakma akdinin iptalinde kanunda özel bir zamanaşımı süresi düzenlenmemiştir. Bu nedenle sözleşmeler bakımından genel zamanaşımı süreleri dikkate alınacaktır. Ölünceye kadar bakma akdi nedeniyle zamanaşımı on yıldır. Ancak ölünceye kadar bakma sözleşmesinin mirasçılar tarafından muvazaa nedeniyle iptalinin talep edilmesi durumunda zamanaşımına tabi değildir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde bakım borçlusunun ölümü halinde sözleşmenin feshinin talep edilmesi halinde hak düşürücü süre öngörülmüş Türk Borçlar Kanununun 618.maddesinde ”Bakım borçlusu ölürse bakım alacaklısı, bir yıl içinde sözleşmenin feshini isteyebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Sonuç olarak ölünceye kadar bakma akdinde zamanaşımı bakımından genel zamanaşımı olan on yıllık süre uygulanacaktır. Mirasçılar tarafından açılacak muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası ise zamanaşımına tabi değildir. Zamanaşımı sürelerinin hukuki sürece başlamadan önce dikkatle incelenmesi hak kaybına uğramamanız açısından büyük öneme sahiptir.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Saklı Payı İhlal Edebilir Mi?

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile bakım alacaklısının malvarlığını bakım borçlusuna devretmesi durumunda kişinin yasal mirasçılarının saklı payının ihlali gündeme gelmektedir. Uygulamada sıklıkla bakım borçlusunun tek malvarlığı olan evini bakım alacaklısına devretmesi durumunda yasal mirasçıların saklı payları ihlal edilmektedir. Bu durumla karşı karşıya kalan mirasçılar gerekli şartların bulunması halinde dava açma hakkına sahiptir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi her iki tarafa borç yükleyen nitelikte olan sözleşmelerden olduğundan bakım borçlusunun sözleşme gereğince bakım yükümlülükleri yerine getirmesi durumunda bakım alacaklısının devretmeyi kabul ettiği mal varlıkları bakım borçlusuna geçer. Bu durumda bakım alacaklısının ölümünde sonra kişinin yasal mirasçılarının saklı payları azalabilir ve tamamen ortadan kalkabilir. Burumda yasal mirasçılar saklı payının ihlal edilmesi nedeniyle tenkis davası açabilirler.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Geçerlilik Şartları

Ölünceye kadar bakma akdinin geçerlilik şartları Türk Borçlar Kanunumuzun 612. Maddesine Göre:
“Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, mirasçı atanmasını içermese bile, miras sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça geçerli olmaz. Sözleşme, Devletçe tanınmış bir bakım kurumu tarafından yetkili makamların belirlediği koşullara uyularak yapılmışsa, geçerliliği için yazılı şekil yeterlidir.” şeklinde düzenlemiştir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerli olabilmesi için miras sözleşmesi şeklinde yapılaması gerektiğinden miras sözleşmesinin geçerliliği için şartları taşıması gerekmektedir. Miras sözleşmelerinin geçerliliği, resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmelerine bağlıdır.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerlilik şartları:

  • Bakım alacaklısı ve bakım borçlusunun karşılıklı olarak anlaşmış olmaları,
  • Bakım borçlusunun yükümlülüklerinin ve bakım alacaklısının devredeceği malvarlığının yazılı ve ayrıntılı şekilde belirtilmiş olması,
  • Bakım borçlusu ve bakım alacaklısının sözleşme yapmak için iradeyi yasal bir engellerinin olmaması,
  • Sözleşmenin iki tane tanık huzurunda yapılması gerekmektedir. Tanıklar belirlenirken tanıkların ölünceye kadar bakma sözleşmesinden kaynaklı olarak menfaat elde etmeyecek kişiler arasından seçilmesi gereklidir.
  • Bakım alacaklısının sözleşme gereği devredeceği malların kendisine ait olması gereklidir.
  • Taraflar arasında aksi kararlaştırılmadıkça bakım alacaklısı ve borçlusunun aynı evde yaşamaları gereklidir.
  • Ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılırken bakım borçlusu ve alacaklısı için sağlık raporunun bulunması zorunlu değildir. Ancak bakım alacaklısının ileri yaşta bulunması durumunda ileride öne sürülebilecek sözleşme yapılırken irade sakatlığı bulunduğu iddiasının ortadan kaldırılması için sözleşme yapılırken sağlık raporu alınması önemlidir.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Gerekli belgeler

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerli şekilde yapılabilmesi için gerekli evrakların eksiksiz hazırlanması gerekmektedir. Sözleşme için gerekli evraklar sözleşmeyi düzenleyecek yere göre değişiklik göstermektedir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi noterler, sulh hukuk mahkemesi ve tapu müdürlüğünde yapılabilmektedir. Sulh hukuk mahkemesi ve noterler taşınır/taşınmaz malların devrine yönelik ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenleyebilirken tapu müdürlüğü sadece devredilecek malın taşınmaz olması durumunda ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenleyebilir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi için gerekli evraklar:

Ölünceye kadar bakma akdinin tapu müdürlüğünde düzenlenmesi halinde gerekli evraklar

  • Kimlik Belgesi (bakım alacaklısı ve borçlusunun kimlikleri veya yetkili temsilcilerinin)
  • İşlemde temsil var ise temsile ilişkin belge (vekaletname, yetki belgesi vb)
  • Sözleşmeye konu devredilen taşınmaza ait tapu senedi
  • Sözleşmenin taraflarına ait ikişer fotoğraf
  • Devredilen taşınmazın emlak beyan değeri belgesi (taşınmazın bulunduğu belediye tarafından düzenlenmiş)
  • Zorunlu deprem sigortası (bina nitelikli taşınmazlarda)
  • İki tanığın kimlikleri (huzurda bulunmaları zorunludur)

Ölünceye kadar bakma akdinin sulh hakimliğinde veya noterde düzenlenmesi halinde gerekli evraklar

  • Mevzuatta öngörülen şekil şartlarını sağlayan sözleşmenin aslı veya aslı gibidir onaylı örneği
  • Taraflardan bakım borçlusuna muharrer olarak verilmiş taşınmazı tescil etme yetkisi (devredilen malvarlığının taşınmaz olması durumunda)
  • Bakım borçlusuna taşınmazı tescil etme yetkisi verilmediyse bakım alacaklısının talebi veya buna dair mahkeme hükmü
  • Bakım borçlusuna ait fotoğraf
  • Devredilen malvarlığının taşınmaz olması durumunda taşınmazın emlak beyan değeri belgesi (belediyeden alınmalı)

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nasıl Yapılır?

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılmaya karar verildiğinde öncelikle tarafların sözleşme içeriği konusunda tam bir anlaşmaya varılması gerekmektedir. Ölünceye kadar bakmanın niteliği, bakım borçlusunun bakım ve gözetim yükümlülükleri, bakım alacaklısının devredeceği malvarlığı değeri ayrıntılı ve yazılı olarak düzenlenmelidir. Tarafların bu noktada alanında uzman bir miras avukatının yardımına başvurması ve profesyonel destek alması ileride oluşabilecek hak kayıplarının önüne geçecektir.

Bakım borçlusu ve alacaklısı tarafından sözleşme içeriğinde anlaşmaya varıldıktan sonra ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenleme hususunda yetkili noterler, sulh hukuk mahkemesi hakimleri ve tapu müdürlüğüne başvuru yapılmalıdır. Bu noktada taraflar devredilecek malın taşınmaz olması durumunda sulh hukuk mahkemesi, noter ve tapu müdürlüğünü tercih edebilirken devredilecek malvarlığı değerinin taşınmaz dışında olması durumunda tapuda işlem yapılmayacaktır.

Taraflar arasında sözleşme koşulları üzerinde anlaşma sağlanıp sözleşme geçerlilik şartlarını taşıması halinde gerekli evraklar eksiksiz olarak hazırlandıktan sonra noter, sulh hukuk mahkemesi veya tapu müdürlüğüne başvururu yapılarak ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılabilir.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Yargıtay Kararları

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 16.11.2017 tarih 2015/4751 esas 2017/6520 sayılı kararı

”Kural olarak, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.

Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.” şeklinde karar verilmiştir.

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 09.05.2018 tarih 2015/10801 esas 2018/10027 sayılı kararı

”Bilindiği üzere, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) m. 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (818 s. Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)).

Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.” şeklinde karar verilmiştir.

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 17.12.2019 tarih 2016/15399 esas 2019/6597 sayılı kararı

”Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 190. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.

Somut olayda; yukarıda değinilen ilke ve olgular tüm dosya içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar mahkeme gerekçesinde davalının bakım görevini yerine getirmediğine yer verilmiş ise de, ölünceye kadar bakım akitlerinde bakılmadığı ileri sürme hakkı bakım alacaklısına aittir. Mirasçılar tarafından bakım alacaklısına bakılmadığını ileri sürülürse bunun dinlenmesine yasal olanak yoktur. Kaldı ki, bakım alacaklısı sağlığında dava açmadığına göre bakıldığının kabulü zorunludur. Ayrıca davacı tanık dahi bildirmemiş olup, toplanan deliller ile temlikin mal kaçırma amaçlı olduğu iddiası usulünce kanıtlanamamıştır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” şeklinde karar verilmiştir.

Sıkça Sorulan Sorular

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinden dönme nasıl olur?

Ölünceye kadar bakma akdinde sözleşmede yüklenilen şartların yerine getirilmemesi, bakım borçlusunun ölümü, sözleşmenin aranan şartları taşımaması durumunda sözleşmeden dönülebilir.

Ölene kadar bakım akdi nasıl bozulur?

Ölünceye kadar bakma akdi mirasçılar tarafından saklı paylarının ihlali durumunda tenkis, muvazaalı işlemle yapılması durumunda tapu iptal ve tescil davası, sözleşmeyi yapan kişinin fiili ehliyetini sakatlayan bir durumun bulunması durumunda bozulabilir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde tapu devri ne zaman olur?

Bakım yükümlülüğünün sonucu olarak ölümle devredilmesi konusunda anlaşılan malvarlığının taşınmaz olması durumunda tapu devri, bakım alacaklısının ölümünden sonra olur. Ancak bakım borçlusu, devredilecek taşınmaza yasal ipotek koyma hakkına sahiptir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde tenkis olur mu?

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yasal mirasçıların saklı paylarını ihlal etmesi durumunda tenkis davası açmaları mümkündür.

Ölünceye kadar bakma akdi olan tapu satılır mı?

Bakım sözleşmesi ile edinilen taşınmazın başka kişilere devrinde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Bakım alacaklısının kanuni ipotek hakkı bulunur, taşınmazın devrinden sonra 3 aylık süre içinde tapuya yapacağı yazılı başvuru ile tapu kütüğüne ipotek hakkını tescil ettirebilir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde bakım borçlusu bakım alacaklısında önce ölürse ne olur?

Bakım borcunu üstlenen taraf, bakım alacaklısından önce ölmesi durumunda bakım alacaklısı, bir yıl içinde ölünceye kadar bakma sözleşmesinin feshini isteyebilir. Bu bir yıllık süre hak düşürücü niteliktedir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi mirasçılara geçer mi?

Bakım borçlusunun ölümü ile bakım ve gözetim edimi mirasçılar tarafından 5 yıl müteselsilen devam eder. Ancak bakım alacaklısı bakım borçlusunun mirasçılarıyla sözleşmeyi devam ettirmek istememesi durumunda 1 yıl içinde sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir.

bir yorum bırakın

Hemen Ara