Ekonomik şiddet nedeniyle boşanma nedir?
Ekonomik şiddet nedeniyle boşanma evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasında boşanma nedenlerinden biridir. Evlenmeyle birlikte eşler evlilik birliğinin mutluluğunu ve devamını birlikte sağlamak, çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine birlikte özen göstermekle yükümlüdürler. Eşlerin birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu durum Türk Medeni Kanununun 185.maddesinde de düzenlenmiştir. ” Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” şeklinde düzenlenmiştir. Eşlerin birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğü ekonomik olarak da mevcut olup, bu nedenle ekonomik şiddeti içeren davranışlar boşanma sebebini oluşturur.
Ekonomik şiddet 6284 sayılı Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun kapsamında şiddet türleri arasında yer almıştır. Ekonomik şiddet tarafların evlilik birliğini zedeleyen, ortak yaşamı çekilmez kılan bir şiddet türüdür. Ekonomik şiddet evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılacak çekişmeli boşanma davasında boşanma nedenidir.
Hangi davranışlar ekonomik şiddete girer?
- Borçlanma şeklinde ortaya çıkan ekonomik şiddet
Eşin aşırı borçlandırıcı davranışları, borçlarını ödememesi, eve haciz gelmesine sebep olması, icra takibi yapılmasına neden olması, borçlu olduğu kişilerin eşini aramasına veya başka şekilde rahatsız etmesine neden olması, aşırı derecede şans oyunları oynaması, eşinin bilgisi olmadan borç alması, eşini ekonomik gücünün üzerinde borçlandırıcı davranışlarda bulunması, eşini aşırı borçlandırmaya zorlaması (ailesinde para istemek için baskı kurması evlilikte ekonomik şiddete örnek davranışlardır.
- Çalışma konusunda ekonomik şiddet içeren davranışlar
Eşlerin çalışmaması ( sürekli bir işte çalışmaması, sürekli şekilde nedensizce işten ayrılıp sürekli iş değiştirmesi, eşini ve çocuğunu mağdur etmesi), çalışmak istemeyen eşini zorla çalıştırması, çalışmak isteyen mesleği bulunan eşini çalışmaması için baskı kurması, evlilik birliğinin huzurunu bozacak uygun olmayan bir işte çalışması,
- Tarafların ortak konutu hususunda ekonomik şiddet içeren davranışlar
Tarafların ekonomik durumu uygun ve yeterli olmasına rağmen eşine bağımsız konut sağlamaması, ortak konut sağlanmaması, eşinden habersiz ortak konuttaki eşyaları taşıyıp boşaltması, ortak konutun elektriğini veya suyunu kesmesi, eşin borcu nedeniyle evin eşyaların satması, eşini kendi ailesiyle oturmaya zorlaması ( evlenmeden önce eşinin ailesiyle oturmayı kabul eden kadın için evlendikten sonra eşinin ailesiyle geçimsizlik başlamışsa kadın bu konutta oturmaya zorlanamaz), ortak konutun kirasını ödememesi, evin internet-doğalgaz gibi aboneliklerini kapattırması,
- Evlilik birliğindeki yönetimde ekonomik şiddet içeren davranışlar
Eşin aşırı tasarruflu ve cimri davranması, eşinin bilgisi olmadan kendi üzerindeki taşınmazı başkasına devretmesi, taşınmazı satması, eşinden mal istemek, eşinin gelirine veya maaşına el koyması ekonomik şiddete örnek davranışlardır.
- Güven sarsıcı hareketlerle ekonomik şiddet içeren davranışlar
Eşinden gizli olarak kredi kartından yüksek miktarda harcama yapmak, eşinden habersiz parasını almak, eşinden habersiz kumar oynamak ekonomik güveni sarsan şiddet içeren davranışlardır.
Cimrilik (aşırı tasarruflu davranmak) boşanma nedeni mi?
Eşlerin aşırı tasarruflu cimrilik derecesindeki davranışları ekonomik şiddet içeren davranışlardandır. Bu nedenle cimriliğe maruz kalan eş ekonomik şiddet nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açabilir. Yargıtay içtihatlarında eşin yapılan her harcamayı not alması, su ve elektrik fazla harcanıyor diye kapatması ekonomik şiddet içeren davranış olarak nitelendirilmiştir
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 26.11.2008 tarih 2008/695 esas 2008/710 sayılı kararında
” Mahkemece uzun yıllar eşinin aşırı hesaplı ve cimrilik ölçüsündeki tutumluluğuna dayanmak zorunda kalan kadının, ekonomik ve sosyal alanda özgür ve rahat yaşamak ve ekonomik şiddetten kurtulmak için açtığı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, direnme kararı yerindedir.
Kripto borsasında para kaybetmek boşanma nedeni mi ?
Taraflar evlilik birliği içinde birbirlerine karşı ekonomik anlamda da şeffaf davranmakla yükümlüdürler. Bir eşin diğerinin bilgisi dışında evlilik birliğindeki yatırımlarını kripto borsasında değerlendirmesi ve bu şekilde para kaybetmesi ekonomik şiddet içeren davranışlardır. Taraflar evlilik birliğindeki yatırımlarının ne şekilde değerlendireceklerine birlikte karar vermeleri gerekir. Bir tarafın tek başına karar vererek eşinden gizli şekilde yatırımlarını kripto borsasına yatırması ve bu şekilde ekonomik olarak riskler alması diğer açısında ekonomik güveni sarsan davranıştır. Bu nedenle ekonomik olarak mağdur olan eş ekonomik şiddet nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açabilir.
Kumar oynamak boşanma nedeni mi ?
Eşlerin birbirinden habersiz olarak kumar oynaması ekonomik güveni sarsan bir davranış olarak nitelendirilip, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılacak boşanma davasının nedenlerinden biridir. Eşinden gizli kumar oynayan eş hem ekonomik olarak eşine şeffaf davranmayıp hem de ekonomik olarak güven sarsıcı hareketlerde bulunmaktadır.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 03.11.2004 sayılı kararında ” boşanmaya yol açan fiili ayrılığın kocanın kusurundan kaynaklandığı, davacının kumar oynadığı, evdeki eşyaları dahi kumara vermeye başladığı anlaşılmaktadır. Davalıya atfedilebilecek kusur bulunmamaktadır” şeklinde karar verilmiştir.
Eşin haberi olmadan evin satılması ya da devredilmesi boşanma nedeni mi ?
Eşinin görüşünü almadan evin başka birine satılması ya da devredilmesi ekonomik şiddet içeren davranışlar arasındadır. Eşinden gizli olarak bu davranışları gerçekleştiren eş ekonomik olarak şeffaf davranmadığından eşinin ekonomik olarak güven içinde hissetmemesine neden olur. Bu duruma maruz kalan eş evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açacağı boşanma davasında bu durumu neden olarak ileri sürebilir.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 05.06.2012 tarih 2011/20992 esas 2012/15090 sayılı kararında ” davacı- karşı davalı kocanın da eşinin görüşünü almadan, ondan habersiz olarak, yüksek ekonomik değerde olan bir taşınmazını ilk eşinden olma oğluna devretmek suretiyle; eşinin mali konulardaki güvenini sarsmış olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların evlilik birliği temelinden sarsılmıştır. ” şeklinde karar vermiştir.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 25.09.2012 tarihli 2011/12843 esas 2012/22440 sayılı kararında ” Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davacı kocanın eşine şiddet uyguladığı ve birlikte yaşamaktan kaçındığı, davalı kadının ise hastalığı sırasında kocası ile ilgilenmediği, eşinden habersiz taşınmazını satarak mali konularda güven sarsıcı davranışlar içerisine girdiği ve birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı koca dava açmakta haklıdır.”
Ekonomik şiddet nedeniyle boşanma yargıtay kararları
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 09.05.2012 tarih 2011/15415 esas 2012 /12450 sayılı kararı
” davalı kocanın piyasaya aşırı borçlanmak suretiyle icra takiplerine maruz kaldığı; evin ihtiyaçlarını karşılamadığı ve evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir.”
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 07.11.2012 tarih 2012 /7020 esas 2012 /26316 sayılı kararı
” Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kocanın eşini borçlanmaya zorladığı ve eşi bunu kabul etmediğinde ev eşyalarını satıp birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir”
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 18.11.2013 tarih 2013 /13267 esas 2013 /26758 sayılı kararı
” Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden , davalının son on yıldır çalışmadığı, çalışmak için bir çabasının da olmadığı, bu suretle evlilik birliğinin giderlerine katılmaya ilişkin yasal görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır”
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 14.05.2012 tarih 2011 /16338 esas 2012 /13001 sayılı kararı
” davacı kadının Wilson hastası olduğu halde, davalı koca ve ailesi tarafından tarım işlerinde çalışmaya zorladığı ve manevi bağımsızlığı olmayan evde yaşatıldığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 30.11.2012 tarih 2011 /20347 esas 2012 /28712 sayılı kararı
” Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda eşine sık sık hakaret eden ve aşağılayan davacı-karşı davalı kadın yanında, satın aldığı evin intifa hakkını eşinden habersiz annesine veren eşinin de ekonomik güvenini sarsıcı davranışlar içine giren ve annesinin evlilik birliğine müdahalesine tepkisiz kalan davalı-karşı davacı kocanın da kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-karşı davalı kadın da dava açmakta haklıdır”
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 25.05.2017 tarih 2016 /1012 esas 2017 /6204 sayılı kararı
” Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalı erkeğin ortak konutun kirasını ödemediği gibi doğalgaz aboneliğini de iptal ettirmek ve birlikte yaşamaktan kaçınmak suretiyle evlilik birliğinin gerektirdiği görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır”
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 21.11.2013 tarih 2013 /13591 esas 2013 /27173 sayılı kararı
” Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı kocanın eşine fiziksel şiddet uygulayıp, onun maaş kartına el koyduğu, davalı kadının ise evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmeyip, gereksiz harcamalar yaptığı anlaşılmaktadır. Boşanmaya sebep olan olaylarda iki tarafın da kusuru olmakla birlikte davacı koca daha ağır kusurludur. Durum böyleyken, tarafların eşit kusurlu olarak kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddedilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.”
https://cansubayramoglu.com/dugun-takilarinin-iadesi-davasi/
https://karararama.yargitay.gov.tr/