Tahliye Taahhütnamesi Geçerlilik Şartları

Tahliye Taahhütnamesi Geçerlilik Şartları

Kiracının belirli bir tarihte taşınacağını önceden yazılı olarak beyan ettiği tahliye taahhütnamesi, kiraya verenin tahliye sürecini hızlandıran önemli bir araçtır. Ancak uygulamada birçok tahliye taahhüdü, şekil şartlarına uyulmadığı gerekçesiyle geçersiz sayılmakta ve kiraya veren bu belgeye dayanarak tahliye talep edememektedir. Yazımızda tahliye taahhütnamesinin geçerlilik şartları, tahliye taahhütnamesine dayalı icra ve dava yoluyla kiracının tahliyesi, evin başka biri tarafından satın alınması halinde tahliye taahhütnamesinin durumu, tahliye taahhütnamesinin noterden düzenlenmesinin gerekli olup olmadığı, tahliye taahhütnamesinde cezai şartın durumu, boş tarihli tahliye taahhütnamesinin geçerli olup olmadığı, tahliye taahhütnamesinde eşin imzasının bulunmasının gerekliliği gibi konulardan ayrıntılı bilgi vermeyi hedefliyoruz.

Tahliye taahhütnamesi geçerlilik şartları

Kiraya veren açısından kiracının ne zaman taşınacağının belirsizliği, özellikle kira bedellerinin artışına getirilen sınırlamalar nedeniyle sorunlara yol açabilmektedir. Ev sahipleri kiralananın tahliyesinin belirsizliğini ortadan kaldırmak adına tahliye taahhütnamesine başvurmaktadır. Ancak tahliye taahhütnamesi ancak belirli şekil şartlar yerine getirildiğinde yasal olarak bağlayıcı hale gelmektedir.

Tahliye taahhütnamesi Türk Borçlar Kanununun 352.maddesinde ”Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. İlgili düzenlemede tahliye taahhütnamesine ilişkin geçerlilik şartları düzenlenmemiş olsa da Yargıtay uygulamalarında tahliye taahhütnamesinin geçerli olabilmesi için birtakım şartları taşıması gerektiğine ilişkin kararlar verilmiştir. Tahliye taahhütnamesi geçerlilik şartları:

  • Tahliye taahhüdünün yazılı olması gerekmektedir. Tahliye taahhüdü noter huzurunda yapılabileceği gibi yazılı olarak taraflar arasında da yapılabilir.
  • Tahliye taahhütnamesinde taşınmazın tahliye edileceği tarihin net bir şekilde ifade edilmesi gerekmektedir. Uygulamada genellikle tahliye taahhütnamesinde tahliye ve düzenleme tarihi genellikle boş olarak imzalanıp ev sahibi tarafından sonra doldurulmaktadır. Ancak bu şekilde tarih düzenlenmiş olsa bile ev sahibine istediği tarihi doldurma yetkisi vermiş olduğundan tahliye taahhütnamesiyle bağlı hale gelecektir.
  • Tahliye taahhütnamesinin kiracı veya yetkili temsilcisi tarafından imzalanması zorunludur. Birden fazla kiracının bulunması halinde hepsinin imzasını içeren tahliye taahhütnamesi alınmalıdır. Kiralanan konutun aile konutu olması halinde kira sözleşmesine taraf olan eş dışında diğer eşin de tahliye taahhütnamesinde imzasının alınması gerekir.
  • Tahliye taahhüdünün kira sözleşmesi düzenlendiği tarihten sonra imzalanmış olması gerekir. Kira sözleşmesi öncesinde veya kira sözleşmesiyle birlikte yapılan tahliye taahhütnamesi kiracının bu durumu ispatlanması halinde geçersiz hale gelir.

Tahliye taahhütnamesi ile kiracı çıkarılabilir mi?

Kiracının belirli bir tarihte evi boşaltacağını yazılı olarak taahhüt ettiği tahliye taahhütnamesi, Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen geçerli bir tahliye sebebidir. Ancak uygulamada ”Kiraya veren, yalnızca bu belgeye dayanarak kiracıyı gerçekten tahliye ettirebilir mi? ” sorusu merak edilen konuların başında gelmektedir.

Geçerlilik şartlarını taşıyan bir tahliye taahhütnamenin varlığında kiracı taahhütnamede düzenlenen tahliye tarihinde taşınmazı tahliye etmelidir. Ancak kiracı buna rağmen kiralananı tahliye etmezse ev sahibi elindeki tahliye taahhütnamesi ile icra takibi veya dava yoluyla kiracının tahliyesini talep edebilir. Ev sahibi bu yollardan herhangi birine başvurması mümkün olsa da her iki yolda da taahhütnamede düzenlenen tahliye tarihinden itibaren bir aylık süre içerisinde başvuru yapması gerekmektedir.

Tahliye taahhütnamesinin icra yoluyla takibinde taahütnamede düzenlenen tarihte evi tahliye etmeyen kiracı aleyhine ilamsız icra takibine başvurulabilir. İcra takibi kiracıya tebliğ olduğunda kiracı için 7 günlük itiraz süresi başlar. Bu sürede kiracı tarafından itiraz edilmezse takip kesinleşir. Ancak kiracı tarafından icra takibine itiraz edilirse icra takibi duracak, ev sahibi 6 aylık süre içinde itirazın kaldırılmasını için icra mahkemesine başvurması ya da 1 yıl içinde sulh hukuk mahkemesinde tahliye davası açarak itirazın iptalini talep edebilecektir.

Tahliye taahhütnamesinin dava yoluyla kiracının tahliyesi için kullanılmak istenmesi durumunda ev sahibinin taahhütnamede belirtilen tahliye tarihinden itibaren 1 ay içinde Sulh hukuk Mahkemesinde tahliye davası açması gereklidir.

Sonuç olarak tahliye taahhütnamesinin geçerli olması durumunda ev sahibi taahhütnamede bulunan tahliye tarihinden 1 ay içerisinde icra takibi veya dava yoluyla kiracıyı çıkarabilmektedir. Tahliye taahhütnamesine dayalı olarak kiracının tahliyesinin talep edilmesi durumunda kiracının itiraz etmesi durumunda süreç karmaşık bir hal alacağından alanında uzman kira avukatından hukuki yardım alınması hak kaybına uğramamak için büyük öneme sahiptir.

Tahliye taahhütnamesinin noterden yapılması şart mıdır?

Kiracı ile kiraya veren arasındaki ilişkide en çok uyuşmazlık yaratan konulardan biri, tahliye taahhütnamesine dayalı olarak yapılan tahliye talepleridir. Özellikle noter onayı bulunmayan tahliye taahhütnameleri söz konusu olduğunda geçerlilik konusunda kafa karışıklığı bulunmaktadur. Bu noktada tahliye taahhütnamesinin noterden yapılmasının geçerlilik şartı mı yoksa sadece ispat kolaylığı sağlayan bir tercih mi olduğu merak edilen konuların başında gelmektedir.

Tahliye taahhtnamesinin geçerli olması için noterden düzenlenme zorunluluğu bulunmamaktadır. Ev sahibi ve kiracı kendi aralarında adi yazılı şekilde tahliye taahhütnamesi düzenleyebilir. Tahliye taahhütnamesine dayanarak tahliye için icra takibi başlatılması veya dava açılması durumunda kiracının imzaya itirazı gündeme geldiğinde bu belgenin noterde düzenlenmiş olması kiracının imzaya itiraz etmesini engellemesi açısından avantaj sağlamaktadır.

Sonuç olarak tahliye taahhütnamesinin noterden yapılması şart değildir. Taraflar kendi aralarında yazılı olarak düzenleyebilirler. Noterde yapılmış olması bu belgeye dayanarak tahliye talep edilmesi halinde kiracının imzaya itiraz etmesini engellemesi açısından avantaj sağlar.

Kiracı tahliye taahhütnamesindeki imzaya itiraz ederse ne olur?

Tahliye taahhütnamesi, kiraya verenin kiracıyı belirli bir tarihte taşınmaya zorlayabileceği güçlü bir belgedir. Ancak bu belgenin geçerliliği, çoğu zaman imzanın gerçekten kiracıya ait olup olmadığına bağlıdır. Uygulamada kiracı, “ben bu imzayı atmadım” diyerek tahliye talebine itiraz edebilmektedir. Bu durum tahliye sürecinin uzamasına ve karmaşıklaşmasına neden olmaktadır. Bu itiraz tahliye taahhütnamesinin noterde düzenlenmemesi halinde gündeme gelir.

Kiracının tahliye taahütnamesinde bulunan imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesi halinde mahkeme kiracıdan imza örneği alır ve kiracının daha önce imzasının bulunduğu yerlerden imza örneklerini talep ederek adli tıp kurumuna göndererek imzanın kiracıya ait olup olmadığının araştırması yapar. Araştırma sonucunda imzanın kiracıya ait olmadığı ortaya çıkarsa tahliye taahhütnamesi geçersiz hale gelecektir. Ancak aksi durumda kiracının itirazının gerçek olmadığı ortaya çıkacağından mahkeme buna göre karar verecektir.

Tahliye taahhütnamesi kiraya veren için güçlü bir hukuki dayanak olsa da, imzanın aidiyeti konusunda yaşanabilecek itirazlar bu süreci duraksatabilir veya tamamen geçersiz hale getirebilir. Kiracının imzayı inkar etmesi halinde süreç bilirkişi incelemesine taşınır ve sonucuna göre tahliye kararı verilip verilmeyeceği belirlenir. Bu nedenle, tahliye taahhütnamesi düzenlenirken tüm şekil şartlarına özenle uyulması ve özellikle imzanın noter huzurunda alınması, ileride yaşanabilecek hukuki uyuşmazlıkların önüne geçmek açısından büyük önem taşır.

Tahliye taahhütnamesine cezai şart konur mu?

Tahliye taahhütnamesi, kiracının belirli bir tarihte taşınacağını yazılı olarak kabul ettiği bir irade beyanıdır. Uygulamada kiraya verenler, bu taahhütnamenin ihlali durumunda doğacak zararları güvence altına almak amacıyla, belgeye “cezai şart” hükümleri eklemektedir. Ancak uygulamada tahliye taahhütnamesine cezai şart konulup konulamayacağı hususu ve geçerliliği merak edilen konulardandır.

Tahliye taahhütnamesi düzenlenirken, kiracının belirtilen tarihte evi boşaltmaması halinde belli bir tazminat ödeyeceğini içeren cezai şart hükümleri geçerlidir ve imzalayan kiracı açısından bağlayıcıdır. Cezai şart Türk Borçlar Kanunun 182.maddesinde ”Taraflar, cezanın miktarını serbestçe belirleyebilirler. Asıl borç herhangi bir sebeple geçersiz ise veya aksi kararlaştırılmadıkça sonradan borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple imkânsız hâle gelmişse, cezanın ifası istenemez. Ceza koşulunun geçersiz olması veya borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple sonradan imkânsız hâle gelmesi, asıl borcun geçerliliğini etkilemez. Hâkim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir.” şeklinde düzenlenmiştir.

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2013/16564 esas 2014/8813 sayılı kararında

”Davada 01.01.2008 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu sözleşmeye istinaden davalı tarafından 01.03.2008 tarihinde davacı kiraya verene tahliye taahhüdü verilmiş, tahliye taahhüdünde davalı kiracı kiralananı 31.12.2010 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettikten sonra devamında “kiracı mecuru 31.12.2010 tarihinde tahliye etmezse tahliye tarihinden önceki aylık kira bedelinin 3 katı miktarında aylık ödemeyi kabul ve taahhüt eder” denilmiştir. İlgili taahhüt cezai şart niteliğindedir ve geçerlidir. Bu nedenle davalı kiracıyı bağlar. Davalı tahliye taahhüdüne rağmen kiralananı tahliye etmemiştir. Bu nedenle mahkemece, tahliye taahhüdündeki düzenleme gereğince cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak mahkemece TBK 182/son maddesine göre cezai şartta indirim yapılıp yapılamayacağı tartışılmamış, cezai şartta bir indirim yapılmamıştır.” şeklinde karar verilmiştir.

Sonuç olarak tahliye taahhütnamesine cezai şart konulması mümkündür, tahliye taahhütnamesine imza atan kiracıyı bağlar. Tahliye taahhütnamesindeki tahliye tarihinde kiralananı tahliye etmeyen kiracıdan tahsili talep edilebilir. Mahkemece mevcut durumun şartlarına göre cezai şartta indirim yapabilir.

Kiracı tahliye taahhütnamesine itiraz ederse ne olur?

Kiraya verenler, kiracının belirli bir tarihte taşınacağını taahhüt ettiği belgelerle, tahliye sürecini daha kolay ve hızlı şekilde yürütmeyi amaçlar. Ancak uygulamada kiracılar, çeşitli gerekçelerle bu tahliye taahhütnamesine itiraz edebilmektedir. İtiraz genellikle imzanın kendisine ait olmadığı, kira sözleşmesinden önce ya da kira sözleşmesiyle aynı anda düzenlendiğini, taahhütnamenin tarihleri boş şekilde imzalatıldığı gibi iddialara dayanır.

Tahliye taahhütnamesi icra yoluyla takibe konulduğunda icra dairesi kiracıya tahliye emri gönderir, 15 gün içerisinde evi tahliye etmesi talep edilir. Kiracının icra takibine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz etmesi halinde icra takibi duracak, ev sahibi 6 aylık sürede icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını talep edecek ya da 1 yıl içinde tahliye davası açarak itirazın iptalini talep edebilecektir. İki yolda da mahkeme kiracının yaptığı itirazları inceleyecek ve karar verecektir. Kiracı itirazlarını ispatla yükümlüdür.

Boş tarihli tahliye taahhütnamesi geçerli mi?

Tahliye taahhütnamesi, kiracının belirli bir tarihte taşınacağını önceden beyan ettiği ve kiraya verene, o tarihten sonra tahliye talebinde bulunma hakkı tanıyan önemli bir belgedir. Tahliye taahhütnamesinde düzenleme tarihi ve tahliye tarihi olarak iki adet tarih düzenlenebilecek alan bulunur. Uygulamada, bu belgelerin tarih kısmı boş bırakılarak imzalatılması sıkça karşılaşılan bir durumdur. Belirsiz bir tarihle imzalanan bu belgeler, kiraya verenin dilediği tarihte doldurarak tahliye baskısı yapmasına neden olabilmektedir.

Tahliye taahhütnamesinin tanzim ve tahliye tarihleri kısmının boş olarak düzenlenip kiracı bu şekilde boşa imza atmakla ev sahibine istediği tarihi doldurma yetkisi vermiş sayılır ve bunun sonucuna katlanmak zorundadır. Kiracı tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesinden önce veya kira sözleşmesiyle aynı anda yapıldığını iddia ediyorsa bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

Yargıtay 6.Hukuk Dairesi 07.06.2012 tarih 2012/5147 esas 2012/8537 sayılı kararında

”Hükme esas alınan ve davaya dayanak yapılan 01.06.2009 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi davalı ile kiralananın önceki maliki M. C. arasında imzalanmıştır. Taşınmazı 30.06.2010 tarihinde iktisap eden davacı 15.06.2010 tanzim ve 25.01.2011 tahliye tarihli olduğu bildirilen tahliye taahhütnamesine dayalı olarak süresinde icra dairesine başvurmuş, itiraz üzerine işbu davayı açmıştır. Davalı tahliye taahhüdünün kira sözleşmesi ile birlikte düzenlenip verildiğini, taahhütnamedeki yazı ve rakamlarda tahrifat yapıldığını savunmuştur. Davaya konu tahliye taahhütnamesi matbu olup metin üzerindeki boşlukların elle doldurulması suretiyle tanzim edilmiştir.

Matbu metnin tanzim ve tahliye tarihlerine ilişkin bölümlerinde “””/200..” ibarelerinin yer almakta olup bu kısımlar 15.06.2010 tanzim ve 15.01.2011 tahliye tarihleri olarak elle tamamlanmıştır. Taahhütnamedeki bu kısımların elle tamamlanmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Taahhüdün tanzim ve tahliye tarihleri kısmının boş olarak düzenlenip davacıya verilmiş olduğu kabul edilse bile, kiracı davalı bu şekildeki boşa imza atmakla davacıya istediği tarihi doldurma yetkisi vermiş olduğundan bunun sonucuna katlanmak zorundadır.

Öte yandan B.K.’nun 31.maddesi uyarınca yasal süresi içinde taahhüdnamenin iptali de istenmiş değildir. Tarih kısmında “200..” ibaresinin bulunuyor olması nedeniyle bu kısmın sınırlı şekilde 2009 veya 2010 olarak düzenlenebileceği 2011 olarak yazılmasının davalının iradesine uygun düşmediği şeklindeki mahkeme kabulü hatalı olup mahkemece davanın kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur” şeklinde karar verilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 28.09.2021 tarih 2017/975 esas 2021/1108 sayılı kararında

Kira sözleşmesinin yapılması sırasında tarihleri boş olan ve kiracı tarafından imzalanan tahliye taahhüdü alınması durumunda, bu belgenin kiralananın teslimi öncesinde tarihlerinin boş olarak verildiği ve anlaşmaya aykırı olarak sonradan tamamlandığına ilişkin savunmanın kanıtlanması gerekir. Bu şekilde yani düzenleme ve boşaltma tarihlerinin sonradan tamamlanması belgenin geçersizliğini gerekmediği gibi bu tarihlerin anlaşmaya aykırı olarak tamamlandığına ilişkin iddia kiracı tarafından ispatlanmalıdır.

Yapılan açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacı vekili davalı …’un dava konusu taşınmazda 05.03.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince aylık 3.350TL kira bedeli ile kiracı olduğunu, davalının dört yıldır kiracı olarak bulunduğu işyerini son dönem başından sonra verdiği 14.03.2013 tarihli taahhütname ile 04.03.2014 tarihinde boşaltacağını kayıtsız ve şartsız olarak kabul ettiğini, davalının yazılı taahhüdüne uymadığını ileri sürerek taahhüt nedeniyle kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, davaya dayanak yapılan tahliye taahhüdünün davacı tarafça kira sözleşmesinin imza edildiği tarihten önce alındığını, davacının, taşınmazın kiracı sıfatıyla kullanılabilmesinin ön şartı olarak ileri sürdüğü taahhütnameyi müvekkiline manevi cebir altında imzalattığını, bu şekilde imza edilen taahhüt tarafların gerçek iradelerini yansıtmaktan uzak olduğundan geçerli olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş ise de yukarıda da belirtildiği üzere TMK’nın 6 ve HMK’nın 190. maddesi gereğince ispat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesinden önce imzalatıldığını iddia eden davalı kiracı bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Bu durumda mahkemece ispat yükümlülüğü ters çevrilerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.” şeklinde karar verilmiştir.

Tahliye taahhütnamesi ile tahliye davası açma süresi

Tahliye taahhütnamesi, kiracının belirli bir tarihte taşınmayı kabul ettiğini yazılı olarak beyan ettiği ve kiraya verene tahliye için önemli bir hak tanıyan bir belgedir. Ancak bu belgeye dayanarak tahliye talep edilebilmesi için hak düşürücü sürelere uyulması zorunludur. Türk Borçlar Kanunu, taahhütnamede belirtilen tarihten itibaren bir ay içinde icra takibi yapılmasını veya tahliye davası açılmasını şart koşmaktadır. Taahhüt edilen tarihten itibaren belirli bir süre içinde işlem yapılmazsa, bu hak kaybedilmekte ve taahhüt hükümsüz hale gelmektedir. Uygulamada sıkça karşılaşılan bu hatalar ciddi hak kayıplarına neden olabilmektedir.

Tahliye taahhüdü ile tahliye davasının açılmasında gözetilmesi gereken ilk süre, 1 aylık zaman dilimidir. Ev sahibi, taahhütnamede çıkış tarihi olarak belirlenen günden itibaren 1 ay içerisinde tahliye davası açmalı veya icra takibi başlatmalıdır. Tahliye davası için öngörülen 1 aylık sürenin kaçırılmış olması durumunda, artık kiracının tahliye taahhütnamesi ile tahliyesi söz konusu olmayacaktır.

Tahliye taahhütnamesinde eşin imzası gerekli mi?

Türk Medeni Kanunu, aile konutunu özel bir koruma altına almış ve bu konuta ilişkin işlemlerde eşlerin birlikte hareket etmesini zorunlu kılmıştır. Bu kapsamda, kiralanan konutun aile konutu niteliğinde olması hâlinde, tahliye taahhütnamesiyle ilgili önemli bir soru gündeme gelir: Bu taahhüdün geçerli sayılabilmesi için yalnızca kiracı olan eşin imzası yeterli midir, yoksa diğer eşin de açık rızası gerekir mi?

Kira ilişkilerinde taraflar çoğu zaman yalnızca bir eşin üzerine sözleşme yaparken, diğer eş sürece hiç dahil edilmeden konutta yaşamaya devam etmektedir. Tahliye taahhütnamesi verildiğinde ise bu durum çeşitli hukuki ihtilaflara yol açabilmektedir. Özellikle tahliye aşamasında, söz konusu konutun aile konutu olduğu ileri sürülerek, imzası olmayan eşin izni bulunmadığı gerekçesiyle taahhütnamenin geçersizliği gündeme gelmektedir.Dolayısıyla, eşin rızasının olup olmaması, sadece şekli bir eksiklik değil, tahliye sürecini doğrudan etkileyen bir hukuki engel niteliği taşımaktadır.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/629 Esas 2012/19408 sayılı kararı

”Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutla devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” hükmü yer almakta; aynı Kanunun 194/3. maddesinde ise; “Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu hükümler göstermektedir ki, aile konutu özel bir konuma ve öneme sahip kılınmış ve üzerindeki tasarruf yetkisi yasa ile sınırlandırılmıştır. Takibe ve tahliyeye konu taşınmazın aile konutu olduğunun belirlenmesi halinde bu yasal gereklerin yerine getirilip getirilmediğinin araştırılması gerekecektir.

Şikayetçi tarafından Kartal 1.Aile Mahkemesi’nin 2011/23 esas numarası ile dava açıldığına göre, anılan davanın, tahliyesi istenen yerin “aile konutu” olduğunun tespitine yönelik olarak açıldığının belirlenmesi halinde, bu dava bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir (Hukuk Genel Kurulu’nun 26.10.2005 tarih ve 2005/12-676 E. 2005/600 K. sayılı ve 19.10.2005 tarih ve 2005/12-652 E. 2005/583 K. sayılı kararları). Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.” şeklinde karar verilmiştir.

Sonuç olarak kiralananın aile konutu olarak kullanılması durumunda tahliye taahhütnamesinde sadece kira sözleşmesinin tarafı olan eş değil diğer eşin de imzasının bulunması ileride ortaya çıkabilecek problemlerin önüne geçecektir.

Tahliye Taahhütnamesi Örneği

TAAHHAHLİYE TAAHÜTNAMESİ

TAAHHÜT EDEN(KİRACI)

ADI SOYADI-TC KİMLİK NO ​:

MAL SAHİBİ (KİRALAYAN)

ADI SOYADI-TC KİMLİK NO​:

TAHLİYE EDİLECEK GAYRİMENKULUN ADRESİ ​:

TAHLİYE TARİHİ :

Halen kiracı olarak kullanmakta olduğum yukarıda yazılı adresteki taşınmazı hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmadan kayıtsız ve şartsız olarak 6098 numaralı Türk Borçlar Kanunu’nun 352/1 maddesi gereğince boş ve sağlam olarak yukarıda belirtilen tarihte taşınmazı tahliye ederek, taşınmazı mal sahibine teslim edeceğimi, adı geçen mal sahibinin icrai takibata geçerek yapacağı bilumum masrafları ve tahliyeyi geciktirmemden dolayı uğrayacağı zarar ve ziyanları hiçbir ihtar, ihbar ve hükme gerek kalmadan derhal nakden ve peşinen ödeyeceğimi beyan kabul ve taahhüt ederim.

TAAHHÜT TARİHİ ​​:
TAAHHÜT EDEN ​-İMZA:

Sıkça Sorulan Sorular

Tahliye taahhütnamesi yeni ev sahibine geçer mi?

Kiralanan taşınmazı satın alan yeni ev sahibi eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayanarak dava açabilir.

Noter onaysız tahliye taahhütnamesi geçerli midir?

Noter onaysız tahliye taahhütnamesi geçerlidir. Taraflar aralarında anlaşarak adi yazılı şekilde tahliye taahhütnamesi düzenleyebilirler.

Tahliye taahhütnamesinde şahit gerekir mi?

Tahliye taahhütnamesinde şahit bulunması zorunlu değildir.

Kira sözleşmesi yapılırken verilen tarihleri boş tahliye taahhüdü geçerli midir?

Tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesinde sonra yapılması gerekmektedir. Tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesi yapılırken boş tarihli bir şekilde yapıldığını ve sonradan doldurulduğunu iddia eden kiracı iddiasını ispatla yükümlüdür. Kiracı iddiasını ispatlayabilirse tahliye taahhütnamesi geçersiz hale gelir

Boş tahliye taahhütnamesinin sonradan doldurulması suç mu?

Tahliye taahhütnamesindeki tarihlerin sonradan doldurulması doğrudan suç olarak düzenlenmemiştir.

bir yorum bırakın

Hemen Ara