Tarımsal Arazilerin Ehil Mirasçıya Özgülenmesi

Tarımsal Arazilerin Ehil Mirasçıya Özgülenmesi

Tarımsal arazilerin miras kalması durumunda mirasçılar arasında miras paylaşımı konusunda bazı uyuşmazlıklar ortaya çıkmaktadır. Özellikle miras yoluyla kalan tarım arazilerinin mirasçılar arasında bölünerek küçülmesi, bu alanlarda verimli üretimin yapılamamasına ve tarımın giderek işlevsizleşmesine neden olmuştur. Bu soruna çözüm getirmek amacıyla çıkarılan 6537 sayılı Kanun ile, tarımsal arazilerin bölünmesinin önüne geçilmiş ve bu arazilerin ehil mirasçılara özgülenmesi ilkesi getirilmiştir. Yazımızda tarımsal arazilerin ehil mirasçılara nasıl devredildiği, ehil mirasçının nasıl belirlendiği, ehil mirasçılık puanlaması, bu süreçte dikkate alınan kriterler, ehil mirasçılıkta diğer mirasçıların hakları ve ehil mirasçılıkla ilgili hukuki süreç hakkında ayrıntılı bilgi vermeyi hedefliyoruz.

Tarımsal arazilerin ehil mirasçıya özgülenmesi

Tarımsal arazilerin miras kalması durumunda mirasçılar arasında paylaşımı sırasında tarım arazilerinin parçalanmasını önlemek, verimliliği artırmak ve tarımsal üretimin devamlılığını sağlamak amacıyla, 6537 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile ehil mirasçılık düzenlenmiştir. Bu düzenlemeyle, tarım arazilerinin mirasçılar arasında bölünmeksizin gerekli kriterleri sağlayan ehil mirasçıya özgülenmesi sağlanmıştır. Amaç, tarımsal arazinin ekonomik bütünlüğünü koruyarak, tarım yapmaya elverişli mirasçının mülkiyetinde toplanmasını sağlamaktır. Bu kapsamda, ehil mirasçının belirlenmesi, diğer mirasçıların haklarının gözetilmesi ve özgüleme sürecinin hukuki usul ve esaslara uygun yürütülmesi büyük önem taşımaktadır.

Tarımsal arazinin miras yoluyla intikaliden sonra mirasçılar kendi aralarında anlaşarak tarımsal arazinin tarım yapmaya elverişli mirasçıya devrini sağlayabilirler. Ancak çoğu zaman bu konuda uyuşmazlıklar çıkmakta diğer mirasçılar ortaklığın giderilmesi davası açarak arazinin satışa çıkarılmasını istemektedirler. Bu noktada ehil mirasçı kanunda öngörülen şartları taşıması halinde tarımsal kendisine özgülenmesi talep edebilecektir.

Mahkeme tarafından ehil mirasçı belirlenirken bazı kriterler göz önünde bulundurulur. Geçimini mirasa konu tarım arazilerinden sağlanması, tarım dışı geliri bulunmaması, eşi fiilen tarımsal faaliyette bulunması, tarımsal bilgi ve beceriye sahip mirasçı, arazinin bulunduğu ilçede 5 yıldan uzun süredir ikamet edilmesi, sosyal güvencesi olmaması, tarım sigortasına sahip olan mirasçı, bakanlık kayıt sistemine 5 yıldan fazla kayıtlı olan , tarımsal örgüte 5 yıldan fazla üyeliği olan, tarım aleti ve donanımına sahip olan, kadın olan mirasçı ehil mirasçılığın belirlenmesinde dikkate alınacak kriterdir.

Sonuç olarak tarımsal arazilerin ehil mirasçıya özgülenmesi ehil mirasçılık kriterlerini sağlayan mirasçı açısından tarım arazinin bölünmesini ve satışını engelleyerek tarımsal üretimin devamlılığını sağlayacaktır. Ehil mirasçı şartları sağlaması durumunda ehil mirasçılığın tespiti için dava açabileceği gibi, diğer mirasçılar tarafından açılmış ortaklığın giderilmesi davasında ehil mirasçılık iddiasını öne sürebilecektir. Bu süreçte alanında uzman avukattan hukuki yardım alınması kritik öneme sahipir.

Ehil mirasçılık nedir?

Ehil mirasçılık, 6537 sayılı Toprak Koruma ve Tarım Arazi Kullanımı Kanunu ile Türk hukuk sistemine giren ve tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesini önlemeyi amaçlayan bir düzenlemedir. Bu düzenleme, tarım arazilerinin ekonomik bütünlüğünü koruyarak verimli kullanımını sağlamayı hedefler. Türkiye’de tarım arazilerinin bölünerek ekonomik değerini kaybetmesini önlemek amacıyla getirilen bu sistem, miras yoluyla geçen tarım arazilerinin ehil olan bir mirasçıda toplanmasını öngörür.

403 sayılı Kanuna 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle eklenen 8/c maddesindeki düzenlemeye göre tarımsal arazilerin miras yoluyla intikalinde mirasçılar arasında anlaşma sağlanamadığı takdirde, mirasçılardan her biri yetkili sulh hukuk mahkemesi nezdinde dava açarak ehil mirasçılığın tespitini isteyebilir.

Açılacak davada sulh hukuk mahkemesi tarımsal arazi veya yeter gelirli tarımsal arazi mülkiyetinin ”Kişisel yetenek ve durumları göz önünde tutulmak suretiyle tespit edilen ehil mirasçıya tarımsal gelir değeri üzerinden devrine, birden çok ehil mirasçının bulunması hâlinde, öncelikle asgari geçimini bu yeter gelirli tarımsal arazilerden sağlayan mirasçıya, bunun bulunmaması hâlinde bu mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya devrine, ehil mirasçı olmaması hâlinde, mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya devrine karar verir.

Ehil mirasçılık, miras kalan tarım arazilerinin, belirli kriterleri sağlayan ve tarımsal faaliyeti sürdürebilecek nitelikteki mirasçılara devredilmesini ifade eder. Bu uygulama, tarım arazilerinin parçalanarak verimliliğinin düşmesini engellemeyi amaçlar.

Ehil mirasçılık puanlaması nasıl olur?

Ehil mirasçı, Tarımsal Arazilerin Mülkiyetinin Devrine İlişkin Yönetmelik’te belirtilen kriterlere göre puanlama sistemiyle belirlenir. Aşağıdaki kriterler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede 50 ve üzeri puan alan mirasçılar “ehil mirasçı” olarak kabul edilir. Ehil mirasçılık puanlaması:

Geçimini mirasa konu tarım arazilerinden sağlayan 20
Tarım dışı geliri bulunmayan 10
Eşi fiilen tarımsal faaliyette bulunan 10
Tarımsal bilgi ve beceriye sahip 10
Arazinin bulunduğu ilçede 5 yıldan uzun süredir ikamet eden 10
Sosyal güvencesi olmayan  10
Tarım sigortasına sahip olan  5
Bakanlık kayıt sistemine 5 yıldan fazla kayıtlı olan  10
Tarımsal örgüte 5 yıldan fazla üyeliği olan 5
Tarım aleti ve donanımına sahip olan  5
Kadın olan mirasçı 5

Ehil mirasçılıkta tarımsal gelir değeri nedir?

Ehil mirasçılıkta tarımsal gelir değeri, tarım arazisinin yıllık tarımsal getirisini ifade eden ve özellikle ehil mirasçılığa karar verilmesi halinde diğer mirasçıların miras paylarının parasal karşılığının hesaplanmasında kullanılan bir değerdir. Bu kavram, 6537 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve ilgili yönetmelik uyarınca, tarım arazilerinin ekonomik değerinin objektif biçimde belirlenmesi amacıyla kullanılır. Tarımsal gelir değeri, davanın açılış tarihi dikkate alınarak hesaplanır.

Tarımsal gelir değeri, özellikle ehil mirasçının, diğer mirasçıların paylarını nakden ödemesi gerektiğinde bu bedelin neye göre belirleneceği sorusu gündeme geldiğinde ortaya çıkar. Mahkemeler, bu değeri esas alarak miras hisselerinin parasal karşılığını belirler. Tarımsal gelir değeri belirlenirken genellikle
arazinin verim durumu (sulu/kuru tarım vs.), bölgedeki tarımsal ürüne göre yıllık ortalama gelir, arazinin büyüklüğü, toprağın niteliği, iklim ve pazar olanakları, kira değeri gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Ehil mirasçılıkta tarımsal gelir değeri belirlenirken mahkeme tarafından ilgili tarımsal araziye keşif yapılarak alanında uzman ziraat, teknik ve fen bilirkişilerinden rapor düzenlenmesi talep edilir. Mahkeme genellikle bu rapora dayanarak tarımsal gelir değerini belirler.

Bilirkişi tarafından hazırlanan rapora ehil mirasçı veya diğer mirasçılar itiraz edebilir. İtirazlar genellikle bilirkişi raporunun hatalı olduğu (örneğin arazi yanlış sınıflandırılmış, gelir potansiyeli düşük gösterilmiş vs.), gerçek piyasa değerine uygun olmadığı, arazinin bulunduğu yerdeki tarımsal faaliyet koşullarının dikkate alınmadığı, sulu/kuru tarım ayrımının yanlış yapıldığı gibi gerekçelere dayanabilir. Mahkeme tarafından itirazlar yerinde görülürse ilgili itirazlara yönelik bilirkişiden ek rapor alınması talep edilebilir.

Ehil mirasçılıkta tarımsal gelir değeri ehil mirasçılığa karar verilmesi halinde diğer mirasçıların miras paylarının parasal karşılığının hesaplanmasında kullanılır. Bu değer belirlenirken mahkeme tarafında alanında uzman bilirkişilerden rapor hazırlanması istenir. Dava sürecinde bilirkişi raporunda tarımsal arazi değerinin hatalı hesaplanması durumunda itirazın hukuki gerekçelerle ve süresinde yapılması önemlidir.

Ehil mirasçılıkta diğer mirasçıların hakları nelerdir?

Tarımsal arazilerin miras yoluyla intikalinde ehil mirasçı dışında kalan diğer mirasçıların hakları merak edilen konulardan bir diğeridir. Mirasçılar arasında tarım arazisinin devrine dair bir anlaşma sağlanamaması halinde, her bir mirasçı, mülkiyetin kendisine veya başka bir ehil mirasçıya devri amacıyla sulh hukuk mahkemesinde dava açabilir. Mahkeme, ehil mirasçıyı belirledikten sonra tarım arazisinin tarımsal gelir değeri üzerinden bu mirasçıya devrine karar verebilir. Ehil mirasçı, diğer mirasçıların paylarına düşen bedeli mahkeme veznesine depo ettirmekle yükümlüdür. Bu bedelin depo edilmesi için mahkeme tarafından 6 aya kadar süre verilir; talep halinde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere 6 ay daha uzatılabilir.

Mahkeme tarafından diğer mirasçıların paylarına düşen bedelin depo edilmemesi halinde araziyi devralacak istekli başka mirasçı bulunmaması durumunda, sulh hukuk mahkemesi hakimi arazilerin açık arttırma yöntemiyle satılmasına karar verebilir. Ehil mirasçı diğer mirasçıların paylarının karşılığını ödeyemeyecek durumdaysa bu ödemeyi gerçekleştirmek için bankalardan kullanacakları kredilere faiz desteği verilebilmektedir. Verilecek kredi miktarı diğer mirasçıların payları karşılığı tutarın toplamından fazla olamayacaktır.

Tarımsal arazilerin mahkeme kararıyla ehil mirasçıya özgülenmesinden itibaren 20 yıl içerisinde bu arazinin tamamı ya da bir bölümü tarım dışı amaçla kullanılması durumunda arazide değer artışı meydana gelirse, devir tarihindeki arazinin parasal değeri tarım dışı kullanım izni verilen tarihe göre yeniden hesaplanır. Elde edilen değer ile arazinin yeni değeri arasındaki fark diğer mirasçılara payları oranında arazinin mülkiyetini devralan ehil mirasçı tarafından ödenecektir.

Sonuç olarak ehil mirasçı dışında kalan diğer mirasçılar paylarına düşen bedeli ehil mirasçıdan talep edebilecek, tarım arazisinin farklı amaçla kullanılması nedeniyle değer artışı meydana gelmesi halinde aradaki farkı ehil mirasçıdan talep edebilecektir. Bu noktada ehil mirasçı kadar diğer mirasçıların da süreçle ilgili alanında uzman avukattan yardım almaları hak kaybına uğramamalarını engelleyecektir.

Ehil mirasçılık ve ortaklığın giderilmesi davası

Tarımsal arazilerin miras yoluyla intikalinde mirasçılar arasında paylaşım konusunda problem çıkması halinde ortaklığın giderilmesi davası gündeme gelir. Ortaklığın giderilmesi davası bir malın birden çok kişi arasında paylı mülkiyet şeklinde olması durumunda, bu ortaklık durumuna son vermek isteyen paydaşlar tarafından açılacak davadır. Mahkeme, malın aynen bölünmesi mümkünse böler; değilse satılarak bedelin paylaştırılmasına karar verir. Tarımsal arazilerin ortaklığın giderilmesi davasına konu olması durumunda ise ehil mirasçılık iddiası bulunduğunda mahkeme tarımsal arazilerin parçalanmasını önlemek, verimliliği artırmak ve tarımsal üretimin devamlılığını sağlamak amacıyla tarım arazilerinin bölünmeden ehil mirasçıya özgülenmesine karar verebilir.

Mahkeme kişisel yetenek ve durumları göz önünde tutularak tespit edilen ehil mirasçıya tarımsal gelir değeri üzerinden tarımsal arazinin devrine karar verebilir. Birden çok ehil mirasçının bulunması hâlinde ise öncelikle asgari geçimini davaya konu tarımsal arazilerden sağlayan mirasçıya, bunun bulunmaması hâlinde bu mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya devrine karar verebilir.Birden fazla ehil mirasçı olması ve bu mirasçıların miras dışı tarımsal arazilere sahip olması durumunda, bu mirasçıların mevcut arazilerini yeter gelirli büyüklüğe ulaştırmak veya bu arazilerin ekonomik olarak işletilmesine katkı sağlamak amacıyla hâkim, tarım arazilerinin yeter gelir büyüklüğünü aramaksızın bu mirasçılara devrine karar verebilir. Mirasa konu yeter gelirli tarımsal arazinin kendisine devrini talep eden mirasçı bulunmadığı takdirde, hâkim satışına karar verir.

Tarımsal arazilerin konu olduğu ortaklığın giderilmesi davasında ehil mirasçılık iddiasının bulunması durumunda mahkeme tarımsal arazilerin bölünerek ekonomik bütünlüğünü yitirmesini engellemek amacıyla aynen bölünmesine veya satışına karar vermez. Ehil mirasçının gerekli şartları taşıması halinde tarımsal arazinin ehil mirasçıya devrine karar verip, diğer mirasçıların paylarının değerinin ödenmesine karar verebilir. Bu noktada ehil mirasçılık iddiasının hukuki gerekçelerle ortaya konulması ve ehil mirasçılık kriterlerindeki puanlamanın sağlandığına ilişkin belgelerin somut olarak mahkemeye sunulması gerekmektedir.

İlgili Makale: Hisseli Tapuda Şufa Hakkı Nasıl Önlenir?

Ehil mirasçılıkta tarım arazisinin bölünmesi mümkün mü?

6537 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu uyarınca, tarım arazilerinin ekonomik büyüklüğünün altına düşmesini önlemek amacıyla tarım arazileri kural olarak bölünemez. Bu kural özellikle miras yoluyla intikalde geçerlidir. Amaç, küçük parçalara ayrılmış, verimsiz tarım alanlarının oluşmasını engellemektir. Yeter gelirli tarımsal araziler birden çok yeter geliri sağlayan tarımsal arazi büyüklüğüne bölünebiliyorsa, sulh hukuk hâkimi bunlardan her birinin mülkiyetinin mirasçılara ayrı ayrı devrine karar verebilir.

Resmi Gazetede 31.12.2014 tarihinde yayınlanan Tarımsal Arazilerin Mülkiyetinin Devrine İlişkin Yönetmelik kapsamında yeterli gelirli ve asgari tarımsal arazi büyüklükleri ve ekonomik bütünlük kriterleri düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre

Madde 6 – Yeter gelirli ve asgari tarımsal arazi büyüklükleri

(1) İl ve ilçelerin yeter gelirli tarımsal arazi büyüklükleri bölge farklılıkları göz önünde bulundurularak Kanun ile belirlenmiştir. Tarımsal araziler Kanuna ekli (1) sayılı listede belirlenen yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin altında ifraz edilemez, bölünemez. Tarımsal arazilerin bu niteliği tapunun beyanlar hanesine şerh konulmak üzere Bakanlık tarafından ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir.

(2) Yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin hesaplanmasında, aynı kişiye ait ve Bakanlıkça aralarında ekonomik bütünlük bulunduğu tespit edilen tarım arazileri birlikte değerlendirilir.

(3) Yeter gelirli arazi büyüklüklerinin hesaplanmasında, aynı kişiye ait tarımsal arazilerin farklı sınıflarda olması halinde, her ilçe için Kanun ile farklı sınıftaki araziler için belirlenmiş yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin birbirlerine oranlaması ile elde edilen sınıflar arası dönüştürme katsayıları dikkate alınır.

(4)Asgari tarımsal arazi büyüklüğü; mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar ve örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardır.

(5) Gerçek veya tüzel kişilerin sahip olduğu tarımsal arazi miktarının yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin üzerinde olması halinde, sahip olunan arazi miktarının yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin altına düşmemesi şartı ile asgari tarımsal arazi büyüklükleri veya üzerinde hisselendirme yapılabilir. Yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki tarım arazilerinde hisselendirme işlemi yapılamaz.

Madde 7- Ekonomik bütünlük

(1) Aynı kişiye ait tarımsal araziler arasındaki ekonomik bütünlük olup olmadığının tespiti aşağıdaki kriterlere göre belirlenir:

a) Örtü altı tarım arazilerinde bir dekar, dikili tarım arazilerinde beş dekar, sulu ve kuru tarım arazilerinde on dekarın altında olan tarım arazileri ekonomik bütünlük arz etmez.

b) Aynı kişiye ait sınırdaş olmayan tarım arazilerinin aralarındaki mesafe üç km’den az ve örtü altı tarım arazilerinde bir dekar, dikili tarım arazilerinde beş dekar, sulu ve kuru tarım arazilerinde on dekarın üzerinde ise bu araziler arasında ekonomik bütünlük bulunduğu kabul edilir.

c) Mülkiyeti aynı kişiye ait, sınırdaş olan tarımsal arazilerin toplamının ekonomik bütünlük değerlerini karşılaması durumunda ekonomik bütünlük teşkil ettiği kabul edilir.

ç) Aynı kişiye ait tarımsal arazilerden birinin veya birkaçının paylı olması durumunda kişinin tarım arazisi içindeki pay miktarı dikkate alınarak ekonomik bütünlük değerlendirmesi yapılır.

(2) Ekonomik bütünlük değerlendirmesi yukarıdaki kriterler doğrultusunda il veya ilçe müdürlükleri tarafından yapılır. Topoğrafik koşullar ve kullanım güçlüğünden kaynaklanan diğer mücbir nedenlerden dolayı bu kararlara karşı yapılan itirazlar Bakanlıkça değerlendirilerek karara bağlanır.

Ehil mirasçılık yargıtay kararlar

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 21.01.2021 tarih 2017/1289 esas 2021/226 sayılı kararında

    5403 sayılı Kanuna 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle eklenen 8/c maddesinde, Mirasçılar, terekede bulunan tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazinin mülkiyeti hakkında; a) Bir mirasçıya veya yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerini karşılaması durumunda birden fazla mirasçıya devrini,b) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 373 üncü ve devamı maddelerine göre kuracakları aile malları ortaklığına veya kazanç paylı aile malları ortaklığına devrini, c) Mirasçıların tamamının miras payı oranında hissedarı oldukları 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kuracakları limited şirkete devrini, ç) Mülkiyetin üçüncü kişilere devrini, kararlaştırabilirler.

    Mirasçılar arasında anlaşma sağlanamadığı takdirde, mirasçılardan her biri yetkili sulh hukuk mahkemesi nezdinde dava açabilir. Bu durumda sulh hukuk hâkimi tarımsal arazi veya yeter gelirli tarımsal arazi mülkiyetinin;a) Kişisel yetenek ve durumları göz önünde tutulmak suretiyle tespit edilen ehil mirasçıya tarımsal gelir değeri üzerinden devrine, birden çok ehil mirasçının bulunması hâlinde, öncelikle asgari geçimini bu yeter gelirli tarımsal arazilerden sağlayan mirasçıya, bunun bulunmaması hâlinde bu mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya devrine, ehil mirasçı olmaması hâlinde, mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya devrine karar verir. Şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir

    Yargıtay 14.Hukuk Dairesi 25.11.2020 tarihli 2020/3979 esas 2020/7785 sayılı kararı

      Davacı vekili, davanın davalılarla birlikte murislerinden kalan taşınmazlarda elbirliği halinde malik olduklarını mirasa konu taşınmazların tereke temsilcisi aracılığı ile yönetildiğini, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 10. maddesinde belirtilen kriterler bakımından davacının geçimini mirasa konu tarım arazilerinden sağladığını, anılan Kanunun 8/b ve 8/c maddesinin 1. fıkrasına uygun olacak şekilde anlaşma sağlanamadığından Kanunun 8/ç maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının ehil mirasçı olarak belirlenmesi ve arazilerin tarımsal gelir değeri üzerinden davacıya devrini davacının ehil mirasçı olarak belirlenmesini ve murislerin terekesinde bulunan taşınmazların tarımsal gelir değeri üzerinden davacı müvekkiline devrini talep ve dava etmiştir.

      Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuşlardır. Karşılık davada davacı … vekili, müvekkilinin ehil mirasçı olarak belirlenmesini, dava konusu taşınmazların müvekkiline devrine karar verilmesini istemiştir.
      Mahkemece, dava konusu 318 parsel sayılı taşınmazın İ.. İli, .. İlçesi,…Mahallesinde olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine yetkili mahkemenin Ödemiş Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiştir.Hükmü davalı-karşı davacı … vekili temyiz etmiştir.Dava, 5403 sayılı Yasanın 8/c maddesine dayalı mülkiyetin devri istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki miras ilişkisinden kaynaklanmaktadır. HMK’nun 11(1-b) maddesi gereğince terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm davalarda ölenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir. Mahkemece, tarafların ortak murisinin öldüğünde son yerleşim yeri tespit edilmeden yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

      Yargıtay 7.Hukuk Dairesi 23.10.2023 tarih 2023/4387 esas 2023/4974 sayılı kararı

        Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve davalıların muris …’den intikal eden Konya ili, Meram ilçesi, Kaşınhanı Köyü, Demiryolu Mevkiinde bulunan 296 parsel … taşınmazda elbirliği ile malik olduklarını, müvekkili ve davalıların davaya konu taşınmazın devri konusunda anlaşma sağlayamadıklarını, davalı …’a 1/6 oranındaki pay ile diğer davalı …’ya ait 1/6 oranındaki payların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına kayıt ve tescilini talep etmiştir.

        Davalılar cevap dilekçesinde özetle; davacının arsa özelliği olan taşınmazı düşük bedelle alma niyetiyle davayı açtığını, taşınmazın bulunduğu yeri davacının yıllardır ekip biçip tek başına fayda sağladığını, taşınmazın değerli bir konumda olduğunu, davacının kendisinin tarım yapmayıp kiraya verdiğini, davacının Almanya’dan emekli olduğunu, geçimim tarım arazisinden sağlamadığını, davacının payını kendilerinin alma talebinin bulunduğunu belirterek davanın reddini istemişlerdir.

        Mahkemenin 15.09.2015 tarihli ve 2015/313 Esas, 2015/1114 Karar … kararıyla; tarafların iddiaları dosyaya sundukları deliller, dava konusu taşınmaza ait tapu kayıtları getirtildiği, mahallinde 14/04/2015 tarihinde keşif yapıldığı, uzman bilirkişilerin 20/04/2015 tarihli raporuna göre dava konusu taşınmazın değerinin ve davalıların hisseleri ayrıntılı olarak belirtildiği, bilirkişi raporu ile belirlenen davalıların hisselerine isabet eden tutarın Vakıflar Bankası hesabına davalılar adına depo ettirildiği, buna göre sübut bulan davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davacı mirasçının terekede bulunan tarımsal arazi ve … gelirli tarımsal arazi için ehil mirasçı olarak payların kendisine devrini talep edebileceği ancak alınan 27.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda taşınmazın arsa vasfında olduğunun belirtildiği, bu haliyle 5403 … Kanun kapsamında olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.

        Yargıtay 14.Hukuk Dairesi 18.06.2014 tarihli 2014/4176 esas 2014/8183 sayılı kararı

          5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemek amacıyla yeniden bazı düzenlemeler yapılmıştır. Kanunun “Tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi” başlıklı 8. maddesi gereğince tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılmıştır. (31.01.2007-5578/2. m)

          Yapılan düzenlemelerle, asgari tarımsal arazi büyüklüğüne erişmiş tarımsal arazilerin bölünemez eşya niteliği kazanmış olacağı, Asgari tarımsal arazi büyüklüğünün mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardan küçük belirlenemeyeceği, ifraz edilemeyeceği, hisselendirilemeyeceği, Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedinin artırılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Kanunun 3. maddesinde; mutlak tarım arazisi, özel ürün arazisi, dikili tarım arazisi, marjinal tarım arazisi, asgari tarımsal arazi büyüklüğü ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğü ayrı ayrı tanımlanmıştır.

          Birlikte mülkiyetin söz konusu olduğu tarım arazilerinin asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altında ifrazı mümkün değildir. Ancak, bu nitelikteki arazilerde asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki yüzölçümlerine karşılık gelen mevcut payların bölünmeden üçüncü kişilere satışına bir engel bulunmamaktadır. Tarım arazisinin hangi sınıfa girdiği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine sorulmak suretiyle veya ilgilisi tarafından alınacak yazı ile belgelendirilmesi gerekir.
          Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince; dava konusu taşınmazların belirlenen tarımsal niteliğinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüğünden sorulup görüşü alındıktan sonra ifrazının veya pay satışının mümkün olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Dava konusu payın ifrazının ve pay satışının mümkün olmadığının anlaşılması halinde davanın reddi, aksi halde kabulüne karar verilmelidir.

          bir yorum bırakın

          Hemen Ara