Taraflardan Biri Anlaşmalı Boşanma Duruşmasına Gelmezse Ne Olur? Anlaşmalı boşanma süreci, tarafların karşılıklı boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumuyla ilgili ortak karar vererek evliliklerini sonlandırmak istemeleri durumunda tercih edilen bir yöntemdir. Ancak, bu süreç her zaman planlandığı gibi gitmeyebilir. Özellikle, anlaşmalı boşanmanın sonuçlanabilmesi için tarafların duruşmada bizzat hazır bulunmaları önem arz eder. Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için her iki tarafın da duruşmada hazır bulunması, hakimin tarafları bizzat dinlemesi gerekmektedir. Taraflardan birinin duruşmaya katılmaması durumunda davanın süreci ve mahkemede alınabilecek olası kararlar hakkında bilgi vereceğiz.
Taraflardan Biri Anlaşmalı Boşanma Duruşmasına Gelmezse Ne Olur?
Aile mahkemesi hakimi tarafları bizzat dinlemeden anlaşmalı boşanma kararı veremez. Anlaşmalı boşanma davasını avukat aracılığıyla takip etseler de avukatlarının duruşmada bulunması yeterli olmayıp tarafların bizzat duruşmaya katılmaları ve dinlenmeleri gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma davasında boşanma kararı verilebilmesi için hakimin, bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıkladığına kanaat getirmesi gerekir. Taraflardan birinin duruşmaya gelmemesi durumunda anlaşmalı boşanma kararının verilebilmesi mümkün değildir.
Taraflardan Biri Anlaşmalı Boşanma Duruşmasına gelmezse ve geçerli bir mazerete dayanıyorsa hakim duruşmanın ertelenmesine karar vererek yeni bir duruşma günü tayin eder. Taraflardan biri sağlık problemleri ya da başka zorunlu nedenlerden dolayı duruşmaya katılamamışsa, mazeretini belgelerle destekleyerek mahkemeye iletmelidir.
Duruşmaya gelmeyen tarafın mazeretinin haklılığı hakim tarafından değerlendirilir, mahkeme mazeretin geçerli olduğuna kanaat getirirse duruşmayı erteleyebilir. Duruşmaya katılmayan taraf birden fazla kez aynı durumu gerçekleştirdiğinde hakim durumun şartlarına göre davayı reddebilir veya çekişmeli boşanma davası şeklinde devamına karar verebilir.
Taraflardan birinin duruşmaya katılım sağlamaması, anlaşmalı boşanma sürecinin uzamasına neden olacaktır. Çünkü süreç, her iki tarafın hazır bulunup üzerinde anlaştıkları protokolü sözlü olarak ifade etmelerine dayanır. Duruşmaya katılmayan tarafın bu beyanı yapmaması, sürecin anlaşmalı boşanma niteliğini yitirmesine yol açar.
Çekişmeli Boşanma Davasında Davalı Mahkemeye Gelmezse
Çekişmeli boşanma davalarında tarafların mahkeme sürecine ve duruşmalara katılmamaları dava sürecinin uzamasına neden olan faktörlerden biridir. Taraflar çekişmeli boşanma davasını boşanma avukatı aracılığıyla takip etmediklerinde dilekçeler ve mahkeme tarafından verilen ara kararlar taraflara bizzat tebliğ edilmesi gerektiğinden tebligat süresi davanın uzamasına neden olmaktadır. Taraflar çekişmeli boşanma davasını avukatla takip ettiklerinde mahkeme sürecindeki tüm evraklar avukatlarına e-tebligat şeklinde hızlı bir biçimde geldiğinden süreç oldukça hızlanmış olur. Çekişmeli boşanma davasında davalının mahkemeye gelmemesi ya da açılan davaya cevap vermemesi davanın devamı açısından ve karara çıkması bakımından problem teşkil etmemektedir. Mahkeme davacının sunmuş olduğu dilekçe ve deliller üzerinden karar verebilir.
Davalının Duruşmaya Katılmaması Hangi Sonuçları Doğurur?
Davalının duruşmaya katılmaması, davalıya mahkeme sonucunda verilecek kararlar üzerinde etkide bulunma fırsatını kaybettirir. Boşanma davasında dilekçeler aşaması bittikten sonra ön inceleme duruşması ilk duruşma tarihi verilir. Bu duruşmada taraflara dava dilekçesinde dayandıkları delilleri ve tanıklarını sunmaları için kesin süre verilir. Duruşmaya katılmayan taraf kendisi lehine olabilecek herhangi bir savunmayı veya kanıtı sunma şansını da yitirir. Mahkeme, davalının yokluğunda bir hükme varacaksa, resen gözetilecek unsurlar dışında mahkeme davacı tarafın sunduğu dilekçe ve delilleri göz önünde tutar.
Davalı Duruşmaya Gelmezse Ne Olur?
Boşanma davalarında davalının duruşmaya gelmemesi duruşmanın yapılmasını engellemez. Mahkeme davalının yokluğunda duruşmaya devam edebilir. Mahkeme tarafından dava sürecinde verilen ara kararlar davalıya adresinde tebliğ olunur. Davalı mahkemeye katılmadığında eğer geçerli bir mazeret sunulursa hakimin takdirine bağlı olarak yeniden duruşma belirlenebilir. Ancak davalının duruşmalara mazeretsiz olarak katılmaması durumunda mahkeme usul ekonomisi ve yargılamanın daha fazla uzamaması için davalının yokluğunda yapılacak bütün işlemleri yapabilir. Mahkeme davacı tarafından sunulan dava dilekçesinin, delilleri ve tanıkları dinler. Tüm bunların sonucunda da karar verir, verilen karar duruşmalara katılmayan davalıya tebliğ olur. Duruşmalara katılmayan davalı kendisine tebliğ edilen karara karşı iki haftalık hak düşürücü süre içerisinde itiraz ederek, kararı istinaf yoluna taşıyabilir.
Taraflardan BİRİ Anlaşmalı Boşanma Duruşmasına Gelmezse Boşanma Gerçekleşir Mi?
Anlaşmalı boşanma Türk Medeni Kanunun 166.maddesinde düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre ” Evlilik en az 1 yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatleri göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir.
Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmedilir. Bu halde tarafların ikrarları hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz” şeklinde düzenlenmiştir. Kanun maddesinde açıkça düzenlediği üzere ‘’ hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladığına kanaat getirmesi’’ gereklidir. Taraflardan biri anlaşmalı boşanma duruşmasına gelmezse hakim tarafların iradeleri serbestçe açıkladığına ilişkin kanaat getiremeyeceği için anlaşmalı boşanma kararı veremez.
Duruşmaya katılmayan tarafın mazereti varsa, mahkeme mazereti değerlendirir ve duruşma için yeni bir tarih belirlenebilir. Ancak, mazeret kabul edilebilir bir gerekçe değilse veya taraf defalarca duruşmaya katılmazsa, hakim davanın reddine veya çekişmeli boşanma davası şeklinde devam etmesi durumu ortaya çıkar. Sonuç olarak, eşlerin her ikisinin de duruşmaya katılımı, anlaşmalı boşanmanın en önemli unsurlarından biridir ve bu koşul sağlanmadığı müddetçe anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesi mümkün değildir.
Taraflardan bİRİ Duruşmaya Gelmezse Ne Tür İşlemler YAPILABİLİR?
Anlaşmalı boşanma sürecinde, eşlerin her ikisinin de duruşmaya katılmaları gerekliliği önemli bir husustur. Ancak, çeşitli nedenlerle taraflardan biri mahkemeye gelmeyebilir. Böyle bir durumda hakim tarafından boşanma sürecinin ne şekilde ilerleyeceğini belirlenir. Hakim duruşmayı erteleyebilir, yeni bir duruşma günü tayin edebilir. Tarafların duruşmaya mazeretsiz olarak katılmaması durumunda anlaşmalı boşanma ihtimallerinin bulunmadığına kanaat getirirse çekişmeli boşanma davası olarak sürece devam edilebilir.
Boşanmada Duruşmasında Mahkeme HAKİMİ Ne Yapar?
Anlaşmalı boşanma davasında mahkeme öncelikle mahkemeye sunulan anlaşma protokolünü inceler. Tarafların anlaştıkları hususlar mahkeme tarafından da uygun ve eksiksiz bulunursa, hakim öncelikle taraflara sulh olma durumlarının bulunup bulunmadığını sorar. Taraflar sulh imkanlarının olmadığını beyan ettiğinde sunulan anlaşmalı boşanma protokolündeki maddeleri onaylayıp onaylamadıklarını sorar. Taraflar anlaşmalı boşanma protokolünü onayladıklarını belirttiklerinde protokole göre tarafların anlaşmalı şekilde boşanmalarına karar verir.
TMK 166.maddesine göre hakim, tarafların ve çocukların menfaatleri göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmedilir. Hakim anlaşmalı boşanma duruşmasında protokolde gerekli görürse değişiklik yapılma gerekçesini taraflara aktarır, taraflar değişikliği onaylarsa buna göre karar verir. Anlaşmalı boşanma duruşmasında hakim bizzat tarafların yerine geçerek nafaka veya tazminat belirleyemez.
Anlaşmalı Boşanma Duruşmasına Eşlerİn İKİSİ De Gelmezse Ne Olur?
Duruşmaya katılmama gerekçesine bağlı olarak, katılmayan eşler mahkemeye geçerli bir mazeret sunduklarında hakimin takdirine taraflara bir kez daha duruşmaya katılmaları için yeni bir tarih belirleyebilir. Ancak mazeretsiz olarak iki taraf da duruşmaya gelmezse hakim dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150.maddesine göre ‘’ usulüne uygun şekilde davet edilmiş taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenmez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.’’ şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Anlaşmalı Boşanma Duruşmasında Eşlerİn BİRİSİ ya da İKİSİ Protokole Uymazsa Ne Olur?
Anlaşmalı boşanma davasında eşlerden birisi ya da ikisi protokole uymazsa anlaşmalı boşanma gerçekleşemez. Anlaşmalı boşanma davasında hakim huzurunda anlaşmayı eşlerden biri bozarsa davaya çekişmeli boşanma hükümlerine göre devam edilir. Boşanma davası sırasında anlaşmalı boşanma şartları gerçekleşmezse ıslaha gerek olmadan kendiliğinden çekişmeli boşanma hükümlerine göre devam edilir. Davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edilebilmesi için mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların ve bunların ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikat aşamasına geçildikten sonra mahkeme tarafından boşanma kararı verilir.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 24.04.2014 tarih 2013/25274 esas 2014/9990 sayılı kararında
‘’ Davacı, davalı ile boşanma ve mali sonuçlarında anlaştıklarını belirterek, Türk Medeni Kanununun 166/3.maddesine göre boşanmalarına karar verilmesini istemiş ise de, davalı, ilk duruşmada ‘’ boşanmak istemediğini’’ belirterek protokole uymamış, davayı kabul etmemiştir. Bu halde dava, anlaşmalı boşanmadan çıkmış, kendiliğinden çekişmeli boşanma davasına dönüşmüştür. Böyle bir durumda, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplanıp Türk Medeni Kanununun 166.maddesinin 1 ve 2. fıkrasına göre değerlendirme yapılmalıdır. Tarafların delilleri sorulmadan ve gösterdikleri takdirden toplanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır’’