
Kadınının boşanmadan sonra tekrar evlenmesi durumunda çocukların nafaka durumunun etkilenip etkilenmeyeceği merak edilen konulardan biridir. Kadın Evlenince Çocuğun Nafakası Kesilir Mi sorusu, hem ebeveynler hem de çocukların nafaka hakkı bakımından önemli bir konudur. Yazımızda, çocuğa verilen nafakanın hangi koşullarda kesileceğini ve farklı nafaka türlerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Ayrıca, nafakanın kaldırılmasına neden olabilecek durumlara da ışık tutarak, okuyucularımızın bu karmaşık konuyu daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyoruz.
Kadın Evlenince Çocuğun Nafakası Kesilir Mi?
Türk Medeni Kanunun 182.maddesine göre çocuğun nafaka hakkı ‘’Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hâkim, istem hâlinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir’’ şeklinde düzenlenmiştir.
Çocuğa verilen nafaka ilerleyen yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumunda değişiklik olması durumunda nafakanın kesilmesi veya miktarının azaltılması mümkündür. Ancak kadının tekrar evlenmesinin çocuğun nafakası üzerine etkisi bulunmamaktadır. Yani kadın tekrar evlendiğinde çocuğun nafakası kesilmez.
Kadının tekrar evlenme durumu ancak kadına ödenen yoksulluk nafakasına etki eder. Türk Medeni Kanunun 176.maddesinde ‘’irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.’’ şeklindeki düzenlemeyle kadının yeniden evlenmesi durumunda kadına ödenen yoksulluk nafakası mahkemeden talep edilerek kaldırılabilir.
Kadının yeniden evlenmesi durumunda çocuğun nafakasının kesileceğinden söz edilmese de durumun şartlarına göre nafakanın azaltılma ihtimali bulunmaktadır. Nafaka yükümlüsü kişi kadının yeniden evlenmesi durumunda kadının sosyal ve ekonomik durumunun değiştiğini ya da çocuğun bazı ihtiyaçlarının kadının yeni evlendiği kişi tarafından karşılandığını ispatlayabilirse nafakanın azaltılması talebiyle dava açabilir. Çocuğun nafakası kadın için sebepsiz zenginleşme koşullarını oluşturamaz.
Kadının yeniden evlenmesi durumunda çocuğun nafakasının azaltılması belirli şartların ispatlanmasına bağlıdır. Ancak kadına ödenen yoksulluk nafakası bulunmaktaysa kadın yeniden evlendiğinde nafaka yükümlüsü yoksulluk nafakasının kaldırılmasını isteyebilir. Özetle, kadının yeniden evlenmesi, nafakanın kesin olarak kesileceği anlamına gelmez.
Bu nedenle, nafakanın kesilmesi veya devam etmesi noktasında doğru bilgi almanın yanı sıra, gerektiğinde hukuki danışmanlık almak önem arz etmektedir. Sonuç olarak, Kadın Evlenince Çocuğun Nafakası Kesilir Mi sorusuna net bir yanıt vermek zordur; çünkü her durum kendi içinde değerlendirilmelidir.
Çocuğa Verilen Nafaka Hangi Durumlarda Kesilir?

Çocuğa verilen nafakanın kesilmesi durumu Türk Medeni Kanunun 328.maddesinde ‘’ Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun egin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Çocuğun nafakasının kesilmesi durumu çocuğun ergin olması durumunda meydana gelebilmektedir. Ancak burada çocuğun eğitim hayatına devam edip etmemesi önemli bir unsurdur. Kadın Evlenince Çocuğun Nafakası Kesilir Mi sorusunun cevabı çoğunlukla yanlış değerlendirilmektedir.
Mahkeme Kararı ile Kesilmesi
Öncelikle, nafaka ancak mahkeme kararıyla kesilebilir. Nafaka yükümlüsü nafaka alacaklısının mevcut durumunda değişiklik olduğu durumlarda nafakanın kesilmesi veya azaltılması için dava açabilir. Kadına ödenen yoksulluk nafakası alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde de kaldırılması için başvurulabilir. Ancak çocuğa ödenen nafakanın kesilmesi çocuğun ergin yaşa gelmesi durumunda gerçekleşir. Velayet sahibi annenin durumunda oluşacak değişiklik çocuğun nafakasının kesilmesi durumunu oluşturmamaktadır. Ancak mevcut durumun şartlarına göre değişmekle birlikte annenin yeniden evlenmesi durumunda çocuğa verilen nafakanın azaltılması için başvuruda bulunulabilir.
Ebeveynlerin Yeniden Evliliği
Ebeveynlerin tekrar evlenmesi nafaka alacaklısı ve nafaka sorumlusunun yeniden evlenmesi durumlarının ayrıntılı incelenmesini gerektirmektedir. Nafaka alacaklısı olan ebeveynin tekrar evlenmesi durumunda eğer bu ebeveyn yoksulluk nafakası alıyorsa nafaka kendiliğinden kalkar. Ancak çocuk için ödenen iştirak nafakası velayet sahibi tarafın yeniden evlenmesi durumunda kesilmez. Ancak durumun şartlarına göre azaltılması için başvuru yapılabilir. Nafaka yükümlüsü kişinin yeniden evlenmesi durumunda veya bu evlilikten tekrar çocuğunun olması durumunda nafaka miktarının azaltılması için başvuruda bulunulabilir. Ancak bu nedenle açılacak davada ayrıntılı inceleme yapılması hak kaybına uğramamak için oldukça önemlidir.
Çocuğun Sorumluluğunun Değişmesi
Çocuğun bakımı ve sorumluluğunun değişmesi de nafakanın kesilmesinde önemli bir etkendir. Örneğin, çocuğun ergin olması veya kendi ekonomik bağımsızlığını kazanması, nafakanın sona ermesi için bir sebeptir. Ancak bu, çocuğun bireysel durumuna ve ihtiyaçlarına göre değerlendirilmelidir. Mahkeme, çocuğun hayat koşullarını göz önünde bulundurarak karar alır.
Ekonomik Şartların Değişikliği
Nafakanın belirlenmesi sırasında dikkate alınan bir diğer durum ise, nafaka yükümlüsünün ekonomik koşullarındaki değişikliklerdir. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yani nafaka yükümlüsünün mali durumu kötüleştiğinde nafakanın azaltılması için dava açabilir.
Sonuç olarak, çocuğa verilen nafakanın kesilmesi, çok sayıda faktöre bağlıdır. Herhangi bir durumda, mahkeme kararının yanı sıra ebeveynlerin yaşam koşulları ve çocuğun değişen ihtiyaçları dikkate alınmalıdır. Bu karmaşık süreçte, uygun hukuki destek almak da her zaman faydalı olacaktır.
Çocuğa Verilen Nafaka Nasıl İptal Edilir?
Çocuğa verilen nafakanın iptali, mevcut duruma göre farklı hukuki nedenlerle gerçekleştirilebilen bir süreçtir. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar ve aşamalar bulunmaktadır.Nafakanın kesilmesi için dava açılmak istendiğinde öncelikle mevcut durumun gerekçeleriyle birlikte somut bir şekilde ortaya konulması gerekir. Örneğin, çocuğun ekonomik durumunun değişmesi, çocuğun belirli bir yaşa ulaşarak kendi ihtiyaçlarını karşılayacak duruma gelmesi veya çocuğun ergin yaşa ulaşması gibi sebepler, nafakanın iptal edilmesi için geçerli nedenler arasında yer alır. Bu nedenle, mahkemeye sunulacak belgeler ve kanıtların titizlikle hazırlanması önem teşkil eder.
Mahkeme, nafakanın iptaline yönelik istemleri değerlendirirken, çocuğun en yüksek yararını gözetmekte ve mevcut koşulları detaylı bir şekilde incelemektedir. Çocuğun alıştığı hayat standartını korumak öncelikli hedeftir. Ancak çocuğun eğitim hayatı devam etmiyorsa ve ergin yaşa ulaşmışsa nafakanın iptal ettirilmesi gündeme gelir.
Nafakanın kaldırılması için yetkili mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemelerinin bulunmadığı yerde asliye hukuk mahkemeleri yetkilidir. Burada mahkeme, nafakanın kaldırılması ya da azaltılması yönünde karar alabilir.
Nafakanın kaldırılması ile ilgili süreç karmaşık olabileceğinden, alanında uzman Samsun Boşanma Avukatı desteği almak, yaşanan durumu daha etkili bir şekilde yönetmek adına önemli bir adımdır.
Nafaka Hangi Hallerde Kesilir?
Boşanma davasından sonraki süreçte nafakanın kaldırılması veya azaltılması gereken durumlar mevcut olabilir. Bu noktada, Kadın Evlenince Çocuğun Nafakası Kesilir Mi sorusuyla birlikte, nafakanın hangi hallerde kesileceğini anlamak son derece önemlidir.
Öncelikle, nafakanın kesilmesi için hukuki bir dayanak ve bu durumun ispat edilmesi gereklidir. Öncelikle çocuk için ödenen iştirak nafakası çocuk ergin yaşa geldiğinde kesilir. Ancak çocuk ergin yaşa gelmesine rağmen eğitim hayatı devam ediyorsa anne ve baba çocuğun bu süreçteki bakım ve eğitim giderleri durumları el verdiği ölçüde katılmalıdır. Kadına verilen yoksulluk nafakası ise genellikle şu durumlarda nafaka kesilebilir:
Gelirin Artması: Nafakanın bağlanmasında esas alınan özel koşullar değişirse, örneğin eski eşin gelir durumu belirgin şekilde iyileşirse, nafaka borçlusu kişi bunu mahkemeye bildirip ispatlaması durumunda nafaka talebi gözden geçirilebilir. Bu durum nafaka alacaklısı ve borçlusunun mali güçlerinin değişmesi durumunda farklı sonuçlar doğurur. Nafaka borçlusu kişi, nafaka ödediği eşinin mali durumunun iyileştiğini, işe girdiğini, kendisine miras kalıp bunun gelirlerine sahip olduğu gibi gerekçelerini öne sürüp ispatlayabilirse nafakanın kaldırılması veya azaltılması için başvuruda bulunması mümkündür. Nafaka alacaklısı kişi de nafaka ödeyen kişinin gelirinin arttığını, alım gücü ve enflasyon nedeniyle nafakanın yeterli gelmediğini düşünüyorsa nafakanın artırılması için dava açabilir.
Çocukların Bağımsızlığı: Çocukların yaşı büyüdükçe, kendilerine yetme kabiliyetleri de artar. Eğer çocuk erginliğe ulaşarak bağımsız yaşamaya başlamışsa ya da eğitimini tamamlayarak kendi gelir kaynaklarına sahipse, nafakanın azaltılması veya kesilmesi konusu gündeme gelebilir.
Eşin Yeni Bir Evlilik Yapması: Belirttiğimiz gibi, Kadın Evlenince Çocuğun Nafakası Kesilir Mi sorusuna yanıt olarak, kadın yeni bir evlilik yaptığında, nafaka talebi ve yükümlülüğü gözden geçirilebilir. Kadının yeniden evlilik yapması durumunda kadına ödenen yoksulluk nafakası kesilir. Çocuğa ödenen iştirak nafakası ise genellikle annenin yeniden evlenmesinden etkilenmez. Ancak mevcut durumun şartlarına göre değişerek nafakanın azaltılması için talepte bulunulabilir.
Çocuğun İhtiyaçlarının Azalması: Nafaka, çocuğun ihtiyaçları doğrultusunda belirlenmiştir. Eğer zamanla bu ihtiyaçlar değişir veya azalırsa (örneğin sağlık sorunlarının giderilmesi ya da eğitim masraflarının azalması gibi), nafakanın azaltılması ya da kesilmesi gündeme gelebilir.
Bu durumlar genel çerçeveyi oluştursa da, her olayın kendine has özellikleri vardır. Nafakanın kesilmesi için mahkeme kararı gereklidir ve bunun için kesinlikle hukuki bir süreç izlenmelidir. Çocukların menfaatleri her zaman öncelikli olmalıdır, bu yüzden nafaka ile ilgili kararlar alırken dikkatli bir değerlendirme yapılması şarttır.
Yoksulluk Nafakasının Hesaplanması
Yoksulluk nafakasının miktarı, yasal düzenlemeler ve mahkemenin takdirine bağlı olarak belirlenir. Konuyla ilgili olarak, nafaka talep eden kişinin yaşam standartları, boşanma öncesi maddi durumu, gelir seviyesi ve ihtiyaçları göz önüne alınır. Mahkeme, söz konusu tarafların yaşam koşullarını dikkate alarak adil bir karar vermeye çalışır.
Türk Medeni Kanunun Madde 175.maddesine göre ‘’Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.’’ şeklindeki düzenlemeye göre ağır kusurlu olan eş yararına nafaka verilmez.
Asgari Ücret Alan Kadına Nafaka Verilir mi ?
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.11.2010 tarih 2010/2-614 esas 2010/597 sayılı kararında yoksulluk durumunun ne şekilde tanımlandığı ve asgari ücret alan kadın lehine de yoksulluk nafakası hükmedilebileceği belirtilmiştir. İlgili kararda:
‘’Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.10.1998 gün ve 1998/2-656-688; 28.02.2007 gün ve 2007/3-84-95; 16.05.2007 gün ve 2007/2-275-275; 11.03.2009 gün ve 2009/2-73-118 Sayılı kararlarında; “yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim” gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların “yoksul” kabul edilmesi gerektiği benimsenmiştir. Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir.
Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindir ki, bilimsel öğretide; evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olduğu belirtilmektedir. Hukuk Genel Kurulu’nda yapılan görüşmeler sırasında, asgari ücretle çalışan kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği konusunda görüş ayrılığı ortaya çıkmış ve çoğunlukça asgari ücret gelirinin olması, nafaka takdirine etkili bir husus olarak kabul edilmemiştir.
O halde, nafaka alacaklısının asgari ücretle çalışılıyor olması, tek başına yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu değildir. Aldığı ücret kendisini yoksulluktan kurtarmayacak ve insanca yaşayıp geçinme olanağı sağlayamayacak düzeyde olan eş de, diğer koşulları varsa yoksulluk nafakası isteyebilir.
Nitekim, Yargıtay’ın yerleşik kararlarında “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakasının bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemektedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.10.1998 gün ve 1998/2-656-688; 26.12.2001 gün ve 2001/2-1158-1185; 01.08.2002 gün ve 2002/2-397-339; 28.02.2007 gün ve 2007/3-84-95; 16.05.2007 gün ve 2007/2-275-275; 11.03.2009 gün ve 2009/2-73-118; 13.05.2009 gün ve 2009/3-165 -186 Sayılı kararları).
Diğer taraftan, asgari ücret seviyesinde gelir elde edilmesi yoksulluk nafakası bağlanmasına engel değilse de, bu durum ancak nafaka miktarının tespitinde esas alınmalıdır.’’ şeklinde karar verilmiştir.
Anlaşmalı Boşanmadan Sonra Yoksulluk Nafakası Talep Edilebilir Mi?
Çekişmeli boşanma dava sürecinde tedbir nafakası karar kesinleştikten sonra ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Ancak taraflar arasında anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanıp, bu protokolde yoksulluk nafakasının talep edilmediği hususunda anlaşılıp, protokol de hakim tarafından onaylanarak boşanma kararı verilmişse karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası talep edilemez.
Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 26.02.2015 tarih 2015/1220 esas 2015/3087 sayılı kararında
Somut olayda; taraflar anlaşmalı olarak boşanmışlar, bu dava sırasında davacı, davalıdan yoksulluk nafakası talep etmeyeceğini belirtmiş, mahkeme tarafından da bu beyana dayanılarak, yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı kadın, boşanma davası sırasında, hür ve serbest iradesi ile, yoksulluk nafakasından feragat etmiş bulunduğundan, artık bir daha, yoksulluk nafakası talep edemez. Davacı kadın yönünden, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.’’
Geliri Olmayan Kişi Nafaka Öder Mi?
Erkeğin herhangi bir geliri ve malvarlığının olmadığı durumlarda, kendisi yoksul olan kişi nafaka ile yükümlü tutulamaz. Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 20.02.2019 tarih 2017/6531 esas 2019/1501 sayılı kararında
‘’ İlk derece mahkemesince davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulüne aylık 200.00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı erkeğin istinaf talebi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin 21/06/2017 tarihli, 2017/763 esas ve 2017/916 karar sayılı kararı ile davalı erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf talebinin kabulü ile aylık 200.00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkeğin cezaevinden tahliye tarihinden geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı erkeğin halen Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/128 esas sayılı dosyası üzerinden mahkum olduğu 16 yıl 8 ay ve 2 yıl 6 ay hapis cezalarından dolayı ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar erkeğin cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması, yoksulluk nafakası ile sorumlu tutulmamasını gerektirmez ise de dosya kapsamından yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davalı erkeğin herhangi bir geliri ve malvarlığının olmadığı anlaşılmaktadır. Kendi yoksul olan kişi nafaka ile yükümlü tutulamaz. Bu durumda davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. ‘’ şeklinde karar verilmiştir.
Nafakayı Kendiliğinden Sona Erdiren Durumlar Nedir?
Boşanma davasından sonra bazı durumlarda nafakanın kendiliğinden sona ermesi söz konusu olabilir ve bu durumlar nafakayı etkileyen önemli unsurlar arasında yer almaktadır. Bizler de bu kritikleri daha iyi anlayabilmek amacıyla bazı anahtar noktaları ele alacağız. Türk Medeni Kanunun 176.maddesinde ‘’irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.’’ şeklindeki düzenlemede nafakanın kendiliğinden sona ereceği durumlara açıkça yer verilmiştir.
İlk olarak, nafakanın kendiliğinden sona ermesi için en yaygın sebeplerden biri, nafakayı alan tarafın evlenmesidir. Bu durum, genel olarak yasal bir sonuç doğurmakta ve mevcut nafaka yükümlülüğünün sona ermesini sağlamaktadır. Nafakayı kendiliğinden sona erdiren durumlardan diğeri de taraflardan birinin ölümüdür.
Nafakanın Kaldırılmasının Talep Edileceği Durumlar Nelerdir?
Nafaka alacaklısı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Nafaka yükümlüsü kişinin bu durumları ispatlaması ve mahkemeye nafakanın kaldırılması talebiyle başvurması zorunludur. Nafaka alacaklısı yoksulluğu ortadan kalkıp bir işte çalışması durumunda ancak nafaka kesilmemesi için kendini çalışmıyor gibi göstermesi durumunda da nafaka yükümlüsü bu durumu kanıtlayabilirse nafakanın kaldırılması için dava açabilir.
Başka bir önemli nokta, nafaka yükümlüsünün ekonomik durumunda büyük değişiklikler meydana gelmesidir. İşsizlik, iş kazası veya diğer beklenmedik durumlar, nafakanın kaldırılması talebini doğurabilir. Dolayısıyla, nafakanın belirlenmesi ve devamlılığı, her iki tarafın da ekonomik ve sosyal durumuna göre sürekli olarak gözden geçirilmeli ve gerektiğinde haklı bir talep ile mahkemeye başvurulmalıdır.
Sonuç olarak, nafakanın kaldırılmasının talep edileceği durumlar, sadece kişisel ve sosyal durumlarla sınırlı kalmaz, aynı zamanda hukuki bağlamda da titizlikle ele alınmalıdır. Mevcut durumun incelikle analiz edilmesi ve ispat yöntemleri hakkında uzman bir nafaka avukatı yardım alması gerektiği unutulmamalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular
Kadın evlenince çocuğun nafakası kesilir mi?
Kadın evlendiğinde, çocuğun nafakası genel olarak kesilmez. Nafaka, çocuğun velayeti ve ihtiyaçları doğrultusunda belirlendiği için, annenin yeni bir evlilik yapması, çocuğun nafakasını etkilemez. Ancak bazı durumlarda, nafakanın gözden geçirilmesi ve gerektiğinde yeniden değerlendirilmesi gerekebilir. Bu da mahkemeye başvurulmasıyla mümkündür.
Evlilik, nafaka miktarını nasıl etkiler?
Evlilik, çocuğun nafaka miktarını doğrudan etkilemez. Ancak yeni evlilikteki gelir durumu, nafaka taleplerinin gözden geçirilmesine ve değişikliğe sebep olabilir. Mahkeme, çocuğun ihtiyaçlarını ve ailenin maddi durumunu değerlendirerek, nafaka miktarında bir artış veya azalma yapabilir. Bu süreçte her durum özeldir ve yasal prosedürlere tabidir.
Yeni eş, çocuk nafakasını etkiler mi?
Yeni eşin, çocuğun nafakası üzerinde doğrudan bir etkisi yoktur. Ancak, yeni eşin gelir durumu, eski eşin nafaka sorumluluklarını ve aile bütçesini etkileyebilir. Eğer bir mahkeme süreci söz konusuysa, yeni eşin maddi durumu göz önünde bulundurulabilir. Dolayısıyla, bu durum kişiden kişiye değişiklik göstermektedir.
Çocuk nafakası mahkeme kararıyla mı belirlenir?
Evet, çocuk nafakası genellikle mahkeme kararı ile belirlenir. Velayet durumu, çocuğun ihtiyaçları ve ebeveynlerin maddi durumları gibi kriterler dikkate alınarak nafaka miktarı belirlenir. Nafaka davası açarak veya mevcut nafakanın yeniden gözden geçirilmesini talep ederek, çocuk nafakasının belirlenmesi mümkündür.