
Boşanma süreçleri, çiftler için oldukça karmaşık ve sarsıcı bir deneyim olabilir. Özellikle çekişmeli boşanma davalarının süresi, pek çok faktörün etkisi altında değişiklik gösterir. Çekişmeli Boşanma Davası Ne Kadar Sürer sorusu, bu sürece adım atan çiftlerin merak ettiği önemli hususlardan biridir. Bu yazımızda, davanın en az ne kadar sürede sonuçlandığını, kaç duruşmada tamamlanabileceğini, taraflardan birinin boşanmak istememesi durumunda neler yaşandığını detaylı bir şekilde ele alacağız. Ayrıca, çekişmeli boşanma davalarında hakimin neleri sorguladığını, ilk duruşmada ne tür prosedürlerle karşılaşılacağını ve hangi durumlarda boşanmanın mümkün olmadığını inceleyeceğiz. Bunların yanı sıra, çekişmeli dava masraflarının ne kadar olduğunu ve davanın anlaşmalı boşanma davasına dönüp dönmeyeceğini konusunda da bilgi vermeyi hedefliyoruz.
Çekişmeli Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
Çekişmeli boşanma davaları, hukuki süreçler arasında en karmaşık ve uzun sürebilen davalardan biridir. Çekişmeli Boşanma Davası Ne Kadar Sürer sorusu, çiftlerin bu sürece başlarken sıklıkla akıllarını meşgul eden temel bir konudur. Genel olarak, çekişmeli bir boşanma davası süresi, birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Çekişmeli boşanma davalarının süresini etkileyen en önemli etmenlerden biri davanın açıldığı yer mahkemesinin yoğunluğudur. Büyük şehirlerdeki mahkemelerde yoğunluk daha fazla olduğu için, davaların sonuçlanma süresi de bu yoğunluğa paralel olarak uzayabilir. Bu tür davalarda ortalama süre 1 ila 3 yıl arasında değişebilir. Ancak, bu sürenin uzaması veya kısalması, mevcut durumun şartlarına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
Taraflar arasında uyuşmazlık ve öne sürülen boşanma nedenleri de davanın süresinde etkili faktörlerdir. Çocukların velayeti, nafaka ve maddi manevi tazminat hususundaki anlaşmazlık süreci daha da karmaşık hale getirmektedir. Her iki taraf için de taleplerin fazla olması halinde hakim talepler hakkında ayrıntılı inceleme yapacağından süreç uzamaktadır. Bu da doğal olarak sürece ek zaman katacaktır.
Tarafların çekişmeli boşanma davasını Çekişmeli Boşanma Avukatı ile takip edip etmemesi de dava süresine etki edebilecek etmenlerden biridir. Taraflardan birine mahkeme sürecindeki evrakların tebligatı hususunda sorun varsa süreç uzayabilmektedir. Ancak her iki tarafın da süreci avukatla takip etmesi halinde tebligatlar avukatlarına yapılacağı için süreç daha da kolaylaşmaktadır.
Çekişmeli boşanma davasında dilekçelerde dayanılan hukuki deliller de sürecin uzamasına etkisi olabilmektedir. Dava dilekçesinde hukuki deliller davanın tarafınca mahkemeye sunulabileceği bazı delillerin mahkeme vasıtasıyla toplanması için talep de bulunulabilir. Mahkeme hukuki delillerde yer alan ilgili yer ve kurumlara müzekkere yazarak bilgilerin celp edilmesini sağlar. Burada ilgili yer ve kurumlardan gelecek cevapların süresi de dava süresine etki eder. Yine delillerde yer alan tanıkların sayısı da süreci etkilemektedir. Tanıkların yerleşim yeri boşanma davasının görüldüğü yerde değilse tanıklar bulundukları şehirde talimatla dinlenebilirler. Talimat mahkemesinin yoğunluğu da boşanma sürecine etki eder.
Mahkemelerin iş yükü, taraflar arasındaki uzlaşmazlık, talep edilen hususlar, boşanma nedenleri, delillerin toplanması gibi etmenler çekişmeli boşanma davalarının süresini doğrudan etkiler. Bu nedenle, kesin bir süre verilememekle birlikte, çiftler bu sürecin uzun vadeli bir zaman dilimine yayılabileceğinin farkında olmalıdır. Tüm bu unsurlara dikkat ederek, sürece daha hazırlıklı bir şekilde yaklaşmak, her iki taraf için de avantaj sağlayacaktır.
Çekişmeli Boşanma En Az Kaç Yıl Sürer?
Çekişmeli boşanma davaları, oldukça zahmetli ve zaman alıcı olabilmektedir. Bu tür davalarda sürecin ne kadar süreceği, birçok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Genel bir çerçeve çizmek gerekirse, çekişmeli boşanma davalarının kesin bir zaman dilimi vermek mümkün değildir, ancak bazı temel unsurlardan yola çıkarak tahminlerde bulunabiliriz. Çekişmeli boşanmanın kaç yıl süreceği taraflardan ve mahkemeden kaynaklı faktörlerlere göre değişkenlik gösterir.
Davanın en az kaç yıl sürebileceği konusunda somut bir süre öngörmek zor olsa da ortalama bir süre vermek gerekirse, çekişmeli boşanma davalarının 1 ila 2 yıl arasında sonuçlanabileceği söylenebilir. Ancak bu süre, yerel mahkemelerin yoğunluğu, tarafların ve avukatların dava sürecine hazırlıkları, delillerin toplanması gibi değişkenler doğrultusunda daha da uzayabilir.
Ayrıca, davanın istinaf veya temyiz aşamalarına taşınması, süreci ayrıca uzatan unsurlar arasında yer alır. Taraflardan birinin mahkeme kararına itiraz ederek bir üst mahkemeye başvurması durumunda, çekişmeli boşanma davası süreci yıllarca sürebilir.
Bu nedenle, çekişmeli boşanma davasının kaç yıl süreceği pek çok faktöre göre değişkenlik göstermektedir. Çekişmeli boşanma sürecine başlarken dava sürecinin uzun sürebileceğinin farkında olunması tarafların gereken önlemleri alması açısından büyük önem arz etmektedir.
Çekişmeli Boşanma Davası Kaç Duruşmada Biter?
Her davanın kendine özgü dinamikleri ve süreçleri olduğu için çekişmeli boşanma davasının kaç duruşmada biteceği konusunda kesin bir zaman vermek zordur. Duruşma sayısı pek çok faktöre göre değişkenlik gösterebilir. Duruşma sayısı mahkeme ve taraflar nedeniyle değişebilir. Ancak, genel prosedür ve mahkemelerin işleyişi hakkında bilgi verebiliriz.
Tipik Duruşma Süreci
Çekişmeli boşanma davası, genellikle birkaç aşamalı bir duruşma süreci içerir:
Ön İnceleme Duruşması: İlk duruşma ön inceleme duruşması olarak adlandırılır. Bu duruşmada hakim, öncelikle sulh olma durumlarının olup olmadığını sorar. Tarafların sulh olma durumlarının bulunmadığını belirttiklerinde taraflar arasındaki uyuşmazlığı ortaya koyar. Tarafların boşanma davasındaki taleplerini net şekilde açıklar. Tarafların dilekçede belirttikleri delilleri mahkemeye sunmaları için kesin bir süre verir. Taraflar boşanma davasında tanık deliline başvurmuşlarsa bunların isim ve adres bilgilerinin mahkemeye verilmesi için kesin süre verilir. Ayrıca taraflar delillerde mahkemeden delillerin müzekkere yazılarak celp edilmesini talep etmeleri durumunda ilgili yerlere bilgi almak amacıyla müzekkereleri yazar.
Ara Duruşmalar: Dosyadaki delillerin incelenmesi, şahitlerin dinlenmesi ve tarafların beyanlarının alınması gibi işlemler, ana duruşma öncesi ara duruşmalarda ele alınır. Ön inceleme duruşmasından sonra normal şartlarda öncelikle davacı tarafın tanıkları daha sonra davalı tarafın tanıkları dinlenir. Ara duruşmaların sayısı dinlenecek tanık sayısı ve delillerde yer alan yerlere mahkeme tarafından yazılacak müzekkerelere gelecek cevabın hızına göre değişebilmektedir.
Karar Duruşması: Tüm beyanlar, deliller ve tanıkların dinlenmesinin ardından, hakim nihai kararı vermek üzere karar duruşmasını gerçekleştirir.
Duruşma Sayısını Etkileyen Faktörler
- Delillerin ve Tanıkların Durumu: Her iki tarafın sunduğu delillerin niteliği ve tanık sayısı duruşma sayısını artırabilir ya da azaltabilir.
- Mahkemenin Yoğunluğu: Dava görülen mahkemenin iş yükü, duruşmalar arasındaki süreyi doğrudan etkiler.
- Tarafların arasındaki uyuşmazlık: Tarafların öne sürdüğü boşanma nedenleri ve talepleri duruşma sayısını etkileyen faktörlerdendir.
Genel olarak, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların karmaşıklığı ve hukuki detayların niteliğine göre çekişmeli boşanma davası 1 yıldan 2 yıla kadar uzayabilir. Her halükarda, davanın seyrini etkileyen çok sayıda faktör olduğundan, kesin bir duruşma sayısını önceden belirtmek mümkün değildir.
Eşlerden Biri Boşanmak İstemezse Ne Olur?
Çekişmeli boşanma davalarında, eşlerden birinin boşanmak istememesi oldukça sık rastlanan bir durumdur. Bu tür davalarda, her iki tarafın da farklı sebepleri olabilir ve bu genellikle davanın sürecini ve sonucunu önemli ölçüde etkiler. Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer sorusunun cevabı bu tür unsurlar tarafından şekillenir, zira bir tarafın boşanmak istememesi, süreci daha karmaşık ve uzatılmış hale getirebilir.
Uygulamada sıklıkla eşlerden biri boşanmak isteyen tarafı ‘’ mahkemede eşimi seviyorum, boşanmak istemiyorum’’ şeklinde sözler söyleyeceğini ve boşanamayacaklarını söyleyerek boşanma kararından vazgeçirmeye çalışmaktadır. Çoğu kişi de eşinin boşanmak istememesi durumunda boşanmanın gerçekleşmeyeceği gibi yanlış bir algıya kapılmaktadır. Ancak eşlerden birinin boşanmak istememesi sadece boşanma davasını açan kişinin kusurlu hareketlerine rağmen dava açması durumunda önemli hale gelir. Örnekle açıklamamız gerekirse evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde asli kusurlu olan taraf kusursuz veya daha az kusurlu olan tarafa boşanma davası açtığında karşı taraf itiraz ederse açılan boşanma davasının reddedilme ihtimali oldukça yüksektir. Kusuru bulunmayan veya daha az kusurlu olan eş boşanmak istemediğinde asli kusurlu olan tarafın açtığı boşanma davası reddedilir.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 19.04.2016 tarih 2015/16407 esas 2016/7878 sayılı kararında
‘’Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı-karşı davalı erkeğin, eşinin annesine “al kızını evden git, yoksa öldürürüm” demek suretiyle kadını evden kovduğu ve tehdit ettiği, davacı-karşı davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadına atfı kabil bir kusurun varlığının ise ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerek boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.
Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki, bu sonuca ulaşılması tamamen davacı-karşı davalının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalı-karşı davacıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda, açıklanan sebeplerle davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.’’ şeklinde karar vermiştir.
Eşlerden birinin boşanmak istememesi durumunda boşanmak isteyen taraf evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, ortak yaşamın yeniden kurulmasının imkansız olduğunu, boşanma gerekçeleri geçerli şekilde öne sürüp ve en önemlisi ispatlayabiliyorsa karşı tarafın muhalefetine karşı, hakim diğer tarafın rızasını almaksızın da boşanma kararı verebilir.
Çekişmeli boşanma davasında eşlerden birinin boşanmak istememesi, boşanmayı engelleyen bir durum olmayıp dava sürecini ve süresini etkileyen bir faktördür.
Çekişmeli Boşanma Davasında Hakim Ne Sorar?
Çekişmeli boşanma davaları yazılı yargılama usulüne tabidir. Yani taraflar öncelikle dilekçeler aşamasında boşanma gerekçelerini, boşanmaya neden olan olayları, karşı tarafın kusurlu hareketlerini, talepleri ve delillerini yazılı olarak sunmaları gerekmektedir. Bu kısım boşanma davasının ana hattını oluşturur. Bu nedenle bu kısımda yapılacak hatanın telafisi de oldukça zordur. Taraflar arasında dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra hakim ilk duruşma olan ön inceleme duruşması tarihini belirler. Bu duruşmada hakim öncelikle taraflara sulh olma durumlarının bulunup bulunmadığı sorar. Taraflar sulh olma durumlarının bulunmadığını belirttiklerinde hakim uyuşmazlığı ortaya koyar ve taraflara delillerini ve tanıklarını bildirmeleri için süre verebilir.
Hakim, dilekçeler aşamasında boşanma gerekçesi olarak sunulan olaylarla ilgili anlaşmazlıkları derinlemesine anlamak amacıyla taraflara özel ve doğrudan sorular yöneltebilir. Hakim tarafların boşanmasına neden olan olaylar, boşanma sonucu talepleri, ekonomik durumları, çocukları bulunmaktaysa velayetle ilgili durumu değerlendirmek üzere sorular sorabilir. Hakim taraflar tarafından mahkemeye sunulan tanıklara da sorular sormaktadır. Tanıklara öncelikle taraflarla olan yakınlığı ve tanışıklığını, evliliklerinde şahit olduğu olayları anlatmasını talep eder. Ayrıca taraflar tarafında dilekçelerinde boşanma gerekçesi olarak öne sürülen olaylarla ilgili bilgisi olup olmadığını sorar. Burada hakim için önemli olan nokta tanığın bizzat gördüğü ve duyduğu olaylardır. Yani tanığın taraflardan duyumuna bağlı yaptığı tanıklık hakim tarafından dikkate alınmaz.
Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer sorusuna yanıt bulmak için, hakimin sorduğu bu sorular önemlidir. Davanın hangi yöne evrileceğine ve nihai kararın ne olacağına dair ipuçları edinmeye çalışır. Bu titizlikle sürdürülen süreç, tarafların menfaatlerini zarar görmemesi açısından oldukça önemlidir. Çekişmeli boşanma davası uzun ve titizlikle yürütülmesi gereken bir süreç olduğundan tarafların süreci alanında uzman avukatla takip etmesi hak kaybına uğramamaları için büyük öneme sahiptir. Çekişmeli boşanma davasında esasa ve usule yönelik pek çok faktörün dikkatli şekilde takip edilmesi gereklidir.
Çekişmeli Boşanma Davasında İlk Duruşma Nasıl Olur?
Çekişmeli boşanma sürecine adım atan çiftler için ilk duruşma, genellikle oldukça kritik bir adımdır. İlk duruşma, tarafların anlaşmazlıklarının belirginleştiği ve dava sürecinin yönünü büyük ölçüde etkileyen önemli bir aşamadır. Çekişmeli boşanma davası sürecine dair merak edilenlerin yanıtlandığı bu ilk duruşmada yaşananları detaylı ve anlaşılır bir şekilde bilgi vermeye çalışacağız.
İlk Duruşmanın Amaçları ve Süreci
İlk duruşmanın temel amacı, tarafların sulh ihtimalinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, sulh olma durumları yoksa uyuşmazlığın ve taleplerinin açıkça ortaya konulmasıdır. Hakim, bu bilgileri alarak davanın seyri konusunda bir yol haritası çizmeye başlar. Tarafların dilekçelerindeki delilleri mahkemeye sunmaları ve tanıkları daha önce sunmadılarsa tanıklarını sunmaları için taraflara süre verir. Ayrıca tarafların boşanma dava sürecini etkileyebilecek olguları değerlendirebilmek için çeşitli yerlere yazı yazarak bilgi alır. Örneğin tarafların ekonomik durumlarını değerlendirebilmek amacıyla sosyal ekonomik durum araştırması ya da çocuklarının velayeti hususunda çekişme olması durumunda sosyal inceleme raporu ilgili yerleri ve uzmanları görevlendirir.
Tarafların Hazırlıklı Olması
Çekişmeli boşanma dava süreci yazılı yargılama usulüne tabi olduğundan ilk duruşma olan ön inceleme duruşmasında dilekçelerde ortaya konulan uyuşmazlık ve talepler ortaya konulur. Boşanma sürecinde öne sürülen gerekçelerin ispatlanması açısında bir yol haritası oluşturulur.
İlk Duruşmanın Sonuçları
İlk duruşmanın sonucunda, mahkemenin seyrine dair muhtemel adımlar belirlenmiş olur. Hakim, tarafların beyanları ve sundukları deliller doğrultusunda, gerekliyse geçici kararlar alabilir. Bu kararlara örnek olarak, geçici velayet düzenlemeleri, nafaka ya da diğer geçici tedbir kararları verilebilir.
Çekişmeli boşanma davasında ilk duruşma, dava sürecinin en şekillendirici aşamalarından biri sayılmaktadır. Bu sürecin başarılı bir şekilde yönetilmesi için tarafların ve avukatlarının bütün hazırlıklarını eksiksiz bir biçimde yapması elzemdir.
Hangi Durumlarda Boşanma Olmaz?
Hangi durumlarda boşanma olmaz sorusunun cevabı pek çok duruma göre değişkenlik gösterir. İlk olarak taraflar anlaşmalı boşanmaya karar verseler bile bazı durumlarda boşanma gerçekleşmez. Anlaşmalı boşanma davasında tarafların evliliklerinin 1 yılı doldurmaması, anlaşmalı boşanma protokolünün usulüne uygun hazırlanmaması, protokolün mahkemeye sunulmaması gibi durumlarda boşanma olmaz. Yine anlaşmalı boşanmada taraflardan biri anlaşmalı boşanmayı kabul etmezse taraflar anlaşmalı boşanamazlar.
Çekişmeli boşanma davalarında ise boşanmanın gerçekleşmeyeceği uygulamada en sık karşılaştığımız durum boşanma davasını açan eşin karşı tarafın kusurunu ve boşanma gerekçesi olarak sunduğu olayları ispatlayamamasıdır. Uygulamada en çok karşılaştığımız diğer durum ise boşanma nedeni olarak öne sürülen olaylardan sonra affetme, barışma, evlilik birliğini devam etme, birlikte yaşamaya devam etme durumlarında affeden kişinin davası reddedilir.
Boşanma sürecine giren çiftler için bazı durumlar, yasal olarak boşanmanın gerçekleşmesini engelleyebilir veya süreci zorlaştırabilir. Bu durumların bilinmesi, çiftlerin daha bilinçli kararlar almasına yardımcı olacaktır. Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer sorusuna yanıt ararken, boşanmanın hangi durumlarda gerçekleşmeyeceğini anlamak önemlidir.
Çekişmeli Boşanma Davası Ücreti Ne Kadar?
Çekişmeli boşanma davaları, farklı maliyet unsurları ile karşımıza çıkmakta ve bu davaların toplam maliyeti çeşitli faktörlere göre değişiklik göstermektedir. Öncelikle avukat ücretleri, mahkeme harçları, bilirkişi ücretleri ve diğer olası yasal masraflar bu maliyeti belirleyen başlıca unsurlar arasında yer alır..
Bir çekişmeli boşanma davasında, en yüksek maliyet kalemlerinden biri genellikle avukatlık ücretidir. Avukatlar, davanın karmaşıklığı, süresi ve taraflar arasındaki anlaşmazlığın derecesine göre farklı ücret talep edebilirler. Türkiye Barolar Birliği tarafından belirlenen avukatlık asgari ücret tarifesi, bu konuda bir kılavuz sunmakta ancak nihai ücretler genellikle avukat ile müvekkil arasında yapılan görüşmeler sonucu belirlenmektedir. Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer sorusu burada da önem kazanmaktadır çünkü dava süresi uzadıkça avukatlık ücreti de artabilir.
Mahkeme harçları, dava masraflarının bir diğer önemli unsurudur. Dava açıldığında ödenmesi gereken başvuru harcı, çeşitli işlem harçları ve gerekirse temyiz harçları bu kapsamda değerlendirilmektedir. Ayrıca, mahkeme sürecinde bilirkişi incelemesi gerekebileceğinden, bilirkişi ücretleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Bilirkişi incelemeleri genellikle mal rejiminin tasfiyesi davasında gündeme gelir.
Çekişmeli boşanma davalarında oluşabilecek diğer masraflar arasında tanık dinlenmesi, müzekkere ve keşif gibi ekstra işlemler sebebiyle ortaya çıkabilecek ek maliyetler de sayılabilir. Her dava kendine özgü olduğundan, bu tür masraflar davanın özel şartlarına göre değişiklik gösterebilir.
Çekişmeli boşanma davası masrafları sabit bir rakam olmamakla birlikte, davanın karmaşıklığı, taraflar arasında anlaşmazlıkların boyutu, avukatın deneyimi ve mahkemenin iş yükü gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Çekişmeli bir boşanma davası açmayı düşünen bireylerin, tüm bu unsurları göz önünde bulundurarak maliyetlerini planlaması büyük önem taşır.
Çekişmeli Dava Anlaşmalıya Döner mi?
Boşanma sürecinde tarafların talepleri ve boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle uzlaşma sağlanamaması durumunda dava çekişmeli boşanma davası olarak açılsa da her aşamada anlaşmalı boşanmaya dönebilir.
Ne Zaman Mümkün Olur?
Çekişmeli davanın anlaşmalıya dönebilmesi için öncelikle tarafların boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkında anlaşmaya varmış olmaları gerekir. Yani tarafların maddi ve manevi tazminat, nafaka ve çocukların velayeti hususunda ortak karar vererek anlaşmaları gerekir. İki taraf da uzlaşmaya varırsa, açılmış olan çekişmeli davayı anlaşmalı boşanma davasına dönüştürmek için mahkemeye ortak bir dilekçe sunabilirler. Burada önemli olan, tarafların her iki durumda da özgür iradelerini ortaya koymalarıdır.
Hukuki Prosedür
Anlaşmalı boşanma için tarafların en az bir yıl evli olmuş olmaları gerekmektedir. Eğer bu şart sağlanıyorsa ve boşanmanın şartları üzerinde mutabakata varıldıysa, anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanarak mahkemeye sunulabilir.Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer sorusu, tarafların çekişmeli boşanma davasını anlaşmalı boşanmaya dönüştürmesi durumunda oldukça kısalacağı şeklinde cevaplanabilir. Çünkü anlaşmalı dava genellikle tek duruşmada sonuçlanabilir.
Çekişmeli davanın anlaşmalıya dönmesi, taraflar arasındaki iletişim ve işbirliği ile doğrudan ilişkilidir. Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer sorusunun yanıtı, anlaşmalara ve davanın çekişmeli mi anlaşmalı mı yürütüldüğüne bağlı olarak değişir. Anlaşmalı boşanma, her iki taraf için de daha hızlı ve daha az stresli bir çözüm olabilir; bu yüzden, uzlaşma fırsatları her zaman değerlendirilmelidir.
Boşanma Davasında Kadın Nasıl Haksız Olur?
Boşanma süreçleri karmaşık ve duygusal olarak yıpratıcı olabilir. Bu süreçte tarafların her biri kendi haklarını korumaya çalışırken, mahkemeye sunulan deliller ve savunmalar oldukça önemlidir. Ancak bazı durumlarda, kadının davada haksız duruma düşmesi söz konusu olabilir.
İlk olarak kadının boşanmaya neden olan olaylardan sonra boşanma davası açmaması ve durumu kabullenerek evlilik birliğine devam etmesi durumunda bu olayları boşanma gerekçesi olarak sunması durumunda açtığı boşanma davası reddedilir. Affeden tarafın dava hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle boşanma gerekçesi olarak sunulan olaylardan sonra kadının af niteliğinde herhangi bir davranışta bulunması durumunda açacağı dava reddedilir.
Boşanma davasında kadının haksız duruma düşebileceği diğer bir durum da zamanaşımı durumudur. Örneğin zina nedeniyle açılacak boşanma davasında zinanın öğrenildiği tarihten itibaren 6 aylık zamanaşımı süresi bulunmaktadır. Zina eylemini öğrenen eş , durumu öğrendiğinden itibaren 6 aylık süre geçtikten dava açması durumunda davası reddedilir. Kadının haklı iken haksız duruma düşmesi durumu söz konusu olur.
Kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında asli kusurlu olması durumunda da haksız duruma geçmektedir. Boşanma sürecinde taraflar boşanmaya gerekçe olabilecek davranışlar hususunda bilgi sahibi olmadıklarından genellikle kendilerini haklı olarak görürler. Ancak alanında uzman bir boşanma avukatından hukuki yardım aldıklarında evlilik sürecine objektif olarak bakabilirler. Evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesine kadının diğer eşe göre daha kusurlu hareketleri neden olmuşsa kadın haksız durumda olacaktır.
Boşanma davasında kadının haksız duruma düşebileceği diğer bir durum da boşanma gerekçesi olarak öne sürdüğü olayları ispatlayamamasıdır. Boşanma davası sürecinde boşanmaya neden olayların sadece açıklanması yeterli olmayıp, boşanma gerekçelerinin hukuka uygun delillerle ispatlanması gerekmektedir.
Bir diğer önemli husus ise kadının ihtarları göz ardı etmesidir. Terk nedeniyle açılan boşanma davalarında kadının evi terk etmekte haklı sebepleri olsa bile eşinin göndereceği eve dön ihtarlarına tepkisiz kalması durumunda haksız duruma gelebilir. Terk nedeniyle boşanma mutlak boşanma sebebidir. Terk eden eşin haklı bir neden olmaksızın eve dön ihtarına uymaması karşı taraf haksız olsa bile haklı duruma geçme ihtimalini doğurur.
Sıkça Sorulan Sorular
Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürebilir?
Çekişmeli boşanma davaları, tarafların anlaşmazlık durumuna, mahkemenin yoğunluğuna ve sunulan delillere bağlı olarak genellikle bir yıldan iki yıla kadar sürebilir. Ancak bazı durumlarda daha uzun süre devam edebilir.
Çekişmeli boşanma davasında hangi konular ele alınır?
Çekişmeli boşanma davalarında genellikle velayet, nafaka ve tazminat talepleri gibi konular ele alınır. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözülmesi hedeflenir.
Çekişmeli boşanma davası sürecinde hangi adımlar izlenir?
Bu tür davalarda öncelikle dilekçe aşaması, delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi ve duruşmalar gibi adımlar izlenir. Süreç boyunca tarafların iddialarının ve savunmalarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çekişmeli boşanma davasında avukat tutmak zorunlu mudur?
Çekişmeli boşanma davalarında avukat tutmak zorunlu olmamakla birlikte, hukuki sürecin karmaşıklığı nedeniyle bir avukatın rehberliğinden yararlanmak faydalı olabilir.