Boşanma Davasında Uzaklaştırma Talebi

Boşanma süreci, birçok zorluğu beraberinde getiren karmaşık bir dönemdir. Bu süreçte, özellikle taraflar arasında yaşanan gerginliklerin önlenmesi amacıyla mahkemeden uzaklaştırma talep edilebilir. Boşanma Davasında Uzaklaştırma Talebi başlığı altında, boşanma davasında uzaklaştırma kararının nasıl talep edildiğini, uzaklaştırma kararının bitiminde neler olacağı hakkında bilgi vermeyi hedefliyoruz. Mahkemenin bu talepleri nasıl değerlendirdiğinden tutun, uzaklaştırma kararlarının hangi koşullarda alındığına kadar birçok önemli konuya değineceğiz. Ayrıca, evden uzaklaştırma kararlarının süreleri ve itiraz süreçleri hakkında da detaylı bilgi vermeye çalışarak bu süreçte yanlış bilgilerin önüne geçmeyi hedefliyoruz.

Boşanma Davasında Uzaklaştırma Talebi

Boşanma süreci, birçok duygusal ve hukuki zorluğu beraberinde getirebilen bir dönemdir. Bu süreçte tarafların güvenliği öncelikli bir konu haline gelir. Boşanma Davasında Uzaklaştırma Talebi, eşlerden birinin diğerine yönelik şiddeti veya şiddete uğrama tehlikesinin durumlarda gündeme gelir. Mahkemeler, boşanma sürecinde mağdur olan tarafın korunması adına gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.

Uzaklaştırma kararı ve koruma tedbirleri 6284 sayılı Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunda düzenlenmiştir. Bu kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirleri düzenlemektir. Şiddet çok boyutlu bir kavramdır. Uygulamada sadece fiziksel şiddet için uzaklatırma kararı veya diğer tedbir kararlarının alınabileceği düşünülmektedir. Ancak şiddet, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesi veya buna yol açacak muhtelemel hareketlerin tümünü içeren bir kavramdır. Bu nedenle koruma tedbirlerine hükmedilmesi için sadece fiziksel şiddet değil cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan şiddet gören kişiler de koruma tedbirleri ve uzaklaştırma kararı için başvuru yapabilirler.

Boşanma davasında uzaklaştırma talebi dava dilekçesinde talep edilebileceği gibi boşanma sürecinin herhangi bir aşamasında da mahkemeden talep edilebilir. Mahkeme talebi değerlendirip kabul ederse ‘’ Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi ‘’ şeklinde karar verilecektir. Uzaklaştırma kararı önleyici tedbir kararlarından sadece bir tanesidir. Talep edilmesi halinde veya mahkemenin resen gerekli görmesi halinde diğer önleyici tedbir kararları da verilebilir.  Önleyici tedbir kararları için delillendirme yapılmalıdır. Ancak bu durumda şiddet mağduru kişiyi tehlikeye sokacak şekilde geciktirilemez. Mahkeme, sunulan deliller doğrultusunda, yaşanan tehdit ve tehlikenin ağırlığını değerlendirerek, uzaklaştırma kararı verme yetkisine sahiptir.

Sonuç olarak boşanma davasında evden uzaklaştırma talebi boşanma sürecinin getirdiği gerginlikleri en aza indirmeye yardımcı olurken şiddet mağduru veya şiddete uğrama tehlikesi altında bulunan kişinin güvenliğini garanti altına alır. Uzaklaştırma kararının alınması, boşanma sürecinde yalnızca tarafların değil, aynı zamanda çocukların da koruma altına alınmasına yardımcı olacaktır. Güvenlik önlemlerinin alınması, sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi adına büyük önem taşır.

Boşanma sürecinde mahkeme uzaklaştırma verir mi?

Boşanma süreci, taraflar arasında duygusal ve hukuki karmaşıklıkları beraberinde getiren hassas bir dönemdir. Bu aşamada, özellikle mağdur durumdaki eşin güvenliğini sağlamak amacıyla mahkeme, Boşanma Davasında Uzaklaştırma Talebi üzerine karar verebilir. Mahkemeler, taraflardan birinin fiziksel ya da psikolojik şiddet mağduru olduğu durumlarda, uzaklaştırma kararı verebilme yetkisine sahiptir. Bu karar, ilgili tarafı belirli bir süre, herhangi bir temas olmaksızın evden veya bulunduğu alandan uzaklaştırmayı hedefler.

Mahkeme, uzaklaştırma talebi üzerine yapılan başvuruları değerlendirirken çeşitli unsurları göz önünde bulundurur. Öncelikle, başvurunun yapıldığı sırada yaşanan olayların aciliyeti ve ciddiyeti önemlidir. Ayrıca, mağdurun güvenlik ihtiyacının güçlü bir şekilde gösterilmesi, mahkemenin karar vermesini kolaylaştırır. Eğer mahkeme, talep edilen uzaklaştırmanın yerinde olduğuna karar verirse, hukuki işlemler başlatılarak uzaklaştırma kararı uygulanır.

Sonuç olarak, boşanma süreci sırasında mahkeme, gerekli görüldüğünde ve başvuru geçerli olduğunda uzaklaştırma kararı verebilir. Bu tür kararlar, tarafların psikolojik ve fiziksel güvenliğini öncelikli hedef olarak alarak, sağlıklı bir sonuca ulaşmalarını destekler.

İlgili Makale: Darp Raporu Boşanma Davasını Nasıl Etkiler?

Boşanmada uzaklaştırma kararı nasıl alınır?

Boşanma Davasında Uzaklaştırma Talebi sürecinin işlemesi, belirli adımların izlenmesini gerektirir. İlk olarak, boşanma davasının ilk aşaması olan dava dilekçesinin hazırlanması sırasında dilekçede uzaklaştırma kararı talep edilebilir. Dilekçede boşanma gerekçelerine ayrıntılı yer verirken uzaklaştırma kararı talep edilmesine neden olaylar da ayrıntılı açıklanmalı ve delillerle sunulmalıdır. Genellikle karşılaştığımız durum boşanma dava dilekçesinde somut delil sunulmasa da mahkeme uzaklaştırma kararı verebilmekte ancak aleyhine tedbir verilen kişi bu karara itiraz ederse mahkeme uzaklaştırma talebine ilişkin somut delillerin sunulmasını isteyebilmektedir. Dava sürecinin başlangıcında talep edilmemiş olsa bile sonrada ortaya çıkan olaylar nedeniyle boşanma sürecinin her aşamasında mahkemeden uzaklaştırma talep edilebilecektir.

Mahkeme talebin gerekçelerini ve mevcut durumun koşullarını değerlendirerek karar verecektir. Mahkeme, başvuruyu inceledikten sonra, talep edilen uzaklaştırmanın hangi süreyle geçerli olacağına karar verir. Uzaklaştırma kararı dışında başka tedbirler talep edilmişse bunların gerekliliğini de analiz ederek tedbirlerin tamamının kabul edebileceği gibi bazı tedbir taleplerini reddebilir. Mahkeme tarafında uzaklaştırma veya diğer tedbir kararları verildiğinde değişik iş dosyası olarak sistemde yer alacaktır. E-devlet uygulamasından giriş yaparak uyap vatandaş uygulamasına girdiğinizde bu dosyalarla ilgili bilgi alabilirsiniz.  

Bu süreç, hukukun sağladığı bir koruma mekanizması olarak, mağdurun güvenliğini sağlamak amacıyla hayata geçirilir. Bu nedenle boşanma davasında mahkeme talebi ivedilikle değerlendirir..

Hakim tarafından verilebilecek tedbir kararları

Tedbir kararları koruyucu ve önleyici tedbir kararları olarak ikiye ayrılır. Uzaklaştırma kararı önleyici tedbir kararlarından biridir. Tedbir kararları mülki amir, hakim ve kolluk amirlerince verilebilecektir. koruyucu tedbir kararları şiddet mağduru kişi için hükmedilir.Önleyici tedbir kararları şiddet uygulayan veya uygulama tehlikesi bulunan kişi hakkında, durumun niteliği dikkate alınarak hükmedilecek tedbirleri içerir. Yani koruyucu tedbir kararları şiddet mağduru kişilerle ilgiliyken önleyici tedbir kararları şiddet uygulayan kişilere hükmedilecek kararlardır.

Hakim tarafından verilebilecek önleyici tedbir kararları

• Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması
• Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi
• Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması,
• Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlandırılması ya da tümüyle kaldırılması,
• Gerekli görülmesi halinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin haller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşamaması,
• Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi,
• Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla ve sair surette rahatsız etmemesi,
• Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi,
• Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi,
• Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere yaklaşmaması, bağımlılığının olması halinde hastaneye yatmak dahil, muayene ve tedavisinin sağlanması

Hakim tarafından verilebilecek koruyucu tedbir kararları

• İş yerinin değiştirilmesi
• Şiddet mağduru kişinin evli olması halinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi
• Türk Medeni Kanunundaki şartların varlığı halinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması
• Korunan kişi bakımından hayati tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbir kararlarının yeterli olmayacağı anlaşılırsa şiddete maruz kalan kişinin Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi

Uzaklaştırma kararı varken çocuğu görme 

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da çocuklara ilişkin olarak verilen önleyici koruma tedbirleri bulunmaktadır. İlgili kanuna göre şiddet uygulayan kişi veya şiddet uygulama tehlikesi bulunan kişi hakkında,

• Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlandırılması ya da tümüyle kaldırılması,
• Gerekli görülmesi halinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin haller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşamaması,
• Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmamasını içeren tedbir kararları verilebilir.

Mahkeme tarafından çocukla kişisel ilişki kurulması için belirli gün ve saatler verilmişse, aleyhine uzaklaştırma kararı verilen kişi çocukla kişisel ilişki kurabilir. İlgili kanunda açıkça ”Gerekli görülmesi halinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin haller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşamaması ” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu nedenle uzaklaştırma kararı da olsa mahkeme tarafından çocukla kişisel ilişki kurulması için verilen gün ve saatlerde çocukları görebilir. Ancak mahkeme tarafından şiddet olayının niteliği ve çocuğun üstün menfaati gözetilerek, çocukla kişisel ilişki kurulması için verilen kararın refakatçi eşliğinde yapılması, sınırlandırılması veya tümüyle kaldırılmasına da karar verebilir.

Uzaklaştırma kararı hangi durumlarda alınabilir?

Uzaklaştırma kararı ve koruma tedbirleri 6284 sayılı Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunda düzenlenmiştir. Bu kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirleri düzenlemektir.

Sıklıkla karşılaştığımız yanlış bilgi sadece fiziksel şiddet durumunda uzaklaştırma kararı veya diğer tedbir kararlarının alınabileceği düşünülmektedir. Şiddet çok boyutlu bir kavramdır. Şiddet; fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesi veya buna yol açacak muhtelemel hareketlerin tümünü içeren bir kavramdır. Bu nedenle koruma tedbirlerine hükmedilmesi için sadece fiziksel şiddet değil cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan şiddet gören kişiler de koruma tedbirleri ve uzaklaştırma kararı için başvuru yapabilirler. 

Uzaklaştırma kararı talep edilirken fiziksel şiddet durumunun mevcut olması halinde tarafların arasında meydana gelen olaylar ayrıntılı olarak anlatılır. Şiddet olayı gerçekleşmişse olayın ayrıntıları, olaya ilişkin delillerin sunulması önemlidir. Şiddet olayı gerçekleşmemiş ancak gerçekleşme ihtimali varsa risk faktörlerinin belirtilmesi, uzaklaştırma kararına neden ihtiyaç duyulduğunun ayrıntılı olarak açıklanması gerekmektedir. Taraflar arasında daha önce darp durumu gerçekleşmişse bunun da uzaklaştırma kararı talep edilirken ayrıntılı olarak belirtilmesi gereklidir.

Sadece fiziksel şiddet durumu değil bununla ilgili tehdit içeren davranışlar da uzaklaştırma kararının talep edilebileceği durumlar arasındadır. Tehdit durumu hem fiziksel şiddet tehlikesinin varlığını hem de kişinin karşı tarafça piskolojik şiddete maruz bırakıldığının en açık göstergelerinden biridir. Mahkeme, bu tür durumlarda mağdurun güvenliğini sağlamak amacıyla hızlı bir şekilde uzaklaştırma kararı verebilir. Tehdit içeren sözler dışında karşı tarafın hakaret, küfür ve aşağılamaları da piskolojik şiddet kapsamında olduğundan bu duruma maruz kalan kişiler de uzaklaştırma kararı talep edebilirler. 

Sonuç olarak uzaklaştırma kararının sadece fiziksel şiddet durumunda alınmayacağını yaşanan bir çok durumun uzaklaştırma talebinde bulunmak için yeterli olduğunu bilinmesi gereklidir. Uzaklaştırma talep edildiğinde mahkeme öne sürülen olayları değerlendirerek karar verecektir.  Bu noktada yaşanan olumsuz durumların delillendirilmesi önemlidir. Deliller çok çeşitli olabilir. Karşı tarafça atılan tehdit içerikli mesaj delil olabileceği gibi eski tarihli bir darp raporu da delil olarak mahkemeye sunulabilir. Olaylarla ilgili delil sunulması uzaklaştırma kararına itiraz edilmesi durumunda büyük önem taşır.

En fazla kaç gün uzaklaştırma alınır?

Boşanma Davasında Uzaklaştırma Talebi sürecinde mahkemelerin verebileceği uzaklaştırma süreleri, olayın ciddiyetine ve tarafların durumuna göre değişiklik göstermektedir. Mahkeme tarafından verilen uzaklaştırma kararları genellikle 1 ay ile 6 ay arasında bir süre için geçerli olabilmektedir. Ancak, bu süre hâkimin takdirine bağlı olarak uzatılabilir. Ancak ilk talepte verilecek uzaklaştırma kararı en çok 6 ay süre ile verilebilir.

Mahkeme durumu yeniden değerlendirerek devam eden risk faktörlerine karşı tedbir almayı sürdürebilir. Mahkeme, tarafların güvenliğini sağlamak amacıyla, durumu sık sık gözden geçirerek yeterli gördüğü takdirde, uzaklaştırma kararını yeniden yenileyebilir. Bununla birlikte, belirli bir süre sonunda, uzaklaştırma kararının sona ermesini istemeyen taraflar, mahkemeye başvurarak bu kararı uzatmak için talepte bulunabilirler. Dolayısıyla, boşanma sürecinde karşılaşılabilecek çeşitli durumlar göz önünde bulundurulduğunda, bu sürelerin değişken olacağını belirtmek önemlidir. Uzaklaştırma süreleri mevcut duruma ve şiddete uğrama tehlikesine göre devam edebilecektir.

Evden Uzaklaştırma Kararı Bitince Ne Olur?

Boşanma davasında evden uzaklaştırma kararı verildiğinde bu karar belirli sürelerle verilir. Boşanma dava süreci uzun ve karmaşık bir süreç olabildiğinden tedbir kararının süresi bittiğinde ne olur sorusu merak edilen soruların başında gelmektedir. Evden uzaklaştırma kararı ilk defasından en çok 6 ay için verilebilir. Bu süre şiddet olayının ağırlığı ve şiddete uğrama tehlikesine göre kaç ay süreyle verileceği mahkemenin takdirindedir.  Ancak mevcut durumun şartlarına göre tedbir kararlarının uzatılmasına, şeklinin değiştirilmesine, tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam ettirilmesine karar verilebilir. Bu nedenle uzaklaştırma kararının bitiminden önce mahkemeye tekrar talepte bulunulması durumunda mahkeme mevcut koşulları değerlendirerek evden uzaklaştırma kararının uzatılmasına karar verebilir.

Evden Uzaklaştırma Kararına Uymamanın Cezası

Hakkında tedbir kararı verilen şiddet uygulayan kişi, tedbir kararlarının gereklerine aykırı hareket etmesi halinde, fiili bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırı hareketin ağırlığına göre hakim kararıyla üç günden 10 güne kadar zorlama hapsine karar verilebilir. İhlalin her tekrarından, ihlal edilen tedbirin niteliği ve aykırı hareketin ağırlığına göre zorlama hapsinin süresi 15 günden 30 güne kadar artırılabilir. Ancak zorlama hapsinin süresi toplam altı ayı geçemez.

Uzaklaştırma Kararı Karşı Tarafa Nasıl Bildirilir?

Uzaklaştırma kararlarının tebliği ve bildirimi 6284 sayılı Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunda 8 ve 10.maddede düzenlenmiştir. İlgili düzenlemede 8.maddede ‘’Tedbir kararı, korunan kişiye ve şiddet uygulayana tefhim veya tebliğ edilir. Tedbir talebinin reddine ilişkin karar ise sadece korunan kişiye tebliğ edilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ilgili kolluk birimi tarafından verilen tedbir kararı şiddet uygulayana bir tutanakla derhâl tebliğ edilir. Tedbir kararının tefhim ve tebliğ işlemlerinde, tedbir kararına aykırılık hâlinde şiddet uygulayan hakkında zorlama hapsinin uygulanacağı ihtarı yapılır.’’ şeklinde düzenlenmiştir. Mahkemeden uzaklaştırma kararı verilmesi durumunda kolluk birimi şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali bulunan kişiyi arayarak durumu bildirir. Uzaklaştırma kararını ihlal etmesi durumunda yaptırımlarıyla ilgili bilgi verir. 

6284 sayılı Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunun 10.maddesinde  ‘’ ​​Korunan kişinin geçici koruma altına alınmasına ilişkin koruyucu tedbir kararı ile şiddet uygulayan hakkında verilen önleyici tedbir kararlarının yerine getirilmesinden, hakkında koruyucu veya önleyici tedbir kararı verilen kişilerin yerleşim yeri veya bulunduğu ya da tedbirin uygulanacağı yer kolluk birimi görevli ve yetkilidir. Tedbir kararının ilgililere tefhim veya tebliğ edilmemesi, kararın uygulanmasına engel teşkil etmez.’’ şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Haksız Yere Uzaklaştırma Kararı 

6284 sayılı Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirleri düzenlemektir. Ancak ilgili kanundaki tedbir kararları bazı durumlarda haksız şekilde kullanılabilmektedir. Özellikle boşanma davası sürecinde taraflar arasında yaşanan anlaşmazlıklar tarafları uzaklaştırma kararını koz olarak kullanmaya yönlendirmektedir. Boşanma sürecinde çocuğun velayetini almak isteyen ve çocuğu karşı tarafa göstermek istemeyen taraf ortada şiddet içeren bir olay veya tehlike bulunmadığı halde uzaklaştırma kararı talep edip bu şekilde karşı tarafa hem evden uzaklaştırıp hem de çocuğu göstermeme yolunu seçebilmektedir. Bu şartlarda talep edilen uzaklaştırma kararı talep edenin mağduriyetinin giderilmesi veya güvenliğinin sağlanmasından daha çok karşı tarafı mağdur durumda bırakmayı hedeflemektedir. Bu durumda evden uzaklaştırma kararına itirazın ne şekilde yapılacağı ve itirazın kimin tarafından inceleneceği merak edilen konuların başında gelmektedir.

Evden Uzaklaştırma Kararına İtiraz

Evden Uzaklaştırma Kararına İtiraz, boşanma süreçlerinde önemli bir adım oluşturmaktadır. Mahkeme, taraflardan birinin başka birine karşı fiziksel, duygusal veya ekonomik şiddet uyguladığına dair yeterli bulgular elde ettiğinde, uzaklaştırma kararı alabilmektedir. Ancak, bu karar alındıktan sonra, kişilerin haklarını korumak adına itiraz etme süreçleri de mevcuttur.

Boşanma davası sürecinde alınan uzaklaştırma kararlarına itiraz etmek için, ilgili mahkeme kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde itiraz dilekçesi sunulması gerekmektedir. İtiraz dilekçesinde, kararın neden hukuka aykırı olduğu açıklanmalı, uzaklaştırma talep eden tarafın gerekçe olarak sunduğu durumlara ilişkin bilgiler somut delillerle desteklenmelidir. Boşanma Davasında Uzaklaştırma Talebi durumunda, itiraz süreçleri oldukça dikkatli bir şekilde yürütülmelidir.

Mahkemeler, itiraz dilekçesini inceledikten sonra, mevcut durumu yeniden gözden geçirir ve hukuki çerçeve içerisinde karar verir. İtirazın kabul edilmesi durumunda, mevcut durumun şartlarına göre tedbir kararlarının şeklinin değiştirilmesine, tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam ettirilmesine karar verilebilir. İtiraz dilekçesinin hazırlanması sırasında bir Samsun boşanma avukatından profesyonel destek almak, haklarınızın korunması açısından son derece önemlidir. 

Evden Uzaklaştırma Kararına Yapılan İtirazı Kim İnceler?

Evden uzaklaştırma kararının haksız yere verildiği düşünülüyorsa karara karşı iki hafta içerisinde itiraz hakkı bulunmaktadır. Evden Uzaklaştırma Kararına İtiraz süreci, mahkeme tarafından verilen uzaklaştırma kararlarının gözden geçirilmesi açısından oldukça önemlidir. Yapılan itirazın incelenmesi 6284 sayılı Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunun 9.maddesinde düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre  

‘’Bu Kanun hükümlerine göre verilen kararlara karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ilgililer tarafından aile mahkemesine itiraz edilebilir.

Hâkim tarafından verilen tedbir kararlarına itiraz üzerine dosya, o yerde aile mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde aile mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde asliye hukuk mahkemesine, aile mahkemesi hâkimi ile asliye hukuk mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye hukuk mahkemesine gecikmeksizin gönderilir.

İtiraz mercii kararını bir hafta içinde verir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.’’

Mahkeme, yapılan itirazları değerlendirirken tarafların durumu, olayın gelişimi ve uzaklaştırmanın gerekliliği gibi unsurları göz önünde bulundurur. Özellikle çocukların güvenliği, şiddet mağduru olan tarafın korunması gibi hassas konular bu süreçte ağır basmaktadır. Mahkeme, itirazın gerekliliğini değerlendirirken ayrıca taraflar arasında olabilecek olumsuz durumları da gözlemleyerek, konu hakkında bir karar verir.  Sonuç olarak, bu itirazlar, adaletin sağlanması ve mağduriyetlerin giderilmesi adına önemli bir mekanizmadır. Dolayısıyla, itiraz sürecini profesyonel bir hukuki destekle yürütmek yararlı olacaktır.

Sıkça Sorulan Sorular