Anlaşmalı Boşanmadan Vazgeçme Süresi

Boşanma sürecine giren çiftler sürecin daha hızlı ilerlemesi ve ortak kararlarıyla şekillenmesi nedeniyle anlaşmalı boşanmayı tercih etme eğilimindedirler. Anlaşmalı boşanmadan vazgeçme süresi tarafların evlilik birliğinde yaşanan problemler veya boşanma sürecinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle anlaşmalı boşanmadan vazgeçmeyi düşünmesi halinde gündeme gelmektedir. Bu durumda anlaşmalı boşanmadan vazgeçme süresi, nasıl vazgeçileceği, anlaşmalı boşanmadan vazgeçmenin sonuçları merak edilen bir konu haline gelmiştir. Yazımızda bu konular hakkında bilgi verirken anlaşmalı boşanma protokolünün imzalanması halinde vazgeçme sürecinin nasıl ilerleyeceği hakkında bilgi vermeyi hedefliyoruz.

Anlaşmalı Boşanmadan Vazgeçme Süresi

Taraflar boşanma sürecine girdiklerinde anlaşmalı boşanmaya karar vermiş olsalar da bazı durumlarda taraflardan biri veya her iki taraf anlaşmalı boşanmadan vazgeçebilir. Bu durum tarafların boşanmaktan vazgeçip barışmaları nedeniyle olabileceği gibi tarafların anlaşmalı boşanmadan vazgeçerek sürece çekişmeli boşanma olarak devam etmeleri durumunda olabilmektedir. Ancak uygulamada en sık karşılaştığımız durum anlaşmalı boşanma protokolünde tarafların ortak karar verdiği konularda sonradan ortaya çıkan durumlar nedeniyle protokolden vazgeçmeleri durumunda meydana gelmektedir. Bu durumda anlaşmalı boşanmadan vazgeçme süresi merak edilen konulardan biri haline gelmektedir.

Anlaşmalı boşanma tarafların ortak karar vermeleri ve hazırladıkları anlaşmalı boşanma protokolünü mahkemede onaylamaları durumunda sonuç oluşturmaktadır. Bu nedenle taraflar anlaşmalı boşanma kararı kesinleşene kadar her aşamada anlaşmalı boşanma protokolünde değişiklik yapabilecekleri gibi tamamen anlaşmalı boşanmadan da vazgeçebilirler. Taraflardan her biri anlaşmalı boşanma duruşmasında anlaşmalı boşanmaktan vazgeçtiğini söyleyebilir. Anlaşmalı boşanma kararı veren taraflar duruşmada protokolü onayladıklarını söyleyip protokol hakim tarafından onaylanarak boşanma kararı verildikten sonra da anlaşmalı boşanmadan vazgeçme hakları bulunmaktadır. Anlaşmalı boşanma kararı taraflara tebliğ olduğunda kararı içeriğinde üst mahkemeye başvurma hakları ve başvuru için kesin süre belirtilir. Taraflar bu süre içerisinde kararı istinaf ederek anlaşmalı boşanmadan vazgeçebilirler.

Anlaşmalı Boşanmadan Nasıl Vazgeçilir?

Anlaşmalı boşanmadan vazgeçmeyi düşünen taraflar için bunun nasıl yapılacağı merak edilen konulardan bir diğeridir. Anlaşmalı boşanmadan vazgeçme,  her durumun şartlarına göre değişiklik gösterecek bir süreçtir. Öncelikle tarafların barışarak boşanmaktan vazgeçmesi durumunda duruşma gününden önce birlikte veya ayrı ayrı hazırlayacakları boşanmadan feragat dilekçesini mahkemeye sunabilirler. Taraflar bu şekilde bir dilekçe sunmadıklarında mahkeme tarafından duruşma günü verilecektir. Taraflar birlikte bu duruşmaya gidip boşanmadan vazgeçtiklerini de bildirebilirler. 

Taraflardan birinin anlaşmalı boşanmadan vazgeçmesi durumunda ise bu kişi duruşmaya katılarak anlaşmalı boşanma protokolünü onaylamadığını belirtebilir. Bu durumdan anlaşmalı boşanma gerçekleşmeyecek diğer taraf boşanmada ısrarlı ise süreç çekişmeli olarak devam edecektir. Taraflar anlaşmalı boşanma duruşmasına katılıp boşanma protokolünü onayladıklarını belirtip bu mahkeme tarafından onaylanıp boşanma kararı verdikten sonra da anlaşmalı boşanmadan vazgeçebilirler. Boşanma kararı her iki tarafa da tebliğ olduğunda boşanmaktan vazgeçen taraf bu kararı süresi içinde istinaf ederek anlaşmalı boşanmadan vazgeçebilir.

Sonuç olarak anlaşmalı boşanmadan vazgeçme süreci her durumun şartlarına göre değişkenlik gösterecektir. Tarafların her ikisinin veya yalnızca bir tarafın vazgeçmesi durumunda da farklı sonuçlar ortaya çıkaracaktır. 

İlgili Makale: Taraflardan Biri Anlaşmalı Boşanma Duruşmasına Gelmezse Ne Olur?

Davadan vazgeçme karşı tarafın kabulüne bağlı mı?

Taraflar arasında boşanma dava sürecinde davadan vazgeçme durumunda bunun ne şekilde yapacağı kadar, karşı tarafın onayının gerekip gerekmediği de merak edilen konulardan bir diğeridir. Bu durumu boşanmanın anlaşmalı veya çekişmeli olmasına göre ayrı değerlendirmek gerekmektedir.

Taraflar boşanma sürecini anlaşmalı olarak yönettiklerinde anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumlarıyla ilgili ortak karar vermeleri ve bunu hakim önünde de onaylamaları gerekmektedir. Dolayısıyla taraflardan birinin protokolde düzenlenen hususları kabul etmemesi anlaşmalı boşanmadan vazgeçmesi durumunda boşanma gerçekleşmeyecektir. Anlaşmalı boşanmadan vazgeçen taraf karşı tarafın kabulüne bağlı olmaksızın bu hakkı kullanabilecek ve anlaşmalı boşanma kararı verilemeyecektir. Karşı taraf bu durumda ancak sürece çekişmeli boşanma olarak devam edebilecektir. 

Çekişmeli boşanma davasında davadan vazgeçilmesi durumunda ise süreç daha karmaşık ilerleyebilmektedir. Çekişmeli boşanma davası açıldığında karşı taraf da karşı dava açarak sürece devam edebilir. Bu durumda bir asıl dava bir de karşı dava bulunacaktır. Bu durumda tarafların her ikisi de boşanmaktan vazgeçerse tarafların sadece birinin boşanma davasında vazgeçmesi yeterli olmayacak her ikisinin de davadan feragat etmesi gerekecektir. Taraflardan birinin açacağı davadan feragat etmesi diğer tarafın davasında sonuç oluşturmayacaktır. Boşanma süreci davadan vazgeçmeyen tarafın açtığı dava üzerinden devam edecek, mahkeme buna göre gerekli incelemeleri yapacaktır.

Sonuç olarak, boşanma davasında vazgeçme karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Ancak tarafların boşanma davasından vazgeçmesi boşanmanın anlaşmalı ve çekişmeli olması durumda farklı sonuçlar oluşturacaktır. 

Anlaşmalı boşanmadan vazgeçersem ne olur?

Anlaşmalı boşanmadan vazgeçme süresi boyunca, anlaşmalı boşanmadan vazgeçilmesi durumunda ne gibi sonuçlar ortaya çıkacağı konusunda yeterli bilgiye sahip olunması vazgeçme kararı verilirken göz önünde bulundurulması gereken önemli bir faktördür. Taraflar her ne kadar sürece anlaşmalı boşanma kararı alarak başlasalar da her iki tarafın da her aşamada anlaşmalı boşanmadan vazgeçme hakkı bulunmaktadır. Anlaşmalı boşanma taraflara boşanma sürecinin kısa sürede sonuçlanması, boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumuyla ilgili konularda kendi iradeleriyle ortak karar verme avantajı sağlamaktadır. Anlaşmalı boşanmadan vazgeçilmesi durumunda bu avantajlar ortadan kalkacaktır. 

Anlaşmalı boşanmadan tarafların her ikisinin de vazgeçmesi durumunda boşanma süreci sonlanacaktır. Ancak taraflardan sadece birinin anlaşmalı boşanmadan vazgeçmesi durumunda diğer taraf boşanmada kararlı ise sürece çekişmeli olarak devam edecektir. Bu durumda boşanmak isteyen taraf boşanma gerekçelerini ve bunları ispata yarayan delilleri mahkemeye sunarak süreç devam edecektir. Mahkeme tarafından gerekli incelemeler yapılarak evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve ortak yaşamın tekrar kurulmasının mümkün olmadığına kanaat getirilirse boşanma gerçekleşecektir. Bu nedenle anlaşmalı boşanmadan tek taraflı olarak vazgeçilmesi durumunda da boşanma gerçekleşebilecek bu durumda süreç çekişmeli olarak ve daha uzun bir süreç alarak devam edecektir.

Sonuç olarak anlaşmalı boşanmadan vazgeçildiğinde neler olacağı sorusu tarafların boşanma isteğindeki kararlılığına göre değişecek, her iki tarafın boşanmadan vazgeçmesiyle tek tarafın boşanmadan vazgeçmesi farklı sonuçlar doğuracaktır. Anlaşmalı boşanmadan vazgeçmenin sonuçlarının bilinmesi gerekli durumda bu kararın gözden geçirilerek doğru kararın verilmesinde büyük öneme sahiptir. Bu nedenle bu aşamada alanında uzman boşanma avukatıdan hukuki yardım alınması hak kaybına uğramamanız için önemlidir.

Anlaşmalı Boşanma Kaç Gün İçinde İptal Edilir?

Anlaşmalı boşanma süreci, tarafların belirli şartlar altında ve karşılıklı olarak anlaştıkları noktalar dahilinde yürütülen bir işlemdir. Ancak, bazı durumlarda, taraflar bu anlaşmadan vazgeçme gereği hissedebilir. Peki, Anlaşmalı Boşanmadan Vazgeçme Süresi nedir ve iptal süreçleri nasıl işlemektedir?

İptal Süreci

Öncelikle, anlaşmalı boşanma davasının iptal edilmesi için belirli bir süre kısıtlaması bulunmamaktadır. Taraflar, mahkemeye başvuruda bulunarak, anlaşmada yer alan hükümleri yeniden gözden geçirmek isteyebilir veya tamamen vazgeçebilirler. Bu durumda, mahkeme tarafından gerekli işlemler hızlı bir şekilde yapılmaktadır. Anlaşmalı boşanmadan vazgeçme süresi için, tarafların bir dilekçe ile mahkemeye başvurması yeterli olmaktadır.

Mahkemeye Başvuru

Anlaşmalı boşanmadan vazgeçerken her iki tarafın mahkemeye birlikte başvurarak vazgeçme taleplerini dile getirmeleri önemlidir. Eğer taraflardan sadece biri anlaşmalı boşanmadan vazgeçip diğer taraf boşanmak isterse süreç çekişmeli boşanma olarak devam edecektir. Mahkemeye yazılan feragat dilekçesiyle boşanmadan vazgeçilebileceği gibi duruşmada da bu talep hakime bildirilebilir.

Sonuç

Özetle, anlaşmalı boşanma davalarında iptal süreci tarafların taleplerine bağlı olarak gelişmektedir. Mahkemeye başvuru yapıldığında, gerekli işlemler süratle gerçekleştirilecektir. Anlaşmalı boşanma sürecinde dikkat edilmesi gereken en önemli ayrıntı,tarafların her ikisinin ya da sadece birinin anlaşmalı boşanmadan vazgeçmesi durumunda ortaya çıkacak sonuçlar hakkında bilgi sahibi olunması büyük öneme sahiptir.

Boşanma Protokolü İmzalandıktan Sonra Vazgeçilir Mi?

Boşanma sürecinde, tarafların uzlaşarak hazırladığı protokol, sürecin en kritik aşamalarından birini oluşturur. Anlaşmalı Boşanmadan Vazgeçme Süresi içinde, protokol imzalanmasından sonra vazgeçmenin hukuki boyutlarını merak edilen konuların başında gelmektedir. İmzalanmış bir boşanma protokolü, tarafların anlaşma sağladığını ve boşanmanın gerçekleşeceğini gösterir. Ancak, bu aşamada vazgeçme durumu söz konusu olabilir mi?

Anlaşmalı boşanma protokolünden boşanma kararı kesinleşene kadar her zaman vazgeçmek mümkündür. Taraflar için anlaşmalı boşanma protokolünün bağlayıcılığı ancak anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesiyle ortaya çıkacaktır. Taraflar anlaşmalı boşanma protokolünü imzalayıp mahkemeye sunmuş olsalar bile her iki taraf da boşanmadan vazgeçebilir. Taraflar mahkemeye sunmuş oldukları protokolü duruşmaya kadar başka bir protokolü sunarak değiştirebileceği gibi duruşma günü hakim anlaşmalı boşanmadan vazgeçtiklerini bildirebilirler. Anlaşmalı boşanma protokolü mahkemeye sunulup boşanma kararı protokoldeki şartlara uygun şekilde verilip daha sonrasında bu karar kesinleşirse taraflar bu süreçten sonra anlaşmalı boşanma protokolünü değiştiremezler veya vazgeçemezler.

Boşanma Davasından Vazgeçmenin Cezası Var Mı?

Boşanma süreci, pek çok duygusal ve hukuki unsuru bir araya getiren karmaşık bir durumdur. Bu süreçte, özellikle anlaşmalı boşanmadan vazgeçme süresi gibi konular merak konusu olmaktadır. Peki, boşanma davasından vazgeçmenin cezası nedir? Bu konuda toplumda yanlış bilinen pek çok bilgi bulunmaktadır.

Öncelikle, boşanma davasından vazgeçmenin doğrudan bir ceza ile sonuçlanmadığını belirtmek gerekiyor. Boşanma davasından vazgeçilmesi durumunda ceza hukuku anlamında bir yaptırım bulunmamaktadır. Taraflar boşanma kararı kesinleşene kadar her aşamada boşanmadan vazgeçebilirler. Taraflar arasında anlaşmalı boşanma kararı verilip bu karar kesinleştikten sonra tarafların anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmaması durumunda dava açma hakkına ve icra takibi başlatma hakkına sahiptirler. Anlaşmalı boşanma protokolünde uyulmayan maddeye göre izlenecek yol da değişecektir.  Örneğin anlaşmalı boşanma protokolünde boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin yapılan düzenlemelere uyulmaması durumunda ise icra takibi başlatılması gündeme gelir. Anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenen nafaka miktarının uygun şekilde ödenmemesi durumunda hem icra takibi hem de nafaka ödememe cezası uygulanır, tazyik hapsi uygulanabilir. 

Anlaşmalı Boşanma Davasında Her İki Taraf Mahkemeye Gitmezse Ne Olur?

Anlaşmalı boşanma sürecinde, eşler genellikle her iki tarafın da katılımıyla mahkemeye başvurur. Ancak, sadece bir taraf mahkemeye başvurursa ya da diğer taraf bu sürece katılmazsa, bazı önemli sonuçlar doğabilir. Bu durumların farkında olmak, sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi adına oldukça önemlidir.

Duruşmaya katılmama gerekçesine bağlı olarak, katılmayan eşler mahkemeye geçerli bir mazeret sunduklarında hakimin takdirine taraflara bir kez daha duruşmaya katılmaları için yeni bir tarih belirleyebilir. Ancak mazeretsiz olarak iki taraf da duruşmaya gelmezse hakim dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150.maddesine göre ‘’ usulüne uygun şekilde davet edilmiş taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.

Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenmez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.’’ şeklinde düzenleme bulunmaktadır.

Sonuç olarak anlaşmalı boşanma dava süreci ancak her iki tarafın boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumuyla ilgili ortak karar vermeleri ve bu ortak kararlarını hakimin önünde onaylamalarıyla sonuçlanabilecektir. Bu nedenle tarafların anlaşmalı boşanma sürecine katılımları büyük öneme sahiptir. Her iki taraf mahkemeye gitmezse anlaşmalı boşanma gerçekleşemeyecektir.

Anlaşmalı Boşanma Davasından Feragat Eden Tekrar Aynı Olaylar Sebebiyle Dava Açabilir Mi?

Anlaşmalı boşanma sürecinde feragat eden bireylerin, daha sonra tekrar aynı nedenlerden dolayı dava açması hususu oldukça önemlidir. Bu durumda, öncelikle anlaşmalı boşanma prosedürü ve feragat işleminin yasal sonuçları hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmamız gerekmektedir. 

Taraflar arasında daha önce görülen anlaşmalı boşanma davasından feragat edilmesi dava tarihinden önceki olayların tümünün affedildiği sonucunu doğurmaz. Taraflar, anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıalara dayanabilir.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 04.02.2020 tarih 2020/176 esas 2020/722 sayılı kararı

‘’Dava, kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda “Eşi, çocuğu ve evine gereken ilgi ve alakayı göstermeyip yeterli zaman ayırmayan, zaman zaman eşine karşı fiziksel ve sözel şiddette bulunan ve evlilik birliği içerisinde oluşan borçları ödemek amacıyla kadının çektiği kredi borçlarının ödenmesine katkıda bulunmayan” erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’ilerine ilişkin karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmü davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan tazminatlar, velayet, kişisel ilişki ve vekalet ücretleri yönünden istinaf edilmiştir.

İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; kadının tedbir ve iştirak nafakalarına yönelik talebi, erkeğin ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve kişisel ilişkiye yönelik istinaf istemleri kabul edilmiş, tarafların sair istemleri hakkında esastan red kararı verilmiştir.

Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi gerekçesinde; tarafların daha önce müştereken verdikleri dava dilekçesiyle Gümüşhane Asliye (Aile) Mahkemesinin 2015-944 E sayılı dosyasında görülen Türk Medeni Kanununun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma davası açtıkları, ancak tarafların yine müştereken verdikleri 19.11.2015 tarihli dilekçe ile davadan feragat etmeleri nedeniyle bu davanın reddedildiği, ilk davadan feragat ederek, tarafların feragat tarihinden önceki olayları affetmiş, en azından hoşgörü ile karşılamış sayılacakları, feragat tarihinden önceki olaylara dayalı olarak taraflara bir kusur yüklenemeyeceği feragat tarihinden dava tarihine kadar taraflardan kaynaklanan ve onlara kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddi olayın varlığının da iddia ve ispat edilemediği belirtilerek, ilgili bentler kaldırılarak kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. 

Taraflar arasında daha önce görülen dava anlaşmalı boşanma (TMK166/3) talebine ilişkin olup, münhasıran anlaşmalı boşanma davası olarak açılmış davadan feragat edilmesi dava tarihinden önceki olayların tümünün affedildiği sonucunu doğurmaz. Taraflar, anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıalara dayanabilir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin eşine yönelik fiziksel şiddeti ve hakaretinin olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı erkek tam kusurludur. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu davalı erkeğin kusursuz olduğunun kabulü doğru olmamıştır.’’

Sıkça Sorulan Sorular