Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davası

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davası - samsun avukat cansu bayramoğlu

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası özel boşanma sebeplerinden biridir. TMK 145.maddeye göre eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması halinde evlenme mutlak butlanla batıldır. Bu durumda evliliğin iptali istenebilir. Akıl hastalığının evlenmeden sonra ortaya çıkması durumundan Türk Medeni Kanunu’nun 165.maddesinde akıl hastalığı nedeniyle boşanma ” Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir” şeklinde düzenlenmiştir. Akıl hastalığı nedeniyle boşanma nisbi boşanma sebepleri arasındadır, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesi aranmaktadır.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davasının Şartları

  • Akıl hastalığı nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için davalının akıl hastalığının bulunması gerekmektedir.Akıl hastalığının evlenme öncesinde bulunması durumunda yani evlenme sırasında davalı eş akıl hastası olabilir. Akıl hastası kişiler evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığını resmi sağlık raporuyla belgelerlerse evlenmelerinde engel yoktur. Evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması durumunda evlenme mutlak butlanla batıldır. Mutlak butlan durumunda evlenme, evliliğin iptali için açılan davanın kararının kesinleşmesine kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğurur. Verilen iptal kararı geçmişe etkili olmayıp, iptal kararının kesinleşmesiyle birlikte evlilik sona erer. Evlenmeye engel akıl hastalığının bulunması durumunda davacı eş mutlak butlan nedeniyle evliliğin iptalini isteyebileceği gibi akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası da açabilir. Akıl hastalığının evlenmeden sonra başlaması durumunda şartlar sağlandıysa akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açılabilir.
  • Kanunda sadece iyileşmesi olanaksız akıl hastalıkları boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir. Akıl hastalığı iyileşebilir nitelikteyse hastalığın kaç yıl sürdüğü önemli olmadan bu nedenle açılan dava reddedilir. Şizofreni ve paranoya iyileşemez akıl hastalıklarından sayılmaktadır. Akıl hastalığının geçmesine olanak bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi gerekmektedir. Sağlık kurulu tarafından hazırlanacak rapor konu ile ilgili uzmanlar tarafından düzenlenmelidir. Sağlık kurulu raporunun giderleri davacı tarafından karşılanması gerekmektedir. Sağlık kurulu raporunda mutlaka akıl hastalığının iyileşme ihtimalinin bulunup bulunmadığı açıklanmalıdır. Davalının akıl hastası olduğu belirlenirse güvenlik tedbirleri konusunda genel hükümlere göre hukuk mahkemesi karar verebilir.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 14.01.2014 tarih 2013/18496 esas 2014/346 sayılı kararı

” Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni geciktirici sebeplere ve özellikle dosya içinde bulunan Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 10.08.2010 tarihli resmi sağlık kurulu raporunda, davalı kocanın rahatsızlığının şizofreni olduğunun belirtildiği, bu tür hastalığın iyileşmesine olanak bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına” şeklinde karar verilmiştir.

  • Akıl hastalığı nedeniyle boşanma nisbi bir boşanma sebebi olduğundan evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesi gerekmektedir. Evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini ispat davacıya aittir. Genellikle tanık beyanları ile ispat yapılmaktadır. Davalının akıl hastalığı nedeniyle davacı korku ve tehdit altında hissediyorsa evlilik birliğinin çekilmez hale geldiği kabul edilir.

Hangi Akıl Hastalıkları Boşanma Sebebidir?

Kişide ortaya çıkan her akıl hastalığı boşanma sebebi olarak nitelendirilemez. Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için ya evlenmeye engel teşkil edecek nitelikte akıl hastalığının bulunması ya da iyileşme ihtimali bulunmayan bir hastalığın bulunması, bunun da sağlık kurulu raporuyla açıkça ortaya konulması gerekmektedir. Yargıtay şizofreni, paranoya gibi hastalıkları iyileşmesi olanaksız hastalıklardan saymaktadır. İyileşebilir akıl hastalığı durumunda akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açılamaz. Diğer şartların bulunması durumundan genel boşanma sebebi olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle çekişmeli boşanma davası açılabilir.

Akıl Hastası Kişinin Vasisi Boşanma Davası Açabilir Mi?

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasının akıl hastası olan eşin vasisi tarafından açılması mümkün değildir. Akıl hastalığı nedeniyle açılacak davada husumet doğrudan akıl hastası olan eşe yöneltilmelidir. Ancak davalının akıl hastası olduğu iddia edildiğinden dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan hakim tarafından davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği konusunda vesayet makamına müracaat edilmelidir. Aile mahkemesi tarafından yetkili vesayet makamına yazı yazılır, davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği vesayet makamınca araştırılır, bu husus ön mesele sayılır ve işlem sonucuna kadar yargılama bekletilir. Vasi atanması istemi kabul edilmişse temsilci sıfatı ile vasiye tebligat yapılarak yargılamaya katılması sağlanır.

Akıl Hastası Kişiyle Anlaşmalı Boşanma Yapılabilir Mi?

Anlaşmalı boşanma davası evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu taraflar arasında yapılan düzenlemeyi kabul etmesi gerekir. Akıl hastası olan kişinin hareketleri ve beyanları iradi olmadığından anlaşmalı şekilde boşanmaları mümkün değildir. Akıl hastası kişiye vasi atanmış bile olsa yine de anlaşmalı boşanma mümkün değildir.

akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası
akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davasında Nafaka

Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, boşanma davasında kusuru daha ağır olmamak koşuluyla diğer taraftan mali gücü oranında nafaka isteyebilir. Burada önemli olan davalı olan akıl hastası eşin ödeme gücünün bulunup bulunmamasıdır. Maddi ve manevi tazminatta olduğu gibi kusursuz olması nafaka ödemesine engel değildir.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davasında Tazminat

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasında tazminat sorumluluğu için kusurlu olmak gerekir. Davalı eş akıl hastası nedeniyle ayırt etme gücüne sahip olmadığından yaptığı davranışlardan hukuken sorumlu tutulması mümkün olmadığından maddi ve manevi tazminatla sorumlu tutulması mümkün değildir.

Akıl hastalığı nedeniyle boşanmada tazminatla sorumlu tutulamayacağına ilişkin Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 12.07.2012 tarih 2012/561 esas 2012/19749 sayılı kararı

” Dava, ıslah edilmiş, boşanma talebi ıslahla Türk Medeni Kanunu’nun 165.maddesinde yer alan akıl hastalığı sebebine dayandırılmış; mahkemece de, dava ıslah edilmiş şekliyle görülerek tarafların akıl hastalığı sebebiyle boşanmalarına karar verilmiştir. Davalının akıl hastası olduğu, bu hastalığın doğuştan geldiği ve hastalığın geçmesinin tıbben mümkün olmadığı resmi sağlık raporu ile tespit edilmiş, raporda davranışlarının iradi olmadığı da açıkça vurgulanmıştır. Davalı akıl hastalığı sebebiyle ayırt etme gücüne sahip olmadığına göre, fiillerinden hukuken sorumlu tutulması mümkün değildir. Bunun sonucu olarak davalı kusurlu addedilemez. Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2.maddesi gereğince tazminat sorumluluğu için ” kusurlu olmak” şart kılınmıştır. Bu koşul gerçekleşmediğinden davalının tazminatla sorumlu tutulması doğru bulunmamıştır.”

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Yargıtay Kararları

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 22.04.2014 tarih 2013/26018 esas 2014/9781 sayılı kararı

” Davacı kadın, akıl hastalığına dayalı olarak boşanma talep etmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 165.maddesi ” Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir” hükmünü taşımaktadır. O halde, mahkemece davalının hastalığının geçmesine olanak bulunup bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespiti, bunun sonucuna ve dosyada mevcut delillere göre hastalığın ortak hayatı davacı eş için çekilmez hale getirip getirmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekir. Bu yön dikkate alınmaksızın, tek bir psikiyatri uzmanı tarafından düzenlenen rapora itibar edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.”

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 22.02.2018 tarih 2016/11732 esas 2018/2366 sayılı kararı

” Dava, davacı kadın vasisi tarafından akıl hastası olmayan eşe karşı açılan boşanma davası olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. TMK 165.maddesine göre akıl hastalığı hukuki sebebine dayalı boşanma davası, akıl hastası olmayan eş tarafından akıl hastası olan eşe karşı açılabilir. Davacı kadının vasisinin davacı kadının akıl hastalığına dayanarak boşanma talebinde bulunması hukuken mümkün değildir. Bu açıklamalar karşısında davacı kadının vasisinin TMK 165.maddesine dayalı olarak açtığı boşanma davasının reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir”

 

bir yorum bırakın