Skip to main content

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davası

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davası - samsun avukat cansu bayramoğlu

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası özel boşanma sebeplerinden biridir. Akıl hastalığı nedeniyle boşanma nisbi boşanma sebepleri arasındadır, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesi aranmaktadır. Yazımızda akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasına ilişkin ayrıntılı bilgiler verirken davanın şartları, hangi akıl hastalıklarının boşanma sebebi olarak kabul edildiğini, akıl hastalığı sebebiyle boşanmanın anlaşmalı şekilde yapılıp yapılamayacağı, dava sürecinde akıl hastası olduğu iddia edilen eşe vasi atanması, akıl hastalığı nedeniyle boşanma durumunda nafaka, tazminat ve velayet durumları hakkında bilgi sahibi olmanızı hedefliyoruz.

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası

TMK 145.maddeye göre eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması halinde evlenme mutlak butlanla batıldır. Bu durumda evliliğin iptali istenebilir. Akıl hastalığının evlenmeden sonra ortaya çıkması durumundan Türk Medeni Kanunu’nun 165.maddesinde akıl hastalığı nedeniyle boşanma ” Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir” şeklinde düzenlenmiştir.

Akıl hastalığı nedeniyle mutlak boşanma nedenlerinden değil nisbi boşanma nedenlerinden biridir. Bu nedenle tek başına akıl hastalığı boşanmak için yeterli olmayıp davayı açan tarafın akıl hastalığı nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini ve ortak yaşamın kurulamayacağını ispatlaması gerekmektedir.

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasında en sık karşılaştığımız yanlış bilgi herhangi bir akıl hastalığının ya da psikolojik bir rahatsızlığın bu davada boşanma nedeni olacağının sanılmasıdır. Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasında akıl hastalığını boşanma sebebi olarak kabul edilebilmesi için iyileşmesinin mümkün olmaması gerekmektedir. Bu nedenle mahkeme yargılama sürecinde akıl hastalığının durumu, iyileşebilir nitelikte olup olmadığı, evlilik birliğine olan etkisi, vasi atamasının gerekip gerekmediğine ilişkin sağlık kurulundan rapor düzenlenmesini talep eder.

Sonuç olarak akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası eşlerden birinin iyileşemez nitelikte akıl hastalığının bulunması, bu durumun sağlık kurulu raporuyla ispatlanması halinde diğer eş için evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesi ve bunun ispatlanması halinde açılır. Dava sürecinde evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğine ilişkin delillerin mahkemeye sunulması kritik öneme sahiptir.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Şartları

Boşanma davasında akıl hastalığı özel sebebiyle boşanabilmek için bazı şartların sağlanması gerekmektedir. Akıl hastalığının tek başına varlığı boşanma için yeterli bir sebep olmayıp aynı zamanda bu nedenle evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesi ve akıl hastalığının iyileşmesinin mümkün olmaması gibi şartlar da sağlanmalıdır. Akıl hastalığı nedeniyle boşanma şartları:

  • Akıl hastalığı nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için davalının akıl hastalığının bulunması gerekmektedir.Akıl hastalığının evlenme öncesinde bulunması durumunda yani evlenme sırasında davalı eş akıl hastası olabilir. Akıl hastası kişiler evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığını resmi sağlık raporuyla belgelerlerse evlenmelerinde engel yoktur. Evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması durumunda evlenme mutlak butlanla batıldır. Mutlak butlan durumunda evlenme, evliliğin iptali için açılan davanın kararının kesinleşmesine kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğurur. Verilen iptal kararı geçmişe etkili olmayıp, iptal kararının kesinleşmesiyle birlikte evlilik sona erer. Evlenmeye engel akıl hastalığının bulunması durumunda davacı eş mutlak butlan nedeniyle evliliğin iptalini isteyebileceği gibi akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası da açabilir. Akıl hastalığının evlenmeden sonra başlaması durumunda şartlar sağlandıysa akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açılabilir.
  • Kanunda sadece iyileşmesi olanaksız akıl hastalıkları boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir. Akıl hastalığı iyileşebilir nitelikteyse hastalığın kaç yıl sürdüğü önemli olmadan bu nedenle açılan dava reddedilir. Şizofreni ve paranoya iyileşemez akıl hastalıklarından sayılmaktadır. Akıl hastalığının geçmesine olanak bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi gerekmektedir. Sağlık kurulu tarafından hazırlanacak rapor konu ile ilgili uzmanlar tarafından düzenlenmelidir. Sağlık kurulu raporunun giderleri davacı tarafından karşılanması gerekmektedir. Sağlık kurulu raporunda mutlaka akıl hastalığının iyileşme ihtimalinin bulunup bulunmadığı açıklanmalıdır. Davalının akıl hastası olduğu belirlenirse güvenlik tedbirleri konusunda genel hükümlere göre hukuk mahkemesi karar verebilir.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 14.01.2014 tarih 2013/18496 esas 2014/346 sayılı kararı

” Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni geciktirici sebeplere ve özellikle dosya içinde bulunan Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 10.08.2010 tarihli resmi sağlık kurulu raporunda, davalı kocanın rahatsızlığının şizofreni olduğunun belirtildiği, bu tür hastalığın iyileşmesine olanak bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına” şeklinde karar verilmiştir.

  • Akıl hastalığı nedeniyle boşanma nisbi bir boşanma sebebi olduğundan evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesi gerekmektedir. Evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini ispat davacıya aittir. Genellikle tanık beyanları ile ispat yapılmaktadır. Davalının akıl hastalığı nedeniyle davacı korku ve tehdit altında hissediyorsa evlilik birliğinin çekilmez hale geldiği kabul edilir.

Hangi Akıl Hastalıkları Boşanma Sebebidir?

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma gündeme geldiğinde hangi hastalıkların boşanma nedeni olarak öne sürülebileceği merak edilen konuların başında gelmektedir. Uygulamada akıl hastalığı ile bazı psikolojik problemler birbirine karıştırılmaktadır. Yani kişiler iyileşebilir ve kişinin iradesinin sakatlanmasına neden olmayan psikolojik rahatsızlıkları akıl hastalığı nedeniyle özel boşanma sebebi olarak göstermekte bu da davanın reddedilmesine neden olmaktadır. İyileşebilir psikolojik rahatsızlıklar şartların sağlanması halinde evlilik birliğinin temelinden sarılması nedeniyle çekişmeli boşanma davasına konu olmaktadır.

Kişide ortaya çıkan her akıl hastalığı boşanma sebebi olarak nitelendirilemez. Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için ya evlenmeye engel teşkil edecek nitelikte akıl hastalığının bulunması ya da iyileşme ihtimali bulunmayan bir hastalığın bulunması, bunun da sağlık kurulu raporuyla açıkça ortaya konulması gerekmektedir. Yargıtay şizofreni, paranoya gibi hastalıkları iyileşmesi olanaksız hastalıklardan saymaktadır. İyileşebilir akıl hastalığı durumunda akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açılamaz. Diğer şartların bulunması durumundan genel boşanma sebebi olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle çekişmeli boşanma davası açılabilir.

İlgili Makale: Narsist Eşten Boşanma

Akıl hastası olduğu iddia edilen eşe vasi atanması

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası sürecinde akıl hastası olduğu iddia edilen tarafın akıl hastalığı sağlık kurulu raporuyla tespit edilmişse mahkeme yargılama sürecinde sağlık kurulundan kişinin vasi atanmasını gerektirir rahatsızlığının bulunup bulunmadığına ilişkin bilgi sorar. Sağlık kurulu tarafından vasi atanmasının gerektiği belirtilmişse hakim sulh mahkemesine vasini tayini ile ilgili ihbarda bulunmaktadır. Sulh hukuk mahkemesi tarafından vasi ataması yapıldıktan sonra yargılamaya devam edilir.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 27.09.2022 tarih 2022/1156 esas 2022/7424 sayılı kararında

”Dosyada yapılan incelemede; 11.11.2020 tarihli Ereğli Devlet Hastanesi, 14.05.2019 tarihli Karaman Devlet Hastanesi ve 17.06.2014 tarihli İstanbul Mazhar … Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin raporlarında davalı-karşı davacı erkeğin, akıl hastalığı bulunduğu, söz konusu hastalığının kısmen düzeltilebilir olduğu, akıl hastalığı sebebiyle evliliğinin olumsuz etkilendiği, diğer eş için çekilmez hale gelebileceği, vasi tayininin gerektiğinin belirtildiği, yargılama sırasında mahkemece Sulh Hukuk Mahkemesine vasi tayini ile ilgili ihbarda bulunulması üzerine, Karaman Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1548 Esas, 2020/345 Karar sayılı kararıyla davalı-karşı davacı erkeğe TMK m. 429 uyarınca annesi …’in yasal danışman olarak tayin edildiği, vesayet talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.

Her ne kadar, davalı-karşı davacı erkeğe, TMK madde 429 uyarınca yasal danışman tayin edilmişse de akıl hastalığı sebebiyle kısıtlanması halinde erkeğin fiil ehliyetinin ortadan kalkacağı gözetilerek dava dosyası içerisinde bulunan sağlık kurulu raporları da dikkate alınıp davalı-karşı davacı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince kısıtlanması hususunda sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunulması ve sonucunun beklenmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.

Akıl Hastası Kişinin Vasisi Boşanma Davası Açabilir Mi?

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasının akıl hastası olan eşin vasisi tarafından açılması mümkün değildir. Akıl hastalığı nedeniyle açılacak davada husumet doğrudan akıl hastası olan eşe yöneltilmelidir. Ancak davalının akıl hastası olduğu iddia edildiğinden dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan hakim tarafından davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği konusunda vesayet makamına müracaat edilmelidir. Aile mahkemesi tarafından yetkili vesayet makamına yazı yazılır, davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği vesayet makamınca araştırılır, bu husus ön mesele sayılır ve işlem sonucuna kadar yargılama bekletilir. Vasi atanması istemi kabul edilmişse temsilci sıfatı ile vasiye tebligat yapılarak yargılamaya katılması sağlanır.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 22.02.2018 tarih 2016/11732 esas 2018/2366 sayılı kararında

”Dava, davacı kadın vasisi tarafından akıl hastası olmayan eşe karşı açılan boşanma davası olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir (TMK m.165). Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, akıl hastalığı hukuki sebebine dayalı boşanma davası, akıl hastası olmayan eş tarafından akıl hastası olan eşe karşı açılabilir. Davacı kadının vasisinin davacı kadının akıl hastalığına dayanarak boşanma talebinde bulunması hukuken mümkün değildir. Bu açıklamalar karşısında davacı kadının vasisinin Türk Medeni Kanununun 165. maddesine dayalı olarak açtığı boşanma davasının reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.

Akıl hastası kişinin vasisinin genel sebeplerle çekişmeli boşanma davası açıp açamayacağı merak edilen konulardan bir diğeridir. Akıl hastası kişinin vasisinin boşanma davası açabilmesi için vesayet makamından izin alması gerekmektedir. Bu durum Türk Medeni Kanununun 462.maddesinde düzenlenmiştir.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 11.09.2013 tarih 2013/7576 esas 2013/20504 sayılı kararında

Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen .. önünde bulundurulması zorunludur. Toplanan delillerden, davacı kocanın yargılamanın devamı sırasında Niğde Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.12.2012 tarih ve 2012/856 esas-2012/1081 karar sayılı kararıyla, akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı ve kendisine Fatma Tunçkanat’ın vasi olarak atandığı anlaşılmaktadır. Davanın açıldığı tarihte davacı ile ilgili kısıtlılık kararı bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında; vasiye vesayet makamından izin alması (TMK.md.462/8) için mehil verilmesi ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

Akıl Hastası Kişiyle Anlaşmalı Boşanma Yapılabilir Mi?

Anlaşmalı boşanma davası evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu taraflar arasında yapılan düzenlemeyi kabul etmesi gerekir. Akıl hastası olan kişinin hareketleri ve beyanları iradi olmadığından anlaşmalı şekilde boşanmaları mümkün değildir. Akıl hastası kişiye vasi atanmış bile olsa yine de anlaşmalı boşanma mümkün değildir.

akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası
akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davasında Nafaka

Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, boşanma davasında kusuru daha ağır olmamak koşuluyla diğer taraftan mali gücü oranında nafaka isteyebilir. Burada önemli olan davalı olan akıl hastası eşin ödeme gücünün bulunup bulunmamasıdır. Maddi ve manevi tazminatta olduğu gibi kusursuz olması nafaka ödemesine engel değildir.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davasında Tazminat

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasında tazminat sorumluluğu için kusurlu olmak gerekir. Davalı eş akıl hastası nedeniyle ayırt etme gücüne sahip olmadığından yaptığı davranışlardan hukuken sorumlu tutulması mümkün olmadığından maddi ve manevi tazminatla sorumlu tutulması mümkün değildir.

Akıl hastalığı nedeniyle boşanmada tazminatla sorumlu tutulamayacağına ilişkin Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 12.07.2012 tarih 2012/561 esas 2012/19749 sayılı kararı

” Dava, ıslah edilmiş, boşanma talebi ıslahla Türk Medeni Kanunu’nun 165.maddesinde yer alan akıl hastalığı sebebine dayandırılmış; mahkemece de, dava ıslah edilmiş şekliyle görülerek tarafların akıl hastalığı sebebiyle boşanmalarına karar verilmiştir. Davalının akıl hastası olduğu, bu hastalığın doğuştan geldiği ve hastalığın geçmesinin tıbben mümkün olmadığı resmi sağlık raporu ile tespit edilmiş, raporda davranışlarının iradi olmadığı da açıkça vurgulanmıştır. Davalı akıl hastalığı sebebiyle ayırt etme gücüne sahip olmadığına göre, fiillerinden hukuken sorumlu tutulması mümkün değildir. Bunun sonucu olarak davalı kusurlu addedilemez. Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2.maddesi gereğince tazminat sorumluluğu için ” kusurlu olmak” şart kılınmıştır. Bu koşul gerçekleşmediğinden davalının tazminatla sorumlu tutulması doğru bulunmamıştır.”

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasında velayet

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasında tarafların müşterek çocuklarının bulunması halinde velayet konusu merak edilen konulardan bir diğeridir. Boşanma davasında çocukların velayeti söz konusu olduğunda hakim çocuğun üstün menfaatini gözeterek karar verecektir. Akıl hastası olan eşin çocuğun bakım ve sorumluluğunu üstlenmesi mümkün olmadığından çocuğun velayeti akıl hastası olmayan davayı açan tarafa verilir.

Akıl hastası nedeniyle boşanma davasında yargılama sürecinde mahkeme akıl hastalığının sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi, hastalığın iyileşir nitelikte olup olmadığının ve vasi atamayı gerektirir durum bulunup bulunmadığının araştırılması talep eder. Bu durumda düzenlenecek raporda akıl hastalığının iyileşemez olduğu tespit edilirse akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasının kabulüne karar verilir. İyileşemez akıl hastalığı bulunan eşin çocuğun güvenliğini tehlikeye atma riski, çocuğun velayet hakkının sorumluluklarını gereğince yerine getirememesi, çocuğun bakımıyla yeterince ilgilenemeyeceği için velayetin akıl hastası eşe verilmesi mümkün değildir.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Yargıtay Kararları

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 22.04.2014 tarih 2013/26018 esas 2014/9781 sayılı kararı

” Davacı kadın, akıl hastalığına dayalı olarak boşanma talep etmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 165.maddesi ” Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir” hükmünü taşımaktadır. O halde, mahkemece davalının hastalığının geçmesine olanak bulunup bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespiti, bunun sonucuna ve dosyada mevcut delillere göre hastalığın ortak hayatı davacı eş için çekilmez hale getirip getirmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekir. Bu yön dikkate alınmaksızın, tek bir psikiyatri uzmanı tarafından düzenlenen rapora itibar edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 22.02.2018 tarih 2016/11732 esas 2018/2366 sayılı kararı

” Dava, davacı kadın vasisi tarafından akıl hastası olmayan eşe karşı açılan boşanma davası olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. TMK 165.maddesine göre akıl hastalığı hukuki sebebine dayalı boşanma davası, akıl hastası olmayan eş tarafından akıl hastası olan eşe karşı açılabilir. Davacı kadının vasisinin davacı kadının akıl hastalığına dayanarak boşanma talebinde bulunması hukuken mümkün değildir. Bu açıklamalar karşısında davacı kadının vasisinin TMK 165.maddesine dayalı olarak açtığı boşanma davasının reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir” şeklinde karar verilmiştir.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 14.02.2013 tarih 2013/1182 esas 2013/3481 sayılı kararı

”Türk Medeni Kanununun 165. maddesinde “Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eşin boşanma davası açabileceği” düzenlenmiştir. Somut olayda, bozma kararı sonrası vesayet konusunda ihbarda bulunan mahkemelerce alınan ve yukarıda özetlenen tüm sağlık kurulu raporları dikkate alındığında davalının hastalığının “remisyonda” olduğu, iyilik halinin devam ettiği dolayısıyla “hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı” yönündeki Türk Medeni Kanununun 165. maddesindeki yasal şartın gerçekleşmediği; bu nedenle akıl hastalığı hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddinin gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.

Sıkça Sorulan Sorular

psikolojik rahatsızlık boşanma sebebi midir?

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasının kabul edilebilmesi için eşin iyileşemez nitelikte akıl hastalığına sahip olması gerekmektedir. Bu nedenle iyileşebilir nitelikte olması halinde psikolojik rahatsızlıklar akıl hastalığı nedeniyle boşanma sebebi olamaz ancak genel boşanma sebebi olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasında şartların sağlanması halinde boşanma sebebi olabilir.

Bipolar bozukluk boşanma sebebi mi?

Akıl hastalığı nedeniye boşanma davasında mevcut bir teşhis doğrudan boşanma nedeni olarak kabul edilmemekte mahkeme tarafından hastalığın niteliği, iyileşebilir nitelikte olup olmadığı, hastalığın evlilik birliğine olabilecek etkisi hakkında sağlık kurulu raporu alınır. Bu nedenle bipolar bozukluk durumunda mahkeme sağlık kurulu raporuyla hastalığın akıl hastalığı sebebine dayalı boşanma davasının şartlarını sağlayıp sağlamadığını araştırır. Bipolar bozukluk akıl hastalığı nedeniyle boşanma nedeni oluşturmuyorsa diğer şartların sağlanması halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasında boşanma sebebi olabilir.

Antidepresan kullanmak boşanma sebebi mi?

Antidepresan kullanımı doğrudan boşanma sebebi olarak kabul edilmez, ancak antidepresan kullanımına neden olan rahatsızlık diğer taraf açısından evlilik birliğini çekilmez hale getirmesi durumunda boşanma sebebi olarak kabul edilebilir.

AKıl hastalığı nedeniyle boşanma davasında ispat yükü?

Akıl hastalığı nedenine dayalı boşanma davası nispi boşanma nedenlerindendir. Bu nedenle evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesi koşulu aranmaktadır. Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasında ispat yükü davayı açan taraftadır, bu kişi akıl hastası nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini ispatla yükümlüdür.

akıl hastası bir eş boşanma davası açabilir mi?

Akıl hastası olan kişi akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açması mümkün değildir, bu davada ancak davalı konumunda olabilir. Ancak akıl hastası kişiye vasi atanması ve vasinin vesayet makamının onayını alması halinde diğer nedenlerle boşanma davası açılabilir.

 

bir yorum bırakın

Hemen Ara