
Çocuklar için belirlenen iştirak nafakasının süreleri, pek çok aile için önemli bir konu teşkil etmektedir. Özellikle boşanma ya da velayet durumu gibi karmaşık süreçlerde, çocuklara sağlanacak desteklerin ne kadar süreyle devam edeceği büyük bir merak konusudur. Bu yazımızda, Çocuklara Kaç Yaşına Kadar Nafaka Ödenir sorusuna yanıt verirken, nafakanın sona erme durumları, eğitimine devam eden çocuklara yönelik özel düzenlemeler ve nafaka miktarları hakkında detaylı bilgiler sunacağız. Böylece, ebeveynlerin ve ilgili tüm bireylerin kafasındaki soru işaretlerine aydınlatıcı bir bakış açısı kazandırmayı amaçlıyoruz.
Çocuklara Kaç Yaşına Kadar Nafaka Ödenir?
Çocuklar için belirlenen iştirak nafakası, boşanma veya velayet değişikliği durumlarında ebeveynlerin sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlayan önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Nafaka miktarı ve süresi, çocuğun ihtiyaçlarına ve yaşına bağlı olarak değişiklik göstermektedir.
Türk Medeni Kanunun 182.maddesine göre çocuğun nafaka hakkı ‘’Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hâkim, istem hâlinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir’’ şeklinde düzenlenmiştir.
Türk Medeni Kanunun 328.maddesinde ‘’ Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler’’şeklindeki düzenlemede çocuğun iştirak nafakası hakkının ergin olmasına kadar devam edeceği düzenlenmiştir.
Görüleceği gibi çocuk için belirlenen iştirak nafakası hukuk sistemimizde, ilgili kanun hükümleriyle koruma altına alınmıştır. Buna göre çocuğa kendi başına ayakta durma yeteneği kazanana kadar nafaka ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Çocuklara kaç yaşına kadar nafaka ödenir sorusuna verilebilecek cevap çocuğun ergin olmasına kadardır. Ancak, 18 yaşını doldurduğunda dahi eğitimine devam eden çocuklar için nafaka ödemeleri devam edebilir. Eğitim durumuna bağlı olarak, üniversite öğrenimi gören çocuklar nafaka alma hakkına sahip olabilir. Ancak buradaki önemli nokta Kural olarak, ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, küçük ergin olmakla lehine bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Çocuk reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunması gerekmektedir.
Bunun yanı sıra, çocuğun eğitimi ile ilgili nafakanın devamlılığı, öğrenim durumu ve maddi ihtiyaçları dikkate alınarak şekillenir. Örneğin, çocuğun üniversite okuyabilmesi ve kendi başına bağımsız bir yaşam sürdürebilmesi için gereken finansal destek hesaplanır. Dolayısıyla, boşanma sonrası mali sorumluluklarını yerine getiren ebeveynlerin, çocuklarının geleceğinin sürdürülebilirliği açısından bu durumu göz önünde bulundurmaları gerekecektir.
Mahkemeler, nafaka miktarını belirlerken çocuğun maddi ihtiyaçları, ebeveynlerin gelir durumu ve diğer sosyal etkenleri de dikkate alır. Bütün bu faktörler göz önüne alındığında, nafakanın ne zaman sona ereceği en çok merak edilen konulardan biri haline geliyor. Ebeveynlerin bu süreçte dikkatli planlama yapması, çocukların gelecekteki maddi güvenlikleri için hayati öneme sahiptir.
Çocuğa Verilen Nafaka Ne Zaman Sona Erer?
Çocuğa verilen nafaka ne zaman sona erer sorusu ebeveynler arasında sıkça tartışılan bir konudur. Bu noktada, nafakanın sona erme durumu belli başlı kriterlere bağlıdır. Türk Medeni Kanunun 328.maddesinde ‘’ Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler’’. Çocuğun nafakasının kesilmesi durumu çocuğun ergin olması durumunda meydana gelebilmektedir. Ancak burada çocuğun eğitim hayatına devam edip etmemesi önemli bir unsurdur. Çocuk 18 yaşını doldurduğunda eğitim hayatına devam ediyorsa yardım nafakası talep edebilecektir.
Çocuğa verilen nafaka ilerleyen yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumunda değişiklik olması durumunda nafakanın kesilmesi veya miktarının azaltılması mümkündür. Nafaka ödeyen kişinin gelir durumu daha sonrada ortaya çıkan nedenlerle örneğin işsizlik ya da sağlık sorunları gibi nedenlerle düşerse, nafakanın yeniden değerlendirilmesi ve belki de kesilmesi gerekebilir. Bu durum, nafaka borçlusunun kesinlikle mahkemeye başvurmasını gerektirir. Ancak kişinin ekonomik durumunun kötüleşmesinin nedenleri ayrıntılı olarak incelenmeli ve ispatlanmalıdır. Diğer bir durum ise, çocuğun kendi öz gelir elde etmeye başlamasıdır. Eğer çocuk, bir işte çalışarak kendi ihtiyaçlarını karşılayacak duruma gelirse, nafaka ödemeleri de sona erebilir.
Öte yandan, çocuk nafakası sadece çocuk için değil, aynı zamanda ebeveynler için de birçok hukuki sorunu beraberinde getirebilir. Bu nedenle, nafakanın sona erme durumu hakkında kesin bilgi edinmek ve anlaşmazlık yaşamamak adına bir Samsun Boşanma Avukatından destek almak önemlidir. Aile Mahkemeleri, nafaka talepleri ve sonlandırmaları için en yetkili merciidir ve her durumda mahkeme kararına bağlı hareket edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Bu nedenle, velayet durumuna, çocuğun yaşına ve eğitim durumu gibi faktörlere bağlı olarak çocuğa verilen nafaka ne zaman sona erer sorusuna net bir cevap vermek oldukça zordur. Her durum kendi özelinde değerlendirilmeli ve gerekli hukuki destek alınmalıdır.
Çocuk Nafakası Ne Kadar?
Çocuk nafakası, çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla bir ebeveyn tarafından diğerine ödenen maddi destektir. Bu nafakanın miktarı, birçok faktöre bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Öncelikle, çocuğun yaş durumu, ihtiyaçları ve yaşam standartları gibi unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır.
Gelir Durumu ve Nafaka Miktarı
Çocuk nafakasının belirlenmesinde, ebeveynlerin gelir düzeyi özellikle önemlidir. Mahkeme, her iki ebeveynin gelir durumunu ve yaşam standartlarını dikkate alarak, nafaka miktarını belirler. İş durumları, gelir düzeyi ve mevcut borçları gibi faktörler, nafaka hesaplamasında etkili olmaktadır. Ebeveynlerden biri, diğerine göre daha yüksek gelir elde ediyorsa, nafaka miktarı bu duruma uygun olarak artırılabilir veya azaltılabilir.Burada, hesaplama yapılırken her iki tarafın da gelir durumu ve yaşam koşulları göz önünde bulundurulmalıdır.
Çocuğun İhtiyaçları
Çocukların sağlık durumu, yaşları, eğitim durumu, ihtiyaçları, tarafların ve çocukların sosyal hayatları önemli rol oynamaktadır.Çocukların ihtiyaçları yaşına ve gelişim sürecine bağlı olarak farklılık gösterir. Çocuk için belirlenecek iştirak nafakası birçok faktöre göre değişkenlik göstermekle birlikte bunların ispatlanması da büyük öneme sahiptir. Yani hakim tarafından müşterek çocuk için iştirak nafakası belirlenirken ortalama benzer yaştaki bir çocuğun ihtiyaçlarına göre belirleme yapacaktır. Ancak çocuk özel okulda okuyorsa ya da herhangi bir sağlık problemi nedeniyle ilaç veya tedavi için özel ihtiyaçları bulunuyorsa bunların mahkemeye sunulması durumunda hakim mevcut durumun şartlarını gözeterek nafaka miktarını belirler.
Mahkemelerin Rolü
Mahkeme, tüm koşulları göz önünde bulundurarak, çocuğun en iyi şekilde bakımı için gerekli olan nafaka tutarını belirlemeye çalışır. Ayrıca, mahkeme kararları zaman içinde değişebilir; dolayısıyla, ekonomik koşulların ve ebeveynlerin gelir düzeyinin değişmesi nafaka miktarını etkileyebilir.
Sonuç olarak, Çocuklara Kaç Yaşına Kadar Nafaka Ödenir sorusunu yanıtlarken, nafakanın miktarının belirlenmesinde birçok dinamiğin devreye girdiğini söyleyebiliriz. Bu durum, çocukların nasıl bir yaşam standardına sahip olacağını doğrudan etkileyen bir faktördür. Değişen durumların varlığında nafaka miktarının gözden geçirilmesi hakkaniyet ilkesi gereğidir.
Üniversite Okuyan Çocuğa Nafaka Ödenir Mi?
Anlaşılmalıdır ki, çocuğa nafaka ödemek sadece küçük yaş döneminde değil, aynı zamanda üniversite döneminde de geçerlidir. Çocuklar için nafaka, onların temel ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla belirli bir süre zarfında ödenen maddi desteği ifade eder.
Üniversite okuyan bir çocuğun nafaka alıp almayacağı konusu, birçok ayrıntıya bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Türk Medeni Kanunu’na göre, çocuğun nafaka hakkı, eğitim süresi boyunca devam eder. Bu noktada, üniversite ya da yüksekokul gibi eğitim kurumlarını kapsayan durumlar, genellikle ebeveynlerin, çocuklarının eğitim masraflarını ve yaşam giderlerini karşılamak için ek bir mali sorumluluk taşıdığı anlamına gelir.
Nafaka ödemeleri, çocuğun yaşına bağlı olmaktan ziyade, eğitim durumuna ve ebeveynlerin mali durumuna göre şekillenir. Genellikle üniversite çağındaki çocukların, 18 yaşını doldurmasından sonra da eğitimlerine devam etmeleri durumunda nafaka alma hakları vardır. Bu durum, çocuğun eğitiminin kesintiye uğramadığını ve gerektiği gibi sürdüğünü gösterdiği sürece, nafakanın devam etmesini destekler.
Eğer öğrenci, şartlar gereği çalışarak nafaka almak yerine kendi gereksinimlerini karşılıyorsa, bu, nafakanın durdurulmasına zemin hazırlayabilir. Ancak, bu tür durumlar, her somut olayda ayrı olarak değerlendirilmelidir. Yargıtay kararlarında çocuğun eğitim hayatı devam ederken kısa süreli işlere girip çalışması ve buralardan gelir elde etmesi yardım nafakasının tamamen kaldırılması için yeterli bulunmamış, bu durumun yardım nafakasının miktarındaki yapılacak değerlendirmede göz önünde tutulması gerektiği belirtilmiştir.
Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 24.12.2015 tarih 2015/15448 esas 2015/21111 sayılı kararında
‘’Somut olayda; 05.02.2015 tarihli dava dilekçesinde, davalının değişik tarihlerde iş bulup çalıştığı ileri sürülmüş olup, tüm dosya kapsamı ve tanık beyanlarından, davalının değişik işlerde çalıştığı, SGK hizmet dökümü içeriğinden 2015/2. dönemde işyeri kaydının sonlandığı davacının ise emekli olduğu ve çalıştığı restaurantın satıldığı için işten ayrıldığı anlaşılmaktadır.Bu durum karşısında, davalının eğitiminin devam ettiği, değişik dönemlerde çalışmasının geçimini temine yönelik olduğu ve davacıyı nafaka yükümlülüğünden kurtarmayacağı, davacının ekonomik durumu da gözönüne alınarak halen ödenmekte olan nafakanın bir miktar indirilmesine karar verilmesi gerekirken, aksi yazılı düşüncelerle tamamen kaldırılması doğru görülmemiştir.’’ şeklinde karar verilmiştir.
Sonuç olarak, çocuklara kaç yaşına kadar nafaka ödenir sorusu, üniversite eğitimini tamamlayana kadar, çoğu durumda nafaka ödemelerinin devam etmesini gerektirir. Ancak nafakanın ne zaman sona ereceği, çocuğun eğitim durumu ve mali bağımsızlık gibi etkenlerle şekillenmektedir. Bu nedenle, ebeveynlerin bu konuda dikkatli ve bilinçli olmaları büyük önem taşımaktadır.
İlgili Makale: Okuyan Çocuğa Kaç Yaşına Kadar Nafaka Ödenir?
Eğitim Nafakası Ne Zaman Sona Erer?
Eğitim nafakası, çocuğun eğitim hayatını sürdürebilmesi için gereken maddi desteği ifade eder. Bu bağlamda, eğitim nafakasının sona erme durumu, belirli koşullara bağlı olarak değişiklik göstermektedir. İlk olarak, nafakanın ne zaman biteceği konusunu ele alırken, çocukların eğitim durumu ve yaş kriterlerinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Yargıtayın içtihatlarında eğitim hayatı devam eden çocuğa yardım nafakasının devamına karar verilmiştir. Ancak her durum kendine özgü olarak değerlendirilmelidir. Örneğin çocuğun sadece yardım nafakası alabilmek için eğitim hayatına devam etmesi ya da işe girip iyi bir gelir elde ettiği halde eğitim alıyor gibi göstermesi durumlarında mahkeme yardım nafakasının kaldırılmasına karar verir.
Yargıtay içtihatlarında eğitim hayatı bitmesine rağmen kursa devam eden ya da iş bulamayan bu yüzden yoksulluk durumu devam eden kişilere yardım nafakasının devamına karar verdiği örnek kararları bulunmaktadır. Bu nedenle okuyan erkek çocuğa kaç yaşına kadar nafaka verileceği yaşla ya da eğitim durumunun sona ermesiyle değil kişinin yoksulluk durumunun ortadan kalkmasına bağlıdır. Ancak yardım nafakası alan kişi bunu haksız kazanç elde etmek için kullanıyorsa mahkeme bu durumu gözeterek yardım nafakasının kaldırılmasına karar verecektir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.11.2019 tarih 2018/904 esas 2019/1181 sayılı kararında
‘’Somut olaya gelince; dava tarihi itibariyle davalı çocuk reşit olup, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji bölümünden mezun olmakla birlikte KPSS kursuna devam etmektedir. Davacı babanın ise Türkiye Atom Enerjisi Kurumunda uzman olarak çalıştığı ve aylık 3.000,00 TL gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Günümüz şartları gözetildiğinde çocuğun üniversiteden mezun olması başlı başına eğitim hayatının sona erdiği anlamına gelmemektedir. Zira çocuğun edindiği meslekle ilgili bir işe yerleşebilmesi için yabancı dil kursu, Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) kursu, sertifika programı gibi faaliyetlere katılması gerekli olup, bu gibi faaliyetlerin eğitimin devamı olarak kabul edilmesi zorunluluk arz etmektedir. Ayrıca çocuğun okulunu bitirip, iyi bir işe girmesi, çocuğun olduğu gibi babanın da yararına bulunmaktadır.
Yerel mahkemece direnme kararında; davalının bitirdiği okul ve mesleği itibariyle iş bulma ve çalışma imkânına sahip olduğu, iş bulma imkânı varken çalışmayan meslek sahiplerinin TMK’nın 364. maddesi gereğince yardım nafakasına hak kazanamayacağı gerekçesine yer verilmiş ise de, TMK’nın 328. maddesi ergin çocuğun eğitiminin devam etmesi hâlinde ana ve babanın durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde yardımda bulunmalarını bir yükümlülük olarak öngörmüştür. Dolayısıyla davacı babanın aylık gelirinin 3.000,00TL olduğu dikkate alındığında KPSS kursuna giderek eğitimine devam eden ve düzenli bir geliri bulunmayan çocuğuna bir miktar nafaka ödeyebileceği kuşkusuzdur. Bu durumda davacı babanın eğitimine devam eden ve yoksulluğa düşmüş olan çocuğuna yardım etmesi bir zorunluluktur. Öte yandan yargılama aşamasında davalının eğitiminin sona erdiği ve 23.05.2016 tarihinde bir şirkette işe başladığı, bu tarihten itibaren babasının yardımına ihtiyacı kalmadığı anlaşılmaktadır.
Şu hâlde, davalının dava tarihi itibariyle eğitimine devam ettiği ve babasının yardımına ihtiyaç duyduğu, ancak işe başladığı tarihten itibaren babasının yardımına ihtiyacı kalmadığı gözetilerek yardım nafakasının davalının işe başladığı 23.05.2016 tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.Bu nedenle, yerel mahkeme direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulması gerekir.’’ şeklinde karar verilmiştir.
Çocuğun kendi iradesiyle eğitimine son vermesi ve iş hayatına atılması gibi sebeplerle de nafakanın kaldırılması gerçekleşebilir. Örneğin, eğer bir çocuk, eğitimine son vererek iş bulmayı tercih ederse veya herhangi bir sebeple kaydolduğu eğitim kurumundan ayrılırsa, nafakanın ödenmesi durdurulabilir.
Sonuç olarak, eğitim nafakası, çocuğun eğitim durumu, yaşı ve kendi iradesine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Bu konunun detayları, her ailenin ve durumun farklı olmasından kaynaklanmakta olup, ailelerin bireysel koşulları ve hukuki süreçler göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir.
Erkek Çocuğuna Ödenen Nafaka Ne Zaman Sona Erer?
Günümüzde nafaka ile ilgili sıkça yanlış değerlendirilen durumlardan biri, nafaka konusunda kız ve erkek çocuklarının farklı değerlendirileceği yanılgısıdır. İştirak veya yardım nafakası hususunda kız ve erkek çocukları farklı bir uygulamaya tabi tutulmazlar. Tıpkı erkek çocuklarında olduğu gibi 18 yaşını doldurduğunda kız çocuğuna ödenen iştirak nafakası kesilecektir, eğitim hayatına devam etmesi durumunda kendi adına yardım nafakası talebiyle mahkemeye başvuracaktır.
Nafaka, boşanma ya da ayrılık durumlarında, çocukların yaşam standartlarını sürdürebilmeleri açısından şarttır. Ancak, böyle bir ödeme ne zaman sona erecek? Bunun cevabını ararken, birkaç faktörü göz önünde bulundurmamız gerekir.
Öncelikle, nafaka ödemeleri, çocuğun yaşına bağlı olarak değişiklik gösterir. Türkiye’deki yasal düzenlemelere göre, çocuk 18 yaşına gelene kadar nafaka almak hakkına sahiptir. Ancak, çocuğun 18 yaşına girmesi, nafakanın otomatik olarak sona erdiği anlamına gelmez. Eğer çocuk, eğitimine devam ediyorsa, nafaka süreci uzatılabilir. Bu nedenle, nafakanın sona erme durumu yalnızca yaş ile değil, eğitim durumu ile de doğrudan ilişkilidir.
Ayrıca, hukuk çerçevesinde erkek çocuklarına ödenen nafakanın sona erme durumu, çocuğun belirli bir yaşam standartını koruyabilmesi için oldukça kritiktir. Özellikle üniversite eğitimine devam eden bir erkek çocuk, nafakadan yararlanmaya devam etme hakkına sahiptir. Yalnızca 18 yaşında olan değil, aynı zamanda öğrenim hayatını sürdüren çocuklar da nafaka almayı talep edebilir.
Bir diğer önemli nokta, nafakanın sona ermesi de, çocuğun kendi mali bağımsızlığına geçmesiyle bağdaşır. Eğer erkek çocuk, bir işte çalışmaya başlamışsa ve kendi geçimini sağlayabiliyorsa, nafaka talepleri sonlandırılabilir. Ancak, burada yapılan değerlendirmelerin titiz bir biçimde incelenmesi ve gereken hukuki süreçlerin izlenmesi hayati öneme sahiptir.
Yani, erkek çocuğuna ödenen nafaka ne zaman sona erer? Bu sorunun yegâne yanıtı yoktur; çünkü her durum kendi içinde değerlendirilmelidir. Sonuç olarak, nafakanın sona erme süreci, çocuğun kişisel durumu, eğitimi ve ekonomik bağımsızlık gibi unsurlar dikkate alınarak belirlenir. Bu nedenle, nafaka bağlamında özellikle çocukların ihtiyaçları ve durumları göz önünde bulundurulmalıdır.
Üniversite Öğrencisi Nafaka Alabilir Mi?
Nafaka, boşanma ya da ayrılık durumlarında çocukların yaşam standartlarını sürdürebilmeleri için zorunlu bir maddi destektir ve bu durum özellikle üniversite çağındaki çocuklar için oldukça önem arz etmektedir. Üniversite öğrencisi nafaka alabilir mi sorusunu cevap vermeye çalışarak doğru bilinen yanlışlara açıklık getirmeye çalışacağız.
Öncelikle, üniversite eğitimi gören bir çocuğun nafaka talebi, hukuksal çerçevede farklılık gösterebilmektedir. Türk Medeni Kanunu’na göre, nafaka yükümlülüğünün devam etmesi için belirli koşulların mevcut olması gerekmektedir. Bu koşullar genellikle çocuğun maddi ihtiyaçları, eğitim durumu ve bağlı bulunduğu aile yapısıyla ilişkilidir. Dikkate alınması gereken en önemli faktörlerden biri, çocuğun eğitim sürecinin devam etmesidir. Üniversite öğrencisi olan bir çocuk, eğitim süreçlerini tamamlayana kadar nafaka talep etme hakkına sahiptir.
Bir diğer merak edilen konu ise nafakanın ne kadar süreyle ödeneceğidir. Genellikle, üniversite öğrencisi olan çocuklar, 18 yaşını doldurduktan sonra bile nafaka almaya devam edebilirler, çünkü üniversite eğitimi genellikle bu yaştan sonra başlar ve birkaç yıl sürebilir. Bu bağlamda, nafakanın devam etmesi, çocuğun eğitim durumu sürdüğü sürece geçerlidir. Ancak, üniversiteden mezun olan ve iş hayatına atılan bir birey için nafaka yükümlülüğü sona erer.
Öte yandan, nafakanın miktarı da önemli bir konudur. Çocuk nafakası, çocuğun ihtiyaçlarına, ebeveynin maddi durumuna ve diğer hususlara göre şekillenmektedir. Üstelik, üniversite öğrenimi süresince yapılan harcamaların artması, nafaka miktarını etkileyebilir. Bu nedenle, nafaka belirlenirken eğitim giderlerinin de göz önünde bulundurulması oldukça önemlidir.
Sonuç olarak, üniversite öğrencisi nafaka alabilir; ancak bu durumun devam etmesi için eğitim durumunun sürmesi gerekmektedir. Tüm bu faktörler, nafaka talebi ve miktarı üzerinde belirleyici rol oynamaktadır. Dolayısıyla, ebeveynlerin hem maddi hem de hukuksal boyutları göz önünde bulundurarak hareket etmesi önemlidir.
Eğitim Nafakası Yargıtay Kararları
Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 01.03.2016 tarihli 2015/18223 esas 2016/2912 sayılı kararında
‘’Somut olayda;davacılardan Aslışah’ın tıp fakültesi’nde eğitim gördüğü ve aylık 580 TL yurt ücreti ve eğitim masraflarının bulunduğu, …n ise fen lisesi 2.sınıfta eğitim görmekte olup yemek,servis vb. masrafları olduğu ve 2.000 TL dershane ücreti bulunduğu,yine tiroit ve skolyoz hastalığı olup bu rahatsızlıklarına ilişkin tedavilerinin devam ettiği,davalı babanın is…a’da bir üniversitede öğretim görevlisi olup doçent kadrosunda görev yaptığı,dosyaya sunulan belgelere göre aylık net 2.277,69 USD gelirinin olduğu, araç kredisi için 346,02 USD ödemesi olduğu ,bu kapsamda dosyada yer alan tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin araştırma sonuçları ve diğer bilgi ve belgelere göre ise davacılar lehine hükmedilen nafakaların düşük olduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece; davacıların ihtiyaçları ve davalının gelir ve giderleri de dikkate alınarak, TMK’nun 4. maddesi gereğince hakkaniyete uygun nafaka miktarlarına hükmedilmesi gerekirken, tarafların gelir durumu ile orantısız, ortak çocukların giderlerinin büyük bölümüne annenin katlanmasına neden olacak şekilde nafakaların az miktarda takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 01.07.2015 tarih 2015/4152 esas 2015/12151 sayılı kararında
‘’Somut olayda, davacı adına kayıtlı olan mesken niteliğindeki taşınmazın, davacının annesi tarafından, 22/07/2013 tarihinde satışı sureti ile davacıya devredildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında, davacının bu taşınmazdan gelir (kira vb.) elde ettiğine dair bir iddia ileri sürülmediği gibi bu yönde bir delil de sunulmamıştır. Davacı tarafın bu taşınmazı bizzat kendisinin kullandığı düşünülse dahi bu durumda da ancak davacının barınma ihtiyacının karşılanmış olacağı, bunun haricindeki diğer eğitim, sağlık, giyim, kültür vb. zorunlu ihtiyaçlarını ise karşılamaya yeterli geliri bulunmayan davacının yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşeceği gözden uzak tutulmamalıdır. Kaldı ki bu taşınmaz davacının annesi tarafından davacıya devredilmiş olup, bu durum davalı babanın da, eğitim hayatı devam eden davacı kızına yardım yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacaktır.
Bu durumda mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, davalının gelir durumu, dava dışı annenin nafakaya katılma yükümlülüğü, davacının giderleri ve öğrenim gördüğü üniversite masrafları karşısında, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde, ülke ekonomisindeki gelişmeler ve enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücünün azalması hususları gözönünde bulundurularak, TMK’nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek, davacı lehine yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin tümden reddi doğru görülmemiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.11.2019 tarih 2017/959 esas 2019/1131 sayılı kararında
‘’Davacı; annesi ile davalı babası arasında sürmekte olan boşanma davası nedeniyle yaklaşık 10 yıldır davalıyla ayrı yaşadıklarını, halen açık lise öğrencisi olduğunu ve çalışmadığını, bu nedenle eğitim ve diğer giderlerini karşılayamadığını, annesinin de çalışmadığını, birlikte oturdukları eve annesinin aylık 400,00TL kira ödediğini, davalı babasının emekli aylığı aldığını, oturduğu eve kira ödemediğini ve ekonomik durumunun yerinde olduğunu ileri sürerek aylık 300,00TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı yargılama sırasındaki beyanında; davacının 21 yaşında olduğunu, özel güvenlik olarak çalıştığını, annesi ve abisi ile birlikte yaşadığını, davacının annesine aylık 200,00TL yoksulluk nafakası ödediğini, maaşından kredi nedeniyle ayrıca 180,00TL kesildiğini ve yardım nafakası ödeyecek durumunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece; davacının bir kaç ayda bir sağlık kontrolleri gerektiren epilepsi rahatsızlığının çalışmaya engel olmadığı, davacı 21 yaşında olup lise çağının normalde 15-18 yaş arası olduğu, Milli Eğitim Bakanlığının cevabi yazısına göre davacının açık liseye kayıt tarihinin 2008 yılı öğretim dönemi olup bu şartlar altında 6 yıldır lise öğrencisi olduğu, her ne kadar 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) hükümlerine ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre babanın tahsil hayatı devam eden çocuğuna karşı ekonomik sorumluluğu devam etse de, somut olayda dosyaya yansıyan bilgi ve belgelere göre davalı babanın nafaka yükümlülüğünün devam ettiğinin kabulünün mümkün olamayacağı, aksi düşüncenin hakkın kötüye kullanımına imkan tanır nitelikte olduğu, çalışamayacak nitelikte sağlık sorunu olmayan, tahsil hayatını lise seviyesinde ve makul ve kabul edilebilir süre dışında devam ettiren davacının nafaka talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava tarihi itibariyle davacı çocuk reşit olup, Açık Öğretim Lisesi öğrencisi olarak eğitimine devam etmektedir. Davalının ise emekli olduğu ve 800,00TL emekli aylığı aldığı anlaşılmaktadır. Davacı kısa süreliğine özel güvenlik görevlisi olarak çalışmışsa da bu çalışması sürekli olmadığı gibi kendisinin ve okulunun giderlerine de yetmemektedir. TMK’nın 328. maddesi ergin çocuğun eğitiminin devam etmesi hâlinde ana ve babanın durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde yardımda bulunmalarını bir yükümlülük olarak öngörmüştür. Dolayısıyla davalının eğitimine devam eden ve düzenli bir geliri bulunmayan çocuğuna bir miktar nafaka ödeyebileceği kuşkusuzdur. Yine mahkemenin kabulünün aksine açık öğretim lisesinde okuyor olmak, babanın yardım nafakası yükümlülüğünü ortadan kaldıran bir sebep olarak kabul edilemez. Öyleyse baba eğitimine devam eden ve yoksulluğa düşmüş çocuğuna yardım etmek zorundadır. Çocuğun okulunu bitirip, bir işe girmesi, çocuğun yararına olduğu gibi babanın da yararına bulunmaktadır.
Şu hâlde, yerel mahkemece davacı yararına hakkaniyete uygun bir miktarda yardım nafakasına hükmolunması gerekirken, nafaka isteminin tümden reddine karar verilmesi doğru değildir.
Sıkça Sorulan Sorular
Nafaka süresi neye göre belirlenir?
Nafaka süresi, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve tarafların maddi durumlarına göre belirlenmektedir. Eğer çocuk, eğitim hayatına devam ediyorsa, nafaka süresi uzatılabilir. Aynı zamanda, çocuğun kendi maddi durumunun değişmesi de nafaka süresini etkileyebilir. Bu kriterlerin her biri, mahkeme tarafından değerlendirilerek, nafakanın ne kadar süreyle ödeneceğine karar verilir.
Nafaka ödemesi hangi durumlarda kesilir?
Nafaka ödemesi, genellikle çocuğun reşit olması, kendi geçimini sağlayacak bir iş bulması veya eğitimini tamamlaması durumlarında kesilebilir. Eğer çocuk 18 yaşına geldiyse ve halen eğitim alıyorsa, nafaka ödemeleri devam edebilir. Ancak, çocuk kendi ayakları üzerinde durmaya başladıysa ve bağımsız bir geliri bulunuyorsa, nafaka ödemeleri sonlandırılabilir.
Nafaka miktarı nasıl belirlenir?
Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ve tarafların mali durumlarına göre belirlenmektedir. Mahkeme, nafaka miktarını hesaplarken; çocuğun barınma, eğitim, sağlık ve diğer temel ihtiyaçlarını göz önünde bulundurur. Bu nedenle, tarafların ekonomik durumu, nafakanın belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Gerekli belgeler ve kanıtlarla birlikte, tarafların hakları gözetilerek adil bir miktar belirlenmeye çalışılır.
Nafaka davaları ne kadar sürer?
Nafaka davalarının süresi, mahkemenin yoğunluğu ve tarafların anlaşma sağlama sürecine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Genel olarak, net bir süre vermek mümkün olmasa da nafaka davası 6 ay ile 1 sene içerisinde karara bağlanabilir. Ancak, eğer taraflar arasında çekişme varsa veya ek belgeler gerekliyse, bu süreç daha uzun sürebilir. Mahkeme, tüm delilleri değerlendirerek en uygun kararı vermeye çalışır.