Boşanma davası açıldığında taraflar arasındaki mal rejimi sona ereceğinden mal paylaşımı davası gündeme gelecek taraflardan birinin şirket hissesine sahip olması halinde paylaşımın ne şekilde yapılacağı sıklıkla merak edilmektedir. Yazımızda boşanma durumunda şirket hisselerinin paylaşımı, şirket hisselerinin mal paylaşımında kişisel mal mı yoksa edinilmiş mal mı olarak kabul edildiği, şirket hisselerine tedbir konulup konulamayacağı, boşanmada evlilik birliğinde alınmış olan malların şirket üzerine kayıt edilmesi halinde paylaşım durumu ve buna ilişkin yargıtay kararları konularında ilgi sahibi olmanızı hedefliyoruz.
Boşanmada şirket hisseleri paylaşımı
Boşanma davası açıldığında taraflardan birinin şirkette hissesinin bulunması durumunda bunun mal paylaşımında nasıl paylaşılacağı merak edilen konuların başında gelmektedir. Şirket hisselerinin boşanma durumunda paylaşımı edinilme tarihine ve edinme şekline göre değişiklik gösterecektir.
Öncelikle boşanma davasında şirket hisselerinin paylaşımı söz konusu olduğunda şirket hissesine sahip olan eşin ticaret sicilindeki kayıtlarının mahkeme tarafından araştırılmasının talep edilmesi gereklidir. Bu sayede eşin hisse payı ve bu payı ne zaman edindiği netleşmiş olacaktır. Söz konusu hisse evlilik birliği öncesinde edinilmişse kişisel mal olarak kabul edileceğinden mal paylaşımında hesaplamaya dahil edilmez. Ancak Türk Medeni Kanununun 219.maddesi gereğince kişisel malın gelirleri edinilmiş mal olarak kabul edileceğinden evlilik birliği süresince şirket hissesinden elde edilen kar payı paylaşıma tabi tutulur.
Şirket hissesinin evlilik birliği sırasında elde edilmiş olması durumunda ise edinilmiş mal olarak kabul edilir. Bu durumda eşin sahip olduğu şirket hissesinin mal rejiminin sona erdiği boşanma tarihi itibariyle rayiç değerinin belirlenmesi gerekir. Bu noktada mahkeme tarafından belirlenecek bilirkişi şirketin durumu, faaliyet gösterdiği sektör, bilanço değeri, satış, kazanç, kar payı gibi pek çok faktörü değerlendirerek şirket hissesinin rayiç bedelini hesaplar. Belirlenen değer üzerinden katılma payı alacağı talep edilir.
Sonuç olarak boşanmada şirket hisseleri paylaşımında hisseler evlilik öncesi alınmışsa kişisel mal olarak kabul edilecek paylaşıma dahil olmayacak hisseden elde edilen gelir ise edinilmiş mal olarak kabul edileceğinden paylaşılacaktır. Şirket hisseleri evlilik birliği süresince eşin üzerine kayıt edilmişse bu durumda edinilmiş mal olarak kabul edilip boşanma davasının açıldığı tarihteki rayiç değeri belirlenip mal rejiminin tasfiyesi davasında paylaşılacaktır.
Boşanmada şirket hisseleri nasıl paylaşılır?
Boşanmada şirket hisselerinin nasıl paylaşılacağı şirket hisselerinin mi yoksa şirketten elde edilen gelirin mi paylaşıma dahil edileceğine göre değişiklik göstermektedir. Bu noktada şirket hissesinin evlilik birliğinde edinilmiş olması halinde şirketin rayiç bedelinde diğer eşin yarı oranında katılma payı alacağı bulunacaktır. Şirket hissesinin evlilik öncesi alınmış olması veya aileden miras ya da bağış yoluyla gelmiş olması halinde kişisel mal olarak değerlendirilip mal rejiminde paylaşıma dahil olmayacaktır. Kişisel malların gelirleri edinilmiş mal olarak kabul edildiğinden şirketin kar payı, temettüsü bilirkişi tarafından hesaplanarak diğer eş buradan yarı oranında katılma payı alacağı talep edebilecektir.
Boşanmada şirket hisselerinin paylaşımında şirket hissesinin değerinin nasıl belirleneceği merak edilen konulardan bir diğeridir. Boşanmada şirket hissesinin evlilik birliği sürecinde alınmış olması halinde edinilmiş olarak kabul edilir, mal rejiminin tasfiyesi davasında mahkeme bilirkişi tarafından şirket hissesinin boşanma davası açıldığı tarihteki rayiç bedelinin belirlenmesini talep eder. Boşanmada şirket hisselerinin rayiç bedeli belirlenirken;
- Şirketin genel durumu, sermayesi, borçları, üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmazlar
- Boşanma davasının açıldığı tarihteki ekonominin genel gidişatı,
- Şirketin faaliyet gösterdiği sektörün konumu, büyüklüğü ve büyüme hızı,
- Davaya konu şirketin bilanço değerleri,
- Şirketin kullandığı teknoloji, makina ve tesisatın durumu ile araştırma geliştirme faaliyetleri (ARGE),
- Ürettiği hizmet ve ürünleri pazarlama ile rekabet gücü,
- Mal rejiminin sona erdiği tarihteki şirketin satışları, kazançları, siparişleri, nakit akışlarına ve finansal durumuna göre geleceğe ilişkin tahminler,
- Şirketin kar dağıtım politikası, gelecekte planlanan sabit kıymet yatırımları, stratejisi, ekonominin genel arz ve talep kuralları değerlendirilir. Boşanma davasında şirket hisselerinin paylaşımında boşanma davasının açıldığı tarihteki şirketin rayiç bedeli belirlenir. Daha sonra bu değer mal rejiminin tasfiyesi davasındaki karar tarihine kadar TÜFE oranında artırılır. Bu değer üzerinden yarı oranında diğer eşin katılma payı hesaplanır.
Boşanmada şirket hisselerinin kişisel mal olması durumunda mal paylaşımına dahil edilmez ise de şirket hissesinden elde edilen gelir edinilmiş mal olarak kabul edilip paylaşıma dahil edilir. Bu noktada mahkeme tarafından tarafların evlilikleri süresince şirket hissesinden elde edilen gelirin belirlenmesi için bilirkişi raporu talep edilir. Boşanmada şirket hissesinin karının paylaşımında;
- Şirket kar etmişse evlilik birliğinde hisse sahibi eşe şirket kar payı (temettü) ödenip ödenmediği,
- Ödenmişse karın boşanma davasının açıldığı tarihte mevcut olup olmadığı ya da her hangi bir yatırıma dönüştürülüp dönüştürülmediği,
- Kar payı ödemesi yapılmamışsa karın şirkete yatırım olarak kullanılıp kullanılmadığının araştırılıp belirlenmesi
- Kar payı ödemesi yapılmış veya karın şirkete yatırım olarak kullanılması durumunda, bu miktarların boşanma davası açıldığı tarihte ulaştığı reel değer göz önünde bulundurularak değeri belirlenir. Belirlenecek değer üzerinden hisse sahibi olmayan eşin yarı oranında katılma payı alacağı hesaplanır.
Sonuç olarak boşanmada şirket hisseleri mal rejiminin tasfiyesi davasında mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişiler aracılığıyla şirket hissesinin rayiç bedelinin veya şirket hissesinden elde edilen karın belirlenerek diğer eşin katılma payı alacağının belirlenerek paylaşılacaktır. Şirket hissesinin rayiç bedelinin mi yoksa kar payının mı paylaşılacağı şirket hisselerinin edinilmiş veya kişisel mal olarak kabul edilip edilmemesine göre değişiklik gösterecektir.
Şirket hisseleri edinilmiş mal mıdır?
Boşanma sürecine giren taraflar için mal rejiminin tasfiyesi davasında şirket hisselerinin edinilmiş mal mı yoksa kişisel mal olarak mı değerlendirileceği kritik öneme sahiptir. Mal rejiminin tasfşyesinde şirket hisselerine ilişkin ayrı bir düzenleme bulunmayıp Türk Medeni Kanununun 219-220.maddelerine göre değerlendirilecektir.
Türk Medeni Kanunun 222.maddesinde ”Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemeye göre şirket hissesine sahip taraf bu hisselerin kişisel mal olduğunu ispatla yükümlüdür aksi halde edinilmiş mal olarak kabul edilecektir.
Boşanmada şirket hisselerinin kişisel mal olarak kabul edilip mal rejiminin tasfiyesi davasında paylaşılmayacağı durumlar hisselerin evlilik birliği öncesinde alınmış olması, hisselerin miras kalması ya da bağış yoluyla devredilmiş olması durumlarıdır. Bu durum Türk Medeni Kanununun 220.maddesinde ”Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri” şeklindeki düzenlemeyle kişisel mal olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Bu nedenle hisse sahibi eş şirket hisselerinin kişisel malı olduğunu ispatlayabilirse paylaşıma tabi tutulmaz. Ancak kişisel malların gelirleri edinilmiş mal olarak kabul edilir bu nedenle diğer eş şirketin kar payından talepte bulunabilir.
Sonuç olarak şirket hisseleri kişisel mal olduğu ispatlanana kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir. Hisse sahibi kişi şirket hisselerine evlilik öncesinde sahip olduğunu, miras kaldığını veya bağış yoluyla elde ettiğini ispatlaması halinde kişisel mal olarak kabul edilip paylaşılmaz.
Boşanmada şirket hisseleri paylaşımı yargıtay kararları
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 02.10.2018 tarih 2016/16836 esas 2018/16626 sayılı kararı
”Mahkemece, davalı erkeğin adı geçen şirketteki %50 payı nedeniyle şirket ve alınan taşınmazlar edinilmiş mal kabul edilip, taşınmazların değeri üzerinden davalının şirketteki %50 hissesi de gözetilerek yazılı şekilde katılma alacağına hükmedilmiş ise de; 15 ve 16 nolu villalar davalı adına değil davalının hissedarı olduğu şirket adına tapuda kayıtlı bulunduğuna göre yazılı şekilde şirketten bağımsız olarak tasfiyesi mümkün değildir.
Mahkemece yapılacak iş, öncelikle tasfiyeye konu edilen şirketin; mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihi itibariyle sürüm (rayiç) değeri belirlenmelidir. Değer belirlenirken; şirketin durumu; o tarihteki ekonominin genel gidişatı, şirketin faaliyet gösterdiği sektörün konumu, büyüklüğü ve büyüme hızı, tasfiyeye konu şirketin bilanço değerleri, şirketin kullandığı teknoloji, makina ve tesisatın durumu ile araştırma geliştirme faaliyetleri (ARGE), ürettiği hizmet ve ürünleri pazarlama ile rekabet gücü, müşteri …, organizasyonu ile yönetim kadrosu büyüme potansiyeli, şirketin değerlendirme anındaki satışlarına, kazançlarına, siparişlerine, nakit akışlarına ve finansal durumuna göre geleceğe ilişkin tahminler, kar dağıtım politikası, gelecekte planlanan sabit kıymet yatırımları, stratejisi, ekonominin genel arz ve talep kuralları göz önünde bulundurulmalıdır.
Bulunacak bu değerin TÜFE (… Fiyat Endeksi) göz önünde bulundurularak tasfiye (karar) tarihindeki sürüm (rayiç) değeri bulunmalıdır. Tasfiye tarihi itibariyle şirketin sürüm (rayiç) değeri içinde davalının hissesi olan %50’ye karşılık gelen miktarın yarısı davacının katılma alacağı olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 10.10.2016 tarih 2016/15695 esas 2016/13500 sayılı kararı
”Kişisel mal niteliğindeki şirket üzerinde davacı eşin mal rejiminin tasfiyesi sonucu oluşacak alacak hakkı bulunmamaktadır. Ne var ki; aksi kararlaştırılmadığından şirket geliri edinilmiş mal olduğundan, mevcut ise tasfiye davasının konusu olabilir.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle yukarıda açıklanan yasal düzenleme, ilke ve esaslar çerçevesinde, 4721 sayılı TMK’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 22.05.2009 tarihine kadar, dava konusu şirketin kar edip etmediğinin, kar etmişse davalı eşe şirket kar payı (temettü=kazanç) ödenip ödenmediğinin, ödenmişse mevcut olup olmadığının ya da her hangi bir yatırıma dönüştürülüp dönüştürülmediğinin, kar payı ödemesi yapılmamışsa karın şirkete yatırım olarak kullanılıp kullanılmadığının araştırılıp belirlenmesidir. Kar payı ödemesi yapılmış veya karın şirkete yatırım olarak kullanılması durumunda, bu miktarların mal rejiminin sona erdiği tarih itibarıyla ulaştığı reel değer belirlenerek mal rejiminin tasfiyesinde göz önünde bulundurulmalıdır.
Ödenmiş kar payının mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olmaması durumunda ise; iddia ve savunma doğrultusunda toplanan tüm deliller, ailenin ekonomik ve sosyal statüsü, yaşam standardı ve hayatın olağan akışına göre aile harcamasında kullanıldığı kabul edilen makul miktar belirlenip çıkarıldıktan sonra, kalan miktarın mal rejiminin tasfiyesinde gözetilmesi gerekir.
Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi geçen gerek görülürse mali müşavir, bankacı ve hesap bilirkişi veya bilirkişilerinden de yardım alınmalıdır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının … Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi’ndeki hissesinden elde edilen kar payına ilişkin olarak dava konusu şirketin kar edip etmediğinin, kar etmişse davalı eşe şirket kar payı (temettü=kazanç) ödenip ödenmediğinin, ödenmişse mevcut olup olmadığının ya da her hangi bir yatırıma dönüştürülüp dönüştürülmediğinin, kar payı ödemesi yapılmamışsa karın şirkete yatırım olarak kullanılıp kullanılmadığının araştırılması gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
Boşanma davasında şirket hissesine tedbir konulabilir mi?
Boşanma davası gündeme geldiğinde mal kaçırma durumu da gündeme gelmekte eşlerden biri diğerinin katılma payını azaltma kastıyla bazı devirler yapabilmektedir. Bunun önüne geçmek için mal rejiminin tasfiyesi davasında eşin üçüncü kişilere mal kaçırma kastıyla işlem yapmasının engellemek amacıyla ihtiyadi tedbir talep edilir.
Boşanma davasında şirket hissesine tedbir konulabilir. Mal rejimi tasfiyesi davasında mahkeme ihtiyadi tedbir talebini değerlendirirken eşin taşınır, taşınmaz, banka hesapları, şirket hisseleri gibi tüm mal varlıklarını inceler. Hakim ihtiyadi tedbir talebinin net olmadığı durumlarda talep eden taraftan somutlaştırma isteyebilir. Yani eşin mal varlığının tamamına tedbir konulmasının talep edilmesi yeterli olmayıp ihtiyadi tedbir konulması istenilen mal varlıklarının net olarak aracın belirtilmesi gerekir. Örneğin aracın plakası, arazinin ada parsel numarası, hangi bankada bulunan hesaplar, hangi şirkete ait hisse payı gibi.
Sonuç olarak boşanma davasında şirket hissesine tedbir konulabilir. Mal rejiminin tasfiyesi davasında eşin mal varlığının fazla olması halinde mahkeme mal varlıklarının tamamına değil bir kısmına tedbir konulmasına karar verebilir. Bu noktada hakimin takdir yetkisi bulunmakta mahkemeye eşin mal kaçırma ihtimalinin ayrıntılı olarak açıklanması gerekmektedir. Süreçte alanında uzman boşanma avukatından yardım alınması dava sonunda oluşabilecek telafisi mümkün olmayan sonuçların önlenmesini sağlayacaktır.
Boşanma davasında şirket mallarına tedbir konulabilir mi?
Boşanma davasında eşlerden birine ait şirket hisselerine tedbir konulabilecektir ancak bu noktada şirkete ait mal varlıklarına tedbir konulup konulamayacağı merak edilmektedir. Boşanma durumunda mal rejiminin tasfiyesi davasında mal rejiminin sona erdiği tarihte davalı eşin üzerine kayıtlı mevcut mal varlığına tedbir konulması talep edilebilmektedir.
Mal rejiminin tasfiyesi davasında taraflardan birine ait olan şirket hisseleri veya şirket hissesinin kar payı paylaşıma tabi olabilecek, eşin mal kaçırma kastıyla şirket hissesini devri engellenebilecektir. Ancak mal paylaşımında eşin şirkette hissesi bulunduğu için bu şirkete ait mal varlıklarına tedbir konulması mümkün değildir. Şirketin ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğu için şirketin üzerine kayıtlı mal varlıkları eşin mal varlığı gibi yorumlanamaz.
Sonuç olarak boşanma davasında şirket mallarına tedbir konulması mümkün değildir. Şirkete üzerine kayıtlı mallar üzerine talep edilemese de eşin şirkette bulunan payının devrinin engellenmesi için ihtiyadi tedbir talep edilebilecektir.
Boşanmada şirket üzerine alınan mallar yargıtay kararları
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 04.02.2025 tarih 2025/49 esas 2025/923 sayılı kararı
”Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davalarında tasfiye konusu malın davalı eşin şirket hissesi ve ortak olan davalının hisseye bağlı mal varlıksal nitelikteki hakları olduğu ve mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan şahsi alacaktan öncelikle davalı eşin sorumlu olduğu, davalı eşin hisse sahibi olduğu şirketin ayrı tüzel kişiliği olup üçüncü kişi konumunda olduğu anlaşılmakla, ayrıca şirket adına kayıtlı mal varlığına ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki uyuşmazlığın belirlenen şekilde giderilmesine,” şeklinde karar verilmiştir.
Anlaşmalı boşanmada şirket paylaşımı
Anlaşmalı boşanma Türk Medeni Kanununun 166.maddesinde düzenlenmiş olup, evlilik birliğinin 1 yılı doldurması durumunda eşlerin boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hususunda anlaşmaları, düzenleyecekleri protokolün hakim tarafından da uygun bulunması halinde gerçekleşmektedir. Anlaşmalı boşanma için boşanmanın mali sonuçları olan maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası konusunda anlaşmaya varmış olmaları gerekmektedir
Anlaşmalı boşanma davası için tarafların mal paylaşımına ilişkin düzenleme yapmaları zorunlu değildir. Ancak boşandıktan sonra mal rejiminin tasfiyesi için ayrı bir dava sürecine girmemek için genellikle anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımına ilişkin düzenleme yapılmaktadır. Taraflar ortak kararlarıyla mal rejiminin tasfiyesine ilişkin anlaşmalı boşanma protokolünde düzenleme yapmışlarsa hakim tarafından onaylandığında sonuç doğuracaktır.
Anlaşmalı boşanma tarafların ortak kararıyla şekillenen bir süreç olduğundan mal rejiminin tasfiyesine ilişkin tarafların serbest iradeleri ve ortak kararıyla yaptıkları düzenlemeye hakim müdahalede bulunmayacaktır. Dolayısıyla taraflar anlaşmalı boşanma şirket paylaşımına ilişkin ortak karar vermişlerse hakim bu düzenlemeyi onaylar. Taraflar anlaşmalı boşanmada şirket paylaşımına ilişkin her türlü düzenlemeyi yapabilirler. Bu düzenleme şirket hissesinin devri şeklinde olabileceği gibi şirket hissesinin değerinin paylaşımı da olabilir.
Boşanmada aile şirketlerinde mal paylaşımı
Boşanma davası gündeme geldiğinde eşlerden birinin aile şirketinde hissesinin bulunması halinde bunun mal rejimindeki akıbeti merak edilmektedir. Eşlerden birinin aile şirketindeki hissesi miras kalması veya ailesi tarafından bağış niteliğinde verilmesi durumunda kişisel mal olarak kabul edileceğinden paylaşılmaz.
Mal rejiminin tasfiyesi davasında aile şirketindeki hisseler genellikle kişisel mal olarak kabul edilse de kişisel malın gelirleri edinilmiş mal olarak kabul edildiğinden şirket hissesinden elde edilen gelirden katılma payı alacağı talep edilebilir. Mahkeme evlilik birliği süresince aile şirketindeki hisseden elde edilen karın bilirkişi raporuyla belirlenerek bu değer üzerinde diğer eşe yarı oranında katılma payı alacağına hükmeder.
İlgili Makale: Anne Babadan Kalan Miras Eş Ortak Olur Mu?
Boşanmada limited şirket paylaşımı
Uygulamada boşanmada taraflardan birine ait olan şirket hisselerinin paylaşımında şirket türüne göre paylaşımın farklı olacağı gibi yanlış bir algı bulunmaktadır. Ancak boşanmada limited şirket paylaşımı ayrı bir usule tabi olmayıp, şirket hissesinin evlilik birliğinde edinilmiş olması halinde şirket hissesinin rayiç değeri üzerinden, şirket hissesinin kişisel mal olması halinde ise evlilik birliği süresince şirket hissesi nedeniyle edinilen kar payı paylaşılacaktır.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 06.10.2016 tarih 2015/3505 esas 2016/13162 sayılı kararı
”Tarafların evlilik birliğinin devamı içinde kurdukları …. Nakliyat Turizm İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafların serbest iradeleri ile belirledikleri oranlara göre (davacı için %25 hisse, davalı için %75 hisse) adlarına ticaret sicilinde tescilli olduğundan Yargıtay’ın ve Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre aralarında taksime uygun olarak şirket hisselerinin belirlendiğinin kabulü gerekir. Davacının tasfiyesini istediği davalıya ait şirket hissesine yönelik sonradan katkıda bulunduğu iddiası da söz konusu olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.” şeklinde karar verilmiştir.
Boşanmada şirket borçlarının durumu
Taraflar boşanma kararı verdiğinde mal paylaşımında çoğu zaman uyuşmazlık yaşanmaktadır. Genellikle evlilik sürecinde alınan mal varlığını elinde bulunduran eş diğer tarafı borçları bulunduğunu bu yüzden mal paylaşımında herhangi bir alacağının çıkmayacağı şeklinde yanlış bilgiler vermektedir.
Mal paylaşımı davasında eşlerden birinin hissesinin bulunduğu şirketin borçlarının bulunması halinde diğer eşin bu borçlardan doğrudan bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Şirketin borçları şirketin hissesinin rayiç bedelinin belirlenmesi sırasında önemlidir. Mal rejiminin tasfiyesi davasında mahkeme boşanma davası açıldığında diğer eşin katılma payı alacağını hesaplamak için şirket hissesinin rayiç bedelinin belirlenmesi için bilirkişi raporuna başvurur. Bu noktada bilirkişi şirketi bir bütün olarak değerlendirip şirketin sermayesi, üzerine kayıtlı mal varlıkları, borçları gibi bir çok faktörü göz önünde bulundurarak rapor düzenler.
Sonuç olarak boşanmada şirket borçlarından hisse sahibi olmayan eşin doğrudan bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Ancak mal paylaşımı davasında şirket hissesinin rayiç bedelinin belirlenmesi sırasında şirket bir bütün olarak değerlendirilerek diğer eşin katılma payı alacağı belirlenmektedir.

