Skip to main content

Anne Babadan Kalan Mirasa Eş Ortak Olur mu?

Anne Babadan Kalan Mirasa Eş Ortak Olur Mu?

Eşler arasında boşanma veya taraflardan birinin ölümü halinde anne babadan kalan mirasın ne şekilde paylaşılacağı merak edilen konulardan biridir. Bu noktada anne babadan kalan mirasın boşanma durumunda ve taraflardan birinin ölümü halinde paylaşılması durumu farklı hukuki sonuçlar oluşturacaktır. Yazımızda anne babadan kalan mirasta eşin payı, eşin vefatı halinde diğer tarafın vefat eden eşin ailesinden miras hakkının bulunup bulunmadığı, boşanmada mal rejiminin tasfiyesinde kişisel mal kavramı, anne babadan kalan mirasın gelirlerinin eşler arasında paylaşıma dahil edilip edilmeyeceği hakkında ayrıntılı bilgi vermeyi hedefliyoruz.

Anne babadan kalan mirasa eş ortak olur mu?

Eşlerden birine anne babadan kalan miras durumunda diğer eşin bu mirasa ortak olup olmayacağı konusu hakkında bilgi verirken boşanma durumunda mal rejiminin tasfiyesi davasında talep edilmesi veya miras kalan eşin ölmesi durumunu ayrı değerlendirmek gereklidir.

Taraflar 2002 yılından sonra evlenmişlerse ayrı bir mal rejimi seçmemeleri halinde yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Buna göre tarafların mal varlıkları edinilmiş ve kişisel mal ayrımına tabi tutulmuş, kişisel mallar mal paylaşımına dahil edilmemiştir. Türk Medeni Kanununun 220.maddesinde bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri kişisel mal varlığı olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle anne babadan kalan miras kişisel mal olduğundan mal paylaşımı davasında eş mirastan talepte bulunamayacaktır. 

Anne babadan kalan miras tarafların evlilik birliğinde başka bir malın alınması için kullanılmışsa yani miras malı satılıp yeni bir mal alınmışsa mevcut durumun koşullarına göre farklı değerlendirilir. Miras kalan mal satılarak diğer eş tarafından herhangi bir katkı yapılmadan yeni bir mal alınmışsa doğrudan kişisel mal kullanılarak alındığından diğer taraf bir talepte bulunamayacaktır. Ancak miras satılıp üzerine evlilik birliğinde para katarak yeni bir mal alınması durumunda yeni alınan mal edinilmiş mala dönüşse de mirasıyla yeni alınan mala katkı yapan taraf değer artış payı talep edebilecektir.

Eşlerden birinin ölümü halinde anne babadan kalan mirasa eşin ortak olup olamayacağı konusu genellikle boşanmada mal rejiminin tasfiyesi yapılıyor gibi değerlendirilmekte sağ kalan eş miras malının kişisel mal olduğunu düşünerek herhangi bir talepte bulunamayacağını zannetmektedir. Ancak boşanma durumunda mal paylaşımında kişisel mal olan miras paylaşıma dahil edilmese de miras kalan eşin vefatı durumunda sağ kalan eş vefat eden eşin mirasında yasal mirasçı olduğundan miras payı oranında talepte bulunabilecektir.

Sonuç olarak anne babadan kalan mirasa eş ortak olur mu sorusu boşanma durumunda ve evlilik birliğinin devamında miras kalan eşin vefat etmesine göre farklı cevaplanacaktır. Tarafların boşanması halinde miras kalan mal varlığı kişisel mal varlığı olarak kabul edildiğinden eş ortak olamayacak, evlilik birliğinin devamında miras kalan eşin vefat etmesi halinde vefat eden eşin yasal mirasçısı olan eşi miras payı oranında ortak olacaktır.

İlgili Makale: Eşi Vefat Eden Kadının Miras Hakkı

Özet Tablo – Anne Babadan Kalan Miras ve Eşin Durumu

Durum Eşin Hakkı Açıklama
Boşanma halinde Ortak olamaz Anne-babadan kalan miras kişisel maldır (TMK 220).
Miras malının geliri (kira,faiz vb.) Paylaşılır Kişisel malın geliri edinilmiş mal sayılır (TMK 219).
Miras malı satılıp yeni mal alınırsa Duruma bağlı Katkı yapılmadan alınması durumunda kişisel mal özelliğini korur, katkı varsa edinilmiş mal olarak kabul edilip değer artış payı alacağı talep edilir.
Ölüm halinde (miras kalan eşin vefatı halinde) Pay alır TMK 499’a göre %25–%100 arası, birlikte mirasçı olduğu zümreye göre değişir.
Kayınpeder/kayınvalideden miras Doğrudan hak yok Sağ kalan eş, sadece vefat eden eşinin terekesine mirasçı olur.

Kişisel Mal Nedir? (TMK 220)

Kişisel mal Türk Medeni Kanunun 220.maddesinde düzenlenmiş olup taraflar arasında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminde mal rejiminin tasfiyesinde hesaplamaya dahil edilmeyecek mal varlıklarını ifade eder. Türk Medeni Kanunu 220.maddeye göre ‘’Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldır: 

1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, 

2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, 

3. Manevi tazminat alacakları,

4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.

Buna göre, eşlerden birine miras veya bağış yoluyla intikal eden mallar, kişisel mal kabul edilir. Yani bu mallar evlilik süresince edinilmiş mal statüsüne girmez ve boşanma halinde eşler arasında paylaşıma tabi tutulmaz. Örneğin, bir kişi anne ve babasından miras kalan bir daireyi evlilikten sonra devralmışsa, bu daire onun kişisel malı sayılır. Eşi boşanma halinde bu mala ortak olamaz.

Türk Medeni Kanunun 222.maddesinde  ”Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu nedenle kural olarak eşin malları edinilmiş mal olarak kabul edilir ancak kişi bunun kişisel malı olduğunu iddia ediyorsa bu iddiasını ispatla yükümlüdür. 

Edinilmiş mal karinesi nedeniyle eşlerden biri evlilik birliğinde edinilen malın kişisel mal olduğunu iddia ediyorsa bunu mutlaka ispat etmelidir. Aksi halde mal edinilmiş mal gibi kabul edilebilir ve mal rejiminin tasfiyesinde paylaşıma dahil edilebilir. Bu noktada miras kalan malın kişisel mal olduğunu ispat için veraset ilamı, tapu veya noter kayıtlarının mahkemeye sunulması önemlidir.

Miras kalan malın Gelirlerinin Durumu: Kira, Faiz ve Temettü (TMK 219)

Evlilik birliğinde eşlerden birine anne babadan miras kalma durumunda bu miras Türk Medeni Kanunu 220 gereğince kişisel mal olarak değerlendirilip mal paylaşıma dahil edilmez. Ancak edinilmiş malların düzenlendiği Türk Medeni Kanununun 219.maddesinde kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mal olarak kabul edileceği düzenlenmiştir.

Örneğin, eşlerden biri anne babasından kalan bir evi kişisel mal olarak miras aldıysa, boşanma halinde bu evin kendisi paylaşılmaz. Ancak ev kiraya verilmişse ve yıllar boyunca kira geliri elde edilmişse, bu gelir edinilmiş mal kabul edilir. Dolayısıyla, boşanma sırasında kira gelirinin artığı yani artık değer üzerinden diğer eşin de katılma alacağı hakkı doğar. Benzer şekilde, miras yoluyla gelen bir hisse senedinden elde edilen temettü, şirketin karı veya bir bankaya yatırılan miras parasından doğan faiz, edinilmiş mal kapsamında paylaşıma tabi tutulur.

Yargıtay 8.Hukuk Dairesi 28.03.2018 tarih 2016/13869 esas 2018/10165 sayılı kararı

‘’Somut olaya bakıldığında, edinilmiş mal olarak kabul edilen 151.691,31-TL’nin kaynağının 13.08.2007 tarihinde açılan hesaba nakit olarak yatırılan 130.000,00-TL’ye dayandığı, muhtelif tarihlerde vadeli faizli mevduat açılış işlemleri ile anılan miktarın işletildiği ve neticede 151.691,31-TL’ye ulaştığı anlaşılmaktadır. Az yukarıda belirtilen kanun maddeleri uyarınca anaparaya işletilen faiz gelirlerinin edinilmiş mal olarak kabulü doğru ise de, nakit yatan 130.000,00-TL anaparanın kişisel mal mı edinilmiş mal mı olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.

Zira, davacı-birleşen davalı bu paranın ölen eşinden kalan …, Merkez, … Köyündeki 594 parsel sayılı taşınmazın satılması sonucu elde edildiğini, bu nedenle edinilmiş mal niteliğinde olmadığını açıklayarak kişisel mal savunmasında bulunmuş, anılan taşınmaz kayıtlarına delil olarak dayanmıştır. Ne var ki, mahkemece, bahsi geçen taşınmazın davacı-birleşen davalı tarafından edinme sebebi ve tarihi ile satış tarihlerini gösterir tedavüllü tapu kaydı getirtilmemiş, kişisel mal savunması üzerinde yeterince durulmamıştır.

Mahkemece, bahsi geçen taşınmazın tedavüllü tapu kaydı getirtilerek taşınmazın edinme şekli ve tarihi ile satış tarihinin belirlenmesi, banka hesabına paranın yatırılış tarihi ile söz konusu taşınmazın satış tarihinin yakınlığı, öncelik-sonralık ilişkisi, yatan paranın değeri-satım değeri vs.göz önünde bulundurularak mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihi itibariyle mevcut paranın kişisel mal ve edinilmiş mal kısımlarının belirlenmesi, gerekirse bu hususta konusunda uzman hesap, bankacı ve mali bilirkişiden oluşacak heyetten denetime elverişli rapor alınarak gerçekleşecek duruma göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır.’’ şeklinde karar verilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 01.07.2021 tarih 2020/8-458 esas 2021/889 sayılı kararı

‘’Kişisel mal niteliğindeki şirket hissesi üzerinde davacı eşin mal rejiminin tasfiyesi sonucu oluşacak alacak hakkı bulunmamaktadır. Ne var ki; aksi kararlaştırılmadığından evlilik birliğinin kurulmasından boşanma dava tarihine kadarki döneme ilişkin olarak davalının şirketteki hissesine düşen gelir edinilmiş mal olduğundan, mevcut ise tasfiye davasının konusu olabilir.

Mahkemece yapılacak iş; evlilik birliğinin kurulduğu 22.08.2003 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 12.10.2009 tarihine kadar, dava konusu şirketin kar edip etmediğinin, kar etmişse davalı eşe şirket kar payı (temettü=kazanç) ödenip ödenmediğinin, ödenmişse mevcut olup olmadığının ya da herhangi bir yatırıma dönüştürülüp dönüştürülmediğinin, kar payı ödemesi yapılmamışsa karın şirkete yatırım olarak kullanılıp kullanılmadığının araştırılıp belirlenmesidir. Kar payı ödemesi yapılması veya karın şirkete yatırım olarak kullanılması durumunda, bu miktarların mal rejiminin sona erdiği tarih itibarıyla ulaştığı reel değer belirlenerek mal rejiminin tasfiyesinde göz önünde bulundurulmalıdır.’’ şeklinde karar verilmiştir.

Evlilikte Miras Kalan Malın Satılarak Mal Alınması Durumu 

Miras kalan mal varlığının mal rejiminin tasfiyesinde kişisel mal olarak paylaşıma dahil tutulmayacağı bilinse de miras kalan malın satılmasıyla elde edilen gelirin başka bir malın alınmasında kullanılması durumunda ne şekilde paylaşılacağı merak edilen konulardan bir diğeridir. 

Evlilik birliğinde eşlerden birine kalan miras çeşitli amaçlarla kullanılmış olabilir. Miras kalan malın satılması ve elde edilen gelirle başka bir mal alınması durumunda herhangi bir katkı yapılmamışsa ikame mal olarak alınan mal kişisel mal olarak kabul edilir. Örneğin anne babadan miras kalan bir arsa satılıp yerine bir daire alınırsa, bu daire de kişisel mal kabul edilir. 

Uygulamada sıkça karşılaştığımız diğer durum ise miras kalan malın satılarak elde edilen gelirin başka bir malın alınmasına peşinat olarak kullanılmasıdır. Evlilik birliğinde yeni alınan malda kişisel maldan elde edilen gelir kullanıp üzerine kredi çekilmesi veya tarafların ortak birikimlerinin kullanılması sıkça görülmektedir. Bu durumda miras kalan malını satarak edinilmiş malın alınmasına katkı sağlayan taraf değer artış payı talep edebilecektir.

Değer Artış Payı ve Katkı Payı (TMK 227)

Anne babadan miras kalan bir mal kural olarak kişisel maldır. Ancak evlilik boyunca diğer eşin bu mala doğrudan veya dolaylı katkısı olursa, değer artış payı veya katkı payı alacağı gündeme gelir. Türk Medeni Kanunu eşlerden birinin diğerinin kişisel malına katkıda bulunması halinde bu katkı oranında pay sahibi olacağı düzenlenmiştir..

Değer artış payı alacağı Türk Medeni Kanununun 227.maddesinde düzenlenmiştir. İlgili düzenlemede ‘’ Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.’’ şeklinde düzenlenmiştir. Yani eşlerden birine kalan miras evlilik birliğinde ev, arsa veya aracın alınmasında kullanılmışsa eşin kişisel malı olduğu için mal rejiminin tasfiyesinde  tbu malda ortaya çıkan değer artışı için katkı oranında sahip olunan bir alacak hakkı bulunur.

Katkı payı alacağı, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin yürürlükte olduğu esnada eşlerin çalışma sonucunda elde ettikleri malvarlığı değerlerine diğer eşin yaptığı katkıların karşılığı olarak öngörülen doktrin ve Yargıtay içtihatları tarafından kabul edilen bir alacak hakkıdır. Bu alacak hakkının talep edilebilmesi için ön koşul katkı payı alacağını talep eden eşin çalışarak bir gelir elde etmesidir. Aksi halde katkı payı alacağı davası reddedilebilir. 2002 öncesi yapılan evliliklerde evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejimi yürürlükte olduğu için katkı payı alacağı talepleri genellikle söz konusu dönemde edinilen mallar için talep edilmektedir. Bunun dışında eşler edinilmiş mallara katılma rejimi yerine mal ayrılığı rejimini seçmişlerse bu ihtimalde de eşler birbirinde katkı payı alacağı talep edebilir.

Eş kayınpederinden veya kayınvalidesinden miras alır mı?

Toplumda en çok karıştırılan konulardan biri, “eş kayınpederinden veya kayınvalidesinden miras alır mı?” sorusudur. Türk Medeni Kanunu’na göre mirasçılık kan bağına dayanır. Bu nedenle sağ kalan eş, eşinin anne ve babasından doğrudan mirasçı olamaz. Kayın hısımlığı miras hakkı vermez.

Eş, yalnızca kendi eşinin ölümünde, eşinin terekesine mirasçı olur. Anne babadan miras kalan mal varlığı eşe intikal edip daha sonra eşi vefat ederse bu mal vefat eden eşin terekesinde olacağından sağ kalan eş miras payını talep edebilecektir. Vefat eden eş miras kalabilecek anne ve babasından önce ölmüşse sağ kalan taraf eşi vefat ettikten sonra kayınpederi ve kayınvalidesinden miras hakkına sahip değildir.

Sonuç olarak, eşin anne ve babasından önce vefat etmesi halinde diğer taraf kayınvalide ve kayınpedere mirasçı olamaz. Ancak eş anne ve babasının mirası intikal ettikten sonra vefat etmişse bu durumda sağ kalan eş ölen eşinin yasal mirasçısı olduğu için eşinin terekesinden miras payını talep edebilecektir. Yani eş, yalnızca kendi eşinin mal varlığına mirasçı olur, bu mal varlığında anne ve babasından kalan miras bulunuyorsa talepte bulunabilir.

Sık Sorulan Sorular (SSS)

Miras kalan ev boşanmada paylaşılır mı?

Miras yoluyla bir kişiye kalan ev, Türk Medeni Kanunu’nun 220. maddesi gereği kişisel maldır. Bu nedenle mal rejiminin tasfiyesinde paylaşılmaz. Ancak miras kalan evin getirdiği gelirler edinilmiş mal sayılır. Ayrıca, miras kalan evin değerini artırmak için diğer eşin önemli katkısı olmuşsa, bu katkı oranında değer artış payı talep edilebilir. Dolayısıyla evin kendisi paylaşılmasa da, geliri veya değer artışı paylaşım konusu olabilir.

MIRAS MALININ KIRA GELIRI PAYLAŞILIR MI?

Evet, kişisel malın kira geliri edinilmiş mal olarak kabul edilir. TMK 219. maddeye göre kişisel malların gelirleri edinilmiş mal sayılır. Örneğin, miras kalan bir dairenin kira gelirleri boşanma süresince edinilmiş mal kapsamında değerlendirilir. Bu durumda boşanma halinde, eşlerden biri diğerine bu kira gelirinin artık değeri üzerinden katılma alacağı ödemek zorunda kalabilir.

Miras malı satılıp yeni ev alınırsa statü değişir mi?

Miras yoluyla edinilen bir mal satıldığında, yerine alınan mal kural olarak ikame mal kabul edilir ve kişisel mal niteliğini korur. Ancak burada dikkat edilmesi gereken, yeni alınan malın hangi kaynakla alındığıdır. Eğer tamamen miras parasıyla alınmışsa, kişisel mal sayılmaya devam eder. Fakat ek olarak evlilik süresince edinilmiş mal veya kredi kullanılmışsa, bu durumda yeni mal kısmen edinilmiş mal kabul edilebilir. Böyle bir durumda değer artış payı talep edebilir.

Kayınpederin mirası damada kalır mı?

Hayır. Türk Medeni Kanunu’na göre mirasçılık kan bağına dayanır. Bu nedenle bir kişi, eşinin anne veya babasından doğrudan mirasçı olamaz. Yani sağ kalan eş kayınpederin veya kayınvalidenin mirasına ortak olamaz. Ancak eğer kayınpederin vefat edip miras eşe intikal etmişse ve daha sonra bu eş vefat ederse, mal bu kez ölen eşin terekesine dahil olur. Bu noktada sağ kalan eş, kendi eşinin mirasçısı olarak dolaylı şekilde pay alabilir. Ama doğrudan kayınpeder veya kayınvalideden mirasçı olması mümkün değildir. 

Eşin miras payı ölüm halinde nasıl hesaplanır?

Eşin mirastaki payı, ölen eşin yanında kimlerin mirasçı olduğuna göre değişir. Eğer altsoy (çocuklar) varsa, eş mirasın %25’ini alır. Çocuk yok, ama anne-baba hayattaysa, eş %50 alır; kalan %50 anne-babaya gider. Anne-baba da yok, sadece kardeşler varsa, eş yine %50 alır, kardeşler diğer %50’yi paylaşır. Eğer daha uzak akrabalar devreye girerse, eşin payı %75’e kadar çıkar. Hiç kan hısımı yoksa eş mirasın tamamını alır. 

ÖLEN KIŞININ BABADAN KALAN MIRASI KIME KALIR?

Ölen kişinin mirası bir bütün olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle babadan kalan mirasın farklı mirasçılara kalması mümkün değildir. Ölen kişinin tüm terekesi hayatta olan mirasçıların bulunduğu zümreye göre değişikli gösterir.

Boşanmada miras kalan malın kişisel mal olduğunu nasıl ispatlarım?

Mal rejiminin tasfiyesi davasında edinilmiş mal karinesi nedeniyle bir malın kişisel mal olduğunu iddia eden taraf bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Bu nedenle miras kalan malın kişisel mal olduğunu ispat için tapu kayıtları, veraset ilamı, mirasçılık belgesi, banka dekontları veya noter belgeleri gibi her türlü delil kullanılabilir.

Mal rejimi mi önce uygulanır, miras mı?

Eşlerden biri öldüğünde önce mal rejimi tasfiyesi yapılır, sonra kalan kısım miras olarak paylaşılır. Eşler farklı bir mal rejimi seçmemişlerse yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Bu rejime göre evlilik boyunca edinilen malların yarısı sağ kalan eşin katılma alacağı olarak ayrılır. Kalan yarısı terekeye dahil edilir ve miras paylaşımı bu kısım üzerinden yapılır. Ancak uygulamada çocuğunlukla sağ kalan eş katılma payı alacağından habersiz olarak doğrudan miras paylaşımındaki payını almaktadır.

bir yorum bırakın

Hemen Ara