Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Uyulmaması

Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Uyulmaması - samsun avukat cansu bayramoğlu

Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Uyulmaması durumunda ne gibi sonuçlarla karşılaşabileceğimizi bilmek, ileride karşılaşabileceğimiz olumsuzlukları en aza indirmek için kritik öneme sahiptir. Bu yazıda, protokole uyulmaması halinde yaşanacak olası hukuki sonuçlardan, cezai şartların varlığından ve protokolün değiştirilip değiştirilemeyeceğinden bahsedeceğiz. Ayrıca, anlaşmalı boşanma protokolünün bağlayıcılığını ve nasıl hazırlanması gerektiğini de detaylı bir şekilde ele alacağız. 

Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Uyulmaması

Anlaşmalı boşanma davası TMK 166.maddesinde düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre ” Evlilik en az 1 yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatleri göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmedilir. Bu halde tarafların ikrarları hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz” şeklinde düzenlenmiştir.

Taraflar anlaşmalı boşanmada maddi ve manevi tazminat, nafaka, velayet ve kişisel ilişki hususunda ortak karar vererek anlaşmalı boşanma protokolü hazırlamaktadırlar. Taraflar bu protokole uygun şekilde anlaşmalı şekilde boşanmış olsalar da boşanma gerçekleştikten sonra protokole uyulması noktasında bazı uyuşmazlıklar çıkabilmektedir.

Taraflardan biri anlaşmalı boşanmada ortak karar verdikleri nafaka miktarını belirlenen miktardan ya da daha düşük ödeyebilir. Yine protokolde maddi ve manevi tazminat belirlenmişse bu miktarları ödemekten kaçınabilir. Protokolde çocuğa ilişkin velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi varsa velayeti elinde tutan taraf kişisel ilişki kurulmasına aykırı hareketlerde bulunabilir. Tüm bu durumlarda dava ve icra yoluyla anlaşılan protokoldeki maddelerin uygulanması sağlanır.

Anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmaması durumunda görevli mahkeme anlaşmalı boşanma hükmüne dayanak düzenlemenin uygulanmasına yönelik istemler aile mahkemesinde incelenir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerde aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.

Anlaşma Protokolüne Uyulmazsa Ne Olur?

Anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra tarafların anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmaması durumunda dava açma hakkına ve icra takibi başlatma hakkına sahiptirler. Anlaşmalı boşanma protokolünde uyulmayan maddeye göre izlenecek yol da değişecektir. Örneğin protokolde müşterek çocukla kişisel münasebet kurulması hususunda yapılan düzenlemeye uyulmaması durumunda adli destek ve mağdur hizmetlerine başvurarak kişisel ilişki kararının uygulanmasını isteyebilir ya da velayet davası açabilmektedir. 

Anlaşmalı boşanma protokolünde boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin yapılan düzenlemelere uyulmaması durumunda ise icra takibi başlatılması gündeme gelir. Anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenen nafaka miktarının uygun şekilde ödenmemesi durumunda hem icra takibi hem de nafaka ödememe cezası uygulanır, tazyik hapsi uygulanabilir.

Tarafların mal paylaşımı konusunda anlaşmalı boşanma protokolünde anlaşmaları zorunlu değildir. Ancak anlaşmalı boşanmadan sonra tekrar mal paylaşımı ile ilgili farklı bir davayla karşılaşmamak için, mal paylaşımı hususunda anlaşma yapmak tarafların menfaatinedir. Taraflar mal rejimi hususunda bir anlaşma yaptıysa hakimin bu anlaşmayı kabul edebilmesi için tüm malların tek tek sayılıp belirlenmesi, araç veya ev devri ileriki bir tarihte gerçekleşecekse bu devirlerin ne zaman yapılacağının belirtilmesi gerekmektedir. İleriki tarihteki mal devrini içeren protokol hükümlerine uyulmaması durumunda tapu iptal/tescili davaları gündeme gelebilecektir. 

Anlaşmalı Boşanma Protokolüne uyulmaması durumunda hangi davalar açılabilir?

Anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmaması durumunda uyulmayan maddeye göre seçilecek dava ve hukuki yollar farklılık göstermektedir. Anlaşmalı boşanma protokolünün ihlali durumunda açılabilecek davalar ve izlenebilecek hukuki yollar:

  • Tapu İptal ve Tescil istemi davası
  • Alacağın tespiti Davası
  • Tazminat davası
  • Menfi tespit davası
  • Eda davası
  • İcra takibi

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Cezai Şart Olur Mu?

Anlaşmalı boşanma, tarafların boşanma sürecini daha hızlı ve sorunsuz bir şekilde tamamlamasını sağlayan bir dava yoludur. Ancak, çoğu zaman anlaşmalı boşanma protokolünde belirli maddelere uyulmaması durumu söz konusu olabilmektedir. Taraflar anlaşmalı boşanma protokolünü hazırlarken mali konularda yapılan düzenlemelere uyulmaması ihtimaline karşı protokole cezai şart ekleyebilirler.

Protokoldeki Şartların Değerlendirilmesi

Öncelikle, anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan şartlar, tarafların özgür iradesiyle belirlediği hususlardır. Bu protokoller, genellikle mal paylaşımı, çocukların velayeti ve maddi destek gibi konularda tarafların rızasıyla oluşturulur. Eğer bu şartlardan biri yerine getirilmezse, karşı tarafın mağduriyetine neden olabilir. Dolayısıyla, söz konusu olan şartların ihlali, hukuki bir sorun yaratma potansiyeline sahiptir.

Cezai Şart ve Yasal Süreç

Protokolde cezai şart varsa, bunlar ancak hakim tarafından onaylanıp boşanma kararı kesinleştikten sonra geçerli hale gelir. Cezai şarta bağlanan protokoldeki maddenin ihlal edilmesi durumunda anlaşmalı boşanma protokolü tıpkı bir sözleşme gibi düşünülür, sözleşme şartlarının gereği gibi ifa edilmemesinden dolayı cezai şart yükümlülüğü doğar.Örneğin, ” konutun kira ödemesinin bir tarafça yapılacağı, ödeme yapılmaması durumunda    ………    miktar cezai şart ödeyeceği’’ şeklinde ifadeler, cezai şart olarak kabul edilebilir. Anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmaması durumunda yani protokolde cezai şarta bağlanan maddenin ihlal edilmesi durumunda dava ve icra yoluyla cezai şart talep edilebilir. Buradaki önemli nokta karşı tarafın tahsil kabiliyeti yani ekonomik durumunun elverişli olup olmamasıdır.

anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmaması
anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmaması

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Sonradan Değiştirilebilir Mi?

Anlaşmalı boşanma protokolü boşanma kararı kesinleşene kadar her zaman değiştirilebilir. Taraflar mahkemeye sunmuş oldukları protokolü duruşmaya kadar başka bir protokolü sunarak değiştirebileceği gibi duruşma günü hakim karşısında da değişiklik yapabilirler. Ayrıca hakim karşısında onayladıkları anlaşmalı boşanma protokolünü karar kesinleşene kadar her aşamada değiştirme hakkına sahiptirler. Anlaşmalı boşanma protokolündeki değişiklikler ancak her iki tarafın da onaylaması ve daha sonrasında hakimin de yapılan değişikliği uygun bulmasıyla yapılabilir.

Anlaşmalı boşanma protokolü mahkemeye sunulup boşanma kararı protokoldeki şartlara uygun şekilde verilip daha sonrasında bu karar kesinleşirse taraflar bu süreçten sonra anlaşmalı boşanma protokolünü değiştiremezler. Ancak anlaşmalı boşanma kararı kesinleştikten sonra kanunun uygun gördüğü davaları açarak protokolde düzenlenen maddeleri değiştirebilirler. Ancak bu davalar anlaşmalı boşanma protokolünde değişiklik yapmaz ayrı davalardır. Örnek vermek gerekirse taraflar anlaşmalı boşanma protokolünde müşterek çocuk için bir nafaka belirleyebilirler. Tarafların ortak olarak belirlediği nafakaya göre anlaşmalı boşanma gerçekleşir ve karar kesinleşir. Bundan sonra taraflar protokolde değişiklik yapamazlar ancak ihtiyaçların değişmesi ve tarafların mali durumları değişirse belirlenen nafaka için nafaka artırım davası açabilirler.

Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Aykırı Mal Paylaşımı Davası Açılabilir Mi?

Mal paylaşımı davası boşanmanın ferisi niteliğinde değildir. Anlaşmalı boşanma protokolünde boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hakkındaki düzenlemelerin yapılması yeterlidir. Taraflar anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımına ilişkin düzenleme yapmamışlarsa boşanma kararı verildikten 10 yıl içerisinde mal paylaşımı için dava açma hakları vardır. Ancak anlaşmalı boşanmadan sonra tekrar mal paylaşımı ile ilgili farklı bir davayla karşılaşmamak için, mal paylaşımı hususunda anlaşma yapmak tarafların menfaatinedir.

Taraflar mal rejimi hususunda bir anlaşma yaptıysa hakimin bu anlaşmayı uygun bulması ve onaylaması gerekmektedir. Taraflar anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımı yapıp, anlaşmalı boşanma protokolüne ‘’ Taraflar , bu protokolde yer alanlar dışında, birbirlerinden hiç bir nam adı altında katkı payı alacağı, katılma payı alacağı, değer artışından kaynaklanan tüm talepler de dahil olmak üzere edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan tüm dava ve talep haklarından karşılıklı olarak feragat ettiklerini, evlilikten kaynaklanan tüm maddi ve manevi konularda birbirlerini gayrıkabili rücu ibra ettiklerini kabul, beyan ve taahhüt ederler.’’ şeklinde madde koyduklarında tarafların anlaşmalı boşanma davasından sonra mal paylaşımı davası açması mümkün değildir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Bağlayıcılığı

Anlaşmalı boşanma kararı mahkeme ilamı olduğunda bağlayıcıdır. Taraflar anlaşmalı boşanma kararı verilip kesinleştikten sonra protokolde düzenledikleri hak ve yükümlülüklerden sorumlu olurlar. Taraflar anlaşmalı boşanma protokolüne uyulmaması durumunda da çeşitli yasal yaptırımlarla karşılaşırlar. Türk Medeni Kanununun 166.maddesine göre ‘’Hakim, tarafların ve çocukların menfaatleri göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmedilir’’ şeklinde düzenleme mevcuttur. Anlaşmalı boşanma protokolünde hakim tarafından yapılacak değişiklikler ancak tarafların kabul etmesi durumunda geçerlidir. Yani protokol hakim tarafından da bağlayıcıdır. Mahkeme kendini tarafların yerine koyarak değişikliği kendiliğinden gerçekleştiremez.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 28.01.2002 tarihli kararında ‘’ Taraflar mahkemeye anlaşmalı boşanma talebinde bulunmuşlar ve bu konuda hazırladıkları anlaşma metnine uygun beyanda da bulunmuşlardır. Mahkemenin tarafların bu anlaşmaları uygun bulmayıp gerekli değişiklikleri yapma, bu değişikliğin taraflara bildirilip taraflarca da kabulü halinde boşanmaya karar verme yetkisi var ise de bu istikamette bir işlem yapılmamıştır. Bu yön nazara alınmadan tarafların anlaşmalarına aykırı nafaka takdir edilmesi doğru görülmemiştir.’’

Hakim anlaşmalı boşanma protokolünde yapılan düzenleme dışında nafaka artıramaz, çocukla kişisel ilişki düzenleyemez, düzenleme dışı faize hükmedemez, düzenleme dışı velayet veremez. Uygun gördüğü değişiklikleri sadece taraflara gerekçeleri birlikte açıklar, taraflarca uygun görülmesi durumunda bağlayıcı hale gelir. 

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 23.12.2014 tarih 2014/8958 esas 2014/26411 sayılı kararında 

‘’ Türk Medeni Kanununun 166/3.maddesi uyarınca boşanmaya karar verilebilmesi için hakimin taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekir. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Taraflar, 10.02.2014 tarihli protokolde ve aynı tarihli oturumda müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesi ve küçük ile baba arasında kurulacak kişisel ilişki konusundaki anlaşmalarını mahkemeye sunmuşlardır.

Taraflarca hazırlanan protokolde, çocukla kişisel ilişki sürelerini düzenleyen anlaşma mahkemece değiştirildiği halde, bu hususta tarafların onayı alınmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; anlaşma protokolünde mahkemece yapılan değişiklik hakkında tarafların görüşünü almak, anlaşmaları halinde bu anlaşma çerçevesinde, anlaşamamaları halinde ise, taraflardan Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesine göre delilleri sorulup, bu çerçevede bir hüküm oluşturmaktan ibarettir. Bu yönler nazara alınmadan, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.’’

Anlaşmalı Boşanmada Protokol Zorunlu Mu?

Anlaşmalı boşanma protokolü, iki tarafın boşanma esnasında varmış oldukları tüm koşul ve yükümlülükleri içeren bir belgedir. Bu belge, tarafların tazminat, nafaka, çocukların velayetinin nasıl düzenlendiğine kadar birçok önemli konuyu kapsar. Protokol, her iki tarafın da kolaylıkla kabul edebileceği şekilde hazırlanmalı ve anlaşmaya varıldığını açıkça ortaya koymalıdır. Anlaşmalı boşanma talepleri için mahkemeye sunulacak bir protokol mevcudiyeti gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma protokolünün bulunması taraflar arasında çıkabilecek potansiyel sorunların önüne geçer ve sürecin uzamasının önüne geçer. Anlaşmalı boşanma davası ile ilgili ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

https://karararama.yargitay.gov.tr

bir yorum bırakın